Birileri bir zamanlar komşu ilçelerin sera atıklarına talip olacaklarını söylüyordu
Growmach Fuarı için geri sayım başladı
Informa tarafından bu yıl Antalya Anfaş Fuar Merkezi’nde 10-14 Ekim tarihlerinde ilk kez gerçekleştirilecek Growmach, Traktör, Tarım Makineleri, Ekipmanları & Teknolojileri Fuarı, uluslararası tarım makineleri profesyonellerini buluşturmaya hazırlanıyor.
Uzun yıllardır fuarcılık alanında elde ..
Uzun yıllardır fuarcılık alanında elde ettikleri deneyimlerle birlikte yeni bir sektörel fuara daha imza atmanın heyecanını taşıdıklarını belirten Fuar Direktörü Engin Er, ülkemizin tarım makineleri ve teknolojileri konusunda önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Türkiye’nin geçtiğimiz yıl tarım makinelerinde 2 milyar dolar civarında bir ihracat rakamına ulaştığı bilgisini veren Er, bu yıl ilk defa düzenlenecek Growmach fuarıyla birlikte tarım makineleri sektörüne ivme kazandırmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Engin Er, “Growmach Fuarı’nı tanıtmak için Konya, Adana, Eskişehir ve Bursa’da düzenlediğimiz basın buluşmalarında Türkiye’nin tarım makineleri sektöründeki büyük potansiyelini ve bu potansiyeli ihracat, teknoloji ve inovasyonla taçlandıracak fuar ve organizasyonların önemini her fırsatta kamuoyuna anlatmaya gayret ettik. Sanayicilerimizin ve tüm üreticilerimizin Türkiye’nin tarım makineleri sektöründeki bu anlamlı ve çok değerli çabalarını Growmach olarak yürekten destekliyor ve bu büyük heyecana gururla ortak olmak istiyoruz” dedi.
Informa olarak dünyanın en büyük fuarcılık şirketi olduklarını hatırlatan Engin Er, şunları söyledi:
“Antalya’da 22 yıldır dünyanın en büyük seracılık fuarı olan Growtech’i hayata geçiriyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Growtech’e katılan firmalar bizlerden bir tarım makineleri fuarı istedi. Tam bu planlamayı yaparken pandemi ortaya çıktı ve sonrasında ise artık düğmeye bastık. Antalya’da 10-14 Ekim tarihlerinde uluslararası ziyaretçi ve katılımcıların olduğu tamamen ihracata yönelik tarım makineleri, traktör ve ekipmanları fuarı olan Growmach’ı ilk kez gerçekleştireceğiz. Şu anda 150 firma katılıyor; ilk yıl için tahmini 40 ülkeden 10 - 15 bin civarı ziyaretçi bekliyoruz. Ziyaretçilerimiz, online ziyaretçi kayıtlarını 8 Ekim tarihine kadar gerçekleştirerek Growmach’i ücretsiz ziyaret edebilecekler.”
İhracat ve inovasyon odaklı
Fuardaki yenilikler ve farklılıklar hakkında da açıklamalarda bulunan Engin Er, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’de her yıl 60’dan fazla tarım fuarı yapılıyor. Bizim bu fuarlardan önemli farklarımız var. Katılımcı firma çeşitliliğini sağlayabilmemiz ve daha fazla katılımcıya yer verebilmemiz için bir firmaya ayrılacak alan üst limitini 300 metrekare olarak belirledik. Fuarın ilk gününü VIP, ulusal ve uluslararası basın günü ilan ettik. 20 farklı ülkeden gelecek Uluslararası Tarım Yazarları Derneğine (IFAJ) üye olan tarım yazarlarıyla birçok ülkeden gelecek yabancı tarım gazetecilerini ağırlayacağız. 3 gün boyunca fuarı ziyaret edip röportajlar yapacaklar ve Antalya’daki üretim alanlarını gezecekler. Elbette teknolojinin ön planda olduğu bu dönemde sürdürülebilirlik bakış açımız ile katılımcılarımıza dijital çözümler de sunuyoruz. Growmach Connect Platformumuz sayesinde katılımcılarımız stantlarını ziyaret eden ziyaretçilerin datasına sahip olabilecek ve fuar sonrasında da potansiyel alıcılarıyla gerçek zamanlı iletişim ve etkileşim kurabilecekler. Bunun yanı sıra; Farmer 100 adlı bir proje oluşturuyoruz. Yeni teknolojileri kullanacak, tarımda mekanizasyonun verimliliğe etkisinin farkında olan önder çiftçiler ve elbette yeni nesil çiftçilerin bir arada olacağı bir program olacak. Bu tür teknolojileri kullanmak isteyen üreticiler, fuar alanında oluşturacağımız bir ortamda Farmer 100 grubunun bir üyesi olma fırsatı bulacaklar.”
