En çok koroner bypass ameliyatı için kendilerine başvuruda bulunulduğunu belirten Coşkun, “Hastayı değerlendirdikten sonra en çok seçtiğimiz yöntem, çalışan kalpte bypass oluyor. Buradaki gaye, hastanın düşük riskle bir kalp ameliyatı geçirmesi ve bu ameliyat sonucunda uzun yıllar herhangi bir kalp sorunu yaşamadan normal hayatına devam edebilmesi. Seçtiğimiz cerrahi yöntem, bazı zorunluluklardan dolayı ortaya çıkmış bir yöntem.
Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. İsa Coşkun, çalışan kalpte yapılan bypass ameliyatla hastaların daha çabuk iyileştiğini ve 3-4 günlük bir sürede taburcu edildiğini söyledi.
Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. İsa Coşkun, kalp ve damar hastalıklarıyla ilgili bilgiler paylaştı, cerrahi yöntem gereken hastalarda ameliyat seçeneğinin güncel teknolojiyle birlikte ilerlediğini söyledi.
Kalp ve damar hastalıklarının geniş bir konu olduğuna işaret eden Prof. Dr. İsa Coşkun, kardiyoloji hekimlerinde yapılan tetkikler sonrası hastaların kendilerine geldiğini ve değerlendirilmeye alındığını kaydetti. Tedavi seçeneğinin hastaya faydalı olacak seçeneğe göre değiştiğini aktaran Prof. Dr. Coşkun, “Bir kalp hastası bize başvurduğunda ya bunu ilaç tedavisiyle takip etmemiz lazım ya balon stentle damarını açmamız lazım ya da ameliyat yapmamız lazım. Bu üç seçenekten bir tanesini uyguluyoruz. Hastaların hangi cerrahi yöntemiyle seçileceğini de mevcut patolojisine göre karar veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Çalışan kalpte bypass
En çok koroner bypass ameliyatı için kendilerine başvuruda bulunulduğunu belirten Coşkun, “Hastayı değerlendirdikten sonra en çok seçtiğimiz yöntem, çalışan kalpte bypass oluyor. Buradaki gaye, hastanın düşük riskle bir kalp ameliyatı geçirmesi ve bu ameliyat sonucunda uzun yıllar herhangi bir kalp sorunu yaşamadan normal hayatına devam edebilmesi. Seçtiğimiz cerrahi yöntem, bazı zorunluluklardan dolayı ortaya çıkmış bir yöntem. İlk kalp ameliyatları başladığında klasik yöntem yani kalp akciğer makinesine bağlanıp ameliyat sırasında kalbi durdurularak yapılan ameliyat yöntemi kullanılmış. Bu ameliyatlar yapılmaya başlandıktan sonra bir süre bu yöntemin hastada birçok sorunlar oluşturduğu gözlemlenmiş. Hastalarda felç, böbrek rahatsızlıkları ve kalp ameliyatı sonrası en sık görülen problemlerden biri ise akciğer problemleri ortaya çıkmış” diye konuştu.
“3-4 günde taburcu oluyorlar”
Kalp cerrahlarının en iyi yöntemi araştırması ve gelişen teknolojiyle birlikte çalışan kalpte ameliyat yönteminin ortaya çıktığını aktaran Coşkun, yöntemin faydalarını şu sözlerle anlattı:
“Günümüzde bu yöntemi kullanmaya başladık. Ameliyat ettiğimiz hastaların yüzde 95’inde çalışan kalpte bypass uygulamaktayız. Hastalar ameliyatın ertesi günü servis odasına çıkabiliyor, yakınlarıyla birlikte odada kalabiliyor ve servis koridorlarında yürüyebilecek hale gelebiliyor. Ameliyat sonrası 3 ya da 4’üncü günde taburcu olabiliyor. Daha hızlı iyileşiyorlar. Bizim hasta grubumuz genellikle 60 yaş ve üzeri gruptur. Bu ameliyatları sık yapan kliniklerde görülmüştür ki, bir takım nörolojik ve algı değişiklikleri çalışan kalple yapılan hastalarda görülmemekte. Hasta sanki genel cerrahi ameliyatı olmuş gibi erken uyanmakta, erken mobilize olup daha hızlı iyileşmekte.”
Ameliyat sonrası dikkat edilmesi gereken hususlar
Prof. Dr. Coşkun, hastanın taburcu olduktan sonra dikkat etmesi gereken hususlara da değinerek, “Hastaların ameliyat sonrası yara iyileşmelerinin olabildiğince hızlı ve normal hayata olabildiğince çabuk adapte olmaları. Hastanın bunun için doktor tavsiyelerine uyması çok önemli. Hastanın enfeksiyon riskini azaltmak için kişisel hijyen çok önemli. Eğer ek bir hastalığı varsa bunu doktorların tavsiyesine göre tedavi edilmesi önemlidir. Ameliyat sonrası en ufak bir problem olduğunda da ameliyatı yapan hekime danışması gerekir” dedi.
