SON DAKİKA

logo

İYİ Parti Elmalı İlçe Başkanı Kemençe ne düşünüyor ?

İYİ Parti Elmalı İlçe Başkanı Muhammet Kemençe'nin Elmalı Kent Meydanı Projesi içerisinde yeralan rezidans dairelerle ilgili düşünceleri merak ediliyor.

Elmalı Kent Meydanı projesi içerisinde yeralan rezidans dairelerle ilgili CHP, Ak Parti  ve MHP İlçe Başkanları kendilerinin ve partilerinin düşüncelerini kamuoyuyla paylaşırken, kısa bir süre önce özellikle Belediye Başkanı Halil Öztürk’ün girişimi ile  İYİ Parti İlçe Başkanlığı görevine atanan Muhammet Kemençe’nin ve partisinin düşünceleri merak ediliyor, kamuoyuyla paylaşması isteniyor.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.01.28 11:01:28
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Düzen: Huzurun temel şartı, adaletin tesisidir

Saadet Partisi İl Başkanı Ramazan Düzen, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Düzen, “ Herkes huzur içinde olmak ister. Huzurun temel şartı, adaletin tesisidir” dedi.

Saadet Partisi İl Başkanı Ramazan Düzen, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
Düzen, kısa bir zaman sonra yapılacak seçimlerin Türkiye’nin gidişatını ciddi manada etkileyeceğini belirterek; “Sadece bir hava değişimi meydana gelmeyecek. Ciddi manada, ülkede yönetim anlayışı değişecek. Güzel bir ülkede yaşıyoruz ama herkesin kendine mahsus sıkıntıları var. Antalya’da daha özel problemler var. Bunları da biliyoruz. Bu problemlerin bütün olarak ortadan kalkması, ülkemizin daha güzel bir iklime kavuşması gerekiyor. Bunun sağlanabilmesi o kadar da kolay olmayacak gibi geliyor. Ama attığımız adım, inşallah iktidarı ayın 14’ünde değiştirecek. Bu ülkede insanların talep ettiği birtakım hususlar var. Nereye gidersek gidelim bu değişmez. Her yerde aynı manzarayla karşı karşıya kalırız. Herkes huzur içinde olmak ister. Huzurun temel şartı, adaletin tesisidir” diye konuştu.
Düzen değerlendirmesini şöyle sürdürdü; “Bir ülkede herkesin kendi geçimini sağlayacak kadar bir gelire sahip olmasını devlet mutlaka tesis etmelidir. Yeterli sayıda eğer kendi geçimini sağlayan insan bulunmuyorsa burada çok ciddi bir problem var manasına gelir. Biz, bunu gerçekleştirmeye mecburuz. 85 milyonluk bir ülkede siz bunu temin etmek istiyorsanız her sahada insanlara iş imkanı sağlayacak yatırımlar yapmaya mecbursunuz. Birçok noktada devlet tesisleri, arsalar, sanayi tesisleri bütünüyle satıldı. Bunların satılmasının meydana getirdiği boşluğu özel sektör ve şahıslar dolduramadı. Böyle olunca da biz, maalesef güçlü bir ülke olma özelliğini adım adım kaybettik. İnsanlarımız da kendi yaşadıkları topraklarda huzurlu bir imkana kavuşamamış oldular.”

