SON DAKİKA

logo

Başkan Dere: Esnaf destek ve borçlara erteleme bekliyor

AESOB Başkanı Adlıhan Dere, devletin tüm kararlarına harfiyen uyan esnafın, zor dönemde devletin gücünü arkasında hissetmek istediğini belirterek “Kapanma kararı esnaf için yıkıma dönüşmesin” dedi

Esnaf ve sanatkar

‘destek’ bekliyor

 

Esnaf, borçlara

erteleme istiyor

 * 29 Nisan – 17 Mayıs tarihleri arasında uygulanacak 19 günlük tam kapanma kararından en çok etkilenecek kesim olan esnaf ve sanatkarlar, borçlarının ertelenmesi ya da muaf tutulmasını ve desteklerin sürmesini talep etti.

 -------------------------

     Korona ile mücadele kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ve İçişleri Bakanlığı genelgesiyle tüm Türkiye’de uygulanacak 19 günlük tam kapanma kararı, esnaf ve sanatkarları yeniden karamsarlığa itti.

    Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, tam kapanma kararının esnaf ve sanatkarlar için bir yıkıma dönüşmemesi için borçların ertelenmesi ve devlet desteklerinin arttırılarak devam etmesi talebinde bulundu.

 ESNAF HER KARARA UYUYOR

    Esnaf ve sanatkarların toplum sağlığı için devletin aldığı tüm kararlara harfiyen uyduğunu ve hiçbir konuda yasa, yönetmelik ve genelgelere aykırı davranmadığını hatırlatan AESOB Başkanı Dere, “Biz her konuda devletimizin, halkımızın yanında, sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Ancak işlerimize mecburi ara vermek zorunda kaldığımız dönemlerde ödemelerimize, borç yükümüze de bir ara vermek yani kredi ödemelerimizin, SGK, Vergi ödemelerimizin ertelenmesi gerekiyor. Esnaf için ekonomi durmuşken ödemelerin devam ediyor olması gerçekten büyük bir kesim için yıkım anlamına geliyor. Bu konuda devletimizden destek bekliyoruz” dedi

 DESTEKLER ARTARAK SÜRMELİ

    Devletin kira yardımı, kısa çalışma ödeneği gibi konularda uyguladığı desteklerin bu zor dönemde de devam etmesi gerektiğini belirten Başkan Dere, “Devlete olan vergi, SGK primi gibi ödemelerin yanı sıra bankalara kredi ödemeleri de ekonomi durma noktasındayken yapılamıyor. Bu ödemelere devletimizin alacağı kararla birkaç aylık erteleme getirilmesi, zaten zor durumda bulunan esnafa küçük de olsa bir nefes olacaktır” diye konuştu.

 EN ÇOK KÜÇÜK ESNAF ETKİLENİYOR

    Alınan kapanma kararlarından en çok küçük esnafın etkilendiğinin artık herkes tarafından bilinen bir gerçek olduğunun altını çizen Adlıhan Dere, zincir marketlerin her zaman açık olmasını ve bu işletmelerde esnafın sattığı her ürünün satışa sunulmasını da eleştirdi. Dere,“Kırtasiye , Hırdavat, züccaciye, oto aksesuar, ayakkabı,tuhafiye ,tekstil ,butik aklınıza ne gelirse kepenk indiriyor ama buesnafımızın sattığı ürünler zincir marketlerde satılmaya devam ediyor. Bu durumda esnafın ‘bizim suçumuz ne’ diye sorması doğal değil mi? Her yer kapanacak ise ekonomide bu haksız rekabete, esnafın cezalandırılmasına da bir son verilmeli” ifadelerini kullandı.

 12 MADDELİK DESTEK TALEBİ

    Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken’in Türkiye’deki tüm esnaflar adına Konfederasyon olarak taleplerini de 12 madde ile kamuoyuna sundu:

1- Esnaf ve sanatkârlarımız gelir vergisi, stopaj vb. gibi tüm vergilerden muaf olmalı.

2- Elektrik, su, doğal gaz gibi enerji girdileri geçici olarak devletimizce finanse edilmeli.

3- Tüm meslek dallarında sıkıntı yaşayan esnaf ve sanatkârlarımız ile yanlarında çalışanlara ekonomik destek verilmeli.

