SON DAKİKA

logo

Kalça Ve Diz Protezleri İle Eve Bağımlılık Sona Eriyor

Vücuttaki eklemlerde bulunan kıkırdakların birçok nedene bağlı olarak işlevini yapamaz hale gelmesi, “eklemin yıpranma hastalığı” veya “dejeneratif eklem hastalığı” olarak adlandırılıyor.

Bu hastalık ileri safhada; hastaları eve bağlayan, günlük aktivitelerini yapmalarını ve hatta hareket etmelerini engelleyen sorunlara yol açıyor.
“Dejeneratif eklem hastalığı”nın tedavisinde uygulanan kalça ve diz protezleri ise hastaları öncelikle ağrılarından kurtarıyor ve sosyal yaşama yeniden kazandırıyor. 
Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, diz ve kalça protezi ameliyatlarının hastaların yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini anlattı. 
Eklem kıkırdak kayıplarının geri dönüşü olmuyor
Eklemlerin zarar görmesi ve aşırı yıpranması, kıkırdak kayıpları sonucu kemiklerin birbirine sürtünerek aşınmalara neden olmaktadır. Sonuçta eklem kıkırdağının kaybı ile ortaya çıkan bu durum, çok ilerleyici ve geri dönüşümü olmayan bir hastalık halini almaktadır. Çocukluk çağında geçirilmiş enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar, tümörler, travmalar, genetik yatkınlık, fazla kilo, ağır yük taşıma ve özellikle kalça, diz ve ayak bileği gibi eklemlere baskı ile yaşlanma gibi faktörler bu soruna yol açmaktadır.
Günlük yaşam kısıtlanıyor
Kişi eklem sorunları nedeniyle; yürüyemez, merdiven inip çıkamaz, yatağından kalkamaz ve günlük kişisel ihtiyaçlarını yerine getiremez hale gelmektedir. Hastanın günlük aktiviteleri ileri derecede sınırlandığından bazen yatağa bağımlılık ve sakat bırakıcı etkiye yol açmaktadır.
İleri yaşta olan, sigara içen, istirahat sırasında ağrı duyan, gece ağrı nedeniyle uykusundan uyanan, tuvaleti kullanamayan, dizlere yük bindiren hiçbir hareketi yapamayan, yerden eğilerek bir şey alamayan ve 100 metreden fazla yok yürüyemeyen hastalar için protez ameliyatları gerekli olmaktadır.  
Hastanın yaşam kalitesi değişir
Protezler, yaşam kalitesine doğrudan etkileri olan ameliyatlardır. Protezler; titanyum, krom kobalt ve molibden gibi özel alaşım, çelik, seramik alaşımlı özelliklere sahiptir. Protezlerde bugün 3 ayrı kayma yüzeyi bulunmaktadır. Metal, seramik ve plastik yüzeylerin her biri arzu edilen 20-25 yıllık bir yaşamı sağlayabilmektedir. Hasta için en uygun protez kullanılmaktadır. Özellikle 50-55 yaşın altındaki genç hastalarda seramik protezler tercih edilmektedir. Protez ameliyatları sonrası hastanın diz ve kalça eklemlerindeki ağrılar ortadan kalkmaktadır. O bölgede hareket kabiliyeti artmakta, taşıma yüzeyleri düzgünleşmekte, şekil bozuklukları ortadan kalkmakta, hareket genişliği artarak hastanın günlük normal aktivitelerini yapması sağlanmaktadır.
Diz ve kalça protezi olan hastalar neler yapabilir?
* Hastanın hareketli durumda ya da istirahat sırasındaki ağrıları ortadan kalkar.
* Ameliyat sonrası 2’inci ya da 3’üncü gün hasta bacağının üzerine basarak yürüteçle yürüyebilir, oturup kalkabilir.
* Bir hafta içinde yürüme periyoduna gelebilir. Yürüyüş ve spor için 3 ay gerekir.
* Eve bağımlılık sorunu ortadan kalkar. Ameliyat sonrası hasta günlük ihtiyaçlarını dışarıya çıkarak da giderebilir.
* Kalça ve diz protezli hastalar seyahat edebilir, gemi yolculuklarına çıkabilir, uçağa binebilir.  
* Golf oynayabilir, hafif yol yürüyüşü yapabilir, yüzebilir ve bisiklete binebilir.
* Özellikle kalça protezi uygulanan hastaların özel yaşamları da olumlu etkilenmektedir. Genç hastalar ameliyat sonrası mutlu olabilecekleri bir rahatlığa kavuşmaktadır.
Neler yapamaz?
Protezi olan hastalar öncelikle oturma şekline dikkat etmelidir. Kalça protezi olan hastaların bacak bacak üstüne atması, bağdaş kurarak oturması, çömelerek iş yapması sakıncalıdır. Hem diz hem de kalça protezinde; arabaya binerken ve arabadan inerken, merdiven inip çıkarken çok dikkatli olunmalı, mümkünse asansör tercih edilmelidir.
* HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.02 10:09:33
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalyalı ev hanımları, imece usulü yufka ekmek geleneğini yaşatıyor

