SON DAKİKA

logo

Döşemealtı’nda 5’nci iftar sofrası

Ramazan ayı boyunca 15 bin kişiyi iftar sofralarında buluşturacak olan Döşemealtı Belediyesi bu yılın 5’nci iftar sofrasını Karaman Mahallesi’nde kurdu.
Nebiler, Çığlık, Ilıca ve Dağbeli Mahallelerinden sonra Karaman Mahallesi’nde düzenlenen iftar yemeğine yüzlerce kişi katıldı. Karaman Kapalı Pazar Yeri’nde kurulan Döşemealtı Belediyesi Gönül sofrasında tam 750 kişi aynı anda oruç açtı. Belediye Başkanı Turgay Genç, iftar sofrasına katılan vatandaşlarla tek tek selamlaşıp sohbet ederken, Ramazan ayında tutulan oruçların ve edilen duaların kabul olmasını diledi.
Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç’e Karaman Mahallesi iftar sofrasında, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, CHP Antalya 28’nci Dönem Milletvekili Adayı Mehmet Gök, mahalle muhtarları, siyasi parti temsilcileri eşlik etti. Genç, “Geleneksel gönül sofralarımızın 5’nci durağı olan Karaman Mahallesinde hemşehrilerimle birlikte oruç açmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Davetimize katılan herkese çok teşekkür ederim. Emeği geçen arkadaşlarımın da eline sağlık “ diye konuştu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.11 13:59:33
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ABD’de yaşayan Hilal toplanan 2 milyon TL’lik yardımı depremzedelere ulaştırdı

ABD’nin New Jersey eyaletinde yaşayan Hilal Tokat, sosyal medya üzerinden başlattığı yardım kampanyasında toplanan 2 milyon TL’lik yardımı Nef Vakfı aracılığıyla depremzede vatandaşlara ulaştırdı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye hızla ulaşan ve altı aydır aralıksız çalışmalarına devam eden Nef Vakfı, konteyner yardımı ve psikolojik desteklerinin yanı sıra ayni ve maddi yardımlarına devam ediyor. Bölgede yaraların sarılması için birçok sivil toplum kuruluşu ile işbirliğine giden Nef Vakfı, İnisiyatif Merkezi Derneği ile de Hatay’da aşevi kurdu. Günde yaklaşık 12 bin kişiye üç öğün yemek verilen aşevine bir destek de kilometrelerce uzaktan geldi.
Ailesi ile birlikte ABD’nin New Jersey eyaletinde yaşayan Kapadokyalı Hilal Tokat, ülkesindeki yüzyılın afetine kayıtsız kalmadı. Ailesini ve çevresindekileri deprem bölgesine yardım etmek için ikna eden Tokat, "Hilal’s Soup Kitchen-Hilal’in Aşevi" adlı yardım kampanyası başlattı ve toplanan bağışları Nef Vakfı’na ulaştırdı. Türk kızı Hilal’in örnek davranışıyla toplanan yaklaşık 2 milyon TL, Nef Vakfı ve İnisiyatif Merkezi Derneği işbirliği ile depremzedelere ulaştı.

“Biz Amerika’da yaşamamıza rağmen Türk kimliğimizi koruyoruz”
Ziyaret ettiği Hatay’da depremzedelerle bir araya gelen Hilal Tokat, “Ailem Nevşehirli ama Amerika New Jersey’de yaşıyorum. Biz Amerika’da yaşamamıza rağmen Türklüğümüzü çok korumaya çalıştık. Deprem haberlerini aldığımızda çok hüzünlendik. Ben kendimce bir şeyler yapmak istedim. Nef Vakfı’nın bir aşevi projesi varmış. Ben de onu gerçekleştirmek için çok gayret gösterdim. Amerika’da para topladım ve buraya getirdim. 65 bin dolar topladım. Ailemle buradayım, bugün geldik. Birkaç gün buradayım ama hep destekliyorum. Hatay aşevine destek için çalışmalarıma devam edeceğim" dedi.

