SON DAKİKA

logo

Toplumda az bilinen ama çok rastlanan hastalık!

Halk dilinde ‘kulak kireçlenmesi’ olarak ifade edilen Otoskleroz işitme kaybının en önemli nedenlerinden birini oluşturuyor. Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları (KBB) Uzmanı Prof. Dr. Arif Ulubil “Vücudumuzdaki kemikler hayat boyunca sürekli kendini yenilemek adına eski hücreleri yıkıp, yenilerini oluştururlar. Otosklerozda iç kulak kapsülünü oluşturan kemikteki yenilenme döngüsünün bozularak anormal sert bir kemik dokunun ortaya çıkması, sesin iç kulağa iletilmesini engeller. Aslında ortada bir kireçlenme değil, kemik dokusu oluşumu vardır” diyor. KBB Uzmanı Prof. Dr. Arif Ulubil, ülkemizde sık rastlanan ama farkındalığın olmadığı Otoskleroz hastalığı hakkında bilinmesi gereken 5 önemli noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 


20’li yaşlarda dikkat!
Toplumun yüzde 1’inde görülen Otoskleroz özellikle genç erişkinlerde işitme kaybına neden oluyor. En çok 20’li yaşlarda kendini belli eden, genellikle 15-45 yaşları arasında rastlanan hastalığın görülme sıklığı kadınlarda erkeklere göre iki kat fazla oluyor. Otosklerozun bilinen belirli bir nedeni olmadığını, genetik faktörler ve hormonal değişikliklerin de hastalığa yol açabileceğini belirten KBB Uzmanı Prof. Dr. Arif Ulubil, yapılan çalışmalara göre; geçirilmiş kızamık enfeksiyonunun bu anormal kemik yapımını tetiklediğini söylüyor. 

Bu belirtilerle ortaya çıkıyor!
Otosklerozun en önemli belirtisini zamanla kademeli olarak artan işitme kaybı oluşturuyor. İşitme kaybı yıllar içinde giderek ilerlerken, hastaların yaklaşık yüzde 75’inde işitme kaybı her iki kulağı da etkiliyor. KBB Uzmanı Prof. Dr. Arif Ulubil “Otoskleroz hastaları kendi seslerini kulaklarında daha güçlü duyduklarından çok düşük sesle konuşurlar. Bazı hastalar ilginç bir şekilde gürültülü ortamlarda konuşmaları daha iyi takip edebildiklerini de belirtebiliyorlar. İşitme kaybına bazen kulak çınlaması, baş dönmesi ve denge sorunları eşlik edebiliyor” diyor.  

Ciddi işitme kaybına neden oluyor!
Hastalığın tanısı KBB uzmanı tarafından konuluyor. Kulak muayenesinde anormal bir bulguya rastlanmazken, ardından işitme kaybının derecesini belirlemek için işitme testleri yapılıyor. İşitme testinde özellikle düşük frekanslarda (kaba seslerde) daha belirgin olan iletim tipi bir işitme kaybına rastlandığını belirten Prof. Dr. Arif Ulubil “Yüzde 80 gibi yüksek bir oranda kulak kireçlenmesi olan kişilerde her iki kulakta da işitme kaybı vardır” diyor. 

Demansa yol açabiliyor!
Kulak kireçlenmesi tedavi edilmediğinde kalıcı işitme kaybına neden olabiliyor. İşitme kaybı tedavi edilmediğinde, beyin zaman içinde kelimeleri işleme kapasitesini yitiriyor ve hastalarda erken demans ortaya çıkabiliyor. Ayrıca işitememenin yarattığı depresyona sık rastlanıyor. Otoskleroz hastalığında erken tanının çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Arif Ulubil “Erken tanı, rehabilitasyonun da erken olması demek olduğundan, hastaların işitme kaybı kaynaklı gelişebilecek psikolojik ve zihinsel problemlerden daha az etkilenmelerini sağlayacaktır” diye konuşuyor. 

Cerrahi tedavi ile yüzde 95 başarı sağlanabiliyor! 
KBB Uzmanı Prof. Dr. Arif Ulubil tedaviye yönelik şöyle konuşuyor: “Otosklerozun bir tedavisi yoktur. Hastalığın neden olduğu işitme kaybı tedavisinde; cerrahi en çok tercih edilen ve uygulanan tedavi şeklidir. Bu ameliyatı sık yapan, iyi ellerde, işitmede belirgin düzelme olasılığı yüzde 95’tir. Hedeflenen işitme düzeyine birkaç hafta içinde ulaşılır. İç kulağın da etkilendiği çok ileri otosklerozda, total işitme kaybı olduğunda, halk arasında biyonik kulak olarak bilinen koklear implant ameliyatı ile işitme sağlanabilir. Cerrahi tedavi istemeyen ya da cerrahiye uygun olmayan kişiler için işitme cihazları kullanılır.”

