SON DAKİKA

logo

Hoşgeldiniz sayın KAZEZ..

Kaymakam Saltaş döneminde hazırlanan ama tam olarak hayata geçirilemeyen, Kaymakam Kurt döneminde uykuda bırakılan Elmalı’nın geleceği, Elmalılı hanımların ekonomik olarak güçleneceği proje sizin döneminiz de ya sona erecek YA DA HAYATA GEÇECEK

    Öncelikle “Hoşgeldiniz” diyorum, Elmalı’nın yeni  Kaymakamı sayın Harun Kazez. 
    Yeni görev yeriniz sizin için de, Elmalı içinde hayırlı olsun temennisinde bulunuyorum.
    Elmalı’da da yayınlanan, ama Antalya’nın merkez beş ilçesinde de yüzlerce abonesine ulaşan Toros Gazetesi sahibi olarak, umuyorum ki görev süreniz tamamlanıp Elmalı’dan ayrılırken, arkanızda bir eser bırakırsınız ve bu sayede isminiz unutulmaz, gelecek kuşakların gönüllerinde de yer bulursunuz.
    Rahmetli Mehmet Murat Çekmen’den bu yana siz dahil 5 kaymakam görmüş, onları yakından izlemiş, çalışmalarını takip etmiş oldum/olacağım. Düşünüyorum da, sizden önce hangi kaymakam Elmalı’ya kalıcı bir eser bırakmış, ilçe ekonomisini canlandıracak bir projeyi hayata geçirmiş ve yıllar sonra hatırlanıyor.
    Cevap bulamıyorum.
    Umarım siz Elmalı’da görevinizi tamamlayıp, güzel yurdumun bir başka köşesinde hizmet vermeye devam ederken  bizlerde sizi Elmalı’da görev yapan diğer kaymakamların aksine bıraktığınız bir eserle, ya da ilçe ekonomisini canlandıracak bir proje ile hep hatırlayacağız.
    Aslında böyle bir proje var ama  cesaretli ve kararlı birini bekliyor.
    Kaymakam Gürbüz Saltaş döneminde, Tarım ve Orman İlçe Müdürü Dilek Boğatimur tarafından hazırlanan Elmalı Kaymakamlığı’nın yanısıra Elmalı Belediyesi’nin paydaş olduğu bu proje, Kaymakam Fatih Ahmet Kurt döneminde ne yazık ki kelimenin tam anlamı ile uykuda bırakıldı. Sayın Kurt’un bu projeyi niçin hayata geçirmediğini bilmiyorum ama, Elmalı’nın geleceği, Elmalılı hanımların ekonomik olarak güçleneceği bu proje, Konya Vali Yardımcısı olarak atanması  nedeniyle,  Elmalı’daki hizmet süresi içinde  sayın kurt’un elinde patlamadı.
    2016 yılının Nisan ayında BAKA tarafından 168 bin lira kaynak sağlanan, sonradan 128 bin lira kaynakla  birçok proje arasına devamına karar verilen 3 projeden biri olan sözkonusu proje sizin görev süreniz içerisinde (belirli bir süre içerisinde hayata geçirilmezse iptal olacak) ya elinizde patlayacak ya da sizin konuya göstereceğiniz hassasiyetle hayata geçirilecek.
    Projenin adı “Kendim üretiyorum, Kendim satıyorum.” 
    İsminden ziyade, amacı güzel ve önemli. Bir önceki dönem Belediye Başkanı Ümit Öztekin’in hayata geçirmeye çalıştığı ama tam olarak geçiremediği Elmalı Pazar’ı projesinin bu proje ile bağlantısı var mı ? bilmiyorum ama, Elmalı Pazar’ı adı altında ( Ki, bu ismin patenti alınmıştır ve Elmalı’nın tanıtımı için de bu marka ve proje ayrıca önem arzetmektedir), Elmalılı kadın çiftçilerinin, ev hanımlarının kendi ürettikleri yiyecekleri, sadece Antalya’ya değil Türkiye genelinde satmaları  mümkündür.
    Bu nedenle sizin bu konudaki düşünceniz ve alacağınız karar  sadece proje için değil, Elmalılı kadın çiftçiler için, Elmalılı ev hanımları için hatta Elmalı’nın tanıtımı için çok çok önemlidir. 
    Sizde bir önceki kaymakam Fatih Ahmet Kurt gibi bu projeyi uykuda bırakırsanız, proje için tanınmış süre Elmalı’da bulunduğunuz süre içerisinde bitecek ve  proje de kendiliğinden sona erecektir. Elmalı tarihi bir fırsatı, siz de yarınlarda da Elmalılılar tarafından hatırlanmayı kaçırmış olacaksınız. Yok projenin hayata geçmesi için kararlı bir tutum sergilerseniz, o zaman inanın yıllar sonra da siz hatırlanacak, o projeden ekmek yiyen kadınların hayır duasını almaya devam edeceksiniz.
    Bu konuda  projenin diğer tarafı Elmalı Belediyesi’nden bir hayır beklemeyin. Kaymakamlardan çok belediye başkanlarının bu konuya sahip çıkması gerekirken, bugüne kadar ki süreçte “Süre dolsun, proje bitsin” mantığı gördüm.  Belediye başkanlarının kaymakamları sıkıştırması ve bu projenin çoktan hayata geçmesi gerekirdi. 
    Bu tür projelerin ülkemizde ve Antalya’da benzerleri mevcut ve başarısı da tescillenmiştir. Elmalılı hanımlara güvenin, başarırlar. Bundan sonra ki süreçte kooperatifleşmek gerekli, sistemin oturması ve pazarlanma safhasına geçmek lazım. Tarım ve Orman İlçe Müdürünüz bir bayan olarak, projeyi hazırlayan kişi olarak,   sizin desteğinizle sözkonusu projeyi sonuçlandır. Bunun yanında, projenin başından beri varolan Elmalı Belediyesi Kültür Müdürü Durmuş Altan’ın da bu konudaki bilgisi ve yöresel ürünler konusundaki çalışmaları projenin başlaması ve devamı için yeterlidir.
    Cephe giydirme çalışmaları yapılan Hanönü’nde 3 katlı tarihi görünümlü bir bina bu proje için kiralandı. Yıllardır boş binaya kira ödeniyor. BAKA’nın 128 bin liralık desteğinin bir kısmıyla sözkonusu binanın iç düzenlemesi yapıldı, satılacak ürünlerin konulacağı tezgahlar hazırlandı. Projenin başarısının bir başka anahtarı olan bilgisayar işletme sistemi de kurulurken, geriye sadece   teşhir edilecek ve satılacak gıdaların hazırlanması ve paketlenmesi, birde internet ortamında da satılmasının alt ve üst yapısının kurulması kaldı.
    Proje hazır...
    Marka patentli. 
    Yer hazır...
    Elmalılı hanımlar hazır...    
    Tek eksik....Bu konuda kararlı bir kaymakam.
     Umarım, siz kararlı olursunuz...                              
                             * Erkin ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.08.11 07:28:50
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya’da ot festivali düzenlenemez mi ?