“Bütün gençlere örnek olması gereken bir girişim Hilal’in yaptığı”
Nef Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Burcu Yılmaz, Amerika’dan Hatay’a yardım ulaştıran Hilal’in tüm Türk gençlerine de örnek olduğunu belirterek, “Nef sosyal bir şirket, paylaşım ekonomisine dayalı inovatif çözümlerle gayrimenkul sektöründe fark oluşturan katma değerli işlere imza atıyor. Nef markamızın kuruluş felsefesi aldığımız her nefeste borçlandığımız yaşama; yaşamı her an daha iyiye doğru geliştirmek üzere çalışarak katkıda bulunmak. Nef Vakfı da 2015 yılında kuruldu. Eğitim, sağlık, spor, afetler alanında birçok çalışma yapıyor. Milletçe hepimizin çok derin üzüntüyle karşıladığımız deprem afeti nedeniyle de 6 Şubat’tan beri sahadayız. Bugün burada olmamızın önemli bir sebebi var. Çünkü Amerika’da bağış toplayarak Hatay’da İnisiyatif Merkezi Derneği ile kurduğumuz aşevine destek olan Hilal kardeşimizin projesi gerçekleşti. Hilal’in bölgeye nefes olma hayalleri gerçek oldu. Biz de Nef Vakfı aracılığıyla Hilal’in bağışlarını bölgede bizzat aşevinde depremzedelere ulaştırdık. Bütün gençlere örnek olması gereken bir durum Hilal’in yaptığı. Hilal bir Türk kızı, Amerika’da okuyor ama vatanını, milletini unutmuyor ve oradaki bağışları Türkiye’ye getiriyor. Hilal’in gönüllü bağış toplama çabasını tüm Türk gençlerine de örnek olduğu için takdirle karşılıyoruz. Hatay’da depremin yaraları halen sarılmaya çalışılıyor. Bu sebeple de aşevine yapılan yardımların devam etmesi büyük önem taşıyor" ifadelerini kullandı.

"Çalışmalara 171 gündür devam ediyoruz"
Nef Vakfı yöneticisi Ercüment Arabacı, depremin ilk gününden itibaren sahada çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Depremin ilk dakikasından itibaren insani yardım, psikososyal destek, konteyner kent ve tüm insani yardım ve aşevi çalışmalarına tam 171 gündür devam etmekteyiz. Şu an bulunduğumuz nokta Hatay, Antakya Expo alanındayız. Nef Vakfı ve İnisiyatif Merkezi işbirliğiyle Hatay’da bulunan 8 konteyner kente ve bu alanda bulunan afetten etkilenmiş kişilere günde üç öğün, öğünlük 12 bin kişiye tekabül edecek şekilde sıcak yemek desteği sağlanmakta. İlk günden bugüne gerek konteyner kent, gerek mobil tuvalet, gerek çadır kent, gerek aşevi ve gerek insani yardım, sosyal yardım depolarımızla deprem bölgelerinde var gücümüzle ihtiyacı olanlara nefes olmaya devam ediyoruz” şeklinde konuşu.
Depremzede Gamze Doksöz, emeği geçen vatandaşlara teşekkürler ederek, “Şu an biz Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin Expo alanındayız. Her zaman olduğu gibi hayırsever vatandaşlarımızın, insanlarımızın, duyarlı insanlarımızın yardımı aracılığıyla kısıtlı imkanlarımızdan kaynaklanan ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışıyoruz. Çok şükür. Gerçekten emeği geçen herkes, gelen, ilgilenen, düşünen herkesten Allah razı olsun. Şu zor zamanlarda her kim ki birimizi düşünüyorsa bile bin kere Allah razı olsun ondan” dedi.
Depremzede Abdullah Yusufoğlu, teşekkürlerini dile getirerek, “Bizi yalnız bırakmadıkları için herkese teşekkür ederiz. Aylardır bize burada yemek veriliyor. Ben buna şahidim. Allah razı olsun, ne diyebiliriz” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.27 22:44:20
Son Düzenlenme Tarihi :





BU YASA (Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi) NE SANSÜR YASASI, NE DE YEREL GAZETELERİN ALEYHİNE

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmeye bugün devam edilecek olan “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifi” şahsıma göre ne bir sansür yasası, ne de yerel gazetelerin aleyhine olan bir yasa. Ama özellikle CHP mecliste görüşülmeye devam eden yasa ile ilgili bir bardak suda fırtınalar koparmaya devam ediyor.

