Hakan Tütüncü, Basın Müdürü Gültekin Bursalı aracılığıyla bana bir mesaj yollamış : “Elinden geleni ardına koymasın.”
Sevgili başkan ben gazeteciyim, 42 yıldır ekmeğimi bu sektörden çıkartıyorum. 42 yıldır olduğu gibi Yüce Yaratan nasip ettiği sürece de bu mesleği yapmaya devam edeceğim. Bunu yaparken de 42 yıldır olduğu gibi bundan sonra da Kepez’de de güzel şeyleri alkışlayıp okuyucularımla paylaşacağım, yanlışları ya da eksikleri ise yazmaya devam edeceğim. Dikkate alıp - almamanız beni bağlamaz. Benim işim güzellikleri de, yanlışlıkları da ortaya koymaktır, o kadar.
Sizin tarafınızdan bana iletilmesini istediğiniz “Elinden geleni ardına koymasın” sözü de beni bağlamıyor.
Ben gazeteciyim, gazetesini kullanan kişi değilim.
Sevgili başkan, o ifadenizle kaybettiğiniz en önemli şey aslında ne biliyor musunuz: Sizi kardeşi gibi gören bir ağabey.
Sizin, “Elinden geleni ardına koymasın” ifadesi ile sanıyor musunuz ki sizi hep eleştireceğim.
Bilginiz dahilinde ya da değil, yerel seçimlerden 1- 2 yıl önce senin isminin büyükşehir belediye başkan adayı olarak bazı kişiler tarafından gündeme getirilmesi sanmayın ki dikkatimden kaçıyor.
Bir kere bana göre senin Cumhur İttifakı’nın büyükşehir belediye başkan adayı olma ihtimaliniz yüzde 0.
Ama bana gönderdiğiniz o mesajtan öncede, sonrada Cumhur ittifakı’nın Kepez’de yerel seçimi kazanabilmesi için en doğru adayın da sen olduğunu söylemeye devam ediyorum.
Ve dün olduğu gibi bugün senin, 2023 te Ak Parti hükümeti yoluna devam etse bile Kepez’i kaybetme riskinin de yüksek olduğunu söylüyorum ve biliyorsun, bir kütüphanenin açılışında sana “Konyaaltı ya da Muratpaşa’daki oy farkı, hükümetin desteğini arkasına alan, birçok projenin hayata geçtiği ve yatırımın yapıldığı Kepez’de neden olmuyor ? sorusunu yöneltmiş, bir bakıma senin dikkatini çekmek isterken sen kızgın bir ifade ile “Bu nereden baktığımıza bağlı. Bizce var. Çok büyük farklar var. Oy olarak ta var, abicim, var abicim” demiştin ya...
Yanlış düşünüyorsun. Şehirleşen Kepez’de Ak Parti dolayısıyla sen oy kaybetmeye devam ediyorsun.
Sosyal medyayı çok iyi kullanmana rağmen.
******
Sevgili Hakan; Bana o mesajı göndermeden önce de biliyorsun ki seni bazı konularda uyarmış, eleştirmiş, yanlışlarını ortaya koymuş, güzel hizmetlerini, projelerini de gazetemde ya da köşemde yazmıştım.
Mesela, açılışlarda boş koltukların belediye personeli ile doldurulduğu ya da “Tütüncü’nün tramvay aşkı vatandaşı ağaç etti” haberleri veya bir mahalle muhtarının direk sana mahalle sakinlerinin “Hakan başkan niye gelmiyor ?” şeklindeki serzenişi seni uyarmaya dönük haberlerdi. Keza, “Tütüncü dokunuyor, Dokumapark taçlanıyor” “Kepez balık pazarına Akdeniz dokunuşu”, “Kepez’e engelsiz kaldırımlar” ya da kütüphanelerle ilgili haberler çalışmalarını takdir ettiğimiz haberlere birkaç örnekti.
Sonuç olarak....Susuzluktan ölüyor olsam, artık elinden bir bardak su içmem.