SON DAKİKA

logo

Deprem bölgesindeki tıp fakültesi öğrencileri uygulamalı eğitim alıyor

Kahramanmaraş merkezli olarak 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremlerde etkilenen tıp fakültesi öğrencileri özel öğrenci olarak Akdeniz Üniversitesinde eğitim alıyor.
YÖK’ün depremden etkilenen illerdeki üniversitelerde eğitim alan öğrencilerin uygulamalı eğitim alması için devreye soktuğu özel öğrenci programında Akdeniz Üniversitesi en yoğun talep alan üniversiteler arasında yer aldı. Bu kapsamda uygulamalı eğitim alan 164 tıp fakültesi öğrencisi, Akdeniz Üniversitesine başvuruda bulundu.
Özel öğrenci olarak Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesini deprem bölgesinden tercih eden öğrencilerin sayısının yüksek olduğunu söyleyen Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Gürpınar, "Yaşadığımız üzücü depremden sonra çok sayıda talep aldık. Rektörümüz Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın da talimatı ile mağdur olan öğrencilere her kolaylığı sağlamaya gayret gösteriyoruz. Türkiye’de en çok talep alan tıp fakültelerinden biriyiz. Toplam 164 başvuru oldu. Depremden etkilenen bölgelerden gelen 78 öğrencimiz uygulamalı eğitimlerine başladı. Uygulamalı bilimlerin olduğu klinik bilimler dediğimiz dört, beş ve altıncı sınıf her dönemden farklı illerden öğrencilerimiz var" ifadelerini kullandı.

Bütün öğrenciler bir arada eğitim alıyor
Eğitim programlarının devam ettiğini söyleyen Dekan Gürpınar, "Depremzede öğrencilerimizin tamamını staj alan kendi öğrencilerimizin içerisine kattık. Hiçbir ayrım gözetmeksizin, farklı gruplar oluşturmaksızın kendi öğrencimiz, evladımız gibi benimsedik. Yaklaşık iki aydır eğitimlerine devam ediyorlar. Aldığımız geri bildirimlerde de son derece mutlu olduklarını, eğitimin kalitesinin farkında olduklarını söylediler. Hatta eğitime burada devam etmek istiyoruz, yatay geçiş yapmak istiyoruz diyen çok sayıda öğrencimizde var. Gerçekten iyi bir eğitimimiz var. Türkiye’de ilk akredite olan fakültelerden biriyiz" şeklinde konuştu.
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencisi Yağmur Dede, deprem anında Hatay’da evde olduğunu belirterek, "Kampüs çevresi çok sıkıntılı bir bölge olmadığı için büyük bir deprem olduğunun farkında değildik başta. Daha sonra acilde çalışmaya gittiğimizde ne kadar büyük bir enkaz olduğunu fark ettik. Hepimizin düşüncesi bir an önce o gecenin bitmesiydi" dedi. Lise döneminde de Akdeniz Üniversitesinde eğitim almak istediğini anlatan Yağmur Dede, "Akdeniz Üniversitesinde eğitim almak güzel, bizi güzel karşılayan insanlar var, bu çok güzel. Çalışmaya başladığım bir ay sürecinde de gayet iyi karşılandım, öğrendiğim şeyler güzeldi. Akdeniz Üniversitesinde farklı hocalar, farklı yan dallar var. Bu bana farklı bir bakış açısı kazandırdı. Bilmediğimiz bir hastalığa yaklaşım şekli, genetik olarak araştırma imkanlarının fazla olması teorik olarak gelişmemizi sağlıyor" ifadelerini kullandı.

Öyle bir sarsıntı tahmin edilemezdi
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp fakültesi 6. sınıf öğrencisi Serhat Yılmaz da depremde arkadaşları, hocaları ve hastanede birlikte çalıştığı sağlık çalışanlarından çok sayıda kişinin kaybettiğini belirterek, "Depremden 10 gün sonra Hatay’dan ayrılabildim. Akdeniz Üniversitesinin bize karşı tutumu, yardımı, öğrenci işleri olsun, dekan hocalarımız olsun bizi çok sıcak karşıladılar. O yüzden sadece burayı tercih ettim. Şu anda da çok iyi gidiyor burada eğitim. İntörn olarak eğitime devam ediyorum, pediatri bölümündeyim. Nöroloji ve nefroloji polikliniğini gördüm. Burada yan dallarla birlikte eğitim alabilmek çok güzel. Çeşitli bölümleri görebilmek bu bölümlerde yetkin hocalarla çalışabilmek çok iyi. Hocalarımız özellikle son derece yardımcılar, son derece eğiticiler, gerçekten burada tıbba karşı şevkimiz arttı diyebilirim" diye konuştu.
Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencisi İntörn Doktor Burak Tutun, "Ben ikinci sınıftayken Antalya’da bir cerrahi kongresine katılmıştım ve gerçekten etkilenmiştim. Daha sonra da burasıyla ilgili ulusal ve uluslararası alanda duyduğum haberlerden sonra iyice eğilimim artmıştı. Akrabamın da burada yaşamasından dolayı burayı tercih ettim. Bir diğer sebep de tıp fakültesi öğrenci işlerinin yardımsever ve çok hızlı olmasıydı. Çünkü ben Ankara ve İzmir’deki üniversitelere başvurdum ama onlar henüz cevap bile vermeden burası beni kabul etti. Acil serviste intörn olarak görev yapmaktayım. Hastaları birinci elden muayene edip tedavi etmeye çalışıyoruz. Gerçekten çok verimli olduğunu düşünüyorum. Asistan doktorlar ve hocalarımız bize gerçekten çok yardımsever davranıyorlar" ifadelerine yer verdi.

