SON DAKİKA

logo

Bakan Çavuşoğlu: Türkiye açık hava müzesi gibi

An­tal­ya Açık Hava Mü­ze­si Gibi
Kül­tür ve Tu­rizm Ba­kan­lı­ğı ile bir­lik­te yurt dı­şın­da or­tak­la­şa bir­çok ça­lış­ma yü­rüt­tük­le­ri­ni ifade eden Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı Mev­lüt Ça­vu­şoğ­lu; “Tür­ki­ye'nin özel bir coğ­ra­fi ve je­opo­li­tik ko­nu­mu var. Tür­ki­ye, pek çok uy­gar­lı­ğa ev sa­hip­li­ği yapan özel ko­nu­mu sa­ye­sin­de adeta açık hava mü­ze­si gibi. Böyle bir coğ­raf­ya­da ya­şa­ma­nın ciddi so­rum­lu­luk­la­rı var. Ta­ri­hi ve kül­tü­rel zen­gin­lik­le­ri UNES­CO'da tes­cil et­tir­me­ye devam edi­yo­ruz. 2021'de Ars­lan­te­pe Hö­yü­ğü'nü Kül­tür ve Tu­rizm Ba­kan­lı­ğı'nın de­ğer­li ça­lış­ma­la­rı ile UNES­CO Dünya Miras Lis­te­si'ne kayıt et­tir­dik. Ka­yıt­lı sa­yı­mız böy­le­lik­le 19'a ulaş­tı. Somut Ol­ma­yan Kül­tü­rel Miras Lis­te­si'ne çay kül­tü­rü­nü ek­le­ye­rek, un­sur­la­rı­mı­zın sa­yı­sı­nı 25'e çı­kar­dık. UNES­CO ile iliş­ki­le­ri­mi­zin en aktif dö­ne­mi­ni ge­çi­ri­yo­ruz.” diye ko­nuş­tu.

Tür­ki­ye'nin Tu­rizm Mar­ka­la­rı­na Yeni Lo­go­su İle Side De Dâhil Ola­cak
Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Meh­met Nuri Ersoy oluş­tur­duk­la­rı 'Turka­ege­an' ve 'An­tal­ya Ri­vi­era' mar­ka­la­rı­nın çok ba­şa­rı­lı ol­du­ğu­nu vur­gu­la­ya­rak “İler­le­yen dö­nem­den iti­ba­ren Tür­ki­ye'nin tu­rizm mar­ka­la­rı­na, yep­ye­ni lo­go­su ile Side'yi de dâhil ede­ce­ğiz. Proje ger­çek­leş­ti­ğin­de bölge, ru­hu­na ya­kı­şır bir des­ti­nas­yon ha­li­ne ge­lecek ve gün ba­tı­mı­nı iz­le­mek üzere bu­ra­ya gelen zi­ya­ret­çi­ler çok daha et­ki­le­yi­ci bir at­mos­fer­le kar­şı­la­şa­cak. Side'de Ord. Prof. Dr. Arif Müfid Man­sel ve Prof. Dr. Jale İnan'ın baş­kan­lık­la­rın­da çok önem­li kazı ça­lış­ma­la­rı ya­pıl­dı. Geç­ti­ği­miz yıl 75'inci se­ne­si kut­la­nan Side ka­zı­la­rı, bugün de Ba­kan­lık Kül­tür Var­lık­la­rı ve Mü­ze­ler Genel Mü­dür­lü­ğü ile Ana­do­lu Üni­ver­si­te­si adına Prof. Dr. Fe­riş­tah Alan­ya­lı ön­cü­lü­ğün­de devam edi­yor. İlçe, içe­ri­sin­de ba­rın­dır­dı­ğı anıt­sal ya­pı­la­rın yanı sıra Tür­ki­ye'nin en eski mü­ze­le­rin­den bi­ri­ne ev sa­hip­li­ği ya­pı­yor. Side'de dö­ne­min yerel yö­ne­ti­mi ve An­tal­ya Kül­tür Var­lık­la­rı­nı Ko­ru­ma Bölge Ku­ru­lu'nca ha­zır­la­nan Ko­ru­ma Amaç­lı İmar Planı'nın 2014 yı­lın­da onay­lan­ma­sı da ba­kan­lı­ğın en önem­li ça­lış­ma­la­rı ara­sın­da yer alı­yor. Bu çer­çe­ve­de, Side Mü­ze­si Mü­dür­lü­ğü ile Side Antik Kenti Kazı Baş­kan­lı­ğı de­ne­ti­min­de par­sel ka­zı­la­rı yü­rü­tü­lü­yor.” dedi.

