SON DAKİKA

logo

Şükrü Ercan, yarın toprağa verilecek

Koronavirüs nedeniyle hastaneye kaldırılan ve yoğun bakımda hayatını kaybeden Elmalı Belediyesi Meclis Üyesi Şükrü Ercan için bugün bir cenaze töreni düzenlenecek.

    Ercan, Ömer Paşa Camii’nde öğle namazına müteakiben kılınacak cenaze namazının ardından Yuva mahalle mezarlığına defnedilecek. Cenaze töreni  yarına, Hollanda'da bulunan oğlunun cenaze törenine katılması için yarına ertelenmişti.
    Merhum’a bir kez daha Yaratndan rahmet, yakınlarına baş sağlığı dileriz.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.29 16:21:33
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya Büyükşehir Belediyesi Yörük Türkmen Festivali başlıyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek Yörük Türkmen Festivali, 6 Mayıs Cuma günü yörük göçü ile başlıyor. 3 gün sürecek festivalde yörük kültürü tüm yönleriyle yaşatılacak. Dans toplulukları ve yerel sanatçıların yanı sıra Musa Eroğlu, Kubat ve Zara’nın da konser vereceği festivale katılmak isteyenler için toplu taşıma araçları şehrin farklı noktalarından iki saatte bir festival alanına ücretsiz ulaşım sağlayacak.


Antalya Büyükşehir Belediyesi Uluslararası Antalya Yörük Türkmen Festivali’nde Türk dünyasına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 6-7-8 Mayıs tarihleri arasında Antalya, Türkiye ve yurt dışından binlerce Yörük’ü buluşturacak festival için son hazırlıklar sürerken, Başkan Muhittin Böcek, uluslararası boyutta geniş bir katılımla düzenlenecek festivale tüm Antalyalıları davet etti. 

RENKLİ ETKİNLİKLER 

    Aksu İlçesi Solaklı Mahallesi At Çayırı Mevkii’nde yaklaşık 400 dönüm alan üzerine kurulan festival alanında 3 gün boyunca bir kültür şöleni yaşatacak olan Yörük Türkmen Festivali, 6 Mayıs Cuma günü 10.30’da Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk sunulması ile başlayacak. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Karaalioğlu Parkı’na kadar Yörük Göçü Yürüyüşü yapılacak. Aynı gün saat 14.00’te ise festival alanında etkinlikler başlayacak. Festivalde 3 gün boyunca atlı cirit gösterisi, at üstünde güreş, savaş oyunları, okçuluk gösterileri ve halk oyunları yer alacak. 

FESTİVAL ALANINA ÜCRETSİZ ULAŞIM 

    29 ülke, il ve ilçe belediyeleri, dernekler ve kooperatiflerin katılımıyla zenginleşecek festivalde bin yıldır Anadolu’yu yurt edinmiş, köklü bir geçmişe sahip olan Yörük kültürü tüm yönleriyle yaşatılacak. Festivale katılmak isteyenler için sabah 09.00’dan itibaren her iki saatte bir Uncalı-Expo, Liman-Expo, Döşemealtı-Expo ve Büyükşehir Belediyesi-Expo hatlarında ücretsiz ulaşım sağlanacak. Festival alanından da saat 13.00’ten itibaren her iki saatte bir dönüş için araç kalkacak. Son dönüş aracı, festival alanında gerçekleşecek son ekinliğin ardından hareket edecek. 


Festival ile ilgili tüm detaylı bilgilere yorukturkmenfestivali.com adresinden ulaşılabilir. 



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.05.05 18:38:47
Son Düzenlenme Tarihi :





Acılı babanın tek umudu depremde kaybolan kızını ve eşini bulmak

Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan Bulut Özgül, depremde yıkılan 12 katlı ve 250 daireli Rönesans Rezidans’ın enkazından çıkmayan kızı ve eşini bulmaya çalışıyor.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Hatay’ın Antakya ilçesinde "cennetten bir kare" olarak pazarlanan 12 katlı ve 250 daireli Rönesans Rezidans’ın yıkılmasıyla yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Burada kızı ve eşiyle beraber A2 Blok 138 numaralı dairede yaşayan Bulut Özgül, şehir dışında olduğu 6 Şubat günü depreme yakalanmadı. Ancak evde bulunan 16 aylık kızı Esila Özgül, eşi Nagihan Meryam Özgül (32) ve kaynanası enkaz altında kaldı. Arama kurtarma çalışmalarında kaynana Nejla Abı’nın (63) cansız bedenine ulaşılırken, Esila Özgül ve anne Nagihan Meryem Özgül’e ulaşılamadı.
Yaşananları İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlatan Bulut Özgül, kızı ve karısını aramak için çalıştıklarını ancak halen bir haber alamadıklarını söyledi. Özgül, depremden 9 saat sonra bölgeye geldiğini ve binanın yıkılmış olduğunu gördüğünü belirterek, “Hemen eşimi ve kızımı aramaya başladım. Enkazların arasına girip kızımın ve eşimin isimlerini haykırmaya başladım. Tam olarak kendimde olmadığım için bir şekilde gene binanın ön tarafına gelmişim. Burada binanın enkazından canlı çıkanlarla görüşmeye başladım. O ara binanın sağ tarafında bulunan petrol bölgesine geçmeye başladım. Petrolün yanında Hatay Rönesans Rezidans’ta kantin ve restoran işletmecisi olan Hülya ablayı gördüm. Kendisi saat 04.50’de enkaz bölgesine geldiğini söyledi. Çünkü kendi yakınları da rezidansta yaşıyordu. Bana ‘Bulut kesinlikle ne ölüler arasında de ne yaşayanlar arasında Nagihan ve Esila yok, eğer görmüş olsaydım, ölü veya diri ben zaten alırdım onları’ dedi” diye konuştu.

