SON DAKİKA

logo

Döşemealtı'nın girişine bu alan yakışıyor mu?

Döşemealtı, Antalya'nın en büyük yüz ölçümüne sahip, yatay mimarisi ve bahçeli evleri ile şehrin en huzurlu ilçelerinden birisi. Ancak Antalya'dan Döşemealtı'na gelenleri, ilçenin girişinde kırık-dökük tabelalar karşılıyor. 

Döşemealtı Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü'nün ekipmanlarının yer aldığı alanın etrafını çevreleyen panellerin görüntüsü, ilçe girişinde olumsuz bir imaj yaratırken Döşemealtılı vatandaşlar, bu görsel kirliliğin giderilmesini talep etti.

Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç'in oldukça eski bir reklamının yer aldığı panel güçlükle ayakta dururken, reklam tabelasının eskiliğinden Belediye Başkanı Genç'in neredeyse yüzü dahi belli olmuyor .

*Esin Kümbetlioğlu 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.05 21:41:56
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Dijital bağımlılık ve obezite ile mücadele edeceğiz"

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Çocuklarımızda dijital bağımlılık başta olmak üzere her türlü bağımlılıkla, obezite gibi rahatsızlıklarla mücadele edilmesi için özellikle okul bahçelerini etkin kullanmak üzere bir çerçeve program başlattık" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Antakya’da Şehit Ömer Faruk Adaş İlkokulu’nda 2023-2024 eğitim öğretim yılı açılış törenine katıldı. Bakan Tekin, sabah Hatay Valisi Mustafa Masatlı ile toplantı yaptıklarını belirterek, "İnşallah ödevlerimizi yerine getirip en kısa zamanda bizim üstümüze düşen kısmıyla Hatay’daki aksaklıkları giderip yaraları saracağız. Bizim hesaplarımıza göre Hatay’da 2 bin 500’e yakın dersliğimiz deprem sebebiyle kullanılamaz duruma gelmiş, yıkılanlar veya ağır hasarlı olanlar açısından söylüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı en kısa zamanda bu eksikliklerin giderilmesi yönünde. Biz şu ana kadar bu 2 bin 500’e yakın dersliğin yaklaşık bin 700’ünü en azından planlamış durumdayız. Büyük oranda tamamlanmış olanlar var. Ama şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında bu eksiklikler giderilmiş olacak inşallah. Ben bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın özel hassasiyeti olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim. Biz de her kabine toplantısında Sayın Cumhurbaşkanımıza deprem bölgesiyle ilgili yaptıklarımız konusunda bilgi veriyoruz. Mutlaka kabine toplantılarının bir kısmı bu bölgedeki aksaklıklar, eksiklikler, yapılanlar, yapılması gerekenlerle ilgili bir koordinasyon toplantısına dönüşüyor. O yüzden onu da paylaşmış olayım" dedi.
Genel anlamda bütün Türkiye’de eğitim-öğretim yılının bugün başladığını anlatan Tekin şöyle devam etti:
"Yaz aylarının başından itibaren Milli Eğitim Bakanlığı’nda gerek mevzuat düzeyinde yani ikinci mevzuat düzeyinde gerek bakanlık içi düzenlemeler anlamında kamuoyunda çokça tartışılan, çokça gündeme gelen ve önemli oranda da takdir toplayan düzenlemeler yaptık. En son bu hafta sonu yayınlanan bir yönetmeliğimiz var. O yönetmeliğin ana felsefesi şu kıymetli misafirler. Önce biz bu yılı bütün öğrencilerimizin Türkçeyi, dört beceri temelli olarak yani ana dilini konuşabilen, kullanabilen, ana dilinde kendisini ifade edebilen bir öğrenci profiline kavuşmak istediğimizi deklare etmiş olduk. Ana dil eğitimini bu yıl önemli oranda gündemimizi aldık. Ana konularımızdan bir tanesi bu yaptığımız değişikliklerin de özellikle belki daha çok tartışılan konular işte test sınavlarının kaldırılması vesaire gibi konular tamamen buna odaklanmış durumda. İkinci olarak yaptığımız önemli bir felsefe ya da mantık değişikliği olarak şunu söyleyebilirim. Bütün öğrencilerimizin sosyal sorumluluk bilincini yükseltmek için müfredatımızda, mevzuatımızda önemli değişiklikler yaptık. Gerekçemiz şu, bakın asrın felaketi dediğimiz bir felaketi yaşadık. Eğer bu çocuklarımıza biraz önce bahsettiğim sosyal sorumluluk düşüncesini, algısını yerleştirmezsek Allah korusun bundan sonraki felaketlerde yaşadığımız geçtiğimiz süreçte yaşadığımız toplumsal dayanışma şuurunu, bilincini tekrar görememe riskiyle karşı karşıya kalabiliriz ve o yüzden biz bakanlık olarak bunu da önümüzdeki yılın önemli etkinlik alanlarından bir tanesi olarak tanımladık."