Çeşme Belediyesi tarafından düzenlenen Ot Festivali için Alaçatı’ya gittim. Davet edenler yoğunluğun cumartesi ve pazar günü olduğunu, bu nedenle cuma günü ot festivalinin kurulduğu alanı daha rahat gezebileceğimi söyleyince perşembe günü yola çıktım, bir gece otelde konakladım ve cuma günü de sabah erkenden ot festivalinin düzenlendiği alanı gezdim. Cuma günü erken saatte otobüslerle gruplar halinde gelmeye başlayan kadın-erkek, yaşlı-genç-çocukları görünce “Cuma günü birde sakin olur demişlerdi” diyerek, kalabalıkla birlikte bende festival alanındaki stantları gezmeye başladım.

    400 stant kurulmuş. Stantlar ücretsiz tahsis edilmiş, tek şart ikametgahın Alaçatı’da olması. Malum ege ot’ları ile ünlü, yüzlerce çeşit ot tam bir görsel şölen sunuyor. Cibes, gelincik, şevket-i bostan, turp otu, gavur otu, radika , ısırgan otu ve onlarcası...
    Ot’lardan yapılan yemekler, ot’lu böreklerde stantları süslüyor. Çeşit çeşit reçeller, tatlılar. Damlasakızı reçeli revaçta  olan bir reçel. El yapımı sabunlar. Öyle ki eşek sütünden bile sabun stantta müşteri bekliyor.
    Belirli bir noktadan sonra el emeği, göz nuru  bebekler, takılar, çantalar, taçlar, süsler sergileniyor.
    Bir yanda festival alanını gezerken, diğer yanda Antalya’da yetişen ve yenilebilen “ot” çeşitleri ile ilgili bir çalışma yapıldı mı? diye düşünüyorum.
    Ot festivali olmayabilir ama Antalya’da tatlı, reçel, yemek festivali düzenlenemez mi ? 
    Bu nedenle Başkan Böcek’e “Keşke Alaçatı Ot festivali’ne gitseydin” diyorum. Gözlerinle o ortamı yaşasaydın. Hatta Alaçatı ziyaretini hafta sonuna  denk getirseydin bölgeye nasıl hareket geldiğine, insan sirkülasyonuna şahit olsaydın. 
    Antalya’ya gelen yabancı konuk sayısında rekor üstüne rekor kırıyoruz ama gelen turistleri Antalya çarşılarına çıkartamıyoruz. O zaman Antalya’da iç turizmede ağırlık verilmeli. Bu sayede kentin ticari yaşamına olumlu ciddi katkı sağlar. Bu nedenle Antalya’da bu tür festivaller sık aralıklarla düzenlenmeli.
  * Erkin ÖZGÜNSÜR 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.04.24 10:40:45
Son Düzenlenme Tarihi :






Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.07.09 20:06:08
Son Düzenlenme Tarihi :