SON DAKİKA

logo

Akdeniz Üniversitesi ailesi bayramlaştı

Akdeniz Üniversitesi’nde bayramlaşma töreni gerçekleştirildi. Bayramda deprem bölgesindekileri unutmamak gerektiğini söyleyen Rektör Özkan, “Özellikle öğrencilerimize yalnız olmadıklarını hissettirelim” çağrısında bulundu.
Akdeniz Üniversitesi bayramlaşma töreni Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın katılımıyla Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Törene Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Turhan, Dr. Cengiz Toker, Genel Sekreter Ali Evren İmre, fakülte dekanları, enstitü ve meslek yüksekokulu müdürleri ile çok sayıda akademik ve idari personel katıldı.
Sözlerine akademik ve idari personelin Ramazan Bayramını kutlayarak başlayan Rektör Özkan, pandeminin ardından deprem felaketiyle son iki yılda hep zor süreçlerde bayramlaştıklarını söyledi. Depremin üzerinden iki ay geçtiğini ancak acıların hala taze olduğunu belirten Rektör Özkan “Ateş en çok düştüğü yeri yakar elbet ancak Akdeniz Üniversitesi ailesi olarak biz de pırıl pırıl 20 öğrencimizi kaybetmenin acısını yüreğimizde yaşıyoruz. Yine personellerimizin yakınlarından yaşadığımız kayıplar oldu. Buradan tekrar yaşamını kaybeden öğrencilerimize Allah’tan rahmet, ailelerine, arkadaşlarımıza başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Onlar her zaman Akdeniz Üniversitesi ailemizin bir parçası olacaklar” dedi.
"Unutmayalım unutturmayalım"
Deprem acısının hala çok taze olduğunu ve konunun gündemden düşürülmemesi gerektiğinin altını çizen Rektör Özkan, “Deprem bir bölgede olsa da acısı tüm Türkiye’ye düştü. Yaşanan bu büyük felakete Hatay ve Kahramanmaraş’a giderek ben de bizzat yerinde tanık oldum. Çok sayıda can kaybı, ailesini, eşini dostunu yitirenler, tanık olduğumuz her bir hikâye bizi derinden yaraladı. Yaşamın bir bavula sığdığını gördük. Bu büyük felaketin üzerinden iki buçuk ay geçti. Ancak acılar hala çok taze. Bizlere düşen ise bu konuyu gündemimizden düşürmemek ve mümkün olduğunca yardımlarımıza devam etmek. Bugünlerde gündem seçim dolayısıyla çok hareketli. Yardımlaşmaya her zamankinden daha çok ihtiyaç var” dedi.
"Öğrenciler için özel hassasiyet"
Böyle zamanlarda eski bayramların o sıcak hissinin tam hissedilemediğini ancak böyle dönemlerde millet olarak birlik ve beraberliğin öneminin daha da arttığını belirten Rektör Özkan, Bayramların omuz omuza verme, tek yürek olma, kardeşlik duygularını yenileme, kırgınlıkları onarma gibi duygu ve değerleri yaşatmak ve geleceğe taşımak için bir fırsat olması gerektiğini ifade etti. Bayramda özellikle öğrencilerin de unutulmaması gerektiğini söyleyen Rektör Özkan, “Bu zorlu süreçte ayrı kalmak zorunda kaldığımız öğrencilerimize de yanlarında olduğumuzu göstermeliyiz. Onların ne kadar önemli, değerli olduğunu hissettirmeliyiz. Yüz yüze eğitime katılamayan, özellikle de deprem bölgesinde yaşayan öğrencilerimizin yaşamlarına dokunmak için elimizden geleni yapmalıyız. Çünkü onlar için bayram çok daha buruk ve zorlu geçecek. Ailesini, evini, çocukluğunun geçtiği mahalleyi, tüm anılarını kaybedenler var. Bayramda onlara bu yokluğu unutturamayız belki ama en azından yanlarında olduğumuzu, acısını paylaştığımızı hissettirebiliriz. Bayram vesilesiyle kendi ailelerimiz ve akrabalarımızın yanında, öğrencilerimizin de gönüllerini almayı lütfen ihmal etmeyelim. Fark ettiğiniz, size ulaşan öğrenci ihtiyaçları için lütfen bizimle iletişim kurmakta imtina etmeyin” diye konuştu.
“Bayramları çocuklarımıza miras bırakalım"
Deprem ve iklim krizi gibi tehlikelere karşı bilimin ışığında hazırlıklı olmanın önemine dikkat çeken Rektör Özkan “Maalesef ülke olarak deprem kuşağındayız bundan kaçışımız yok. Ancak mümkün olduğunca hasarlarını en aza indirmek için gerekli çalışmaları yapmak bizim elimizde. Sadece deprem de değil biliyorsunuz iklim krizi ile karşı karşıyayız. İklim değişikliği, yağış azlığı, kuraklık gibi pek çok etkiyi yaşamaya başladık. Önümüzde belki çok daha kötü senaryolar var. Bu sebeple bilim insanı olarak üzerimize büyük sorumluluk düştüğüne inanıyorum. Gelecekte çocuklarımızın da bizim çocukluğumuzda yaşadığımız bayramları yaşamasını istiyorsak hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız” şeklinde konuştu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.20 11:10:01
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Mısır yüzde 50 ucuz! Turisti Mısır’a kaptırıyoruz O haberler doğru değil! Yerimiz var, bekliyoruz

