(İHA) - Burak Yılmaz futbolu bıraktı... Açıklamasında; " 7 yaşında Antalyaspor’un kapısından girdim beni eğitip büyüttüler" diyerek vefasını gösterdi..
Eski milli oyuncu Burak Yılmaz, futbolculuk kariyerini sonlandırdığı fakat sahaya yakın yeni görevler için kendini geliştirmeye çalıştığını dile getirerek, “Türk futbolunu bir adım öne götüreceğimi görürsem o işin peşini asla bırakmam” dedi. Yurt dışında kariyer sahibi olmasında Galatasaray’ın büyük katkısı olduğunu da söyleyen Yılmaz, “Galatasaray ile yaşadıklarım, Beşiktaşlılığımı sorgulatmaz” diye konuştu.
Eski milli futbolcu Burak Yılmaz, Çırağan Sarayı’nda bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya ailesi, yakınları ve medya mensupları katıldı. Gündeme dair ve kariyerinin geleceği hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Burak Yılmaz, “Futbolculuk kariyerimi sonlandırdığımı İnternet üzerinden açıklamak istemedim. Bu kariyerime yakışmaz diye düşündüm. Sizlerin gözlerin içine bakarak veda etmek istedim. Öncelikle çok mutlu ve gururluyum. Bunu bana yaşattığı için Allaha şükürler olsun. 7 yaşında Antalyaspor’un kapısından girdim beni eğitip büyüttüler. 4 büyük kulüpte oynadım. Bana kapılarını açmaları benim için gurur kaynağı oldu. Oynadığım tüm kulüplere teşekkür ediyorum. Yurt dışında oynadığım yıllar da benim için unutulmaz anlardı. Milli takımı bırakmam da benim kararımdı. Bir futbolcunun mesleğini itibarsızlaştırılmadan bırakabilmesi çok kıymetlidir. Allaha şükür bende bu şekilde kariyerimi sonlandırdım. Bir kariyerin sonuna geldim. Bu süreçte eşime çocuklarıma, aileme ve yanımda olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Futbolculuk hayatında kazandığı tecrübeleri yeni jenerasyonlara aktarmak istediğini dile getiren Burak Yılmaz, “Burada çok büyük cümleler kurmak istemiyorum ama 22 yıllık bir kariyerim var. Türkiye’nin en iyi hocaları ile çalıştım. Yine yurt dışında da çok kaliteli futbol insanları ile çalıştım. Bu deneyimimi yaşatmak ve aktarmak istiyorum. Şimdi hayatımın bu dönemini başlatıyorum” diye konuştu.
“Galatasaray forması ile yaşadıklarım unutulmaz”
Kendisinde en çok iz bırakan kulübün sorulması üzerine Yılmaz, “Türkiye’de 4 tane büyük takım bana kapılarını açtı. Ülkemizde bu 2 futbolcuya nasip oldu. Galatasaray ile özellikle Avrupa'da yaşadığım duygular paha biçilemez benim için. Sarı-kırmızı forma ile Avrupa’da çok değerli tecrübeler edindim. Bu durum benim Beşiktaşlılığımı değiştirmez ama Galatasaray ile Avrupa’da tanınan bir kariye sahip olmam da görmezden gelinmemeli diye düşünüyorum” şeklinde yorumladı.
“Fenerbahçe forması ile gol sevinci yaşamak isterdim”
Kariyeri boyunca içinde en çok ukde kalan olayın sarı-lacivertli kulüpteki performansı olduğunu söyleyen Burak Yılmaz, “Fenerbahçe de yeniden forma şansı bulmak isterdim. Gol sevinci yaşayamadım. En azından bir gol atmak isterdim. Fenerbahçe’nin de futbol hayatımda önemli bir yeri var. Gelişimimde büyük etkisi var. Fenerbahçe’de bir kez daha forma giymek ve o formayla gol sevinci yaşamak isterdim” açıklamalarında bulundu.
“Sabırlı bir projede yer almak istiyorum”
Bundan sonraki hayatında emin adımlar atarak ilerlemek istediğinin altını çizen tecrübeli oyuncu, “Medyada anıldığım konular, yakıştırmalar çok kıymetli, gurur verici. Ama önce benim bu makamları hak etmem gerektiğini düşünüyorum. Sürekli projeler hakkında konuşuluyor. Ama taşlar yerine tam oturmadan bir işe koyulmam. Türk futbolunu bir adımda öne götüreceğimi görürsem o işin peşini asla bırakmam. Bundan sonrada kendimi geliştirmek için yine sahada olmak en azından sahaya yakın olmak istiyorum. Nasıl bir proje de yer almak istediğimi soruyorsanız, sabırlı bir proje de yer almak istiyorum. 1 hafta kazanıp omuzlarda olup bir sonraki hafta yerlerde olmak istemiyorum. Tedirgin ve emin adımlarla ilerlemek istemem sebebim de bu yüzden. Varsa elini taşın altına koyacak birileri ben buradayım” diye konuştu.