Yoğun ve Et­ki­li Ta­nı­tım Fa­ali­yet­le­ri Yü­rü­tü­yo­ruz
Ya­pı­lan kül­tü­rel ça­lış­ma­la­rın olum­lu et­ki­si­nin gö­rül­dü­ğü­nü vur­gu­la­yan Bakan Ersoy; “Kül­tür ve Tu­rizm Ba­kan­lı­ğı'nın son 10 yılda yak­la­şık 97 mil­yon lira kay­nak kul­lan­dı­ğı Pa­ta­ra hem önem­li bir kül­tü­rel miras des­ti­nas­yo­nu ha­li­ne ge­ti­ril­di hem de ya­pı­lan res­to­ras­yon ça­lış­ma­la­rı ile kül­tür var­lık­la­rı­mı­zın ko­run­ma­sı sağ­lan­dı. Tür­ki­ye Tu­rizm Ta­nı­tım ve Ge­liş­tir­me Ajan­sı (TGA) ile Go­Tür­ki­ye di­ji­tal plat­for­mu da yoğun ve et­ki­li ta­nı­tım fa­ali­yet­le­ri yü­rü­te­rek Pa­ta­ra'ya olan il­gi­nin dünya ça­pın­da art­ma­sı­nı sağ­la­dı. Pa­ta­ra'daki zi­ya­ret­çi sa­yı­sı bu ça­lış­ma­la­rın ar­dın­dan 2018 yı­lın­da 114 bin 670 se­vi­ye­sin­den 2022'de yüzde 226 artış ile 373 bin 752 se­vi­ye­si­ne ulaş­tı.” ifa­de­le­ri­ni kul­lan­dı.

An­tal­ya'da Önem­li Adım­lar Atıl­dı
An­tal­ya şehir mer­ke­zi­ne en yakın ören yeri olan Perge'de antik kent stad­yu­mu, batı cad­de­si, anıt­lar ve He­le­nis­tik ku­le­le­rin ko­ru­ma ve res­to­ras­yon ça­lış­ma­la­rı ile ören ye­rin­de­ki çevre dü­zen­le­me ça­lış­ma­la­rın­dan bir bö­lü­mü­nün ta­mam­lan­dı­ğı­nı ha­tır­la­tan Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Ersoy; "Alan­ya Ka­le­si'nde be­des­ten gibi anıt ya­pı­la­rın yanı sıra çok sa­yı­da evin res­to­ras­yo­nu ta­mam­la­na­rak zi­ya­re­te açıl­dı. Ay­rı­ca tüm alan­da zi­ya­ret­çi do­la­şı­mı­nı sağ­la­yan ahşap ve taş yol­lar ile gezi gü­zer­gâ­hı oluş­tu­rul­du. Kı­zıl­ku­le-Top­ha­ne ara­sın­da kalan ve ter­sa­ne­yi de kap­sa­yan alan­da, liman sur­la­rın­da res­to­ras­yon, gemi ve de­niz­ci­lik te­ma­sı ile dü­zen­le­me­ler ger­çek­leş­ti­ri­le­rek zi­ya­re­te açıl­dı. Top­ha­ne ya­pı­sı­nın res­to­ras­yo­nu da ta­mam­lan­dı. An­tal­ya mer­kez ve Ka­le­içi'ndeki Şeh­za­de Kor­kut Camii, Mev­le­vi­ha­ne Mü­ze­si, Te­ke­li Meh­met Paşa Camii ve ta­ri­hi Saat Ku­le­si gibi An­tal­ya için sim­ge­sel ya­pı­lar va­li­lik ile bir­lik­te res­to­re edi­le­rek birer sos­yal ve kül­tü­rel et­kin­lik me­kâ­nı ha­lin­de zi­ya­re­te açıl­dı. Kül­tür ve Tu­rizm Ba­kan­lı­ğı'nın he­de­fi An­tal­ya'da tu­rizm­le bağ­lan­tı­lı bir kül­tü­rel miras yolu oluş­tur­ma ça­lış­ma­la­rı kap­sa­mın­da, sür­dü­rü­le­bi­lir ola­rak kül­tü­rel mi­ra­sın hem ko­run­ma­sı hem de bu mi­ra­sın tu­riz­min içe­ri­sin­de vaz­ge­çil­mez ni­te­lik­li bir ürün ol­ma­sı sağ­la­mak. Tür­ki­ye'nin ih­ti­ya­cı olan 12 ay devam eden tu­rizm ha­re­ket­li­li­ği­ni sağ­la­mak, tu­riz­mi he­def­le­nen se­vi­ye­le­rin üze­ri­ne ulaş­tır­mak üzere An­tal­ya'da önem­li adım­lar atıl­dı." diye ko­nuş­tu.