4- Tüm meslek dallarında sıkıntı yaşayan esnaf ve sanatkârlarımız ile yanlarında çalışanlarının SGK primleri devletimiz tarafından karşılanmalı.

5- Esnaf ve sanatkârlarımızın borçları süresiz ve faizsiz olarak ertelenmeli.

6- Ödenemeyen vergi borçları, geçmiş kredi borçları ve bankalara olan tüm borçlar faizsiz olarak ertelenmeli,

7- Söz konusu pandemi sürecinde ekonomik olarak sıkıntıya giren ve daha önce yararlandıkları yapılandırmaları bozulan esnaf ve sanatkârlarımıza yeni bir yapılandırma hakkı sağlanmalı.

8- Ticari araçların kullandığı akaryakıt fiyatlarında ÖTV ve KDV indirimi sağlanmalı.

9- Salgın sona erip piyasa normalleşene kadar destekler sürdürülmeli.

10- Esnaf ve sanatkârlarımız ile yanlarında çalışanlara Covid-19 aşısında öncelik tanınmalı.

11- Kısa çalışma ödeneğinin kapsamı genişletilerek, yeni başvurulara imkân tanınmalı.

12 - Tam kapanma döneminde muafiyet kapsamında bulunan işyerleri dışında kalan esnaf ve sanatkârlarımıza nakdi destek sağlanmalı.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.04.28 09:44:32
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Acılı anne terk etmediği deprem bölgesinde arkadaşlarına destek oluyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen Hatay’da, deprem nedeniyle iki çocuğu ve annesini kaybeden depremzede kadın, kendi acısını bir kenara bırakarak depremi yaşayan arkadaşlarına umut ışığı oluyor. Tedavisi sonrası deprem bölgesine dönen acılı anne Elçin Ezer, hem Hatay’ı hem de depremzede arkadaşlarını terk etmiyor.
Hatay’ın Antakya ilçesinde iki çocuğu Mertcan Ölmez (13) ve Nazlı Ölmez (8) ile annesi ve babasıyla beraber depreme evde yakalanan Elçin Ezer, enkaz altından 96 saat sonra sağ kurtarıldı. Annesi ve iki çocuğunu depremde kaybeden Ezer, yaşadığı tüm acılara rağmen hayattan kopmadı. Tedavisi sonrası hemen deprem bölgesine gelen Ezer, kendi imkanlarıyla edindiği çadırda kalarak depremi yaşayan arkadaşlarına umut olmaya çalışıyor. Arkadaşlarını ve deprem bölgesini terk etmeyen Ezer, zaman zaman evinin bulunduğu bölgeye de giderek annesi ve iki çocuğunun kokularını duyduğunu söyledi.

“Depremin biteceğini ve buradan çıkabileceğimizi düşündük”
Depremin olduğu gece hiç uyumadığını ve deprem sırasında çocuklarını uyandırdığını söyleyen acılı anne Elçin Ezer, “Deprem gecesi zaten hiç uyumamıştım. Bir şeyler olacağını zaten hissetmiştim. Cumartesi ve Pazar çocuklar çok mutlu bir şekilde yaşadılar o günlerini. Kendi odamızda yakalandık. Kızım yanımda yatıyordu. Oğlum kendi yatağında. Annem de bizimleydi. 04.05’te telefonu elimden bıraktım. Kızım o gece bana ‘Anne beni sararak uyur musun’ demişti. Kızımı sardım sarsıntıyla kalktım. Annemi uyandırdım. Annem çocukları uyandırmamı söyledi. İkisini de uyandırdım. Oğlum bilinçli bir şekilde ‘Anne telefonları alır mısın’ dedi. Depremin biteceğini ve buradan çıkabileceğimizi düşündük” dedi.