Yeni nesil tarımda teknoloji ve inovasyon öne çıkıyor
Gelişen teknolojiyle birlikte tüm dünyada tarımda yapay zeka ve otomasyon kullanımının arttığını söyleyen Engin Er, ülkemizde de verimlilik ve sürdürülebilirlik için yeni nesil tarım uygulamalarının öne çıktığına dikkat çekti. Son teknoloji makine ve ekipmanların tarım sektöründeki üreticilere hem verimlilik hem de tasarruf konusunda avantajlar sunduğunu dile getiren Er, sözlerine şöyle devam etti:
“Tarımda teknoloji kullanımı verimliliği artırıyor. Ülkemizde modern tarım uygulamaları konusunda çiftçiler bilinçlenmeli. Her tarımsal işletme, ekilen ürün çeşidi, toprak yapısı ve iklim koşullarına göre farklı tarım makinelerine ve teknolojiye ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle otomatik dümenleme sistemi, ilaçlamada dozajlamalı sistem ve dron’lar gibi araçların kullanılması yakıt, maliyet, iş gücü ve zaman tasarrufunun yanı sıra; verimlilik konusunda da çiftçiler için önemli avantajlar sunuyor. Bu yıl Growmach Fuarı’nda tarımda yapay zeka ve otomasyon alanlarında hizmet veren firmalar da son teknolojiye sahip ürünleriyle fuar ziyaretçilerini stantlarında ağırlayacak. Fuar ziyaretçileri son teknolojiye sahip makine, ürün ve ekipmanları inceleme fırsatı bulacaklar.”
Tarım ve teknoloji ödüllerine ev sahipliği yapacak
Growmach’ta gerçekleştirilecek etkinlikler arasında “Growmach Tarım ve Teknoloji Ödülleri”ne özel önem verdiklerini belirten Engin Er, Growmach Tarım ve Teknoloji Ödülleri’ni Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri ve Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Hamdi Bilgen’in jüri başkanlığında gerçekleştireceklerini kaydetti.
Tarım makineleri ihracat payının günümüzde ciddi bir seviyeye ulaştığını dile getiren Prof. Dr. Hamdi Bilgen de, “Türkiye artık olgunlaşmış olan bu potansiyelini sadece tarım makineleri içinde değil, mekanizasyon öğeleri içinde yer alabilecek birçok farklı teknolojileri ortaya koymak için de kullanmaktadır. Bu amaçla Growmach Tarım Teknoloji Ödülleri ile Growmach tarım makineleri fuarı bu özel alanda bir ilk olmaya hazırlanmaktadır. Türkiye, özellikle tropik-subtropik iklim özellikleri ve dört mevsim yapısı sayesinde dünyanın bir çok farklı bölgelerinde yapılan tarımsal mekanizasyon süreçlerine katkı yapmak adına büyük potansiyele sahip bir ülkedir. Akademik alanda ve sektörün lider kişilerinden kurulan jüri en değerli teknolojilerin tarım makineleri sektörüne kazandırılmasında çok değerli bir rol üstlenmektedir. Başta ülkemiz olmak üzere dünya pazarına sayısız yeni buluşların ortaya konması için hazırız” ifadelerini kullandı.
Türkiye gıda üretiminde stratejik konumda
Uluslararası piyasaların en temel gündemlerinden birisinin gıda güvenliği olduğunu belirten Growmach Stratejik İş Ortağı AGRO TV Türkiye ve Azerbaycan Ceo’su Doğan Başaran Türkiye’nin gıda üretiminde stratejik konumda olduğuna dikkat çekti.
