SON DAKİKA

logo

Nuri Şahin’in en çok güvendiği isim

27 haftası oynanan ve bu 27 haftanın bir tanesini maç yapmadan geçen Antalyaspor’da, teknik direktör Nuri Şahin’in en çok güvendiği isim sol bek oyuncusu Güray Vural oldu. Kırmızı beyazlılar bu sezon 2250 dakika maç yaparken, bu maçların 2047 dakikasında sahada kalan Güray Vural, Nuri Şahin’in vazgeçemediği isim oldu.

Bu sezon 23 maçta sol beki kimseye bırakmayan Güray Vural, 13.haftada Karagümrük ağlarına gönderdiği birbirinden güzel iki golün yanı sıra 21.hafta karşılaşmasında Ümraniyespor’a attığı gol ile birlikte toplam 3 gol 2 asistlik performans gösterdi. 34 yaşındaki futbolcu, her ne kadar geçtiğimiz sezon gösterdiği performansı mumla aratıyor gibi gözükse de aslında deneyimli futbolcu geçtiğimiz sezon ligin 26.haftasına kadar yalnızca 1 gol 2 asiste sahipti. 21/22 sezonunun 16 ve 31.hafta müsabaları arasında gol ya da asist üretemeyen Güray Vural, 32.haftada oynanan Hatayspor maçı ile birlikte asistlerine başlamış ve sezonu 1 gol 6 asistlik bir istatistikle noktalamıştı.

Genç çalıştırıcı Nuri Şahin’in ligde en çok güvendiği ikinci isim ise Bünyamin Balcı oldu. Hali hazırda Antalyaspor’un piyasa değeri en yüksek ikinci oyuncusu konumunda bulunan Bünyamin de oynadığı maçların çoğunda,  mevkidaşı Floranus’un bir türlü vasatı aşamaması sebebiyle sağ bekin tek sahibi olurken, bazı maçlarda teknik direktörü Nuri Şahin tarafından orta alanda da değerlendirildi. 25 maçta 2023 dakika boyunca kırmızı beyazlı formayı terleten genç oyuncu, bu sezon gol sevinci yaşayamamasına karşın 3 kez takım arkadaşlarına gol pası verdi. Bünyamin’in verdiği taktikleri hızlı bir şekilde anladığını ve çok çabuk uygulayabildiğini aktaran Nuri Şahin, dönem dönem 22 yaşındaki oyuncuya top Antalyaspor’da iken oyun kurulumunda Kimmich ve Cancelo gibi orta sahaya kaydırarak Bünyamin’in dinamizminden ve oyun kurulumuna katkısından fayda almaya çalışıyor. Sezon içerisinde orta saha menşeili oyuncularda yaşanan sakatlık problemleri sebebiyle erteleme mücadelesi olan Beşiktaş karşısında ve son oynanan Adana Demirspor maçında ön libero pozisyonunda sahaya çıkmıştı.

Antalyaspor’un genç teknik adamı Nuri Şahin, stoper tandeminde ise en çok Veysel Sarı’dan vazgeçemedi. 19 maçta ilk 11 olarak sahaya çıkan ve 4 maçta da sonradan oyuna dahil olan kaptan Veysel Sarı, Nuri Şahin’den tam 1731 dakika forma alarak hocanın vazgeçilmezleri arasında yer aldı.
Haber: Salih Özgünsür


Kaynak : Salih ÖZGÜNSÜR
Ekleme Tarihi : 2023.04.05 10:50:16
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Hatay’da zeytinlik ve çalılık alanda çıkan yangın kontrol altına alındı

Hatay’da zeytinlik ve çalılık alanda çıkan yangın kontrol altına alındı.
Hatay’ın merkez Antakya ilçesinde, zeytinlik ve çalılık alanda yangın çıktı. Yangını gören vatandaşlar itfaiye ekiplerine haber verdi. Olay yerine kısa sürede gelen itfaiye ekipleri, yangına karadan ve havadan müdahale etti. Ekipler, kısa sürede yangını kontrol altına aldı. Ekiplerin yangın çıkan alandaki soğutma çalışması devam ediyor.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.02 17:01:05
Son Düzenlenme Tarihi :





