SON DAKİKA

logo

Ülkemizde 2 milyon kadının sorunu!

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Taner Usta, bu nedenle erken teşhis ve tedavinin endometriozis hastalığında büyük bir önem taşıdığına dikkat çekerek, “Tanı ve tedavideki gecikmeyi önlemek için öncelikle hastalığın sinyalleri iyi tanınmalı ve zamanında hekime başvurulmalıdır. Özellikle ağrılı adet görme, ağrılı cinsel ilişki ve adet döneminde ağrılı dışkılama varsa, akla mutlaka endometriozis gelmelidir.” diyor.

Endometriozis, halk arasındaki yaygın ismiyle ‘çikolata kisti’ normalde rahmin içini kaplayan endometrium dokusuna benzer dokuların rahim dışında büyümesiyle ortaya çıkan kronik bir hastalık. Ülkemizde üreme çağındaki yaklaşık 2 milyon kadın, bir başka deyişle her 10 kadından biri, endometriozis ile mücadele ediyor. Endometriozis bazı hastalarda hiçbir belirti vermezken, bazılarında ise karın ile kasık ağrısı ve bağırsak problemleri gibi pek çok hastalıkta görülebilen belirtilerle gelişebiliyor. Ayrıca ağrılı adetin olağan bir durum olarak düşünülmesi nedeniyle hekime başvurulmakta gecikilebiliyor. Bu etkenler nedeniyle endometriozise tanı konulması 6-7 yıl gibi uzun bir süreyi alabiliyor. Teşhis ve tedavideki gecikme ise tablonun daha da ciddileşmesine neden olabiliyor. Örneğin infertilite ve böbrek kaybıyla sonuçlanması gibi! Acıbadem Altunizade Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Taner Usta, bu nedenle erken teşhis ve tedavinin endometriozis hastalığında büyük bir önem taşıdığına dikkat çekerek, “Tanı ve tedavideki gecikmeyi önlemek için öncelikle hastalığın sinyalleri iyi tanınmalı ve zamanında hekime başvurulmalıdır. Özellikle ağrılı adet görme, ağrılı cinsel ilişki ve adet döneminde ağrılı dışkılama varsa, akla mutlaka endometriozis gelmelidir.” diyor. 

 Nedeni henüz bilinmiyor 

Endometriozis hastalığının oluşum sebebi hala bilinmemekle birlikte pek çok teori öne sürülüyor. Üreme çağındaki kadınlarda rahim her ay hamilelik için hazırlanıyor ve rahmin iç tabakası kalınlaşarak embriyonun yerleşmesi için hazır hale geliyor. Hamilelik oluşmazsa bu tabaka adet kanamasıyla birlikte vücuttan atılıyor. En çok kabul gören teoriye göre; bazı durumlarda adet sırasında endometrial doku (rahmin en iç tabakasındaki bebeğin hamilelikte yerleştiği zar) peritoneal boşluğa, yani karın boşluğuna geri akıyor. Endometriozis en sık yumurtalıklar, tüpler ve rahim üzerinde oluşuyor. Nadiren de olsa bağırsaklar, mesane, eski ameliyat yeri, tırnak, meme, diyafram, göz ve burun gibi pelvik dışındaki bölgelere de yerleşebiliyor. Endometriozis lezyonlarının yol açtığı bu kistlere ‘çikolata kistleri’ deniyor. 

 Özellikle 3 belirtisi çok önemli! 

Endometriozisin en sık görülen belirtisi, adet döngülerinde artan pelvik ağrıları oluyor. Kadınlarda adet kanaması sürecinde endometrium dokusunda da kanama meydana geldiği için adet ağrısı çok daha şiddetli bir seyir izleyebiliyor. Ayrıca normalden daha ağrılı kramplar gelişebiliyor. Adet döngüsünün uzadığı durumlarda bel ve karın ağrısı da oluşabiliyor. Cinsel ilişki sırasında ve sonrasında gelişen ağrı ile adet dönemi boyunca ağrılı dışkı olması da endometriozisin diğer iki önemli belirtilerinden. Adet döneminde aşırı miktarda kanamanın yanı sıra nadiren de olsa adet döneminde yorgunluk, ishal, kabızlık, şişkinlik ya da aşırı bulantı gibi semptomlar da görülebiliyor. 

 Tanı için hastanın detaylı öyküsü şart

Endometriozis tanısında en önemli aşamayı hastanın detaylı alınan öyküsü oluşturuyor. Normal bir pelvik muayene, kist ya da skar dokusunu kolaylıkla belirleyebilse de çikolata kisti teşhisinde yeterli olmayabiliyor. Tam teşhis için sıklıkla ultrason, ihtiyaç halinde de Magnetik Rezonans gibi görüntüleme teknolojilerinden yararlanılıyor. Ultrason genellikle tanıda yeterli geliyor. Ultrason ile hastalığın ne durumda olduğu, ne kadar yaygın olduğu, komşu organlarda tutulum olup olmadığı tespit edilebiliyor. 

 Ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir

Endometriozisin zamanında teşhis ve tedavi edilmemesi durumunda ciddi sağlık sorunları gelişebiliyor. Geç teşhis edildiğinde yumurtalıkların fonksiyonelliği ve yumurta rezervleri (yumurta sayısı) olumsuz etkilenebiliyor ve bunun sonucunda infertilite (kısırlık) oluşabiliyor. Öyle ki çocuk sahibi olmakta güçlük çeken kadınların yaklaşık yüzde 40’ında endometriozis tespit ediliyor. Prof. Dr. Taner Usta, “Erken teşhis ve tedavi edildiğinde ise endometriozis sorunu yaşayan pek çok kadın çocuk sahibi olmayı başarabiliyor" diyor. Endometriozisin yol açtığı bir başka önemli sağlık problemi ise böbrek kaybı! Çünkü iyi huylu ama kötü seyirli olabilen çikolata kisti, idrar yollarına giden borucuğu daraltarak sessiz böbrek kaybına neden olabiliyor. Bunların yanı sıra derin endometriozisin bağırsağı tıkaması sonucu bağırsak tıkanıklığı tablosu gelişebiliyor. Ayrıca yapılan çalışmalar endometriotik dokuların zamanla kansere dönüşebileceğini de ortaya koyuyor. Hastalık ilerlemesine rağmen tedavi edilmezse cerrahi operasyonla yumurtalıkların ve rahmin alınması noktasına da gelinebiliyor. 

 Tedavi edilebilen bir hastalık

Endometriozis günümüzde tedavi edilebilen bir hastalık. Tedavisinde bazı durumlarda ilaç kullanımı yeterli olurken, bazen cerrahi tedavi gerekebiliyor. Hastalığın evresi, ağrının şiddeti, semptomlar ve hastanın çocuk isteği gibi etkenler tedavinin yaklaşımını belirliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Taner Usta, cerrahi yöntemin genellikle yumurtalık ve rahim gibi pelvik organlarında anatomik bir sorun oluştuğunda ya da idrar yolları veya bağırsaklar tıkandığında tercih edildiğine işaret ederek, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Endometriozis cerrahisi tüm dünyada kapalı şekilde yapılıyor. Çoğunlukla yumurtalık dokusu ile rahmin korunduğu, yani sadece endometriotik dokuların vücuttan çıkarıldığı koruyucu yöntem tercih ediliyor. Çocuk sahibi olmak istemeyen veya tekrarlayan endometriozis cerrahisi geçiren daha ileri yaşlardaki hastalarda ise rahmin alınması ameliyatı olan histerektomi, özellikle dokuların rahimde tutunduğu hastalarda yapılabiliyor. Bazı durumlarda yumurtalıkların alınması gerekebiliyor. Cerrahi tedavide edinilen tecrübeler ve yaşanan gelişmeler sayesinde çikolata kistlerinin ameliyat sonrasında tekrar etme riski günümüzde deneyimli merkezlerde oldukça düşük oranda seyrediyor.”

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.14 08:46:58
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Dünya Çevre Gününde Eğirdir Gölü’nün önemine dikkat çekildi

5 Haziran Dünya Çevre günü, Isparta’nın Eğirdir ilçesinde Eğirdir Kaymakamlığı Eğirdir Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından Eğirdir Gölü Sahilinde düzenlenen etkinliklerle kutlandı.
Bu yıl "Temiz Deniz Temiz Dünya" temasıyla kutlanan Dünya Çevre günü etkinliğinde Eğirdir Gölü’nün önemine dikkat çekildi.
Kutlamalar Eğirdir’de okul öğrencilerinin çevre temizliği etkinliği ile başladı. Daha sonra otogar yanı kordon boyunda devam eden programda Anaokulu ve 4-6 yaş Kur’an-ı Kerim kursu öğrencilerinin hazırlamış olduğu sıfır atık defilesi izlendi. Öğretmen ve öğrencilerin birlikte hazırlamış olduğu kostümler katılımcılar tarafından çok beğenildi.
Etkinlikte konuşan Eğirdir Kaymakamı Adem Çelik çevre haftasının önemine değinerek, "Dünya hepimizin ortak evreni. Allah’ın bizlere vermiş olduğu bu güzelliklere gelecek nesillere taşımak zorundayız” dedi.

Vali Baruş: "Temiz su içebilmemiz için Eğirdir Gölü’nün temiz kalması lazım"
Konuşmasında Eğirir Gölü’nün önemine dikkat çeken Isparta Valisi Aydın Baruş ise Eğirdir Gölü’nün, Isparta’nın ve dünyanın incisi olduğunu belirterek, "Eğirdir Gölü’nün suyu, iklim değişikliği ve sıcak iklimin artmasıyla birlikte azalıyor. Eğirdir bizim için çok çok önemli. Eğirdir Gölü başta tarım alanlarının sulanması olmak üzere toprak kaynağımızı besliyor. Yine Isparta’nın içme suyunda kullanılıyor. Temiz su içebilmemiz için Eğirdir Gölünün temiz olması lazım. Eğirdir Gölü dışarıdan gelen misafirlere eşsiz manzaralar sunuyor. Turizm açısından da Eğirdir Gölü bizim için çok önemli. Turizm açısından önem taşıyan karavan parkı ve Karatepe’de kurulması planlanan Yamaç Paraşütü alanıyla da bu güzellikleri Türkiye’ye, dünyaya tanıtacağız. Yeter ki biz bu güzel gölü ve çevresini korumasını bilelim. Eğirdir güzelliklerin her türlüsünü hak ediyor. Temiz suyu, temiz toprağı hak ediyor. Bu hak ettiği değerlere saygı duymaya devam edelim” dedi.