“Kızım bana ‘Anne ölmek istemiyorum’ dedi”
Yaklaşık 50 saniye sonra binanın yıkıldığını söyleyen Ezer, “50. saniyede tavanın üzerine çöktüğünü hissettim. Kızımın elini tutuyordum. Oğlum ve annem koridorda yakalandı. Kızımla irtibat kuruyordum. ‘Anne iyi misin’ diyordu. ‘Kızım nefesini yorma’ diyordum. Sadece parmak temasıyla iletişim kuruyorduk. Yağmuru üzerimizde hissettik. Kızım ilk önce bana ‘Anne ölmek istemiyorum’ dedi. Ben onu sakinleştirmeye çalışıyordum. ’Bizi buradan çıkaracaklar’ diye teselli ediyordum. ‘Anne seni çok seviyorum’ dedi. ‘Ben de seni çok seviyorum ama nefesini tüketme’ dedim. Üçüncüsünde ‘Anne ben ölürsem sakın ağlama, üzülme’ dedi. Birinci günün akşamına kadar da kızım yaşadı” diye konuştu.
Antalya’dan gelen eski eşinin sayesinde enkazdan çıkarıldığını ifade eden Ezer, “Maalesef oğlum ve annem ilk düştüklerinde can vermişlerdi. Ben onları hiç görmedim. Çıkarıldıklarında da yoktum. Çok zor bir geceydi. Enkaz altında geçen günlerin nasıl geçtiğini sabah ve akşam ezanıyla anlıyordum. Dördüncü gün çıkabildim enkazdan. Sabah ezan okundu. Biri bana adımla hitap ediyordu. Ben elime taş alarak ses yaptım. Bana seslenen Antalya’dan gelen eski eşimdi. Kızımı sordu. ’Kızım yanımda öldü’ dedim. Oğlumu sordu. ‘Hiç duymadım sesini’ dedim. Ekipleri getireceğini beni çıkaracağını söyledi. Sabah ezanından sonra çalışmaya başladılar. 13.15’te beni çıkarabildiler” dedi.

“Ben enkaza gittiğimde sanki çocuklarımın kokusu varmış gibi hissediyorum”
Çocukları ve annesinin cenazesine katılamadığını belirten Ezer, “Ben kızımın, oğlum ve annemin mezarını Antakya’ya gelene kadar görmedim. Cenazelerine katılamadım. Ben 40. günde geldim Antakya’ya. 31 Mart’ta babamı Adana’da hastanede bırakıp buraya geldim. Enkaz yığını da olsa insan memleketinde huzur buluyor. Çünkü çocuklarımın, annemin burada olduğunu biliyorum. Evet zor, acı. Ben yürümeye çıktığımda ayaklarım beni istemsiz bir şekilde enkaza götürüyor. Hiçbir şeyim yok. Evim yok. Ama ben enkaza bile gittiğimde sanki çocuklarımın kokusu varmış gibi hissediyorum” dedi.

“Babam yanımda olursa acım hafifler”
Babasının enkazdan 16 saat sonra çıkarıldığını ancak şu an Adana’da tedavi gördüğünü söyleyen Ezer, babasını da yanına alarak konteynerde kalmak istediğini söyledi. Şu an çadırda kalan Ezer, “Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Biz burada felaketi, kıyameti yaşadık. Dilerim bir daha olmaz insanlarımız da ders alsın. Kimse kimseyi üzmesin. İki dakikaya sığdı bütün hayatımız. Şimdi çadırda kalıyorum. 28 Şubat’ta yaptığım konteyner başvurusunun sonuçlanmasını bekliyorum. Dilerim sonuçlanır. Hayatta kalan tek varlığım babam. Babam da enkazda kaldı 16 saat sonra çıkarıldığını söylediler bana. Bütün aileyle beraber yaşıyorduk. Zaten ayağından engeli vardı. Hastanede şu an bakım altında ama yanımda olursa acım hafifler. Şu an konteyner başvurumun sonuçlanmasını bekliyorum” diye konuştu.

“Ben gözyaşlarımı tutamıyorum ama o benden daha metin duruyor”
Arkadaşı Rahşan Atahan ise, acılı anne Elçin Ezer’e destek olmaya çalıştığını ancak gözyaşlarını tutamazken, Ezer’in kendisinden daha güçlü olduğunu söyledi. Rahşan Atahan, “Bana teyze diyen iki çocuğu kaybettim ben. Elçin’in çocuklarını. Enkazda kalmadık ama sarsıntı nedeniyle çocuklarım da yaralandı. Kayıplarımız çok. Dostlarımız, anılarımız gitti. Hayatımız 1,5 dakikada alt üst oldu. Ben onu asla anlayabileceğimi düşünmüyorum. Çok inanılmaz feci bir kayıp. Elimden gelen her şekilde destek olmaya çalışıyorum ama bakıyorum kimi zaman o benden daha güçlü duruyor. Ben gözyaşlarımı tutamıyorum ama o benden daha metin duruyor. Çok daha dayanıklı. Umut oluyor” dedi.