“Ben kin tutan bir adam değilim”
Attığı bir gol ile şampiyonu belirlediğini söyleyen Burak Yılmaz, “Ben kin tutan bir adam değilim. Fenerbahçeli o gün ki arkadaşlarımın üzüntüleri hala aklımda. Ama bugün yine oynadığım her hangi bir kulüp için elimden geleni yapacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Fenerbahçe’ye saha içerisinde fazla katkıda bulunamamam benim en büyük pişmanlığımdır” şeklinde konuştu.
“Şenol Güneş her zaman benim başımın tacıdır”
Kariyerindeki en büyük gelişimi Şenol Güneş ile gerçekleştirdiğini dile getiren Yılmaz, “Bugün buraya Şenol Hoca’nın yanından geldim. Kendisi bana herhangi bir konuda projeden bahsetmedi. Benimle alakalı kafasında bir proje olduğunu biliyorum ki olmasa da bir şeyi değiştirmez. Şenol Güneş her zaman benim başımın tacıdır. Tüm çalıştığım hocalar gelişimimde büyük rolü vardır. Ama Şenol Güneş’in kariyerimdeki ve gönlümdeki yeri çok farklıdır” açıklamalarında bulundu.
Lille ekibinin takımdan ayrıldıktan sonra kendisine göstermiş olduğu ilginin hatırlatılmasının üzerine Burak Yılmaz, “Lille'den ayrıldıktan sonra beni geri çağırıp alkışlatmak istediler. Bende gittim. Türkiye’den böyle bir istek olsaydı yine giderdim” dedi. Hollanda’da yaşadıkları hakkında da konuşan Burak, “Hollanda’ya 5 yıllık bir proje için gittim. Yolun sonunda teknik direktörlük anlamında tecrübe edinip projeye başlamak vardı ama olmadı. Kan uyuşmadı diyelim. Böylesi nasipmiş” diye konuştu.
Milli takımla yaşadığı en güzel ve en kötü anlarının sorulması üzerine konuşan Tecrübeli santrafor, “A milli takımda Hollanda‘ya karşı farklı kazandığımız maçta hat-trick sevinci yaşamam paha biçilemezdi. Son Avrupa Şampiyonasındaki Galler müsabakasından sonra odadan bile dışarı çıkmamıştım. Bunu da en kötü hissettiğim an olarak söylebilirim” ifadelerini kullandı.
“Tecrübe edinmem gerekiyor”
Bundan sonraki kariyerini planlamaya devam ettiğini söyleyen Burak Yılmaz, “Bu konunun nasıl ilerleyeceğini inanın bende bilmiyorum. Şuan da 1 yıllık bir eğitim alıyorum. Çok değerli hocalar ile de görüştüm. Yurt içi ve yurt dışı. Dediğim gibi hemen bir takımın başına geçeyim, hocalık yapayım diye bir düşüncem yok. Emin adımlar ile ilerlemek istiyorum. Bir bu kadar daha tecrübe edinmem gerekiyor” diye konuştu.
“Enes ve Cenk, en çok dikkat çeken milli oyuncular”
Milli takımda çok kaliteli oyuncular olduğunun altını çizen yıldız oyuncu, “Çok değerli futbolcu arkadaşlarımız var. Enes ve Cenk’i en göz önünde olanlar olarak gösterebiliriz. Gerekli etkiyi yapacaklarını düşünüyorum. Enes talihsiz bir sakatlık geçirdi. Çok da iyi gidiyordu İspanya’da. Cenk keza öyle Şenol hoca ile tekrardan yükselişe geçtiğini görebiliyoruz. Alt yapılarda da birçok etkileyici oyun oynayan genç arkadaşlarımız var ben bunun farkındayım. Sahaya daha yakın insanlar da bu kardeşlerimizin farkındadır diye düşünüyorum” açıklamalarında bulundu.
Hangi takımda jübile yapmak isterdin sorunu da yanıtlayan Burak Yılmaz, “15’er dakika 4 büyük takımımızda da oynamak isterdim. Hepsi de benim için kıymetli birbirinden ayırmam doğru olmaz” şeklinde konuştu.
“Icardi’nin kalitesi tartışılmaz”
Galatasaray’ın şampiyonluğu ve İcardi’nin performansı sorulması üzerine konuşan Yılmaz, “Icardi çok kaliteli bir oyuncu. Kalitesi tartışılacak bir futbolcu değil. Galatasaray ile kimyası tuttu. Kesinlikle kalmalı diye düşünüyorum. Eğer Türkiye’de kalmaz ise Galatasaray yine aynı kalitede bir oyuncu alacağını düşünüyorum. Çünkü bu durum Galatasaray’ın kimyasında var” diye konuştu.
Prolisans konusu hakkında da konuşan Burak Yılmaz, “Bunca yıl Türk futboluna hizmet etmiş, yıllarca milli formaya hizmet etmiş birisi olarak prolisans konusunda benim gibi isimlere bir adımda olsa öncelik tanınması kimseyi rahatsız etmez diye düşünüyorum” diyerek sözlerini tamamladı.