Lans­ma­nın ar­dın­dan Vali Ya­zı­cı, Bakan Ça­vu­şoğ­lu ve Bakan Ersoy, be­ra­ber­le­rin­de­ki he­yet­le bir­lik­te kazı ala­nı­nı gezdi. Bu­ra­da ya­pı­lan ça­lış­ma­lar­la il­gi­li Kazı Baş­ka­nı Prof. Dr. Fe­riş­tah Alan­ya­lı ta­ra­fın­dan bilgi ve­ril­di.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.21 20:06:34
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






İRAP ( İl Afet Risk Azaltma Planı) çalışmasından : Yerel yönetimler bazında deprem konusuna gereken önem verilmiyor

Antalya Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nce hazırlanan İRAP, İl Afet Risk Azaltma Planı’ nda yaşanabilecek afetler arasında deprem konusunda ortaya konan kentin güçlü, zayıf yönleri ile fırsat ve tehditleri içeren analizde, imar ya da yapılaşma gerçeğini net bir şekilde ortaya konulmakla kalmıyor, yerel yönetimlerin deprem konusuna gereken önemi vermediği de vurgulanıyor.

İl Afet Risk Azaltma Planı’nda  Antalya’da yaşanabilecek olası bir deprem afetinde güçlü ve zayıf yönler, fırsat ve tehditler için kalem kalem kağıda döküldü. Yapılan analizde aktif fay potansiyelinin düşüklüğü, 2000 sonrası yapılan malzeme  kalitesinin daha iyi olması, 2005 yılı sonrası özellikle jeofizik mühendisliği’nin zemin etütlerinde şart koşulması, Antalya’nın daha çok yeşil alana sahip olması, afet toplanma alanı bazında güvenli alanların olması ve çoğaltılabilecek olması kentin bir deprem anında kentin GÜÇLÜ yönleri olarak yer aldı. 
Olası bir deprem anında Antalya’nın ZAYIF yönleri ise şu şekilde dile getirildi:
* Yapı stoğu verisinin olmaması, 
* Kamu kurumlarının kendi yapılarının kaydını sağlıklı tutmaması, 
* Acil durumlarda ana arterlerde  trafiğin kilitlenmemesi için çalışma olmaması, 
* Falezlerde yapılaşmanın çok olması, 
* İl genelinde deprem riskli alanlarının belirlenmesi için çalışma yapılmaması, 
* 19 ilçeyi kapsayacak bütüncül çalışma yapılmamış olması, 
* Riskli yapı stoğunun fazla olması, 
* İlçelerde imara açılan  yerlerde denetimin az olması, 
* Kamu ve bazı okul binalarının yaşlarının oldukça eski olması, 
* İmar planına ve yapım usulüne uygun olmayan yapılar, 
* 2000 yılı öncesi yapılaşmanın plansız olması, 
* Mevcut yapıların tadilat projelerine denetim yapılmaması,
* Sıvılaşma potansiyeli olan alanlarla ilgili çalışma olmaması, 
* Yerel yönetimler bazında deprem konusuna gereken önemin verilmemesi, 
* Zemin etüdü şartını her belediyenin olması gereken kanunlar çerçevesinde uygulamaması, 
* Gerekli birimler bazında ilgili mühendislik çalışmalarını yapmıyor olmaları, ilgili mühendis istihdamını sağlamıyor olmaları.
ANALİZDE ORTAYA 
KONAN TEHDİTLER
Yapılan analizde olası bir depremde ; falez kaymalarının yerleşim birimlerini tehdit etmesi, hareketli, kırılgan, boşluklu ve dayanımı düşük falez ve traverten yapıların üzerine yapılan geniş tabanlı ve yüksek katlı yapılaşmanın son 20 yıl içerisinde ciddi boyutta yapılması ve devam etmesi, şehir nüfusun çok hızlı artması ve kamu arazilerinin işgal edilmesi ile kaderci toplum yapısı TEHDİT kategorisinde yeralıyor. * Erkin ÖZGÜNSÜR


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.02.24 08:50:56
Son Düzenlenme Tarihi :