Kaynak : İHA
Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. İsa Coşkun, kalp ve damar hastalıklarıyla ilgili bilgiler paylaştı, cerrahi yöntem gereken hastalarda ameliyat seçeneğinin güncel teknolojiyle birlikte ilerlediğini söyledi.
Kalp ve damar hastalıklarının geniş bir konu olduğuna işaret eden Prof. Dr. İsa Coşkun, kardiyoloji hekimlerinde yapılan tetkikler sonrası hastaların kendilerine geldiğini ve değerlendirilmeye alındığını kaydetti. Tedavi seçeneğinin hastaya faydalı olacak seçeneğe göre değiştiğini aktaran Prof. Dr. Coşkun, “Bir kalp hastası bize başvurduğunda ya bunu ilaç tedavisiyle takip etmemiz lazım ya balon stentle damarını açmamız lazım ya da ameliyat yapmamız lazım. Bu üç seçenekten bir tanesini uyguluyoruz. Hastaların hangi cerrahi yöntemiyle seçileceğini de mevcut patolojisine göre karar veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Çalışan kalpte bypass
En çok koroner bypass ameliyatı için kendilerine başvuruda bulunulduğunu belirten Coşkun, “Hastayı değerlendirdikten sonra en çok seçtiğimiz yöntem, çalışan kalpte bypass oluyor. Buradaki gaye, hastanın düşük riskle bir kalp ameliyatı geçirmesi ve bu ameliyat sonucunda uzun yıllar herhangi bir kalp sorunu yaşamadan normal hayatına devam edebilmesi. Seçtiğimiz cerrahi yöntem, bazı zorunluluklardan dolayı ortaya çıkmış bir yöntem. İlk kalp ameliyatları başladığında klasik yöntem yani kalp akciğer makinesine bağlanıp ameliyat sırasında kalbi durdurularak yapılan ameliyat yöntemi kullanılmış. Bu ameliyatlar yapılmaya başlandıktan sonra bir süre bu yöntemin hastada birçok sorunlar oluşturduğu gözlemlenmiş. Hastalarda felç, böbrek rahatsızlıkları ve kalp ameliyatı sonrası en sık görülen problemlerden biri ise akciğer problemleri ortaya çıkmış” diye konuştu.
“3-4 günde taburcu oluyorlar”
Kalp cerrahlarının en iyi yöntemi araştırması ve gelişen teknolojiyle birlikte çalışan kalpte ameliyat yönteminin ortaya çıktığını aktaran Coşkun, yöntemin faydalarını şu sözlerle anlattı:
“Günümüzde bu yöntemi kullanmaya başladık. Ameliyat ettiğimiz hastaların yüzde 95’inde çalışan kalpte bypass uygulamaktayız. Hastalar ameliyatın ertesi günü servis odasına çıkabiliyor, yakınlarıyla birlikte odada kalabiliyor ve servis koridorlarında yürüyebilecek hale gelebiliyor. Ameliyat sonrası 3 ya da 4’üncü günde taburcu olabiliyor. Daha hızlı iyileşiyorlar. Bizim hasta grubumuz genellikle 60 yaş ve üzeri gruptur. Bu ameliyatları sık yapan kliniklerde görülmüştür ki, bir takım nörolojik ve algı değişiklikleri çalışan kalple yapılan hastalarda görülmemekte. Hasta sanki genel cerrahi ameliyatı olmuş gibi erken uyanmakta, erken mobilize olup daha hızlı iyileşmekte.”
Ameliyat sonrası dikkat edilmesi gereken hususlar
Prof. Dr. Coşkun, hastanın taburcu olduktan sonra dikkat etmesi gereken hususlara da değinerek, “Hastaların ameliyat sonrası yara iyileşmelerinin olabildiğince hızlı ve normal hayata olabildiğince çabuk adapte olmaları. Hastanın bunun için doktor tavsiyelerine uyması çok önemli. Hastanın enfeksiyon riskini azaltmak için kişisel hijyen çok önemli. Eğer ek bir hastalığı varsa bunu doktorların tavsiyesine göre tedavi edilmesi önemlidir. Ameliyat sonrası en ufak bir problem olduğunda da ameliyatı yapan hekime danışması gerekir” dedi.
Kaynak : İHA