SON DAKİKA

logo






Evde bakım hizmetinden yararlanma şartlarında değişiklik

Evde bakım hizmeti alacak engellinin söz konusu yardımdam yararlanabilmesi için evdeki tüm kişilerin gelirinin asgari ücretin aylık net tutarının 2/3'ünden az olması gerekiyor.
Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğe göre;
MADDE 5- Evde bakım yardımı, (10.000) gösterge rakamı ile memur aylık katsayısının çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar, aylık olarak bakım verene ödenir. Engelli bireyin, evde bakım yardımından yararlandırılması için;
a) Hanede ikamet eden tüm bireylerin her ne ad altında olursa olsun her türlü gelir toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarının, asgari ücretin aylık net tutarının 2/3’ünden daha az olması,
b) Engelli bireyin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (m) bendinde belirtilen sağlık raporuna sahip olması,
c) Günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyeceğinin bakım raporuyla tespit edilmesi gerekir.
Hanede birden fazla bakıma ihtiyacı olan engelli birey bulunması hâlinde, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarının hesaplanmasında birinci bakıma ihtiyacı olan engelli bireyden sonraki her bakıma ihtiyacı olan engelli birey iki kişi sayılır.
Evde bakım yardımı ile desteklenmesi uygun görülen kişiler, Bakanlık bilgi sisteminden alınan onay tarihinden itibaren yardıma hak kazanır.
Evde bakıma ihtiyacı olan engelli bireyin il içinde veya il dışında refakatli veya refakatsiz olarak tedavi görmesi durumunda engelli bireyin evde bakım yardımı devam ettirilir. Ancak engelli bireyin takibinin yapılmadığı, bakım verenin sorumluluklarını yerine getirmediği hususunda bir bildirim veya tespit olması durumunda heyet tarafından durum değerlendirilerek hizmetin devamına veya sonlandırılmasına karar verilir.
Evde bakım yardımından yararlanmaktayken özel bakım merkezi veya resmî bakım ve rehabilitasyon merkezlerine yerleşmek üzere başvuruda bulunan kişinin yardımı sonlandırılmaz, başvurusu alınarak ilgili mevzuat kapsamında gerekli işlemler yapılır. Özel bakım merkezi veya resmî bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde kalıyorken evde bakım yardımından yararlanma talebinde bulunan kişilerin başvurusu alınarak işlemler başlatılır, evde bakım yardımından yararlanmasının uygun görüldüğü tarih itibarıyla kuruluş ile ilişiği kesilir.
Bakım verenin, çeşitli nedenlerle engelli bireyin bakımını geçici olarak gerçekleştiremeyecek olması halinde durum bir dilekçe ile il müdürlüğü veya sosyal hizmet merkezi müdürlüğüne bildirilir. Talebin heyet tarafından hazırlanacak kontrol ve denetim raporu ile uygun görülmesi ve kararın il müdürlüğünce onaylanması halinde aynı hanede ikamet eden ve akraba tanımında yer alan bir başka akrabası tek seferde veya farklı zamanlarda 30 gün süre ile bakımı gerçekleştirir. Bu süre zarfında evde bakım yardımı devam eder.
Bakıma ihtiyacı olan engelli birey, bakım hizmeti veren kişinin talebi üzerine tek seferde veya farklı zamanlarda kullanılmak üzere yılda 30 günü geçmemesi koşuluyla bakım ve rehabilitasyon merkezi tarafından hazırlanacak sosyal inceleme raporu ile uygun görülmesi halinde geçici misafir olarak kabul edilir ve evde bakım yardımı devam eder.
Evde bakım yardımından yararlanan bakıma ihtiyacı olan engelli bireyler, hazırlanacak sosyal inceleme raporu ile uygun görülen süreyle sınırlı olmak kaydıyla gündüz hizmet merkezlerinden ayda en fazla 72 saate kadar hizmet alabilir. Bu sürede hizmetten yararlanan engelli bireylerin evde bakım yardımı devam eder.
Evde bakım yardımından yararlanıyorken engelli birey ile birlikte geçici olarak kadın konukevine yerleşen bakım verenin evde bakım yardımı devam eder.” denildi.
Evde bakım yardımı başvurusu, engelli bireyin nüfus kayıt sisteminde kayıtlı olduğu yerleşim yerinde bulunan il müdürlüğüne veya sosyal hizmet merkezi müdürlüğüne yapılacak. Başvurular, e-Devlet kapısı üzerinden yapılabiliyor.
Başvurular, engelli bireyin kendisi, bakım vermeyi talep eden kişi, akrabası veya vasisi tarafından şahsen ve yazılı olarak yapılacak.
* Kaynak Resmi Gazete

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.28 16:52:40
Son Düzenlenme Tarihi :