Gölde dip temizliği yapıldı
Isparta Belediyesi Su Altı Arama Kurtarma Timi ve Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığının su altı timi tarafından Eğirdir Gölünde dip temizliği yapıldı. Dalgıç ekipleri yaklaşık 2 saat boyunca yaptığı çalışmalar sonucunda Eğirdir Gölüne atılan çeşitli materyalleri gölden çıkardılar.
5 Haziran Dünya Çevre günü etkinlikleri kutlamalarında, 6 Şubat 2023 tarihinde 11 ilde meydana gelen depremde, hayatını kaybedenlerin anısına Eğirdir Gölüne çelenk bırakıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.06 17:40:32
Son Düzenlenme Tarihi :





Jandarmadan Antalya merkezli İstanbul Eskişehir, Samsun, Muğla, Manisa, Malatya ve Ankara illerinde "dolandırıcı" operasyonu

Antalya il Jandarma Komutanlığı ve ve Jandarma Genel K.lığı Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ekiplerince lüks otellerin internet sitelerini kopyalayan ve yurt içi ve yurt dışı tatil yapmak isteyen şahısların kopya sitelerine erişmeleri neticesinde, konaklama bedellerini suç örgütü üyeleri tarafından açılmış (10) paravan şirketin hesaplarına yatırdıkları, paranın izini kaybettirmek amacıyla şirketler arasında dolaşım sağlayarak, yurt içinde bulunan örgüt üyelerinin arasında paranın bir bölümü paylaşıldıktan sonra kalan tutarın yurtdışında bulunan örgüt liderinin hesaplarına aktarıldığı, toplam 16.341.000Tl, 55.276 Euro ve 70.000 dolar haksız kazanç elde ettikleri tespit edilen 16 dolandırıcı yakalandı

Kemer Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Antalya İl J.K.lığı ( İstihbarat Şb.Md.lüğü, Kom Şb.Md.lüğü) ve Jandarma Genel K.lığı Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ekiplerince “ Örgütlü olarak Nitelikli Dolandırıcılık Suçunu Bilişim Sistemleri Kullanılarak İşlemek” suçunun önlenmesine yönelik projeli faaliyete başlanılmıştır.

Örgütü üyelerince turizm yoğun olduğu Antalya ve Muğla İllerinde bulunan lüks otellerin internet sitelerini kopyalayarak Google internet sitesinde reklam olarak yayınladığı, yurt içi ve yurt dışı tatil yapmak isteyen şahısların kopya sitelerine erişmeleri neticesinde, konaklama bedellerini suç örgütü üyeleri tarafından açılmış (10) paravan şirketin hesaplarına yatırdıkları, paranın izini kaybettirmek amacıyla şirketler arasında dolaşım sağlayarak, yurt içinde bulunan örgüt üyelerinin arasında paranın bir bölümü paylaşıldıktan sonra kalan tutarın yurtdışında bulunan örgüt liderinin hesaplarına aktarıldığı, toplam 16.341.000Tl, 55.276 Euro ve 70.000 dolar haksız kazanç elde ettikleri tespit edilmiştir.

Faaliyet süresince (20) şüpheli tespit edilmiş, yapılan teknik ve fiziki takip neticesinde E.G ve A.U isimli (2) şüpheli yurtdışına kaçmak isterken havaalanında yakalanarak çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklanmışlardı.

Kemer Cumhuriyet Başsavcılığının talimatlarıyla suç örgütü üyelerin yakalanması ve delillerin toplanması amacı ile 22.09.2020 tarihinde Türkiye genelinde eş zamanlı olarak yapılan operasyonda; İstanbul Eskişehir, Samsun Muğla Manisa Malatya ve Ankara illerinde (14) şüpheli yakalanarak gözaltına alınmış, yapılan aramalarda suçta kullanılan (26) cep telefonu, (7) adet taşınabilir bilgisayar (5) adet hard disk (9) adet hafıza kartı (7) adet flaş bellek, çok sayıda çeşitli bankalara ait hesap cüzdanları, paravan şirketlere ait kaşeler ile birlikte suçtan elde edilen 28.00 TL ve 2.905 Euro paraya el konulmuştur.

İcra edilen operasyon sonucunda toplamda yakalanan (16) şüpheliden (14) şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, (2) şüpheli ise adli kontrol şartı ile serbest bırakılmıştır.

Soruşturmaya çok yönlü devam edilmekte olup ülkemiz genelinde tatil amaçlı turizm bölgelerine gitmek isteyen vatandaşlarımızın güvenli olarak tatillerini geçirebilmeleri için bu ve buna benzer suç odakları ile mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.09.26 06:41:20
Son Düzenlenme Tarihi :