    Sözkonusu kanun teklifini incelediğimiz zaman, bu tasarıya sansür demenin ağır olduğunu görüyoruz. 
    Kanun teklifini incelediğimiz zaman, bazı maddelerin açıklaması şöyle:
    MADDE 3- Maddeyle, 5187 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine eklenen üçüncü fıkrada; internet haber sitelerinin de maddede belirtilen zorunlu bilgileri kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ana sayfadan doğrudan ulaşabileceği şekilde ve iletişim başlığı altında bulundurmakla yükümlü olduğu belirtilmektedir.
    Ayrıca eklenen diğer fıkra ile, internet haber sitelerinde bir içeriğin internette ilk kez sunulmaya başlandığı tarihin, her erişildiğinde değişmeyecek şekilde içeriğin üzerinde belirtilmesi zorunlu hale getirilerek bu içerikten doğacak sorumluluklar açısından tarih tespiti mümkün hale getirilmektedir.
    MADDE 4- Maddeyle, 5187 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik ile beyannamede Tebligat Kanununun 7/A maddesine uygun elektronik tebligat adreslerinin bildirilmesi öngörülmektedir. Bu sayede basın duyurularının ve yargı organlarınca verilen yayın yasağı kararlarının hızlı ve etkin bir şekilde tebliğinin sağlanması amaçlanmaktadır.
    MADDE 6- İnternet haber sitelerinin 5187 sayılı Kanun kapsamına alınmasıyla birlikte 10 uncu maddenin başlığı “Teslim ve muhafaza yükümlülüğü” olarak değiştirilmektedir.
    İnternet haber sitelerinin yayınladıkları içerikleri doğruluğu, bütünlüğü ve erişilebilirliği sağlanmış şekilde iki yıl süre ile muhafaza etmeye ve gerektiğinde talep eden yetkili mercilere teslim etmeye mecbur olduğu öngörülmektedir.
    Ayrıca, yayının herhangi bir şekilde soruşturma veya kovuşturma konusu yapılması halinde, bu işlemlerin sonuçlandığının yetkili mercilerce ilgili internet haber sitesine bildirilmesine kadar soruşturma veya kovuşturma konusu yayın kaydının saklanmasının zorunlu olduğu düzenlenmektedir
    MADDE 7- Maddeyle, internet haber siteleri 5187 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi kapsamına alınmaktadır. Bu doğrultuda, internet haber sitelerinde cevap ve düzeltme hakları açık bir şekilde teminat altına alınmış ve içeriğin yayından çıkarılması ile erişimin engellenmesi durumlarında da düzeltme ve cevap metninin bir hafta süre ile yayınlanmaya devam edileceği belirtilmiştir.
    MADDE 8- 5187 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin başlığı “Teslim ve muhafaza yükümlülüğüne uymama” olarak değiştirilmekte ve aynı maddede yer alan basımcı ibaresinden sonra gelmek üzere “ile teslim ve muhafaza yükümlülüğünü yerine getirmeyen internet haber sitesi sorumlu müdürü” ibaresi eklenmektedir. Böylece teslim ve muhafaza yükümlülüğüne uymayan internet haber siteleri için de müeyyide getirilmiş olmaktadır.
    MADDE 29- Teknolojik gelişmelerin ve internetin yaygınlaşmasına bağlı olarak ciddi rağbet gören dijital platformlar, daha çok “içerik” olarak nitelendirilebilecek bilgi veya haberlerin yayılma hızını öngörülemez biçimde artırmış ve bu içeriklerin zihin süzgecinden geçme, analiz etme ve değerlendirme süresini oldukça kısaltmıştır. Bu noktada, internetin sağladığı anonim ortam yalan, yanlış veya manipülatif içeriklerin artmasına neden olmuştur. Bilhassa, özel saiklerle oluşturulup organize bir biçimde yayılan içerikler veya bot hesaplar aracılığıyla yapılan paylaşımlar, internet ortamındaki dezenformasyonu hızlı bir biçimde artırmaktadır. Bu şekilde maksatlı bir biçimde oluşturulan uydurma içerikler, fikirler pazarındaki ürün güvenliğini olumsuz etkilemekte, bireylerin kanaat oluşumunu manipüle etmekte ve özgür düşünceyi ipotek altına alarak demokratik ortamın masumiyetini zedelemektedir. Sonuçta, kişilerin habere veya bilgiye erişimini kolaylaştırmaya yönelik mekanizmalar ve imkânlar geliştirilirken, haber veya bilginin güvenliği sağlanarak, özgür ve özgün fikirlerin demokratik ortamda çatışmasına ya da yarışmasına yönelik tedbirlerin alınması ihtiyacı ortaya çıkmaktadır.
    Maddeyle, sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli olacak şekilde alenen yaymak suç olarak düzenlenmektedir. Fiilin, “kamu barışını bozmaya” elverişli olması aranarak, bu suçun somut tehlike suçu olduğu vurgulanmıştır. Bunun yanı sıra “dezenformasyon” olarak nitelendirilen bu fiillerin, kişilerin bireysel kanaatlerini açıklama veya haber verme haklanyla karıştırılmaması için fiilin, halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle gerçekleştirilmesi ilave bir unsur olarak aranmaktadır. Belirtmek gerekir ki, dezenformasyona konu içerik, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili doğrudan asılsız bir bilgi olabileceği gibi tahrif edilmiş bir bilgi de olabilecektir. Kamu banşına yönelik suçlar kapsamında ihdas edilen bu suçun, Bölümde yer alan diğer suçlardan daha farklı bir alanı düzenlediğinde şüphe bulunmamaktadır. Ayrıca suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hali, cezada artırım sebebi olarak öngörülmektedir.