Antalya’da gelenek haline gelen kışlık yufka ekmek yapımı telaşı başladı.
Akseki ilçesinde kadınlar, sofraları vazgeçilmek lezzetlerinden yufka ekmekleri imece usulü yapıyor. Kadınların yardımlaşarak yaptığı yufka ekmekler, sofralarda büyük bir lezzetle tüketiliyor.
“Önce hamurlar yoğruluy..

Antalya’da gelenek haline gelen kışlık yufka ekmek yapımı telaşı başladı.
Akseki ilçesinde kadınlar, sofraları vazgeçilmek lezzetlerinden yufka ekmekleri imece usulü yapıyor. Kadınların yardımlaşarak yaptığı yufka ekmekler, sofralarda büyük bir lezzetle tüketiliyor.
“Önce hamurlar yoğruluyor, sonra ateşler yakılıyor”
Akseki’nin Alaçeşme Mahallesi’nde sabahın erken saatlerinde bir araya gelen kadınlar, imece usulü hava kararıncaya kadar yufka ekmeği pişiriyor. Herhangi bir katkı maddesi kullanılmadan un, tuz ve su ile yoğrulan hamurlar, maharetli ellerde beze haline getiriliyor. Diğer kadınların oklavalarında incecik açılıp yufkaya haline getiriliyor ve daha sonra odun ateşi üzerindeki saçta pişirilerek yufka ekmek halini alıyor. Evlerin serin yerlerinde ve depolarda muhafaza edilen yufka ekmekler, bayatlamadan kış boyunca tüketiliyor.
“Yufka ekmek vazgeçilmezimiz”
Ev hanımı 55 yaşındaki Şükran Arıcı, yufka ekmek yapmayı çocukluğunda annesinden öğrendiğini hatırlayarak, "Kış hazırlıklarına başladık. Komşularımız ile birlikte toplanıp vazgeçilmezimiz olan yufka ekmek yapıyoruz. 5-6 arkadaş toplanıp komşulara iki gün süre ile yufka ekmek yapıyoruz. Senede iki kez, bazen 3 kez ekmek yapıyoruz. Bazen arada yaptığımız günlerde oluyor. Bazen arkadaşlara ödünç ekmek yapıyoruz. Bazen de ücretle yevmiyeye gideriz. Günde 2 çuval yufka yapıyoruz. İki günde ise 4 çuval undan ekmek yapıyoruz. Gücümüzün yettiği kadar yapıyoruz. Sonbahara kadar bu ekmeği yiyoruz. Sonbaharda ise yazın yiyeceğimiz ekmekleri yeniden yaparız. Bu ekmekler kesinlikle bayatlamaz. Zaten kuru bir şekilde saklıyoruz. Yiyeceğimiz kadar alıp sulayıp tüketiyoruz. Daha sağlıklı, mayası yok. Sadece tuz, un ve sudan oluşuyor. Yufka ekmek bizim vazgeçilmezimiz” dedi.
“Bir çuval undan 500 yufka”
Yufka ekmeğin çok bereketli olduğunu söyleyen Arıcı, “50 kilo gramlık 1 çuval undan yaklaşık olarak 500 yufka ekmek çıkıyor. Biz yufkayı yapmak zorundayız. Hazıra dağlar dayanmaz. Biz yufkaya alışkınız. Allah eksikliğini göstermesin. Çarşıdan ekmek alsak ta o bizim ihtiyacımızı karşılamıyor. İşimiz aşımız yufka yapmaktır” diye konuştu.
“İmece usulü yapılıyor”
Ev hanımlarından Durdu Kabakcı, komşulara arkadaşları ile birlikte olup sırayla yufka ekmek yaptıklarını anlattı. Kabakcı, “Biz yılda 2 defa ilkbahar ve sonbaharda yufka ekmek yapıyoruz. Şu anda kışlık ekmeklerimizi yapıyoruz. Bizim evimiz bakkala uzak, her zaman gidip ekmek alamıyoruz. Evimizde yufkamızın hazır olması lazım. İstediğimiz saat sulayıp ıslatıyoruz yiyoruz. Yufka köy yerinde olmazsa olmazımızdır. Yufkayı yapmak zorundayız. Köy yerinde imkanlar kısıtlı. O yüzden evimizde hazır bir katığın bulunması lazım. Komşularım ile birlikte birleşip yapıyoruz. Bazen yevmiye usulü, bazen imece usulü bir birimize yardımlaşıp hep birlikte yapıyoruz. Zaten ekmek fiyatları çok fazla. Herkes köy yerinde ekmeğe zaten ulaşamıyor. O yüzden yufka bizim için çok karlı. Hem de hazır bir katık. Yazın arttırıyoruz. Kışın yiyoruz. Yani köy yerinde olmazsa olmaz yufka. Hemen hemen her evde yufka yapılır. Çok az insan yapmaz. Şu anda kışa hazırlık yapıyoruz. İhtiyaçları ölçüsünde bir iki gün insanlar kışlık yufkalarını yaparlar. Bu ekmekler bahara kadar yeniliyor. Bitince ilkbaharda yeniden yapıyoruz. Aile ekonomisine ise iyi bir katkı sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.17 11:20:30
Son Düzenlenme Tarihi :





