SON DAKİKA

logo

Göle gelen binlerce flamingo renkli görüntüler oluşturdu

Burdur’da kuraklıkla boğuşan ve göçmen kuşların her yıl bahar aylarında konakladıkları Yarışlı Gölü’ne bu sene de uğrayan flamingolar renkli görüntüler oluşturdu. Yaklaşık 3 bin flamingonun oluşturduğu muhteşem görüntü, dron ile görüntülendi.
Yeşilova ilçesinde bulunan, kuraklık nedeniyle kuruma noktasına gelen bin 463 hektar büyüklüğündeki Yarışlı Gölü, bahar aylarının gelişiyle göçmen kuşları ağırlıyor. Her yıl başta flamingo olmak üzere birçok göçmen kuşu ağırlayan göle bu sene de misafirleri akın etti. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından sosyal medya hesabında paylaşılan videoda flamingoların Yarışlı Gölü’ne geldiği görüntülendi.
Yaklaşık 3 bin kadar flamingonun bulunduğu gölde, etrafı çevreleyen dağlar ile kuşların göldeki yansımaları eşsiz bir manzara sundu.
Yarışlı Gölü, flamingoların yanı sıra kılıçgaga, uzunbacak, kumkuşu, döğüşkenkuş gibi birçok kuşa da ev sahipliği yapıyor.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.06 13:44:14
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kim bu yönetici?

Salih ÖZGÜNSÜR kaleme aldı... (Not... Bu yazı, 05.02.2023 tarihinde kaleme alınmış ancak yaşadığımız deprem felaketi sebebiyle o dönem yayınlanmamıştır...)

Bir çoğumuz onu, Antalyaspor için doğru zamanda ve doğru yerde yaptığı isabetli açıklamalarıyla tanıyoruz. Güvenlik kamerası görse açıklama yapan basın sözcülerinden ayrılırken, kritik anlarda ortaya çıkıyor; yaptığı bir açıklamayla kimi zaman takımın üzerindeki baskıyı alıyor, kimi zaman ise Antalyaspor’un hakkını en doğru şekilde arıyor. Evet, Antalyaspor Basın Sözcüsü Avukat Adnan Başkan’dan bahsediyorum.

Antalyaspor’un Gaziantep ile oynadığı karşılaşmada talihsiz bir olay yaşandı. Bir Antalyaspor taraftarı, Maraton tribününde merdivenlerden düştü ve yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Kulüpten yapılan “hayati tehlikesi yoktur” açıklaması hepimizin yüreğine su serperken, Antalyaspor’un basın sözcüsü Adnan Başkan, maçın bitiş düdüğü ile birlikte galibiyeti kutlamadan soluğu direkt hastane acilinde aldı. Durumu ile ilgili kendisine müdahalede bulunan doktorlardan bilgi aldı, maç sonunda futbolculardan aldığı imzalı formayı, taraftarımıza hediye etti. Taraftarının iyi gününde de, bu örnekteki gibi kötü gününde yanına ilk koşan isimlerden olan Adnan Başkan’ı, biraz da benden dinleyin isterim.

Genç yaşına rağmen 2015 yılında kurduğu avukatlık bürosu ve Türkiye’nin önemli isimlerinin müvekkilliğini yapmasıyla Antalya’nın en önemli avukatlarından biri konumuna gelen Adnan Başkan, aynı zamanda çeşitli iş kollarında yaptığı yatırımlarla da yine Antalya’nın en sevilen ve en başarılı iş adamları arasında yerini almış. Ve benim için en önemlisi, tüm bunları sıfırdan, tırnaklarıyla kazıya kazıya yapmış. Başarılı olduğu girişimler kadar başarısız oldukları da olmuş. Pes etmemiş, inandığı yolda yürümeye devam etmiş, tecrübe kazanmış ve bugünkü statüsüne, saygınlığına “alın teriyle” ulaşmış. Yurt içinde attığı adımlar kadar her Türk genç iş adamının yapması gerektiği gibi, doğru anlarda yurt dışında da hamleler yapmış, çeşitli iş kollarında “tohumlar ekmiş”.