Sıcak havada burun kanaması tehlikenin habercisi olabilir

Sıcak havada burun kanamasına dikkat edilmesi gerektiğine değinen Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Arslanhan, "Başlıca burun kanaması nedenleri arasında, burun travması, yüksek basınçlı burun spreylerinin kullanımı, mukoza içi kuruluklar, kronik sinüzit, alerjik rinit ile kan hastalıkları, kafa içi tümörler ve hipertansiyondur" dedi.
Yaz mevsiminde burun kanamaları vakalarında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Bunun altında ise genellikle sıcak ve kuru havanın burnun mukus tabakasını kurutması ve bunun sonucunda kılcal damarların tahriş olması geliyor. Ancak bazen “Aşırı sıcaklardandır” denilerek önemsenmeyen burun kanamalarının altında ciddi hastalıkların da yatabildiği bildirildi.
Medline Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Arslanhan, burun kanamalarının yüzde 90’ının hafif seyirli olup genellikle kendiliğinden geçtiğini ancak yaklaşık yüzde 10’unun ise tansiyon yükselmesi gibi ciddi sorunların habercisi olabileceğine dikkat çekerek önemli bilgiler verdi.

Kanamanın nedenleri değişiyor
Dr. Arslanhan, "Mukoza adı verilen ve burun boşluğunun iç yüzeyini kaplayan tabaka damar yönünden zengindir ve yüzeye yakın olduğundan dış ortamla teması fazladır. Burnumuz bu yüzden bazen kolayca kanayabilir. Başlıca burun kanaması nedenleri arasında, burun travması, burun içerisine parmak veya yabancı cisim sokulması, yüksek basınçlı burun spreylerinin kullanımı, mukoza içi kuruluklar, kronik sinüzit, alerjik rinit ile kan hastalıkları, kafa içi tümörler ve hipertansiyondur" ifadelerini kullandı.
Yaz aylarında hipertansiyon hastalarının uzun süre sıcağa maruz kalmaları sonucu tansiyonlarının yükselme eğilimine girebildiğini anlatan Dr. Arslanhan, “Hipertansiyona bağlı burun kanamalarında kanama öncesinde sıklıkla baş ağrısı gelişir ve ensede zonklama hissedilir. Vücut, yüksek kan basıncını tolere edemezse beyin damarlarındaki basıncı düşürmek için burundaki kılcal damarlar çatlar. Bu durum vücudun ürettiği geçici bir çözümdür. Bu nedenle kan basıncının zaman kaybetmeksizin uygun tedaviler ile düşürülmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

Klimalar ortam havasını kurutuyor
Sıcaktan korunmak için klimaların kullanılması sonucunda solunan havanın kuruması, burun mukozasında da kurumaya ve dolayısı ile damarlarda çatlaması sonucu kanamaya sebep olabilir” diyerek sözlerini sürdüren Dr. Arslanhan, böyle bir olay yaşanmaması için klima kullanılan odada pencerelerin bir miktar açılarak ortam havasının nemlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Burun kanamasından korunmak için kuruluk hissedildiğinde burun mukozasını nemlendiren damlaların kullanılabileceğini ve bol miktarda sıvı tüketilmesini öneren Arslanhan, “Ayrıca burun temizleme sırasında kuvvetli sümkürme hareketinden kaçınmak gerekir. Bunun yanı sıra özellikle hipertansiyon hastalarının havanın çok sıcak olduğu günlerde mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamaları uygun olur” şeklinde konuştu.

Burun kanamasında yapılması gerekenlere dikkat
Burun kanamalarının ‘ön burun kanaması’ ve ‘arka burun kanaması’ olarak ikiye ayrıldığını belirten Dr. Arslanhan, “Burnu besleyen damarların burun deliğine yaklaşık 1 santim uzakta olması sebebiyle, travma, cisim veya parmak sokulması gibi lokal nedenlerle oluşan kanamalar ön burun kanamaları olarak tanımlanır ve tedavisi genellikle basit müdahaleler ile gerçekleştirilir” diyerek böyle bir durumda yapılması gerekenleri sıraladı.
Arslanhan,"Kanaması olan hastayı dik bir şekilde oturtun ve sakinleştirin. Hastanın başını hafifçe öne eğerek kanın yutularak mideye gitmesini engelleyin.Tampon yapmak için herhangi bir maddeyi (pamuk, gazlı bez vb.) burnun içine sokmayın. Burun kanatlarını baş ve işaret parmaklarınızla 5 dakika süre ile sıkın. Kanamasının devam etmesi veya kanın ağızdan gelmesi halinde zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurun" önerisinde bulundu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.20 18:01:41
Son Düzenlenme Tarihi :