“Ege ve Akdeniz kıyıları turistle doldu, yer kalmadı” haberlerinin gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Otel sahipleri, Kurban Bayramı tatili için yerli turisti bekliyor. 

 

Antalyalı turizmci Ersin Erdoğan, turizm sektörüyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

 

“Turistik tesislerin tamamen dolu olduğu haberleri gerçek değil. Bunu şuradan anlayabiliriz. Çok yoğun bayram kampanyaları var. 5 gece öde 6 gece kal ya da 4 öde 5 gece kal. Bu da işlerin iyi gitmediğini gösteriyor.

 

RUSLAR GELMEDİ

Ruslarla çalışan bölgelerde ciddi sıkıntılar var. Örneğin Kemer bölgesi. Ruslar gelmeyince yerli pazara ve alternatif pazarlara yöneldi. Fiyatları kırarak çok ciddi kampanyalar yapıyorlar. 

 

Eğer Rus pazarı açılmazsa sektör sıkıntıya girecek. Temmuz-Ağustos sıkıntılı geçerse, turizm sektörünün bu maliyetlerle toparlama şansı yok. 

 
MISIR’A YÖNELDİLER

Mısır’ın ucuz olması bizi zorluyor. Örneğin beş yıldızlı otelde bir haftalık Türkiye tatili 100 bin lira iken, Mısır’da 25 bin liraya da tatil imkanı var. Türkiye’deki tatilci bile şu anda Mısır’a gidiyor. Ruslar, Almanlar, Hollandalılar, İngilizler Mısır’ı tercih ediyorlar. Mısır, Türkiye’ye göre ortalama yüzde 50 daha uzuz.

 TÜRKİYE PAHALI, EURO 40 TL OLMALI

Türkiye’de döviz baskılandığı için Euro, Dolar kuru çok düşük. Bu yüzden Türkiye yabancıya pahalı geliyor. Euro en az 40 TL olmalı. Turizmci de ihracatçı da rekabet edemiyor.

 EMEKLİYE VE MEMURA ZAM YAPILSIN

Asgari ücretin yüksek olması, emekli ve memur maaşlarının yeterince artmaması da bizi zorluyor. Personel giderlerinin turizm giderleri içindeki payı çok yüksek. Emekli ve memura da tatil yapabilmesi için asgari ücret oranlarında zam yapılmalı. 

 SAHTE TESİSLERE DİKKAT

Beş yıldızlı otel gibi görünen ama gerçekte böyle olmayan tesisler bin liralara kadar düştü. Otellerin fotoğraflarına aldanıp giden turistler hayal kırıklığına uğruyor. Bunlar sektörde ciddi sıkıntıların olduğunun göstergesi.


YERİMİZ VAR BEKLİYORUZ

Yeterince yerimiz var. Bayramda ya da bayram sonrasında tüm tatilcilerimizi bekliyoruz.”  -HBR.M.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.27 17:00:09
Son Düzenlenme Tarihi :





Tarihi binanın Hollandalı sahibi öldü, mahalle muhtarı gördüklerine inanmakta zorlandı

Antalya’da Hollandalı sahibinin ölümünün ardından madde bağımlısı kişiler tarafından mesken edilen 3 katlı binada bulunan tüm eşyalar talan edildi. Hollandalı ev sahibinin hatıralarının yere saçıldığı binaya giren mahalle muhtarı ise gördüklerine inanmakta zorlandı. Yaşananlara isyan eden Muhtar H..