Adnan Başkan ile yaklaşık bir yıl önce, kendisini sert bir dille eleştirdiğim tweetim üzerine attığı mesaj ile tanıştık. Serzenişimin ardından attığı mesajı, gazetemize ziyarete gelerek taçlandırdığı o gün, abi-kardeşliğimiz de başlamış oldu. Aramızdaki dostluk, bugüne kadar artarak devam etti ve ne olursa olsun, her şartta daha da pekişerek, güçlenerek devam edecek. Elbette bu abi-kardeşliğimizi, son günlerde istihbaratını yaptığım ve ulusal boyutta ilgi gören transfer haberleriyle birleştirenler ve kaynağımın Adnan Başkan olduğunu düşünenler de var. Kulağıma geliyor. Tam da bu noktada, kendisine sorduğum “teyit” amaçlı soruları ustalıkla geçiştiren Adnan Başkan’ın yüzüne karşı yaptığım serzenişi, buradan da yinelemek istiyorum. Her ne kadar bilgi alışverişi konusunda defalarca karşı karşıya gelsek de kendisinin bana, benim de ona olan sevgimin çelikten, bükülmez, kırılmaz bir sevgi olduğunu ikimiz de biliyoruz.

Adnan Başkan, genç yaşının da verdiği enerjiyle gençleri yanına çekebiliyor, dillerinden anlıyor ve onların dilleriyle konuşuyor. Ancak bu hitabet yeteneğini sadece gençlere değil, her yaştan insana karşı kullanıyor. Hiç sohbet etmediğiniz o insanla 15 dakika sonra masadan dost olarak kalkabiliyorsunuz. Bu hitabetini kullanırken yapmacıktan uzak ve samimi olduğunu hemen fark edebiliyorsunuz. Bunun bir örneğini, özellikle Antalyaspor’un kaybettiği Trabzonspor karşılaşmasının ve içeride kazandığı Gaziantep karşılaşmasının hemen sonrasında, Twitter’da açılan sohbet odasında gördük. Genelde Türkiye’deki tüm kulüplerde alışkın olduğumuz bir görüntüdür(Antalyaspor hariç); galibiyetten sonra bütün yöneticiler kameralara gözüküp demeç verme yarışına girer. Zor olan, mağlubiyetin ardından çıkıp konuşabilmektir ki, bu mağlubiyet Antalyaspor’daki gibi dönem dönem seri halinde yaşandıysa ekstra baskılı ve ekstra streslidir. Tam da böyle bir günün gecesinde, takımın Trabzonspor’a mağlup olduğu, taraftarların en demoralize ve en sinirli olduğu anda, bahsettiğim sohbet odasına katılarak taraftarları dinleyen, eleştirilerine yanıt veren, kendi düşüncelerini paylaşan Adnan Başkan, o gece hiç şüphesiz taraftarların ümidini korumasına vesile olmuş ve kırılmaların önüne geçmişti. Bu iki maçın ardından sohbet odasında bulunan bir çok taraftar, Adnan Başkan’ın bu kadar samimi ve cana yakın biri olduğunu bilmediklerini ve böyle bir yönetici ile direkt iletişime geçebildikleri için çok mutlu olduklarını söylüyordu.

Adnan Başkan, direkt olarak bir yönetici profilinden ziyade, taraftarlar ile Antalyaspor yönetim kurulu arasında da bir köprü. Kendisine ulaşan taraftarları dinleyen Başkan, gelen eleştirileri yanıtlamakla kalmıyor, önerileri ve fikirleri de “bu fikrini biraz daha geliştir, ben de yönetim kuruluna sunayım; ilk fırsatta bu fikrini gerçekleştirelim” diye cevaplayarak taraftarların da kendisini değerli ve kulübün bir parçası hissetmesini sağlıyor... Özellikle son iki senedir, genel olarak Antalyaspor yönetim kurulunun da bir çabasının olduğu ve takdire şayan bulduğum, okulları ziyaret ederek öğrencilerle buluşma etkinliklerinde yine Adnan Başkan ön plana çıkıyor. Geçtiğimiz aylarda Akseki ve Serik’teki öğrencilere “Antalyaspor’u götüren” Başkan, önümüzdeki günlerde şahsi olarak bildiğim kadarıyla Elmalı, Demre, Kaş ve Kumluca’ya da giderek buradaki öğrencileri hem Antalyaspor’la tanıştıracak hem de öğrencilerin bir Antalyaspor futbolcusunu yakından görmesini ve sohbet etmesini sağlayacak.