Bu durum Antalyaspor'a yarayacak!

Fenerbahçe karşısında oynadığı güzel futbolun sonucunu alamayan ancak Samsunspor’a karşı ilk 45 dakikadaki performansıyla 2-0 ile galibiyete uzanan Antalyaspor, önümüzdeki iki haftada “yorgun” rakipleriyle karşılaşacak.

Kırmızı Beyazlıların 30 Eylül’de karşı karşıya geleceği rakibi İstanbulspor, bu maçtan 4 gün önce erteleme müsabakasında Galatasaray ile karşı karşıya gelecek.

Son olarak Gaziantep FK’ya deplasmanda 2-0 ile boyun eğen ve ligin 19.sırasına demir atan İstanbul ekibi,  moral olarak çöküş içerisinde. Galatasaray ile yarın karşı karşıya gelecek sarı siyahlılar, bu maçtan da oyun ve skor olarak istediğini alamazsa, Cumartesi günkü Antalyaspor maçına tam anlamıyla mental çöküş içerisinde çıkacak.

Kırmızı beyazlılar, bir sonraki hafta evinde ağırlayacağı Galatasaray karşısında da avantajlı konumda olacak. Yarın İstanbulspor ile karşı karşıya gelecek olan Okan Buruk’un öğrencileri, Cumartesi akşamı ligin en dirençli takımlarından biri olan Ankaragücü’nü ağırlayacak. Bu maçtan 2 gün sonra yaklaşık 4 buçuk saat sürecek bir uçuş ile Şampiyonlar Ligi mücadelesi için İngiltere’nin Manchester kentine uçacak sarı kırmızılılar, Salı günü İngiliz futbolunun köklü ekiplerinden Manchester United ile karşı karşıya gelecek.

Ertesi gün yurda dönecek sarı kırmızılılar, Antalyaspor maçına “yorgun” bir şekilde hazırlanacak.

Hem İstanbulspor’un hem de Galatasaray’ın hafta içi maçları sebebiyle yorgun yakalayabilme ihtimali bulunan kırmızı beyazlılar, rakiplerine fiziksel üstünlük kurduğu takdirde iki maçtan da kayıpsız çıkabilir. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.09.25 13:22:44
Son Düzenlenme Tarihi :