SON DAKİKA

logo

ANTALYA'DAN DA DEPREM BÖLGESİNE GİTTİLER, 3 BİN 150 DİŞ TEDAVİSİ YAPTILAR

(İHA) - Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’nin öncülüğünde deprem bölgesine gönderilen Mobil Diş Kliniği aracı, Hatay Samandağlı 3 bin 150 depremzedeye ücretsiz hizmet verdi.
Eskişehir Tepebaşı Belediyesi, Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem felaketinin ardından bölgeye yardım eli uzatmaya devam ediyor. 2 Mart tarihinden bu yana Tepebaşı Belediyesi öncülüğünde Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Türk Dişhekimleri Birliği, Eskişehir Diş Hekimleri Odası ve Diş Malzemeleri Sanayicileri ve İşadamları Derneği (DİŞSİAD) iş birliğinde hazırlanan Mobil Diş Kliniği aracı, diş tedavisi için gerekli olan ekipmanlar ile birlikte Hatay’ın Samandağ ilçesinde depremzede vatandaşlara ücretsiz hizmet verdi. Eskişehir başta olmak üzere İzmir, Sakarya, Bursa, Ankara ve Antalya’dan gönüllü olarak bölgeye giden 23 diş hekimi 3 bin 150 depremzedeye hizmet verdi. Deprem bölgesindeki görevini tamamlayan Mobil Diş Kliniği Eskişehir’e geri dönüyor.
Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, “Yoğun bir çalışma ve örnek dayanışma ile oluşturduğumuz bu otobüs, diş kliniği olarak 2 Mart tarihinde Samandağ’da hizmet vermeye başladı. Bir diş hekimi olarak, ağız ve diş sağlığı konusunun önemini çok iyi biliyorum. Depremzedelerimizin bu konudaki ihtiyaçlarının karşılanması adına hizmet verilmesi çok değerli. Her yaştan vatandaşımız için hizmet sunan Mobil Diş Kliniğimizde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Yararlanan vatandaşlarımızın sayısı da 3 bin 150’ye ulaştı. Bu yaralar dayanışma ile sarılacak. Bu projeye katkı sağlayan kuruluşlara ve buraya gelerek vatandaşlarımıza destek olan Türkiye’nin her yerinden diş hekimlerimize teşekkür ediyorum. Vatandaşlarımızın yanında olmak çok önemli. İnsanlarımız daha mutlu olsun diye çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Projenin çok yerinde ve başarılı olduğunu ifade eden depremzedeler de önemli bir ihtiyacın giderildiğini kaydederek başta Başkan Ataç ve diş hekimlerine olmak üzere emeği geçenlere teşekkürlerini iletiyor.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.05 17:50:05
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Bakan Özhaseki’nin ’Yerinde dönüşüm’ açıklamasına Kahramanmaraş’tan destek

Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerin ardından ağır hasar alan 13 bloklu sitenin sakinleri, Çevre ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki’nin açıkladığı, ‘Yerinde Dönüşüm’ projesine katılmak istediklerini ve ağır hasarlı binalarının yerinde dönüşüm çerçevesinde yeniden yapılmasını istedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, dün depremzedelere yeni destek paketini açıkladı. Özhaseki, Yerinde Dönüşüm Projesi çerçevesinde kendi yapısını yerinde inşa edecek afetzedelere faizsiz kredinin yanı sıra konutlar için 500 bin lira, iş yerleri için 250 bin lira hibe verileceğini belirtmişti. Bakan Özhaseki’nin açıklaması depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta karşılık buldu. Merkez Onikişubat ilçesi Süleyman Şah Mahalle sakinleri de yerinde dönüşüm istedi. Mahallede bulunan ve ağır hasar alan 13 bloklu Sümer Evleri Sitesi ile bir bloğu depremde yıkılan ve iki bloğu da ağır hasar alan 60 Evler Sitesi sakinleri de binalarının yerinde dönüşümünü talep etti.
Mahalle Muhtarı Ali Mehmet Kurtağzı, “Depremlerden sonra sıkıntıya girdik ancak Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Bu binalarımız 1984 yılında temelleri atıldı ve deprem nedeniyle ağrı hasar aldı yıkılacak. Mahalle halkım Sümer Evler ve 60 Evler sitesi sakinleri beni her zaman arıyor ve soruyor son durumu. Evlerinin yerine yapılmasını istiyorlardı. Bizim bu binaların yerlerinin de sağlam olduğuna inanıyoruz ölçülsün takip edilsin. İnşallah devletimiz de milletimiz de bu sıkıntılardan kurtulur. Aylardır çadır ve konteynerlerde hayat geçiriyor insanlar. Devlet büyüklerimizden yardım bekliyor ve bir an önce evlerimizi yerine yapıp normal hayatımıza geçelim” dedi.
Depremzedelerden Ömer Çolak ise “Binalarımızın evlerimizin yerinde yapılmasını istiyoruz. Binalarımız iki büyük deprem yaşamış olmasına rağmen ağır hasar aldı ve yıkılmadı. Zeminin sağlam olduğuna kani geldik. Yetkililerimizin bu taleplerimizi dikkate almalarını ve evlerimizin yerinde yapılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.08 21:09:31
Son Düzenlenme Tarihi :





Obezitenin Yetişkinlerde ve Çocuklarda Görülme Sıklığı Hızla Artıyor

Kâğıthane Kızılay Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzm. Dr. Mustafa Ünal, halk sağlığını tehdit eden bir sorun olan Obezite ile mücadelede alınacak önlemlere dikkat çekti. Uzm. Dr. Ünal, “Obez çocuk ve ergenlerin oranı dünya çapında %4'ten %18'e çıktı ”dedi.

Dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelen Obezite, modern çağın en yaygın ve tehlikeli hastalığı olarak hayatımızda yer alıyor. Kâğıthane Kızılay Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzm. Dr. Mustafa Ünal, “Endüstriyel toplumlarda aşırı kiloluluk ve obezite daha sık görülür hale gelmekte ve özellikle çocuklarda artmaktadır. Fiziksel aktivitenin azalması, yüksek-yağ ve kaloriden zengin hazır gıdaların daha ulaşılabilir olması obezite gelişimini artırır. Obezite gelişmesinde ayrıca birçok faktör rol almaktadır. Bunların içinde genetik, yetersiz egzersiz, aşırı kalori alımı vardır. Bazı ilaçlarda yan etki olarak kilo alımı ile ilişkilidir. Psikososyal faktörlerde obezite gelişmesine katkıda bulunabilir” dedi.

 

Obez çocuk ve ergenlerin oranı dünya çapında %4'ten %18'e çıktı


 2022 yılı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün verilerine göre obezite tanısı alan bireylerin sayısı tüm dünyada 1 milyarı aşmış durumda. Uzm. Dr. Ünal, “Obezite sadece erişkinlerde değil çocuklarda ve gençlerde de hızla artmaktadır. 1975'ten 2016'ya kadar, 5-19 yaş arası aşırı kilolu veya obez çocuk ve ergenlerin oranı dünya çapında dört kattan fazla artarak %4'ten %18'e çıkmıştır” dedi. Obezite tanısını koymada günümüzde kullanılan en yaygın metottun  vücut kütle indeksi olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Ünal, “Obezite, beraberinde pek çok fiziksel, psikolojik, sosyal, ekonomik sorunlar getiren kronik bir hastalıktır. Obezite, Tip  2 diyabetes mellitus (kandaki şeker seviyesinin normalin üzerine çıkması) , koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, beyin- damar hastalıkları, solunum güçlüğü, bazı kanser türleri, derin ven trombozu (toplardamarda meydana gelen kan pıhtısı), Mide ve ince bağırsak yolunda oluşabilecek olan ve iltihaplanmaya yol açabilen virüsler-bakteriler, yağlı karaciğer ve siroz, kolesterol yüksekliği, Yumurtalıklarda küçük ve iyi huylu çok sayıda kistin oluşumu, idrar kaçırma, lenfatik sistemdeki bozukluklar, obstrüktif uyku apnesi ve eklemlerde kireçlenme gibi hastalıklara da neden olmaktadır” dedi. 

 

Obezitenin şiddeti arttıkça Tip 2 diyabet gelişme riski de yükseliyor
 

Tip2 diyabet hastalarının %80’nin obez olması nedeniyle önemli bir risk faktörü haline gelmesine neden olduğunu belirten Uzm. Dr. Ünal, “Tip 2 diyabet gelişme riski, obezitenin şiddeti arttıkça yükselir. Obez ve diyabetiklerde hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve aterosklerotik kalp hastalığı dikkati çekecek kadar sık görülmektedir. Bunların yanı sıra ılımlı kilo vermek yeni diyabet gelişimini %30 oranında azalttığı tespit edilmiştir” dedi. Felç(inme), kalp krizleri gibi kalp ve damar hastalıklarından ölümlerin gelişmiş batılı ülkelerde azalma eğilimi gösterirken gelişmekte olan ülkelerde ve Türkiye’de artış gösterdiğini belirten Uzm. Dr. Ünal, “Toplumların beklenen yaşam süresinde görülen uzama nedeniyle yaşlı nüfusun artışı toplumda kalp damar hastalıklarının da artışını da beraberinde getirmiştir. Kalp ve damar hastalıkları açısından olumlu olan husus büyük ölçüde ‘önlenebilir’ olmalarıdır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ); kan basıncı, obezite, kolesterol ve sigara içiminin kontrolü ile kalp ve damar hastalığı görülme sıklığının yarıya indirilebileceğini bildirmektedir. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) ölüm verileri toplam ölümlerin içinde kalp hastalıklarının payının gittikçe artma eğiliminde olduğunu göstermektedir” dedi.

 

Bireylerin obez olmaları önlenmelidir

 

Ülkemizin nüfus yapısının halen genç nüfus ağırlıklı olup, gelişmekte olan ülkelere benzemekte olduğundan bahseden Uzm. Dr. Ünal, “Çocukluktan itibaren obezite konusunda eğitim verilmeli, yeterli-dengeli beslenme ve fiziksel aktivite yapılmalıdır. Bu amaçla çocukluktan itibaren temel alışkanlıkları kazandırarak obezite ve buna bağlı diyabet, kalp damar hastalıklarını azaltmaya yönelik çalışılmalıdır” dedi. Uzm. Dr. Ünal, sağlıklı kalmak, kalp ve damar hastalığına yakalanma riskinden uzak durmak için ise önerilerini şöyle sıraladı: 


-Sağlıklı beslenin,
-Düzenli fiziksel aktivite yapın
-Tütün ve tütün ürünleri kullanmayın,
-Alkol kullanmayın,
-Kardiyovasküler riskinizi öğrenenin,
-Kilolu veya obez olup olmadığınızı öğrenenin,
-Kan basıncınızı ölçtürün. Yüksek tansiyonunuz varsa tedavi olun
-Kan şekerinizi ölçtürün. Diyabetiniz varsa tedavi olun.
-Kan lipidlerinizi ölçtürün. Yüksek ise tedavi olun.
 -Hekiminizin verdiği diğer sağlıklı yaşam önerilerine uyun. *

KIZILAY Basın Ofisi 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.20 17:28:18
Son Düzenlenme Tarihi :