“Yüreği çok geniş ama acısının tarifi yok”
Elçin Ezer ile çadır kentte tanıştığını söyleyen Mehtap Yılmaz da, “Yüreği çok geniş ama acısının tarifi yok. Ben onu yakın bir zamanda tanıdım çadırda. Kaybettiklerimiz kadar çok güzel dostluklarımız oldu. Kader arkadaşıyız. Hayatta kalmaya çalışıyoruz. Ben burada hayvanlar için kalıyorum. Hayvanlarla ilgili gönüllülerden destek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.15 12:08:20
Son Düzenlenme Tarihi :





ATASEM kayıtları başlıyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi Atatürk Sanat Eğitim Merkezi (ATASEM) 2021-2022 eğitim öğretim yılı birinci dönem kurs kayıtları 1-6 Eylül tarihleri arasında www.atasem.org.tr adresi üzerinden online yapılacak.

    Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin ücretsiz sanat ve meslek edindirme kursları ATASEM’lerde birinci dönem kayıtları başlıyor. 2021-2022 eğitim öğretim yılında Antalya genelindeki 24 ATASEM kurs merkezinde 250 branşta 900 kurs açılacak. ATASEM kurslarına kayıt olmak isteyenler 1-6 Eylül tarihleri arasında www.atasem.org.tr adresine online başvuru yapacak. Online kayıtlarını gerçekleştiren kursiyerler evraklarını 7-12 Eylül tarihleri arasında şahsen teslim edecek. ATASEM’de dersler 27 Eylül’de başlayacak.



PANDEMİ ÖNLEMLERİ ALINDI 

    Evrak tesliminde kayıtlarını gerçekleştirecek olan kursiyerler HES kodunu kurs merkezlerinde onaylatarak ders başı yapacaklar. Alınan tedbirler kapsamında öğrenciler HES kodu ile yakından takip edilerek, oluşabilecek riskli durumlarda hızlı bir şekilde müdahale edilecek.  HES kodu olmayan vatandaşlar kurslara katılamayacak. Kurslarda alt yaş sınırı ise 15 olarak belirlendi. 


YENİ DÖNEM YENİ KURSLAR 

    ATASEM’de 2021-2022 döneminde yeni kurslar da açılıyor. Yeni dönemde açılması planlanan yeni kurslar şöyle: “Ağaç kaşık yapımı, uyuşturucu bağımlılığından korunma, duygusal gelişim sorunları, avakado yetiştiriciliği, meyve bahçelerinde gübreleme, muz yetiştiriciliği, siber tehdit istihbaratı, dijital becerilerin geliştirilmesi, yerel yönetimde zabıta ve destek hizmetleri, su kabağı işlemeciliği, kitre bebek yapımı, ipek kozası el ürünleri yapımı, tutkallı hamur çiçek yapımı, dantel anglez, canlı çiçek tanzimi, deri çiçek yapımı, alüminyum kabartma yapımı, kağıt heykel sanatı, beyaz peynir üretimi, çubuk turşu yapımı, yöresel gıda ürünler yapımı, kadın nikah kıyafet dikimi, öz bakıma destek olacakların eğitimi, insansız hava araçları ve uçuş eğitimi, koyun yetiştiriciliği, pet hayvanlar, ipekböceği yetiştiriciliği, keçi yetiştiriciliği, mermer ve taş kaplamacılığı, depreme hazırlık, dikkat eksikliği ve hiperaktif bozukluğu bulunan bireylerin ailelerine yönelik destek eğitimi, aile ve evlilik hayatı, öfke kontrolü, kat hizmetleri elemanı, finansal yatırım, semazen eğitimi, gıda ve su ürünlerinde çalışanlar için hijyen eğitimi, safran yetiştiriciliği, zeytin ağacı budama, bitki zararlıları ile mücadele, meyve ve sebzede iyi tarım uygulamaları, bitkisel üretimde iyi tarım uygulamaları, sıvı yakıt ateşleyicisi, açık alan satıcıları eğitimi.”



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.08.30 07:19:24
Son Düzenlenme Tarihi :