Depremin en büyük yıkımı yaptığı Hatay’da, baba yadigarı 54 yıllık iş yeri yerle bir olan kadın, her gün geldiği enkaz bölgesinde büyük üzüntü yaşıyor. Yeni bir iş yeri açmasına rağmen Remziye Banu Güney, "Komşularım, halkımız yaşasaydı da benim hiçbir şeyim olmasaydı" dedi.
6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkım Hatay’da meydana geldi. Antakya ilçesi Cebrail Mahallesi Cumhuriyet Caddesi üzerinde, babasından kalan kuyumculuğu devam ettiren iş kadını Remziye Banu Güney’in iş yerinin bulunduğu apartman da yıkıldı. Apartman enkaz yığınına dönerken mahallede de yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Güney’in yaşadığı apartman ise hasar almasına rağmen yıkılmadı. Güney, depremde yakın arkadaşlarını ve esnaflık yaptığı bölgedeki komşularını kaybetti. Uzun süre işlerinden uzaklaşıp köydeki evinde yaşayan Güney, çocukları ve kardeşlerinin tavsiyesi üzerine başka bir adreste kuyumcu dükkanını açtı. Babasından devraldığı 54 yıllık iş yerinin özlemini çeken 3 çocuk annesi kadın, her gün eski dükkanının bulunduğu adrese geliyor. Cadde üzerinde boşluklara bakıp üzülen Güney, enkazda iş yerinden kalan bir anı bulabilmek için de arama yapıyor. Komşularına, arkadaşlarına üzülen ve zaman zaman gözleri dolan Güney, kendisinin ise yaralanmaktan hatta ölümden kedisi sayesinde kurtulduğunu dile getirdi.
"Arkadaş ve komşularımı kaybettim"
Remziye Banu Güney, deprem gecesinin dehşet verici olduğunu hatırlatarak, sanki mahşeri yaşadıklarını söyledi. Depremin bitmesini yere oturarak beklediğini dile getiren Güney, "Böyle bir deprem yaşamadık hiç. Deprem bitti. Evde her şey yıkılmış birbirine karışmıştı. Telefonumu bulamadım ve hemen merdivenden inmeye çalıştım. Güçlükle aşağı inebildim. Annemlerin olduğu eve gittim çok şükür hayattaydılar. Birinci derece yakınımı depremde kaybetmedim ama iş yerimin olduğu mahallede çok arkadaşımı ve komşumu kaybettim" diye konuştu.
"Deprem sabahı her şey yok oldu"
54 yıllık kuyum üzerine faaliyet gösterdikleri aile firmasının da yıkıldığını anlatan Güney, "Babamdan kalma yadigarımızdı. Cebrail Mahallesi Cumhuriyet Caddesi’ndeki iş yerimde anılarımı, dostlarımı kaybettim. İçimde onların acısı var. Bu cadde bambaşkaydı. 3 ayı geçti, neredeyse her gün buraya geliyorum. İş yerimden anı diye bir şey kalmadı, hiçbir şey alamadım. Komşularım, halkımız yaşasaydı benim hiçbir şeyim olmasaydı. Çok değerli insanlardı. Burası benim için iş yeri değil evden bile daha kıymetliydi. Ailemden kalan manevi bir yerdi, yıllarca sahip çıktım. Çıktığıma kadar inanıyorum ama 6 Şubat sabahı her şey bir anda yok oldu" dedi.
"Burayı çok özlüyorum"
Çocuklarının desteğiyle yeni bir iş yeri açsa da buranın yerini tutmadığını belirten Güney, "Burayı çok özlüyorum, öyle böyle değil. Burası bambaşka bir yer. Burası beni çekiyor. Bu adresimi yeniden istiyorum. Konteynerden iş yerimi açmak istiyorum ama kuyum olduğu için güvenli değil. Yetkililerden yardım istiyorum" ifadelerine yer verdi.
6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkım Hatay’da meydana geldi. Antakya ilçesi Cebrail Mahallesi Cumhuriyet Caddesi üzerinde, babasından kalan kuyumculuğu devam ettiren iş kadını Remziye Banu Güney’in iş yerinin bulunduğu apartman da yıkıldı. Apartman enkaz yığınına dönerken mahallede de yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Güney’in yaşadığı apartman ise hasar almasına rağmen yıkılmadı. Güney, depremde yakın arkadaşlarını ve esnaflık yaptığı bölgedeki komşularını kaybetti. Uzun süre işlerinden uzaklaşıp köydeki evinde yaşayan Güney, çocukları ve kardeşlerinin tavsiyesi üzerine başka bir adreste kuyumcu dükkanını açtı. Babasından devraldığı 54 yıllık iş yerinin özlemini çeken 3 çocuk annesi kadın, her gün eski dükkanının bulunduğu adrese geliyor. Cadde üzerinde boşluklara bakıp üzülen Güney, enkazda iş yerinden kalan bir anı bulabilmek için de arama yapıyor. Komşularına, arkadaşlarına üzülen ve zaman zaman gözleri dolan Güney, kendisinin ise yaralanmaktan hatta ölümden kedisi sayesinde kurtulduğunu dile getirdi.
"Arkadaş ve komşularımı kaybettim"
Remziye Banu Güney, deprem gecesinin dehşet verici olduğunu hatırlatarak, sanki mahşeri yaşadıklarını söyledi. Depremin bitmesini yere oturarak beklediğini dile getiren Güney, "Böyle bir deprem yaşamadık hiç. Deprem bitti. Evde her şey yıkılmış birbirine karışmıştı. Telefonumu bulamadım ve hemen merdivenden inmeye çalıştım. Güçlükle aşağı inebildim. Annemlerin olduğu eve gittim çok şükür hayattaydılar. Birinci derece yakınımı depremde kaybetmedim ama iş yerimin olduğu mahallede çok arkadaşımı ve komşumu kaybettim" diye konuştu.
"Deprem sabahı her şey yok oldu"
54 yıllık kuyum üzerine faaliyet gösterdikleri aile firmasının da yıkıldığını anlatan Güney, "Babamdan kalma yadigarımızdı. Cebrail Mahallesi Cumhuriyet Caddesi’ndeki iş yerimde anılarımı, dostlarımı kaybettim. İçimde onların acısı var. Bu cadde bambaşkaydı. 3 ayı geçti, neredeyse her gün buraya geliyorum. İş yerimden anı diye bir şey kalmadı, hiçbir şey alamadım. Komşularım, halkımız yaşasaydı benim hiçbir şeyim olmasaydı. Çok değerli insanlardı. Burası benim için iş yeri değil evden bile daha kıymetliydi. Ailemden kalan manevi bir yerdi, yıllarca sahip çıktım. Çıktığıma kadar inanıyorum ama 6 Şubat sabahı her şey bir anda yok oldu" dedi.
"Burayı çok özlüyorum"
Çocuklarının desteğiyle yeni bir iş yeri açsa da buranın yerini tutmadığını belirten Güney, "Burayı çok özlüyorum, öyle böyle değil. Burası bambaşka bir yer. Burası beni çekiyor. Bu adresimi yeniden istiyorum. Konteynerden iş yerimi açmak istiyorum ama kuyum olduğu için güvenli değil. Yetkililerden yardım istiyorum" ifadelerine yer verdi.