Antalya’da Hollandalı sahibinin ölümünün ardından madde bağımlısı kişiler tarafından mesken edilen 3 katlı binada bulunan tüm eşyalar talan edildi. Hollandalı ev sahibinin hatıralarının yere saçıldığı binaya giren mahalle muhtarı ise gördüklerine inanmakta zorlandı. Yaşananlara isyan eden Muhtar Halil Ay, "O kadar kötü bir durumdaki içim acıdı, ben bu evin eski halini biliyorum. Evi tarumar etmişler, ev kimsesiz kaldı" sözleri ile gördüklerini anlattı.
Muratpaşa ilçesi Haşim İşcan Mahallesi 1301 sokak üzerinde bulunan 3 katlı tarihi binanın sahibi Hendrik Wansink bir süre önce hayatını kaybetti. Hollandalı adamın hayatını kaybetmesinin ardından tarihi bina adeta sahipsiz kaldı. Mahalle muhtarının kapısına kilit alarak koruduğu binanın duvarından aşarak içeri giren madde bağımlısı kişiler, binayı adeta kendilerine mesken haline getirdi. Binada bulunan tüm eşyaların etrafa saçıldığı, yerlerde onlarca çöp biriktiği görüldü. Binanın hemen yanında bulunan başka bir metruk bina ise kısa bir süre önce çıkan yangında yanarak kullanılamaz hale geldi. Yanan binanın içerisinde tonlarca çöp biriktiği görüldü.

Muhtarı Halil Ay gördüklerine inanmakta zorlandı
Vatandaşlardan gelen şikayet üzerine kilitlediği binaya giren Mahalle Muhtarı Halil Ay ise gördüklerine inanmakta zorlandı. Polis ekipleri eşliğinde girilen binada içeride madde bağımlısı kişilerin olduğu görüldü. Polis ekipleri tarafından binadan çıkarılan şahıslar, ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Odalarda yapılan incelemede tüm eşyaların etrafa saçıldığı ve binanın içerisinin adeta savaş meydanını aratmadığı görüldü.

"O kadar kötü bir durumdaki içim acıdı"
Haşim İşcan Mahalle Muhtarı Halil Ay, “Ne yazık ki bu metruk evler bizim hemen hemen her sokağımızda var. Burası 2.5 yıldır böyle duruyor. Bu evin yanındaki 2 evde metruk, orada yaşayanlar buraya da gelmiş. Bu ev çok güzeldi, Hollandalı sahibi öldükten sonra madde bağımlıları buraya gelmiş. O kadar kötü bir durumdaki içim acıdı, ben bu evin eski halini biliyorum. Evi tarumar etmişler, ev kimsesiz kaldı. Biz birilerini gönderiyoruz birileri geliyor. Vatandaşlarımız bizi arayarak neden bir şey yapmıyorsunuz diyor. Ama bu sadece benim yapabileceğim bir şey değil. Yetkililerimiz gerekeni yapacaktır ama hızlandırılması lazım. İlla burada yangın mı çıkması gerekir, birisi mi ölmesi gerekir. Biz mahallemizde çok metruk ev yangını gördük. Bir an önce burası sağlam hale gelsin, kim sahiplenecekse sahiplensin. Burası milli servet, çok büyük tehlike var. Birisi zarar görmeden buraların yapılması lazım. Buralar Antalya’nın gözbebeğidir. Bu evlerin bu kadar sahipsiz olması içler acısıdır. Ben görevimi en iyi şekilde yapıyorum benim de içim acıyor” dedi.

"Çatıdan giriyorlar, Hollandalı sahibi öldüğü için gelen giden yok"
Mahallede oturan Nermin Tekin ise yaşanılanlardan dolayı rahatsız olduğunu belirterek, “Her şeyden önce çöplerden rahatsızlık duyuyorum. Yıkık evler her an başımıza bir şey düşebilir, burada ne kendimizi ne de araçlarımızı koruyabiliriz. Çatıdan giriyorlar, Hollandalı sahibi öldüğü için gelen giden yok. Ev param parça olmuş, hiçbir önlem alınmıyor. Bu ev o kadar güzeldi ki pırıl pırıldı, geldiği son durum çok kötü. İlla burada birisi mi ölmelidir. Madde bağımlısı kişilerin yeri olmuş, evin bu hale gelmesine inanamıyorum. Ben karşıda oturuyorum, gözetleniyoruz. Başımıza bir şey gelir diye korkuyoruz” sözlerine yer verdi.

"Başım belaya girmesin diye müdahale de edemiyoruz"
Eve sürekli birilerinin girip çıktığını belirten Lale Saraçoğlugil, “Arabamı çiziyorlar, burada çöpler var. Bütün mahalle mücadele ediyoruz. Başım belaya girmesin diye müdahale de edemiyoruz. Ben 50 yıldır burada yaşıyorum. Biz müdahale ediyoruz ama bir yere kadar müdahale ediyoruz. Benim camım kırılsa çok pahalı” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.17 10:58:19
Son Düzenlenme Tarihi :