İlham veren başarı hikayeleri, hayatlarını tırnaklarıyla kazıyarak oluşturmuş insanları barındırır. Adnan Başkan da bu ilham hikayelerinde yerini alması gereken isimlerden biri. Her şeyden önce dostluğu, abiliği, sıcakkanlılığının yanında ticari zekası ve potansiyeli ile adını uzun yıllar sadece Antalya’da değil, tüm Türkiye’de duymayı istiyorum.

Türkiye’nin gelişmesi, kalkınması ve ilerlemesi için Adnan Başkan gibi genç ve bir yerlere gelebilmek için gerçek alın teri dökmüş iş insanlarına ihtiyaç var. Dilerim, bunu fark etmek için geç kalınmaz… Bu yazıyı bir gazeteci olarak değil, önümüzdeki dönemlerde yerel bazda değil; ulusal bazda çok değerli yerlere geleceğine inandığım bir kişinin kardeşi olarak yazıyorum...


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.17 19:31:00
Son Düzenlenme Tarihi :





Seyyardan 17 bin 500’e satılık kaldırım

Antalya’nın merkez 5 ilçesinde kurulan 130’a yakın semt pazarlarının çevresindeki kaldırımlara seyyar satıcıların birbirlerine 2 bin ile 17 bin 500 liraya varan fiyatlarda birbirlerine devretmeleri tepkiye neden oldu. Antalya Semt Pazarcılar Odası Başkanı Metin Bucak, olayı duyduğunda çok olduğunu..

Antalya’nın merkez 5 ilçesinde kurulan 130’a yakın semt pazarlarının çevresindeki kaldırımlara seyyar satıcıların birbirlerine 2 bin ile 17 bin 500 liraya varan fiyatlarda birbirlerine devretmeleri tepkiye neden oldu. Antalya Semt Pazarcılar Odası Başkanı Metin Bucak, olayı duyduğunda çok olduğunu belirterek, "Bir seyyar satıcı bana gelip, ’Başkanım biz burayı 17 bin 500 liraya satın aldık’ deyince dalga geçildiğini sandım. Kaldırımı birbirlerine devir ediyorlar. 2 bin, 3 bin, 5 bine devredenler var, kendi yerleri gibi orayı benimsemişler" dedi.
Türkiye’de önemli bir kültür olan semt pazarından alışveriş yapmak, son dönemlerde turizm kenti Antalya’da bazı sorunları beraberinde getirdi. Özellikle merkez Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı, Aksu ve Döşemealtı ilçelerinde 130’a yakın kurulan semt pazarlarının etrafına seyyar satıcılar tezgah açıyor. Bu durum içeride kayıt altında vergisini veren esnafın şikayetine neden oluyor. Kaldırımlara ve yola kurulan seyyar tezgahların içerideki esnafın satışını da yarı yarıya düşürmesi büyük tepki çekti. Sebze, meyve ve kıyafet ağırlıklı kaldırımları işgal eden seyyar satıcıların, bulundukları kaldırımı sahiplendikleri ileri sürüldü. Seyyarların tezgah açtıkları yerleri birbirlerine 2 bin liradan başlayarak 17 bin 500 liraya kadar birbirlerine devrettikleri öğrenildi.