Tercihlerini ‘son dakikaya’ bırakan üniversite adaylarına öneriler

Üniversite tercih süreci 8 Ağustos’ta sona eriyor. Adaylar, 24 tercih haklarını kullanarak istedikleri üniversiteleri sıralayacaklar. 
İstinye Üniversitesi (İSÜ) Kurum Psikoloğu Saime Serpil Özgül, tercihini  son günlere bırakan adaylara önerilerde bulundu. “Değerler hayattaki pusulamızdır” diyen Özgül, adaylara ihtiyaçlarına bakarak, hayattan nasıl keyif alacaklarını gözlemleyerek tercih yapmalarını öneriyor.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) 17-18 Haziran’da tamamlanmasının ardından, sınav sonuçları 20 Temmuz’da açıklandı. Üniversite adayları için en heyecanlı dönemlerden biri olan tercih süreci ise devam ediyor. YKS tercihlerinde adayların 24 hakkı bulunuyor. Üniversite adayları 8 Ağustos’a kadar tercih listelerini oluşturacaklar. İstinye Üniversitesi (İSÜ) Kurum Psikoloğu Saime Serpil Özgül, tercihini son günlere bırakan adaylara önerilerde bulundu.
“Tercihler konusunda kararsızlığın birçok nedeni olabilir”
Tercih sürecinde adayların üniversite tercihleri sırasında kararsız kalmalarının temel nedenleriyle ilgili bilgi veren İstinye Üniversitesi (İSÜ) Kurum Psikoloğu Saime Serpil Özgül, şunları söyledi:
“Öğrencilerin üniversite tercihleri konusunda kararsız kalmalarının nedenleri arasında birden farklı konu söz konusu olabilir. Üniversite bölümü konusunda kararsızlık duymaları, şehir dışına ya da şehir içerisinde burslu olarak okulda okumaya dair kararsızlıkları ve sadece bir üniversiteye girmiş olma istekleri bunlardan bazılarıdır.”
İstedikleri puanı alamayan öğrencilerin suçluluk duygusu hissedebileceğine dikkat çeken Özgül, “Eğer ki sadece bir üniversiteye girme isteğiyle tercih yapılırsa, olumsuz duygular ilerleyen süreçte eşlik edebilir ve öğrenciler bölümlerinden mutlu olmayabilirler. Bu sebeple, gerçekten istedikleri meslekleri düşünerek tercih yapmaları ya da bir sene daha hazırlanmalarını öneririm. Aldıkları puandan memnun olmayan öğrencilerin zihninde ‘keşke daha çok çalışsaydım,’ gibi düşünceler belirebilir. Buna eşlik eden suçluluk duyguları olabilir. Burada zamanı değiştiremeyeceğimiz için, onun yerine duygusal sorumluluk alıp, ona göre karar vermelerini öneriyorum.” dedi. 
“Adaylar kendilerini nerede görmek istediklerine net karar vermeliler”
Adayların kendilerini nerede görmek istediklerine dair net karar verdiklerinde daha sağlıklı bir tercih süreci geçirdiklerini belirten Özgül, şöyle konuştu:
“Kararsız kalan öğrencilerin kendilerine yönelik beklentileriyle ilgili bir aralıkta olduklarını düşünüyorum. Çünkü ne istedikleri ile ilgili netliğe sahip olunmadığında yapılan tercihler hatalı tercihler olabiliyor. Bu noktada yapılacak olan şey, öğrencinin ne istediğine net bir şekilde karar veriyor olması. Bu tereddütler beş yıl sonrasında kendisini nerede görmek istediğini kendine sorarak aşılabilecek durumlardır. Hayattan beklentilerinin ne olduğuna karar verip, kendilerini nerede görmek istediklerine net karar verirlerse süreç daha sağlıkla ilerleyebilir.” 
“Değerler hayattaki pusulamızdır”
Adayların, kendi değerlerine göre karar verdiklerinde, seçtikleri alandan daha büyük keyif alabileceklerini belirten İSÜ Kurum Psikoloğu Özgül, “Kendi ilgilerini fark etmelerine yardımcı olabilmek için değerleriyle çalışmayı tercih ediyorum. Değerler hayattaki pusulamızdır, yönümüzü kaybetsek bile yolculukta bize yardımcı olurlar. Ama hedefler varıldıktan sonra biter ve tek yönlü bir yerdir. İkisi arasındaki fark çok önemli, çünkü bir değeri doğrultusunda öğrenci tercih yaptığında hayattaki idealleriyle ilerler. Örneğin; insanlara yardım etmeyi seven bir öğrenci için yardımseverlik anlamlı bir değerdir. Buna bağlı olarak meslekî açıdan hemşirelik ya da psikoloji seçebilir. Bu tercih değerleri doğrultusunda olduğu için iki bölüm de ona keyif verecektir” dedi.
“Meslek, bazen hayatımızın tüm alanını kaplayabiliyor”
Adayların hayattan nasıl keyif alacaklarını gözlemleyerek tercih yapmalarını öneren Özgül, şöyle konuştu: “Amaçlarının kendileriyle ilgili yolculukta kendilerini daha iyi tanımak olduğunu unutmadan, kendi ihtiyaçlarına bakarak, hayattan nasıl keyif alacaklarını gözlemleyerek tercih yapmalarını öneriyorum. Çünkü meslek bazen hayatımızın tüm alanını kaplayıp kendi ihtiyaçlarınızı bile unutmanıza neden olabiliyor. Ancak bir mesleği severek yaptığınızda, bu, hayatınızdaki devamlılıktan başka bir şey olmuyor.”

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.03 09:49:32
Son Düzenlenme Tarihi :