Tarih boyunca birçok medeniyete evsahipliği yapan Antalya, tarihi kentleriyle dünyanın gündeminde. İlimize gelen yerli ve yabancı konuklar tarihi kentlere ziyareti ihmal etmezlerken, Antalya adeta antik kent zengini.
İşte Antalya’daki gezilmesi ve görülmesi gereken antik kentler.
“Karain Mağarası, Termesos, Trebenna, Ariassos, Onobara, Perge, Aspendos (Belkıs), Phaselis, Olympos - Chimaira, Limyra, Arykanda, Rhodiapolis, Akalissos, Anydros - Eudokias, Arneai, Selge, Lyrbe (Seleukela), Etenna, Choma (Hacımusalar), Poğla, Podalia, Karataş (Semayük), Myra, Xanthos, Antiphellos (Kaş), Sura, Teimiussa (Üçağız), Andriake (Çayağzı), Simena (Kaleköy) ve Kekova, Aperlai, Apollonia, Arneai, Aziz Nikolaos, Isinda, Kandyba, Kyaneai, Aziz (St.) Nikolaos Anıt Müzesi, Patara, Phellos, Trysa, Andriake, Andriake Granarium (Horrea Hadriani), Likya Birliği Meclis Binası. * Esin KÜMBETLİOĞLU
Antalya'nın göbeğinde obrukta canlı tespit edildi
Öğrencileriyle birlikte obruğa dalış yapıp içindeki canlıları görüntüleyen profesör, bu canlıların gen bankası olarak kullanılabileceğini söyledi
- Antalya’nın jeolojik yapısı açısından önemli bir bulgu olarak kayıtlara geçti
- Eski tarihlerde sulama ve içme suyu olarak kullanılan obruk, duyarsız vatandaşların çöplüğü haline geldi
- Deniz seviyesinin oldukça altında bulunan obruğun içinde Antalya’ya ait endemik çiçek balığı, yılan balığı, tatlı su karidesi, tatlı su kaplumbağası ve kurbağa görüntülendi
- Öğrencileriyle birlikte obruğa dalış yapıp içindeki canlıları görüntüleyen profesör, bu canlıların gen bankası olarak kullanılabileceğini söyledi
(Fotoğraflı)
Suat Metin - Fırat Demir
ANTALYA (İHA) - Antalya’da kentin göbeğinde bulunan ve içi tatlı suyla dolu 35 metre derinlikteki obrukta, birçok tatlı su canlısının yaşadığı ortaya çıktı. Daha önce bölgede yaşayan halk tarafından sulama ve içme suyu olarak kullanılan obruk ise şu sıralar etrafı tellerle çevrili olmasına rağmen bazı duyarsız vatandaşların çöplüğü haline geldi.
Sualtı dalışları ve yaptığı bilimsel çalışmalarla bilinen Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Konyaaltı ilçesi Arapsuyu Mahallesi’ndeki tatlı suyla dolu bir obruğa öğrencileriyle birlikte daldı. Biyolojik çeşitliliğe bağlı bilimsel bir çalışma yapmak için yaklaşık 30-35 metre derinliğe dalan Gökoğlu, obruğun içinde Antalya’ya endemik çiçek balığı, yılan balığı, tatlı su karidesi, tatlı su kaplumbağası ve kurbağayı görüntüledi. Suyun oldukça berrak olduğuna dikkati çeken Gökoğlu, içerideki canlı türlerin bir gen bankası olarak kullanılıp sıkıntı yaşayan bölgelere aşılama amacıyla kullanılabileceğine işaret etti.
“Buradaki canlılar bizim gen bankamız”
Obruk içindeki canlıları görüntüleyip bilimsel verilere oturtmak için böyle bir çalışma yaptıklarını kaydeden Prof. Dr. Gökoğlu, “Burada Antalya’ya has endemik çiçek balığı var, yılan balığı ve tatlı su karidesi, kurbağa ve kaplumbağa tespit ettik. Buradaki yerli balıklar ve diğer canlılar bizim gen bankamız. Diğer yerlere aşılama maksatlı kullanılabilir. Çok fazla bir popülasyon olmasa da işimizi görür derecede” dedi.