"4 bin 500 esnaf"
Antalya Semt Pazarcılar Odası Başkanı Metin Bucak, 4 bin 500’e yakın üyeleriyle büyük bir aile olduklarını kaydetti.
Merkez 5 ilçede 130’a yakın semt pazarının açıldığını dile getiren Bucak, “Bütün esnafımız bölgelerinde yaşayan insanlara hizmet götürüyor. Bunun karşılığında esnafımızın tek muzdarib olduğu konu seyyar satıcılar. Ne kadar Pazar kuruluyorsa, içerideki esnaf kadar dışarıda seyyar kuruluyor. Seyyar satıcılar kaldırımları işgal ediyor vatandaşlarımız geçemiyor. Esnafımız halden ürün alırken vergisini ödüyor. İşgaliye bedelini yatırıyor, vergisini verdiği halde dışarıdaki seyyar kayıtsız. Kayıt dışı mal satıyor. Esnafım 10 liraya mal satarken, dışarıdaki kendi üretimi gibi yarı yarıya satıyor“ dedi.
Bu nedenle müşterilerin pazara gelmediğini dışarının ihtiyacını giderip gittiğini ifade eden Bucak, “Bu da bizim esnafımızı mağdur ediyor. Genelde bu durum pazarların tamamında bu durum var. Döşemealtı Belediyesi’nde seyyar satıcı yok, geri 4 belediyenin pazarlarında seyyar var. Mesai saati falan yok hep açıyorlar. Ama zabıta baskı yaparsa bazen 17.00’a kadar açamıyorlar. Zaten pazarda 17.00’dan sonra iş yapıyor. Bütün esnafımıza pazarın içindeki yerler tahsislidir. Bu devirler belediye aracılığıyla yapılır. Dışarıda ise bu iş çok farklı fiyatları duyunca şok olduk. Dışarıda kaldırımı 17 bin 500 liraya satarlarsa kim buna inanır. Bizde ilk etapta inanamadık ama kendi aralarında sabitlemişler. Bu yer benim diye. Resmen seyyar satıcılarda yerleri kendilerine tahsislemişler. Bizle bir alakalı durum değil. Zabıta elinden geleni yapıyor ama çözüm bulunamıyor” ifadelerini kullandı.

"Dalga geçiyorlar sandım"
Dışarıdan gelen bir arkadaşın kendisine geldiğini ve ‘Başkanım biz burayı 17 bin 500 liraya satın aldık” deyince dalga geçildiğini sandığını anlatan Bucak, “ Kaldırımı birbirlerine devir ediyorlar. 2 bin, 3 bin, 5 bine devredenler var, orayı benimsemişler kendi yerleri gibi. Esnafımız iş yapamaz duruma geldi. Dışarıda seyyara denetim yok. İçerideki pazarı denetlemesi çok basit. Bu konunun çözülmesi için destek istiyoruz, kayıt altına alınsın. Kayıt yaptırsınlar, biz kendilerine yer gösterelim. Dışarıyı işgal etmesinler. Pazarın içinde yada o bölgede yangın, sağlık sorunu olsa ekipler geçemeyecek.
Pazar esnafı Suat Ercan ise işlerinin kötü olduğunu ifade ederek, “Seyyarlara çalışıyoruz. Gelip pazarda bizden daha fazla iş yapıyor. Vergisi algısı yok. Benden daha fazla satış yapıyor. Bun bir önlem bulunsun” dedi.

"Yarı yarıya işler düşüyor"
30 yıldan beri sebze meyve sattığını dile getiren Muzayeddin Kaya, “Bu seyyarlardan bıktık artık. Biz içeride vergimizi veriyoruz, adam dışarıya geliyor kaydı küreği yok biz mağdur oluyoruz. Satışlarımızı yüzde 60 yakın etkiliyor. Bizden yarısına satış yapıyor. Buna bir önlem alınsın. Herkes kayıt altına alınsın. Eşit satış olsun. Herkesin ekmeğini arasın” diye konuştu.
Esnaf İsa Çelik, pazarda uzun zamandır çorap sattığını belirterek, “Pazar bakımsız kirli. Her yer seyyar satıcı. Pazarın dışında da bir pazar var. Kepe sınırları içinde çok seyyar var. Seyyar satıcıların önüne geçilsin” dedi
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.30 18:19:21
Son Düzenlenme Tarihi :