“Çıkarılanların ölü ve diri olarak ortalama yüzde 70’ini de gördüm ama eşime ve kızıma rastlamadım”
Madencilerle birlikte tünel açtıklarını ve arama çalışmalarına durmadan devam ettiklerini ifade eden Özgül, “Sığınak dedikleri yere indik. Tabii sığınak diye bir yer yoktu, eksi 2’nci katta otopark vardı. O otoparkta arabaların üstünde toz bile yoktu. Keşke millet eksi 2’nci kata düşseydi, burada 3-4 ay yaşanırdı, temiz su boruları patlamıştı. Burada bulunan arabaların içine de baktık ama kimse yoktu. Enkaz başında Şubat’ın 6’sından 22’sine yani temel kalkana kadar çalıştık. Orada eşim ve kızıma hiçbir şekilde rastlayamadık. Oradan çıkarılanların ölü ve diri olarak ortalama yüzde 70’ini de gördüm gene rastlamadım. Şöyle de bir durum söz konusu, o binada yatak odaları yok. Bir malzeme bulsaydık eğer oradan ilerleyecektik ama A2 Blok’taki yatak odaları ortada yoktu. Tabii enkaz çalışmaları bittikten sonra artık çıkmadığını gördük. Aynı daireden depremin 9’uncu günü kaynanamı çıkardık” açıklamasında bulundu.

“Kızımla eşim hakkında hiçbir bulguya ulaşamadım”
Enkaz çalışmaları bittikten sonra Adana, Mersin, Kayseri gibi yakın şehirlerde kızını ve eşini aradığını söyleyen Özgül, “Hastanelerde resimlere baktım, morgları gezdim, ölülerin çekilmiş fotoğraflarına baktım, yani yapılabilecek her şeyi yaptım ama kızımla eşim hakkında hiçbir bulguya ulaşamadım. Enkaz alanında kızımla, eşimle ilgili hiçbir şey bulamadım zaten. Bir eşyalarını bulsam ‘burada olabilirler’ diyeceğim. Enkaz altında her cenaze çıktığında girip baktım veya bir evrak, bir bulgu bulduğumda neredeyim diye baktım. 10’uncu kattan birini bulduğumuzda ondan aldığımız bilgi ile ‘Tamam daha 10’uncu kattayız’ diyorum ve biraz daha ileriye gitmeye çalışıyorum. Bu arada diğer tarafta da diğer arkadaşlar bakıyorlar. Koordineli bir şekilde işin içine girdik ama ben kendi eşimi ve çocuğumu halen bulamadım. Şu anda yaklaşık 65 gün oldu sanırım, unuttum çünkü” şeklinde konuştu.

“Çocuğumu ve eşimi bu bölgede gördüklerini ve çok tedirgin olduklarını söylediler”
Özgül, kızı ve eşiyle ilgili çalışmalara yılmadan devam ettiğini dile getirerek, “Yapıştırmalar olsun, reklamlar olsun, her türlü yola başvurdum. Kızım ve eşimle alakalı Antalya bölgesinde görüldüğü duyumunu aldım. Tabii bunu söyleyen beni açık numaradan aramadı. Çocuğumu ve eşimi bu bölgede gördüklerini ve çok tedirgin olduklarını söylediler. Tam bir konum istedim ama o ara kapattılar telefonu zaten. Bu aramadan sonra yaşadıklarına olan inancım yüzde 90’a çıktı. Buradan sesleniyorum; ben babasıyım. Deprem esnasında belki aldınız çocuğumu ve kimsesiz olduğunu düşünüyorsunuz. Kızımın babası benim, Esile Özgül benim kızım. Benim canım yanarken ne ona annelik edebilirsiniz, ne babalık ne de ondan size evlat olur” ifadelerine yer verdi.
Özgül arama çalışmalarına kızının ve eşinin ölü veya diri haline ulaşmadan son vermeyeceğini, bulana kadar aramalara devam edeceğini dile getirdi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.15 15:23:54
Son Düzenlenme Tarihi :