Her türlü bağımlılıkla mücadele
Bakan Tekin, her türlü bağımlılıkla mücadele edeceklerini belirterek, "Geleneklerimizin, göreneklerimizin yaşatılması için çocuklarımızın dijital bağımlılık başta olmak üzere her türlü bağımlılıkla, obezite gibi rahatsızlıklarla mücadele edilmesi için özellikle okul bahçelerini etkin kullanmak üzere bir çerçeve program başlattık. İnşallah bu programla da amaç dediğimiz şeye ulaşmış oluruz" diye konuştu.
Tekin, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye’de kamu görevlilerinin önemli bir kısmı öğretmen. Kamu - özel toplamda yaklaşık 1 milyon 200 bine yakın öğretmenimiz var. Yaklaşık 20 milyon öğrencimiz var. Ve 86 milyon Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşının eğitimle alakalı sözü, önermesi, düşüncesi var. Dolayısıyla biz gerçekten çok büyük bir camiayız. Yaz ayları boyunca şunu özellikle yapmaya çalıştım arkadaşlar. Milli Eğitim Bakanlığı 1 milyonun üstünde öğretmeniyle, idarecisiyle bir ekip ruhu olarak hareket etmeli düşüncesini öğretmen arkadaşlarımızla sürekli paylaşarak bunu ana felsefemizin bu olduğunu paylaşmaya çalıştık. Gerçekten de yaklaşımım bu arkadaşlar."
Eğitimin, Milli Eğitim Bakanlık Merkez Teşkilatı’nın ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın tek başına sorumluluğunda olmadığını dile getiren Tekin, "Gelin hep beraber öğrencisinden, velisinden, öğretmeninden, sivil toplum örgütlerinden siyasetçisine kadar hep beraber bu yükün altına hep birlikte girelim. Hepimiz şuradan başlayalım. Bakanlık şunu yapmalıdır. Evet ama ’ben de şunu yapmalıyım’ diyerek önce herkes kendi sorumluluğunu yerine getirsin. Böylece bu yükü hep beraber kaldırmış olalım diyorum. Bunu da önemsiyorum ve 2023-2024 eğitim öğretim yılında eğitim alanında bir toplumsal seferberlik şuuruyla hareket ettiğimiz bir eğitim öğretim yılı olmasını temenni ediyorum" ifadelerini kulandı.
Şehit Ömer Faruk Adaş İlkokulu’nda düzenlenen 2023-2024 eğitim öğretim yılı açılış törenine, Hatay Valisi Mustafa Masatlı da katıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.11 17:38:07
Son Düzenlenme Tarihi :





Amik Ovası’nda depremin vurduğu su kuyuları açılıyor

Hatay’ın Amik Ovası’nda, depremler nedeniyle hasar gören binin üzerindeki su kuyularının yerine, yeni sondajlar vuruluyor.
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler Hatay’da yerleşim yerleri kadar tarımsal üretimde su ihtiyacını karşılayan su kuyularını da vurdu. Türkiye’nin en verimli ovalarından Amik Ovası’nda, tarımsal sulamada kullanılan binlerce su kuyuları da Kahramanmaraş merkezli depremlerde zarar gördü. Kuyuların ya yıkıldığı ya da içindeki motorların arıza yaptığı belirlendi. Bu kuyuları kullanamayan çiftçiler yeniden kuyu açtırmak için sondajcılara başvurdu. Mevcut kuyuların yüzde 80’e yakınının kullanılamadığı ovada sondaj ve kuyu ustaları yeni kuyu açmak için yoğun çaba sarf ediyor.
35 yıldır Hatay’da sondaj işi ile uğraşan Çetin Baş, Etiyopya’da sondaj yapmasına rağmen depremin ardından ailesinin yanında olmak için kente döndüğünü bildirdi.

"Yüzde 80’i tahrip"
Hatay’ın çok kötü durumda olduğunu görünce bir daha geri dönmeyi düşünmediğini ifade eden Baş, "Amik Ovası’nda belki binlerce sondaj kuyusu var. Depremden dolayı bunların yüzde 80’inin tahrip olduğunu, kullanılamaz hale geldiğini gördük. Kuyuların içindeki su pompalarının, suyun içinde sıkıştığını belirledik. Amik Ovası çiftçisi geçimini tarımla sağlıyor. Yağışların az, barajların doluluk oranının az olması nedeniyle sulama sektörü çok büyük bir darbe aldı. Deprem sebebiyle göçmüş olan kuyular var. Biz bu sondaj işini yapmazsak Amik Ovası’nda çiftçilik bitti diyebiliriz" dedi.

"Bir kuyu 5 günde açılıyor"
Amik Ovası’nda sulamada kullanılacak suyun yerine göre 250 ile 500 metre arasında yapılan sondajla çıktığını belirten Baş, "Mevcut kuyuların yüzde 80-90’ı kullanılamıyor. Kullanılan yüzde 10’luk kuyularda da çiftçi her an bir şey olacak diye korkuyor. Bulunduğumuz bölgede yaklaşık 250-300 metre arasında su çıkacağını tahmin ediyorum. Saatlik su verimliliği yaklaşık 130-140 ton arasında değişir. 300 metre suyun delgisi, yıkama, çatırdaması yaklaşık 5-6 gün sürüyor. Deprem nedeniyle talep çok arttı. Hepsine ulaşamıyoruz. Çiftçi, 15-20 gün sonra bu ürüne su veremeyecek olursa ne yazık ki mahsul ölür" ifadelerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.09 16:10:00
Son Düzenlenme Tarihi :