SON DAKİKA

logo

Sahte imzalı tahliye taahhütnamesiyle evinden çıkarıldı, gözyaşları içinde yardım istedi

Antalya’da ev sahibinin sahte imza ile oluşturduğu tahliye taahhütnamesiyle evinden çıkarıldığını söyleyen Ayten Kocabıyık, gözyaşları içerisinde, "Benim tek isteğim çocuklarımla yaşamaktı. Kimse sokakta kalmasın, dün gece sokakta kaldım. Çok kötüydü, köpekler vardı" dedi.
Antalya’nın Kepez ilçesi Aydoğmuş Mahallesi’nde yaşayan Ayten Kocabıyık (45), 28 Mart 2022 tarihinde ailesi ile Mersin’den şehre geldi. Kocabıyık mahalleden bir ev kiralayarak, aylık bin 500 TL’den 12 ayın kirasını ev sahibine nakit ödedi. İddiaya göre ev sahibi, Kocabıyık adına sahte imza ile tahliye taahhütnamesiyle oluşturarak evden çıkmasını istedi. Kocabıyık ise kendisine taahhütnamenin ulaşmadığını söyleyerek, duruma itiraz edemediğini belirtti. Eşyaları icra memurları tarafından dışarı çıkarılan Kocabıyık, taahhütnameye atılan imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu. Sokakta kalan Kocabıyık, gözyaşları içerisinde yaşadıklarını anlatarak kendisine yardım elinin uzanmasını istedi.

"Ev sahibini çok aradım, yalvardım"
Yaşadıklarını anlatan Ayten Kocabıyık, "28 Mart 2022 tarihinde evi kiraladım. 1 yıllık peşin olarak ödedim. Aylık bin 500 TL üzerinden kiraladım. İşe gitmiştim, işten gelince eşyalarımın evde olmadığını gördüm. Bir süre önce ev sahibi yanıma gelerek, ‘Ne olacak bizim kiranın durumu?’ dedi. Önceden de evin tadilata gireceğini ve baldızının geleceğini söylemişti. Ben de tadilat yapacaksa eşyalarımı bir odaya toplayabileceğimi söyledim. En sonunda tahliye taahhütnamesini kendi doldurarak imzalamış. Bana depremden bir gün sonra mahkemeden tebligat gönderiyorlar. Tebligatta yazan adres yanlış. Beni icraya verdikten sonra ödeme emri ve tahliye taahhütnamesi çıkarmışlar. Bir hafta içerisinde itiraz etmem gerekiyormuş, benim elime ulaşmadı. Muhtara bırakılmış, ben e-Devlet’ten gördüm. Sonra itiraz ettim ama sonuç alamadım. Ev sahibini çok aradım, yalvardım. 2 çocuğum olduğunu belirttim" diye konuştu.

"Kimse sokakta kalmasın, dün gece sokakta kaldım"
Kirasına zam yapılmasını kabul ettiğini belirten Kocabıyık, "Beni kış aylarında dışarıda bırakmayın dedim. Benim tek isteğim çocuklarımla yaşamaktı. Oğlum bunları görmesin diye başka yere gönderdim. Bu ev sahiplerine, bu şekilde yapanlara en azından devletin müdahale etmesini istiyorum. Kimse sokakta kalmasın, dün gece sokakta kaldım. Çok kötüydü, köpekler vardı. Daha önce yaşamış olduğum bir kazadan dolayı sol gözüm yüzde 1 görüyor. Sağ gözüm de yakını görmüyor. Kimseye bir zararım yok, yalnızca barınacak yer istiyorum. Benim bilgim olmadan tahliye taahhütnamesi hazırlamışlar. Farklı farklı üç çeşit yazı karakteri var. Bunların incelenmesi gerekir" sözlerine yer verdi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.24 16:15:03
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kahramanmaraş’ta 4,2 büyüklüğünde deprem

Kahramanmaraş’ta 4,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan (AFAD) yapılan açıklamada Kahramanmaraş’ın Andırın ilçesinde 4,2 büyüklüğünde deprem meydana geldiği öğrenildi.
Deprem yerin 6.99 kilometre derinliğinde meydana geldi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.08 22:32:54
Son Düzenlenme Tarihi :





Aşırı tuz tüketimi sağlığı tehdit ediyor

Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Eşşe Çelik, "14-20 Mart Tuza Dikkat Haftası" nedeniyle açıklama yaptı. Çelik, aşırı kullanılan tuzun hipertansiyon ve ölümcül hastalıklara neden olduğuna dikkat çekti.

Geylani Topaloğlu
ANTALYA (İHA) - Dünya Sağlık Örgütünün günlük kişi başı tuz tüketimini 5 gramın altında önerdiğini dile getiren Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Eşşe Çelik, "Bu miktar bir tepeleme bir çay kaşığına (silme bir tatlı kaşığına) denk gelmektedir. Günlük olarak tüketilmesi önerilen bu miktar; gün içinde tüm besinlerimizle aldığımız tuzu (sodyumu) da şumul. Tuz, besinlerin doğal şumul bulunduğu gibi, deniz tuzu (deniz suyunun buharlaştırılması ile elde edilir) ve kaya tuzu (halite, göl yataklarından veya toprak altından elde edilir, kurutulur) olarak da elde edilir. Genel olarak tuz sodyum ve klorürden oluşur. Sodyum klorür içeriği tüm tuzlarda (kaya, deniz, sofra tuzu) yaklaşık olarak aynıdır. Bu nedenle sağlık etkileri de aynı olmaktadır" dedi.