-FASELİS BSN.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.24 10:32:13
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ATSO Başkanı: Üretici üzerindeki yük artıyor

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Nisan ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ekonominin sağlıklı bir yapıda işlemesinin ana unsurlarından birisinin fiyat istikrarı olduğunu vurgulayan Başkan Çetin, ekonomik göstergelere ilişkin belirsizliği azaltacak, enflasyon beklentilerini netleştirecek güvene dayalı bir politika setinin uygulamaya konması gerektiğini dile getirdi.

    Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Nisan ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ekonominin sağlıklı bir yapıda işlemesinin ana unsurlarından birisinin fiyat istikrarı olduğunu vurgulayan Başkan Çetin, ekonomik göstergelere ilişkin belirsizliği azaltacak, enflasyon beklentilerini netleştirecek güvene dayalı bir politika setinin uygulamaya konması gerektiğini dile getirdi.

    Başkan Çetin açıklamasında şunları kaydetti:

    “2022 Nisan ayı enflasyonu bir önceki aya göre TÜFE’de %7,25, Yİ-ÜFE’de %7,67 olarak açıklanmıştır. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında %69,97, yurt içi üretici fiyatlarında %121,82 olmuştur.

    Ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artış %13,38 ile “gıda ve alkolsüz içecekler” grubunda gerçekleşmiştir. Bunu %7,43 ile “konut”, %6,96 ile “giyim ve ayakkabı” grupları izlemiştir. Yıllık bazda ise en yüksek artışların sırasıyla %105,86 ile “ulaştırma” %89,10 ile “gıda ve alkolsüz içecekler”, %77,64 ile “ev eşyası” gruplarında gerçekleştiği görüyoruz.

Nisan ayında en yüksek artış gösteren ürün %69,30 ile kuru soğan

    7,25 puanlık Nisan ayı enflasyonun %48’i yani 3.47 puanı gıda, 1.05 puanı konut, 0.92 puanı da ulaştırma gruplarından kaynaklandığı görülmektedir. Bu grupların, orta ve düşük gelir düzeyindeki tüketicinin harcama sepetindeki ağırlıkları üst gelir grubuna göre çok daha yüksektir. Dolayısıyla enflasyon vergisinin yükü işletme ve hane halkı düzeyinde orta ve alt gelir grupları için çok daha ağır seyretmektedir.

Nisan 2022'de, endekste kapsanan 409 maddeden, 337 maddenin ortalama fiyatında artış gerçekleştiğini görüyoruz. Nisan ayında en yüksek artış gösteren ürün %69,30 ile kuru soğan olurken bu ürünü %45,27 ile kıvırcık ve %42,26 ile domates izlemiştir. Madde sepetindeki en fazla yıllık artış gösteren ürünlere baktığımızda pandemi sonrası talep artışının da etkisi ile “yurtiçi bir hafta ve daha fazla süreli turlar”ın %591 ile ilk sırada yer aldığını görüyoruz. Bu kalemi %343 ile patates, %267 ile patlıcan fiyatlarındaki artışlar izlemektedir.

Üretici üzerindeki maliyet baskısı artmaya devam ediyor

    Yİ-ÜFE ise, 2022 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre %7,67, dört aylık % 39,23 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %121,82 olmuştur.

    Yİ-ÜFE ve TÜFE makasının, Nisan ayında da açılmaya devam ettiğini yani üretici üzerindeki yükün artırmaya devam ettiğini görüyoruz. Talepteki daralma nedeniyle birçok sektörde maliyet artışları fiyatlara yansıtılamamaktadır. Diğer taraftan enerji ve emtia maliyetlerindeki yüksek seyir, ABD Merkez Bankası’nın faiz artırma süreci ile doların tüm para birimlerine karşı güçlenmesi, Rusya Ukrayna savaşı gibi riskler girdi maliyetleri üzerindeki baskıyı devam ettirmektedir.