Türkiye’de 12 milyona yaklaşan, sosyal yardımlardan istifade ederek hayatını idame ettirmeye çalışan insanlarımız var olduğunu ifade eden Düzen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşsizlik sayısı aldı başını gitti. Bugün rakamlara bakıldığı zaman, sanki işsizlik daha az sayıdaymış gibi gösteriliyor. Ama şunu kimse dikkate almıyor. Bugün, Türkiye’de 12 milyona yaklaşan, sosyal yardımlardan istifade ederek hayatını idame ettirmeye çalışan insanlarımız var. Bu ne manaya geliyor? Bu insanlar çalışamıyorlar, çalışmıyorlar. Sadece devletin verdiği birkaç kuruşla geçinmeye çalışıyorlar. Bu insanlar, aslında mağdur insanlar. Geçimlerini sağlamak için herhangi bir yerde işe başvursalar hemen gelirleri ortadan kaldırılıyor. Bunun için teşebbüste de bulunamıyorlar. Halbuki bunlar işsizler. Bunlar, geçimlerini sağlayamayan mağdur insanlar. Bunları eklediğiniz zaman, Türkiye’deki işsizlik rakamları bizim tahminlerimizin çok üstüne çıkıyor. Yüzde 3-4’müş. Değil, yüzde 10-15 civarına varan bir işsizlik var Türkiye’de. Bunu ortadan kaldırmak istiyorsanız bugünkü tedbirlerle üstesinden gelemezsiniz. Tam tersine işsizlik artar. Güven ortamı olmayınca elinde parası bulunan insanlar da yatırım yapmazlar.
14 Mayıs’ta oylarımızı kullanırken aslında işsiz olan insan, ‘Ben iş istiyor muyum, istemiyor muyum’, o istikamette oy kullanacak. Çalışıyor ve geçimini sağlayamıyorsa ‘Ben geçimimi sağlayacak kadar bir ücret almak istiyor muyum, istemiyor muyum’, onun oyunu kullanacak. Ben, bunu laf olsun diye söylemiyorum. Bu bir gerçek. Şu anda çalışan insanlar kendi geçimlerini sağlayamıyorlar.” -Parti Bsn.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.04 17:28:44
Son Düzenlenme Tarihi :





Amik Ovası’nda depremin vurduğu su kuyuları açılıyor

Hatay’ın Amik Ovası’nda, depremler nedeniyle hasar gören binin üzerindeki su kuyularının yerine, yeni sondajlar vuruluyor.
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler Hatay’da yerleşim yerleri kadar tarımsal üretimde su ihtiyacını karşılayan su kuyularını da vurdu. Türkiye’nin en verimli ovalarından Amik Ovası’nda, tarımsal sulamada kullanılan binlerce su kuyuları da Kahramanmaraş merkezli depremlerde zarar gördü. Kuyuların ya yıkıldığı ya da içindeki motorların arıza yaptığı belirlendi. Bu kuyuları kullanamayan çiftçiler yeniden kuyu açtırmak için sondajcılara başvurdu. Mevcut kuyuların yüzde 80’e yakınının kullanılamadığı ovada sondaj ve kuyu ustaları yeni kuyu açmak için yoğun çaba sarf ediyor.
35 yıldır Hatay’da sondaj işi ile uğraşan Çetin Baş, Etiyopya’da sondaj yapmasına rağmen depremin ardından ailesinin yanında olmak için kente döndüğünü bildirdi.

"Yüzde 80’i tahrip"
Hatay’ın çok kötü durumda olduğunu görünce bir daha geri dönmeyi düşünmediğini ifade eden Baş, "Amik Ovası’nda belki binlerce sondaj kuyusu var. Depremden dolayı bunların yüzde 80’inin tahrip olduğunu, kullanılamaz hale geldiğini gördük. Kuyuların içindeki su pompalarının, suyun içinde sıkıştığını belirledik. Amik Ovası çiftçisi geçimini tarımla sağlıyor. Yağışların az, barajların doluluk oranının az olması nedeniyle sulama sektörü çok büyük bir darbe aldı. Deprem sebebiyle göçmüş olan kuyular var. Biz bu sondaj işini yapmazsak Amik Ovası’nda çiftçilik bitti diyebiliriz" dedi.

"Bir kuyu 5 günde açılıyor"
Amik Ovası’nda sulamada kullanılacak suyun yerine göre 250 ile 500 metre arasında yapılan sondajla çıktığını belirten Baş, "Mevcut kuyuların yüzde 80-90’ı kullanılamıyor. Kullanılan yüzde 10’luk kuyularda da çiftçi her an bir şey olacak diye korkuyor. Bulunduğumuz bölgede yaklaşık 250-300 metre arasında su çıkacağını tahmin ediyorum. Saatlik su verimliliği yaklaşık 130-140 ton arasında değişir. 300 metre suyun delgisi, yıkama, çatırdaması yaklaşık 5-6 gün sürüyor. Deprem nedeniyle talep çok arttı. Hepsine ulaşamıyoruz. Çiftçi, 15-20 gün sonra bu ürüne su veremeyecek olursa ne yazık ki mahsul ölür" ifadelerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.09 16:10:00
Son Düzenlenme Tarihi :