Kalp hastalarında bütüncül yaklaşım tedavi başarısını arttırıyor

Bütüncül yaklaşımda ’hastalık’ yerine ’hasta’ olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Fatma Yiğit, eforla ortaya çıkan nefeste daralma hissi, soluk taşması, nedensiz oluşan çarpıntı, çarpıntıya eşlik eden baş dönmesi, göz kararması ve baygınlığın, kalp hastalığı açısından uyarıcı bir belirti olabileceğini söyledi.
Başkent Üniversitesi Dr. Adana Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Yiğit, kalp hastalığı belirtileri, tanı ve tedavide bütüncül yaklaşımın önemiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Kalp ve damar hastalıklarında en sık görülen ve en tipik şikayetin göğüs ağrısı olduğunu belirten Prof. Dr. Fatma Yiğit, "Özellikle eforla yani hareketle ortaya çıkan, göğsün ortasında veya sol tarafında, sol kola veya sırta yayılan, 5 ile 10 dakika arasında süren, dinlenmekle geçen, baskı tarzındaki ağrı kalp hastalığı açısından önemli bir belirtidir. Eforla ortaya çıkan nefeste daralma hissi, soluk taşması, nedensiz oluşan çarpıntı, çarpıntıya eşlik eden baş dönmesi, göz kararması ve baygınlık, kalp hastalığı açısından uyarıcı bir belirti olabilir. Beynin kan akımının geçici olarak azalması sonucunda ortaya çıkan ve kendiliğinden düzelen şuur kaybı yani bayılma da önemli belirtilerden biridir. Bacak şişliği, geceleri yastık sayısını artırma ihtiyacı, ani nefes darlığı ile uyanma, yeni gelişen halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, kollarda güçsüzlük de kalp hastalığını akla getirmelidir. Kalp ve damar hastalıkları herhangi bir belirti vermeyebilir. Hipertansiyon, hiperlipidemi, diyabeti olan ve sigara kullanan kişiler, 45 yaşın üstündeki erkekler, 55 yaşın üstündeki ve menopoza giren kadınlar, ailesinde erken yaşta kalp hastalığı ve obezite olan kişiler riskli gruptadır. Yoğun kaygı ve depresyon da kalp hastalığı için risk teşkil etmektedir. Bu nedenle kalp ve damar hastalıkları açısından risk taşıyan kişilerin şikayetleri olmasa da düzenli aralıklarla kontrole gitmelerini öneriyoruz" diye konuştu.

"Bütüncül yaklaşımda hastalık yoktur hasta vardır"
Genel tıpta bütüncül yaklaşımın kişiyi belirli bir hastalık üzerinden değil, tüm ihtimaller üzerinden inceleyerek altta yatan esas soruna yönelip onu tedavi etmeyi hedeflediğini bu nedenle bütüncül yaklaşımda ’hastalık yoktur, hasta vardır’ vurgusu yapan Prof. Dr. Yiğit, "Kalp hastalığı özelinde, hastanın demografik özellikleri, kalp hastalığı risk faktörleri, eşlik eden diğer hastalıkları da göz önüne alınarak değerlendirme yapılır. Bu yaklaşımla, erken ve doğru tanıyla birlikte en etkin ve en az yan etkisi olan tedavi hedeflenmektedir. Tanı için hastadan alınan tıbbi öykü önemlidir. Hastalığın gelişimi kişinin yaşı, cinsiyeti, eğitim durumu, sosyokültürel çevresi, ekonomik düzeyine göre farklılık gösterir. Her hastaya aynı yöntemle yaklaşmak uygun olmaz. Fizik muayenesi de yapıldıktan sonra kalp hastalığı düşünülen veya kalp hastalığı yönünden yüksek riskli olan kişilere bütüncül yaklaşımın bir sonucu olarak, eşlik eden diğer hastalıklar göz önüne alınarak uygun görülen tetkik ve testler yapılır. Böylelikle hastayı oluşabilecek komplikasyonlardan korumuş oluruz. Şikayeti olmayan ve sadece kontrol maksatlı gelen kişilerde de gereksiz tetkikten ve bunun doğuracağı risklerden kaçınmak için risk düzeyine göre tetkikler yapılır. Son zamanlara kullandığımız ve kalp hastalığının erken teşhisine yardımcı olan sanal anjiyografi (koroner bilgisayarlı tomografik anjiyografi) yöntemiyle, kalp damarları görüntülenir, darlık veya tıkanıklık tespit edilir, plak olup olmadığı tespit edilir. Kalp damar darlığı bu plaklar üzerinde gelişir. Yine bu yöntemle doğumsal kalp hastalıkları, damar stentleri, by-pass damarları, kalpten çıkan ana damarlar ve kalp kapakları da değerlendirilmektedir. Tanı sonrasında bütüncül bir yaklaşımla uygulanan tedavinin başarı oranı artmaktadır. Tedavi düzenlenirken diğer almakta olduğu ilaçlarla etkileşim açısından dikkatli olunur ve tedavinin etkinliği artarken yan etkisi azalır. Ayrıca kişilere hastalığı nedir, tedavisi nedir ve yan etkileri nelerdir, tedavi edilmezse riski ne olur, kontrol gerektiriyorsa ne sıklıkla yapılmalıdır, acil durumların neler olabileceği ve bu durumda ne yapılması gerektiği nasıl irtibata geçileceği detaylıca konuşulmaktadır" diye bilgi verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.28 18:02:05
Son Düzenlenme Tarihi :