Türkiye’nin doğu ve batı arasındaki coğrafi konumu ile önemli bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Başaran, “Ülkemiz 1924 yılından bugüne tarımsal mekanizasyon üretimiyle asırlık bir tecrübeye sahip. Yaklaşık 1,8 milyon adetlik traktör varlığı, 50 milyar dolarlık sektör hacmi, 2 milyar dolara yaklaşan tarımsal mekanizasyon ihracatıyla bölge coğrafyasının dinamik gücüyüz. Yeni yüzyılın derin vizyonuyla baktığımızda; global şirketlerin kurum tecrübesi, uluslararası ağı, yüksek donanımlı kadroları yeni pazarların keşfi için bize rehber olacaktır. İşte bu yüzden Informa’nın ülkemizdeki yatırımlarına bir yenisini daha eklemesini tarihi olarak sektörel bir sorumlulukla destekliyoruz. Bu ihtiyaç ve zorunlulukla Growmach’ın açılışını büyük bir heyecanla bekliyoruz. Growmach sadece ’stratejik iş ortaklığı’ göreviyle işimiz değil asırlık birikimi yeni yüzyılda ileriye taşıyacak, coğrafyamızı tarım makineleri sektöründe yeni bir cazibe merkezi haline getirecek önemli bir adımdır” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.06 21:50:51
Son Düzenlenme Tarihi :
Kaleiçi, hikayesini anlatıyor
Muratpaşa Belediyesi, Kaleiçi’nin gündelik yaşamın tarihini sandıklardan çıkarıp bugüne taşıdığı “Hafıza Mekanları ve Kültürel Miras-Antalya Kaleiçi Evleri” projesinde ikinci etap tamamlandı. Yaşanmışlıklarıyla Kaleiçi konaklarının tarihinin anlatıldığı projede, 40 yeni evin 4 dilde hazırlanan bel..
Begonvillere gizlenen pencerelerinin arkasında, dar bir sokağa açılan kapısının önünde, geniş avlusunda hikayeler biriktiren Antalya Kaleiçi evlerinin tarihi Muratpaşa Belediyesi’nin Hafıza Mekanları ve Kültürel Miras - Antalya Kaleiçi Evleri projesinde bir araya getirdi.
Projenin ilk ayağında, 11 yapının izi sürüldü. Arşivler tarandı, fotoğraflardan elde edilen ipuçlarının peşine düşüldü, eskisiyle yenisiyle evlerin sahipleri bulundu, Kaleiçi sakinleriyle görüşüldü. Anlatılan öyküler derlendi ve yıllara uzanan tarih 11 ayrı belgeselde anlatıldı.
1875 yılında İtalyan ve Türk ustalara yaptırılan, Antalyalıları hurmayla tanıştıran Hassun Kaptan Konağı, Selanik’ten mübadeleyle gelen Hasan ve Nesli Kıvırcık çiftinin 5 çocuğuyla birlikte yaşadığı Çerçiler Evi, mahallesinde 40 yıl muhtarlık yapan ve ‘Kont’ adında pansiyonu olan Salih Asa ve ailesinin yaşadığı Kont Salih’in Evi, mübadeleyle Kıbrıs’tan gelen Ayşe ve Derviş Kulaksızlar çiftinin evi, Selanik göçmeni Hasan Attanindi ve ailesinin yaşandığı ve bugün bir sanat galerisi olarak hizmet veren Simitçi Mıstık Galerisi, dönemin Antalya Belediyesi’nde zabıta olarak çalışan Mustafa Paşa Akdemir’in Giritli bir aileden satın aldığı Paşalar Konağı’nın hikayesi projenin ilk ayağında yer aldı.
Geçen yıl 7’ncisi düzenlenen Uluslararası Kaleiçi Old Town Festivali’nde projenin tanıtımı gerçekleştirilirken projenin ikinci etap için 40 ev konağın daha belgeselleri hazırlandı. İkinci etapta 1800’lerde İskenderiye’den göç eden ve ‘Beyaz Arap’ olarak anılan bir aileni yaşadığı Melek’in Evi, Antalya 1918 yılında sıtmayla mücadele ederken atlı faytonlar için kullanılan Soykam’ın Fayton Garajı, 2004 yılında Fransız Patrich Walch’un satın aldığı ve 2 yıl süren restorasyon çalışması sonucunda orijinal hale döndürülen konağın tarihinin de bulunduğu bir çok yapının tarihi belgesellerde anlatıldı.
Türkçe’nin yanı sıra İngilizce, Rusça ve Almanca olarak hazırlanan belgeseller, karekod haline getirilerek evlerin, konakların kapılarına 26-29 Ekim tarihlerinde 8’incisi düzenlenecek festival öncesi asıldı. Belgeseller, karekodların cep telefonuyla taranmasıyla izlenebilecek.
Belediye Başkanı Ümit Uysal, turizmde başarının sahip olunan tesisler ve sunulan hizmet kadar kentlerin hikayeleri paylaşmasıyla da ilişkili olduğunu söyledi. Kaleiçi’nin tarihi yüzyıllara uzanan evleri, konakları ve sokakları etrafında gelişen olayların, hikayelerin çok değerli olduğunu bunların hem dünyayla paylaşılması hem de gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini belirten Başkan Uysal, “Cep telefonlarımızla Kaleiçi evlerinin girişinde yer alan karekodları tarayarak o evin geçmiş sakinlerini tanıyor, evin geçirdiği dönüşüme tanıklık ediyoruz” dedi.