    Ekonominin sağlıklı bir yapıda işlemesinin ana unsurlarından birisi fiyat istikrarıdır. İş dünyası geleceğe ilişkin beklentiler ve veriler üzerine işlerini, yatırımlarını planlamakta ve bütçesini yönetmektedir. TCMB’nin 28 Ocak’ta açıkladığı yıl sonu enflasyon tahminini 3 ay sonra %23,2’den %42,8’e çıkardığı bir ortamda bu planlamayı yapmak son derece güçtür. Dolayısıyla ekonomik göstergelere ilişkin belirsizliği azaltacak, enflasyon beklentilerini netleştirecek güvene dayalı bir politika setinin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiği açıktır.

Batı Akdeniz’de lokanta ve oteller grubunda talep etkisi

    Bölgemizdeki TÜFE oranı, aylık bazda %6,76, dört aylık bazda %32,49 ve yıllık bazda %73,71 olarak gerçekleşmiştir.

    Bölgemizde ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre sırasıyla en yüksek artış %13,72 ile “gıda ve alkolsüz içecekler”, %9,24 ile “lokanta ve oteller” ve %7,42 ile “giyim ve ayakkabı” harcama gruplarında olmuştur. Turizmdeki canlanmanın ve sektördeki talep artışının “otel ve lokanta” grubunda fiyatları ülke geneline nazaran daha fazla yukarı çektiğini görüyoruz.

    Yıllık enflasyonda ise en yüksek artış  %113,92 ile “ulaştırma”,  %89,23 ile “gıda ve alkolsüz içecekler” ve  %77,13 ile “ev eşyası” gruplarında gerçekleşmiştir. Bölgemizde enflasyonun aylık bazda Türkiye ortalamasının altında, dört aylık ve yıllık bazda Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu görülmüştür.”


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.05.05 20:30:24
Son Düzenlenme Tarihi :





Sunay Akın’dan anlamlı ziyaret

Antalya Büyükşehir Belediyesi Oyuncak Müzesi’nin kuruluşuna öncülük eden şair ve yazar Sunay Akın, Antalya Oyuncak Müzesi’ni ziyaret etti.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Ramazan Etkinlikleri’nde sahneleyeceği Mahya Işıkları programı için kente gelen şair-yazar Sunay Akın, 23 Nisan 2011 yılında hizmete giren ve kuruluşunda görev yaptığı Oyuncak Müzesi’ni ziyaret etti. Kaleiçi Yat Limanı’ndaki yerinde 3 binden fazla oyuncağa ev sahipliği yapan ve ailelerin keyifli bir şekilde vakit geçirmelerine olanak sağlayan müzeyi gezen Akın, ilk günkü heyecanla oyuncakları yakından inceledi. 

ANTALYA OYUNCAK MÜZESİ ÇOK ÖNEMLİ 
Ziyareti esnasında Antalya Oyuncak Müzesi’ninde çok önemli olduğunu vurgulayan Akın “Antalya Oyuncak Müzesi çok önemli bir müze. İstanbul oyuncak müzesini Ayhan Doğan ile birlikte tasarladık,  Antalya oyuncak müzesini de onunla birlikte tasarladık. Burada yerde duran oyuncakları estetik bir şekilde sergileyebilirsiniz ancak biz bunu tercih etmedik. Hayatın içerisindeymiş gibi sunmayı tercih ettik. Oyuncak müzesi her şeyden önce çocuklara korumacılık düşüncesini aşılar. Buna örnek verecek olursak doğanın korunması. Bu nasıl verilir? Tabiki de oyuncak müzesi ile. Çünkü oyuncak müzesini gezen bir çocuk akşam eve gittiğinde evdeki oyuncaklarını oynadıktan sonra kaldırır rafa koyar. Onları korur, onlara farklı bir göz ile bakar. Bir topluma korumacılık düşüncesi müzelerden aktarılır” ifadelerini kullandı.

ANTALYALILARA DEĞER KAZANDIRAN YER
Antalyalı vatandaşlara maddi ve manevi olarak da değer kazandıran bir nokta olduğunu söyleyen Akın “Yapıldığı günden bu güne Antalyalıya değer kazandıran yegâne yer burasıdır.  Buradaki her bir oyuncağın, dünyadaki 1000 adet sayılı olan oyuncak müzelerindeki yeri maddi ve manevi bir şekilde ölçülebilir” diye konuştu.

-HABER MERKEZİ


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.10 10:31:23
Son Düzenlenme Tarihi :