"Diyet yaparken tuz kullanımına dikkat edin"
Diyet yaparken tuz kullanımına dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Çelik, "Diyetimizdeki çok fazla tuzun, kan basıncını artırarak (hipertansiyon) inme ve kalp hastalığı riskini yükselttiğini biliyoruz. İnme ve kalp hastalıkları da dünya çapında en önemli ölüm ve sakatlık nedenlerinden ikisi olarak gösterilmektedir. Sağlık Bakanlığı Türkiye Beslenme Rehberi’ne göre; aşırı tuz (sodyum) tüketimi; kardiyovasküler hastalıklar, böbrek hastalıkları, hipertansiyon, inme, osteoporoz ve bazı kanser türlerinin oluşmasına neden olabilmektedir. Tuz tüketimi 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı) aşmamalıdır. Tüketilen tuz iyotlu olmalıdır. Sağlık Bakanlığının Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması, 2017 çalışmasına göre günlük kişi başı tuz tüketiminin 10,2 gram/gün olduğu bu değer, Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği günlük tüketim miktarının iki katıdır.

Aşırı tuz içeren besinler uzak durulmalı
Aşırı tuz içeren besinleri sıralayan Çelik, "Hazır soslar, atıştırmalık ürünler, tuzlanmış kuru yemişler, turşu ve salamura besinler, aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan gazlı/gazsız mineralli içecekler, geleneksel olarak evlerde hazırlanan turşu, salça, tarhana, yaprak salamurası gibi besinler aşırı tuz içerir. Bu ürünlerin tüketilirken aşırı tuz içerdiğini unutmamak gerekir" diye konuştu.

"Tuzlukları masadan uzak tutun"
Aşırı tuz tüketimini azaltmak için önerilerini sıralayan Çelik, "Bir kişinin günlük olarak kullandığı tuz miktarı 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı) geçmemeli ve iyotlu tuz kullanılmalıdır. Besin sanayisinde kullanılan ve genellikle ambalajlı besinlerin besin etiketinde yer alan mono sodyum glutamat, sodyum nitrat, sodyum bikarbonat, sodyum sitrat, sodyum askorbat vb. tüm sodyumlu sentezlerin tüketimine dikkat edilmelidir. Çünkü bunlar besinin tuz/sodyum içeriğini artırmaktadır. Yemek hazırlama, pişirme ve tüketim sırasında ilave edilen tuz miktarı azaltılmalıdır. Hatta besinlerin sentezlerin sodyum bulunması nedeniyle hazırlama ve pişirme sırasında mümkünse tuz eklenmemelidir. Masada yemeklere tuz ilavesi yapılmamalı ve masadan tuzluk kaldırılmalıdır. Yukarıda saydığımız aşırı tuz içeren besin ve ürünleri az tüketilmelidir. Salamura ürünlerin tuz içeriğinin azaltılması için suda yıkama ve bekletme gibi işlemler uygulanabilir. Satın alınan işlenmiş ürünlerin etiket bilgisi mutlaka okunmalı, tuzsuz ya da tuzu azaltılmış ürünler tercih edilmelidir. Ambalajlı tüketime sunulan gıdaların içeriği etiket bilgisinden okunmalı ve benzer gıdalarda tuz ve tuz yerine geçen maddelerin miktarları daha düşük olanlar tercih edilmelidir. Ev dışı beslenmede yemeklerin ve besinlerin içindeki tuz miktarı öğrenilerek mümkünse az tuzlu veya tuzsuz hazırlanması istenmelidir. Tuz yerine doğal lezzet artırıcılar olan soğan, sarımsak, baharatlar, limon, sirke, biber ürünler kullanılmalıdır" şeklinde konuştu.

"Tuz alışkanlığımızı değiştirmeliyiz"
"Tuz alışkanlığımızı değiştirelim" diyerek açıklamasına devam eden Çelik, "Bireylerin her gün yediği tuzun dörtte üçü zaten paketlenmiş ve hazırlanmış gıdalardadır. Bu tüketici tarafından ortadan kaldırılamaz, bu nedenle insanlara daha az tuz yemelerini söylemek, besin içerikleri tuz ile kaplıyken çok da etkin bir önleme yöntemi olmamaktadır. Bu nedenle özellikle gıda endüstrisinin tuz azaltma politikaları önem taşımaktadır. Bakanlığımızca yapılan protokoller gereği paketli gıda endüstrisi ve lokantacılar tedrici olarak tuz azaltmayı hedef olarak belirlemişlerdir. Bu yıl, hepimizin daha uzun ve daha sağlıklı yaşayabilmemiz için tüm yiyecek endüstrisinden yüksek tuz kullanım alışkanlıklarını bırakmalarını istemeyi, takip etmeyi tüm toplum ve politika düzenleyiciler olarak görev haline getirmeliyiz" ifadelerine yer verdi.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.19 06:50:27
Son Düzenlenme Tarihi :