Yatay geçiş yapmayı düşünüyor
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesine Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinden özel öğrenci olarak gelen 4. sınıf öğrencisi Furkan Özada, "Üniversite değişikliğinde bulunan sebebim Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi boşaltıldı, eğitim alan arkadaşlarım daha az hasta görüyor. Daha fazla hasta görmek için Akdeniz Üniversitesini tercih ettim. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesine eğitiminin güzel olmasından dolayı yatay geçiş yapmak da istiyorum. Dönem sonunda yatay geçiş yapmak için başvuruda bulunacağım. Bir aydır buradayım, eğitimi güzel, pratikleri de gayet verimli geçiyor. Muayeneyi burada öğrendim. Hasta görebilme imkânım bayağı oldu. Hocalar başımızda oluyor zaten" şeklinde konuştu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.14 15:55:13
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Milletvekili Kılıç : “Çiftçi tarımdan uzaklaşıyor”

Tarımda girdi maliyetlerinin yükselmesi çiftçiyi tarımda  uzaklaştırıyor.
Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, artan maliyetler karşısında çiftçilerin nasıl korunacağını Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya sordu.
Kılıç’ın Bakan Yumaklı’ya yanıtlaması için verdiği soru önergesi şöyle : “Tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerle birlikte hayvansal ürün üretiminde kendi kendine yetebilen bir ülke iken gelinen noktada temel ihtiyaçlarımızı ithalat yöntemiyle karşılar durumuna geldik. 
Dünya çapında üretimin durma noktasına geldiği 2021 yılından sonra hızla toparlanan diğer ülkelere nazaran ülkemiz beklenen toparlanmayı maalesef gerçekleştiremedi. TÜİK verilerine göre 2022 yılında çiğ süt üretimi bir önceki yıla göre %7,1 oranında azalırken, büyükbaş hayvan sayısı da %5,6 oranında azalmıştır. Üretim ihtiyacı karşılayacak düzeyde olmayınca hayat pahalılığı ciddi bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Tarımsal üretimde temel girdi kalemlerini oluşturan mazot, gübre, elektrik, su ve yem gibi temel giderlerdeki fiyat artışları çiftçiyi üretimden uzaklaştırmaktadır. Son iki ayda mazot toplamda %80 oranında zamlanmış olmasına karşın zamların devam edeceğinin sinyalleri veriliyor. Bu durumda önümüzdeki süreçte üretimi gerçekleştirmek adına hangi önlemleri aldığınız merak edilmektedir. 
Bu bağlamda; 
* Artan maliyetler sonucunda toprağını terk etme aşamasına gelen çiftçilerimizi üretimde tutmak adına herhangi bir çalışmanız var mıdır? * Bu doğrultuda çalışmalarınız varsa bunlar nelerdir?
* Mazot, gübre, elektrik, su ve yem fiyatlarını belirli bir seviyede tutmak yönünde çalışmanız var mıdır? Bu temel girdi kalemlerindeki vergiyi sıfırlamak adına bir çalışmanız olacak mıdır?
* Halihazırda çiftçi kayıt sisteminde yer alan çiftçi sayımız toplamda kaçtır? Bu sayı geçtiğimiz yılın Temmuz ayında kaç idi?
* Kayıt sisteminde yer almayan çiftçilerimizin tespit edilmesi ve faaliyetlerinin desteklenmesi adına bir çalışmanız var mıdır?
* HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.27 18:02:38
Son Düzenlenme Tarihi :





Kiracısı evden çıkmadığı için evlenemiyor

Adana’da bir kişi, evini kiraladığı kiracısı evden çıkmadığı için evlenemiyor. Genç adam, "Ben evleneceğim, evimde oturacağım ama kiracım evden çıkmadı" dedi.
29 yaşındaki Ebubekir Dündar, 4 sene önce merkez Yüreğir ilçesine bağlı Atakent Mahallesi’nde bir apartman dairesi satın aldı. Ancak genç adam borçları olması nedeniyle daireyi 2 sene önce 3 çocuk annesi T.S.’ye kiraya verdi. İlk sene kiracısıyla sözleşme yapan Dündar, geçen sene ise sözleşme yapmadan 12 bin TL karşılığında evini kiraya verdi. Ancak Dündar, geçen Mayıs ayında kiracısına, "Ben evleneceğim. Haziran ayında süreniz doluyor, evden çıkmanız lazım" dedi.

"Ev bulamadım, evden çıkamam"
Kiracı T.S., Haziran ayında evden çıkacağını söyledi. Haziran ayında ise genç kadın bu sefer, "Benim yasal hakkım var. Evden beni çıkartamazsınız. Ben ev bulamadım. Kiralar çok yüksek" diyerek evden çıkmadı. Bunun üzerine ev sahibi ve kiracı arasında tartışma yaşandı.
Yaşananları anlatan Ebubekir Dündar, "Burası benim evim ancak kiracım evden çıkmıyor. Ben evleneceğim, hazırlık yapacağım ama evime geçemiyorum. Borcum vardı diye evimi kiraladım. Geçen sene de sözleşme yapmadım. Evden çıkmasını istiyorum ama çıkmıyor. Ne yapacağım bilmiyorum. Kiralar evet artmış ben de evim varken kirada oturmak istemiyorum" dedi.
Kiracısı tarafından tehdit edildiğini söyleyen Dündar, "Ben aradığımda beni tehdit etmeye başladı. Başka kişiler de beni arayıp, ‘siz bizim kim olduğumuzu biliyor musunuz? Mersin’den geleceğim size göstereceğim’ diyor. Bu konuda bir çözüm bekliyorum" diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.28 18:02:13
Son Düzenlenme Tarihi :