“Çöplük gibi kullanmışlar”
1980’li yıllarda obruğun hafriyatla kapatılmaya çalışıldığını, daha önceki dönemlerde ise bölge halkının burayı sulama ve içme suyu olarak kullandığını belirten Gökoğlu, “Su çok berrak ve temiz. Fakat burayı insanlar çöplük gibi kullanılmış. 1980’li yıllarda burayı kamyonlarla doldurup kapatmaya çalışmışlar. Eğer doldurulmasaydı mükemmel bir yermiş” ifadesine yer verdi.
“Antalya’nın jeolojik yapısı açısından önemli bir bulgu”
Gökoğlu, obruğun Antalya’nın jeolojik yapısı açısından önemli bir bulgu olduğuna vurgu yaparak, “Antalya’nın jeolojik olarak nasıl bir şehir olduğunu gösteren güzel bir örnek burası. Deniz seviyesinin çok çok altında. Turkuaz bir rengi var ve buraya dalış yaparken keyif alıyoruz. Buranın korunması gerekiyor” diye konuştu.
- Eski tarihlerde sulama ve içme suyu olarak kullanılan obruk, duyarsız vatandaşların çöplüğü haline geldi
- Deniz seviyesinin oldukça altında bulunan obruğun içinde Antalya’ya ait endemik çiçek balığı, yılan balığı, tatlı su karidesi, tatlı su kaplumbağası ve kurbağa görüntülendi
- Öğrencileriyle birlikte obruğa dalış yapıp içindeki canlıları görüntüleyen profesör, bu canlıların gen bankası olarak kullanılabileceğini söyledi
(Fotoğraflı)
Suat Metin - Fırat Demir
ANTALYA (İHA) - Antalya’da kentin göbeğinde bulunan ve içi tatlı suyla dolu 35 metre derinlikteki obrukta, birçok tatlı su canlısının yaşadığı ortaya çıktı. Daha önce bölgede yaşayan halk tarafından sulama ve içme suyu olarak kullanılan obruk ise şu sıralar etrafı tellerle çevrili olmasına rağmen bazı duyarsız vatandaşların çöplüğü haline geldi.
Sualtı dalışları ve yaptığı bilimsel çalışmalarla bilinen Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Konyaaltı ilçesi Arapsuyu Mahallesi’ndeki tatlı suyla dolu bir obruğa öğrencileriyle birlikte daldı. Biyolojik çeşitliliğe bağlı bilimsel bir çalışma yapmak için yaklaşık 30-35 metre derinliğe dalan Gökoğlu, obruğun içinde Antalya’ya endemik çiçek balığı, yılan balığı, tatlı su karidesi, tatlı su kaplumbağası ve kurbağayı görüntüledi. Suyun oldukça berrak olduğuna dikkati çeken Gökoğlu, içerideki canlı türlerin bir gen bankası olarak kullanılıp sıkıntı yaşayan bölgelere aşılama amacıyla kullanılabileceğine işaret etti.
“Buradaki canlılar bizim gen bankamız”
Obruk içindeki canlıları görüntüleyip bilimsel verilere oturtmak için böyle bir çalışma yaptıklarını kaydeden Prof. Dr. Gökoğlu, “Burada Antalya’ya has endemik çiçek balığı var, yılan balığı ve tatlı su karidesi, kurbağa ve kaplumbağa tespit ettik. Buradaki yerli balıklar ve diğer canlılar bizim gen bankamız. Diğer yerlere aşılama maksatlı kullanılabilir. Çok fazla bir popülasyon olmasa da işimizi görür derecede” dedi.
“Çöplük gibi kullanmışlar”
1980’li yıllarda obruğun hafriyatla kapatılmaya çalışıldığını, daha önceki dönemlerde ise bölge halkının burayı sulama ve içme suyu olarak kullandığını belirten Gökoğlu, “Su çok berrak ve temiz. Fakat burayı insanlar çöplük gibi kullanılmış. 1980’li yıllarda burayı kamyonlarla doldurup kapatmaya çalışmışlar. Eğer doldurulmasaydı mükemmel bir yermiş” ifadesine yer verdi.