    MADDE 30- Teklif ile, Türk Ceza Kanununda ihdas edilen “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” başlıklı 217/A maddesi bakımından temyiz kanun yoluna başvurulabilmesine imkan tanınmaktadır.
    MADDE 31- İnternetin hayatımıza kattığı sayısız faydalannın yanında kullanıcılar için ve Özellikle korunmaya muhtaç durumda olan çocuklar için taşıdığı risk ve zararların varlığı da kabul edilen bir gerçektir. İnternetin riskleri ve zararları ile mücadelenin sadece erişimin engellenmesi ve içeriğin çıkarılması yoluyla yapılamayacağı, internetin kullanımı konusunda kullanıcıların bilinçlendirilmesinin de bir o kadar önem taşıdığı aşikardır. Üçüncü fıkra kapsamında yapılan değişiklikle, internet hizmetini kullanıcılara doğrudan sunan erişim sağlayıcılardan müteşekkil bir yapı olan Birliğin görev ve faaliyet alanı, internetin bilinçli ve güvenli kullanımı yönünde aktif olarak çalışmalar yürütmesi amacıyla yeniden düzenlenmektedir
    MADDE 33- Hakim tarafından verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararına konu içeriklerin başka internet adreslerinde de yayınlanması halinde ilgilinin başvurusu üzerine mevcut karardaki içeriklerle aym olduğu tespit edilen içerikler için yeni bir mahkeme kararı aranmaksızın mevcut karar uygulanmaktadır.
******
    “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifi” yerel gazetelerin de aleyhine değildir
      Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Cavit Erkılıç’ın “İcra ilanlarındaki şablon metin ve pilot illerin yaygınlaşması nedeniyle yaşanan kaybı hesap etmenizi rica ediyorum. Mayıs ayındaki bir ‘ve’ ‘veya’ tartışmasının geldiği yer 4 bin adet ilan kaybıdır. Muhtemeldir ki yıl sonunda kayıp 6 bin adedi bulacak ve hatta aşacak” açıklaması ilan gerçeğini“Bundan 10 yıl önce yıllık tirajı 2 milyar olan gazetelerimiz bugün en iyimser ifadeyle 700 milyon satıyor. Ortalama gazete sayfa sayısı 8, gelip ‘6 sayfa olsun’ diyorlar. Değme büyük gazetelerimiz 16 sayfayı zor basıyor, ‘12 sayfa çıksak ne olur’ diye soruyorlar. Asgari 3 kişi çalıştırmak zorunda olan gazete, 1 kişi ile gazete çıkarmayı teklif edebiliyor. Bir zamanlar üç, dört tane ek çıkaran, sayfa sayfa ilan ve reklam yayınlayan gazetelerin durumu ortada. 50 adet, 100 adet satış şartı önerenler var. 4 milyonluk şehrin gazeteleri, ‘1000 adet basalım’ diyor” cümlesi de yazılı basının içinde bulunduğu durumu net bir şekilde ortaya koymuyor mu ?
Cavit Erkılıç, gazete sahip ya da yetkilileriyle biraraya geldiği toplantılarda bir başka gerçeğe “Gazete 2 bin 400 satması gerekirken satmayı bırakın 250 adet basıyorsa, muhabir diye kadroda gösterilen kişi dolmuş hattı işletiyorsa, beş yıl önce yayınlanmış haber imzalı olarak yeni habermiş gibi sunuluyorsa, aynı içerikler tekrar tekrar farklı tarihlerde basılıyorsa, çalışanların maaş yatırılan banka kartlarına el konuluyorsa bizim buna sessiz kalmamız mümkün değildir” diyerek dikkat çekerken , “Sen şimdi bu gazetenin tümünü bile satsan, yayınladığın ilanı arzu edilen ve amacını karşılayacak şekilde muhatabına ulaştırmış olacak mısın” sorusu da bana göre GERÇEK abone ve bayi satışları incelendiğinde çıkacak sonuca göre irdelenmesi gereken konudur.
Bir kişinin bayiden gidip  3 liraya gazete almasını ya da yıllık bin lira ödeyerek bir gazeteye abone olmasını bırakın, bedava bıraktığınız gazeteyi bile “bana fatura kesersin” diyerek gazeteyi eline almadan iade edenlerin arttığı günümüzde internet haberciliğinin; okuyucu, daha taze haber ve daha birçok konuda yazılı basının bir değil birkaç adım önünde olduğu da unutulmamalıdır.
“Gazeteme dokunma” başlığıyla yerel medyada yayınlanan spotların, Basın İlan Kurumu  Genel Müdürü Cavit Erkılıç ve ilgili müdürlerinin gazete sahipleri ile yaptığı toplantılar sonunda sayfalardan kaldırıldığını görmek, gazete sahiplerince gerçeğin farklı olduğunun anlaşıldığı düşüncesini  bende oluştururken, internet haber sitelerinin de resmi ilan yayınlayacak olması, birçok yerel gazetenin yaşamına devam etmesi açısından gereklidir.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.10.10 19:31:34
Son Düzenlenme Tarihi :