“Antalya’nın jeolojik yapısı açısından önemli bir bulgu”
Gökoğlu, obruğun Antalya’nın jeolojik yapısı açısından önemli bir bulgu olduğuna vurgu yaparak, “Antalya’nın jeolojik olarak nasıl bir şehir olduğunu gösteren güzel bir örnek burası. Deniz seviyesinin çok çok altında. Turkuaz bir rengi var ve buraya dalış yaparken keyif alıyoruz. Buranın korunması gerekiyor” diye konuştu.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.16 10:06:28
Son Düzenlenme Tarihi :
Trafik kazasında jandarmanın Kur’an-ı Kerim hassasiyeti
Antalya’nın Manavgat ilçesinde şarampole yuvarlanan kamyonetteki 1’i kadın 2 kişi yaralandı. Kamyonetin uçuruma yuvarlanmasını çam ağaçları engellerken, kamyonetin kaputundaki Kur’an-ı Kerimi gören jandarma güvenlik ipine tutunarak inip aldığı Kur’an-ı Kerim’i ekip arabasına bıraktı.
Kaza, Hal..
Antalya’nın Manavgat ilçesinde şarampole yuvarlanan kamyonetteki 1’i kadın 2 kişi yaralandı. Kamyonetin uçuruma yuvarlanmasını çam ağaçları engellerken, kamyonetin kaputundaki Kur’an-ı Kerimi gören jandarma güvenlik ipine tutunarak inip aldığı Kur’an-ı Kerim’i ekip arabasına bıraktı.
Kaza, Halitağalar Mahallesi yakınlarında meydana geldi. Alanya ilçesindeki Akdam Yaylası’ndan Manavgat’a seyir eden Ali Rıza Tuncer’in kullandığı 70 FZ 469 plakalı kamyonet, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu trafik levhası ve çam ağacına çarptıktan sonra şarampole yuvarlandı. Ağaçlara takılarak uçuruma yuvarlanmaktan kurtulan kamyonetin sürücüsü Ali Rıza Tuncer, kendi imkanlarıyla güçlükle yola çıkarak sürücülerden yardım istedi. Yoldan geçenlerin durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmesiyle bölgeye sağlık, Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Manavgat Birimi kurtarma ve Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Çenger Jandarma Karakoluna bağlı ekipler sevk edildi. İtfaiye ekipleri çelik çekme halatıyla kurtarma aracına kamyoneti bağladı. Araçta sıkışan Fatma Tuncer itfaiye ekibi tarafından çıkarıldı. Sağlık ekiplerinin olay yerindeki müdahalesinin ardından yaralı çift ambulansla hastaneye kaldırıldı. İtfaiye ekibinin aracın içerisinden çıkarıp kaputa koyduğu Kur’an-ı Kerim, tehlikeye rağmen Çenger Jandarma Karakolunda görevli bir uzman çavuş tarafından bulunduğu yerden alınarak, ekip minibüsüne konuldu.
Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.
Kaza, Halitağalar Mahallesi yakınlarında meydana geldi. Alanya ilçesindeki Akdam Yaylası’ndan Manavgat’a seyir eden Ali Rıza Tuncer’in kullandığı 70 FZ 469 plakalı kamyonet, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu trafik levhası ve çam ağacına çarptıktan sonra şarampole yuvarlandı. Ağaçlara takılarak uçuruma yuvarlanmaktan kurtulan kamyonetin sürücüsü Ali Rıza Tuncer, kendi imkanlarıyla güçlükle yola çıkarak sürücülerden yardım istedi. Yoldan geçenlerin durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmesiyle bölgeye sağlık, Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Manavgat Birimi kurtarma ve Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Çenger Jandarma Karakoluna bağlı ekipler sevk edildi. İtfaiye ekipleri çelik çekme halatıyla kurtarma aracına kamyoneti bağladı. Araçta sıkışan Fatma Tuncer itfaiye ekibi tarafından çıkarıldı. Sağlık ekiplerinin olay yerindeki müdahalesinin ardından yaralı çift ambulansla hastaneye kaldırıldı. İtfaiye ekibinin aracın içerisinden çıkarıp kaputa koyduğu Kur’an-ı Kerim, tehlikeye rağmen Çenger Jandarma Karakolunda görevli bir uzman çavuş tarafından bulunduğu yerden alınarak, ekip minibüsüne konuldu.
Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.