SON DAKİKA

logo

'Burada Turizm Çok' Panelinde Antalya Turizmi Mercek Altına Alındı

Türkiye ve Dünyanın önde gelen turizm destinasyonlarından olan Antalya'da düzenlenen Mesut Yar ile 'Burada Turizm Çok' isimli panel ve www.tourismjournal.com.tr haber sitesinin Yaza Merhaba Lansman Partisi sektör temsilcilerini bir araya getirdi.  

 

Antalya Sherwood Exclusive Kemer Otel’de düzenlenen etkinliğin düzenleyicisi Tourism Journal Genel Yayın Yönetmeni Aşkın Koç, sektörün desteklenmesi ve çeşitlendirilmesinin önemine dikkat çekti. 

 

Turizm sektörünün deneyimli isimlerinden gazeteci ve Tourismjournal.com.tr sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Aşkın Koç, sitenin şu anda Türkçe, İngilizce ve Rusça olarak hizmet verdiğini 6 ay içinde bu rakamı 10'a yükseltmek istediklerini belirtti.  

 

Sitenin sade ve haber odaklı bir tasarıma sahip olduğunu dile getiren Aşkın Koç “Tourismjournal.com.tr, bir reklam kalabalığı olmayan ve haber odaklı yapıya sahip. Türkiye’deki turizm destinasyonlarından günlük ve anlık olarak içerik üreten bir haber sitesi. Türkiye turizmi, dünya sıralamasında ön sıralarda yer alıyor. Haber sitemizi çok dilde yaparak, Türk turizminin dünyada hak ettiği yeri sağlamayı misyon edindik. Bu etkinliğimizle sektör temsilcilerini bir araya getirerek daha neler yapılabilir diye konuştuk. En önemli turizm destinasyonları arısındayız çünkü gerek yatırımlar gerekse de hizmet kalitesiyle önemli bir güce sahibiz ve bunu dünyaya daha çok duyurmalıyız” diye konuştu.  

 

ZENGİN BİR PROGRAMA İMZA ATILDI 

 

Turizm yatırımcıları, turizm profesyonelleri, ulusal ve yerel basın temsilcileri, akademisyenlerin katıldığı panelde, “Antalya ve Turizm” oturumunda AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu , “Türkiye ve Turizm” oturumunda TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Havacılık ve Turizm” oturumunda Fraport TAV Genel Müdür Deniz Varol, “Resort Turizmi” Hasan Ali Ceylan Sherwood Exclusive YKB, “Sağlık Turizmi oturumunda “ATSO Yönetim Kurulu Üyesi ve TÜRSAB Sağlık İHT Kom. Bşk. Hatice Öz Ö.Uncalı Meydan Hastanesi Kurucusu Dr Cengiz Yılmaz, Sanitas SPA Kurucu ve TÜGİAD Bşk.Yrd. Dr Şebnem Akman Balta Mesut Yar’ın sorularını yanıtladı. Antalya Aquarium Genel Müdürü İsmail Arık “Antalya ve Kent Turizmi”, Medilux&Sanitas Kurucu ortağı Abdurrahman Balta “Sağlık Turizminde İnsan Kaynakları ve Eğitim” konusunda görüşlerini belirtti. 

HOMS Global A.Ş. Genel Müdüri Gökhan Uçarkaya “Turizmde Dijital Dönüşümü”anlattı. 

“Gastronomi Turizmi” oturumunda ise Rixos Sungate şefi Recep Güler, Sherwood Exclusive şefi Zafer Tok ve Sky Business Otel ve Fener Restaurant Genel Müdürü Nurten Sarı konuşma yaptılar. 

 

 

RUS TURİST GELİRSE SEKTÖR CANLANIR  

 

AKTOB Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, Nisan ayında önemli bir ivme yakaladıklarını belirterek geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45’lik bir artış olduğunu belirtti. 

Nisanda Antalya’ya gelen turist sayısının 2 milyonu geçtiğini vurgulayan Kaan Kaşif Kavaloğlu: “Bu sene Rus turist gelirse güzel bir sezon geçireceğiz. Çünkü Rusya pazarının eksiğini kapatabilecek bir pazar yok. Antalya için artı görünen 1 milyonu geçen İngiltere pazarı var. Bu pazarda 1.5 milyon kişinin gelme durumu var. Almanya ve İngiltere’den dünya turizmine 55-60 milyon paket çıkışı var. Biz daha İngiltere pazarında çok yol kat etmeliyiz. Antalya ve Türkiye dünya turizmidir. Turizmci 2019 gelir rakamını yakalar ama karlılığı çok uzun süre yakalayamaz. Maliyetler yüzde yüzün üzerinde arttı, döviz kuru da beklentimizin altında gidiyor. Karlılıklar uzun bir süre 2019 karlılığına ulaşamayacaktır. Antalya için iç turizm olmazsa olmazımızdır. Bizi terk etmeyen iki kaynak pazar var. Yurt dışı ikincisi Avrupalı Türkler. Kriz dönemlerinde çok iyi kaynak anlamına geliyor. Ama sadece kriz anlarında değil sezon boyunca yurt içi pazarını önemsiyoruz” 

 

SEZONU 12 AYA YAYMAK ÖNEMLİ  

 

Panelde konuşan Sherwood Resorts & Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ali Ceylan,   

turizmin sektörünün emek istediğini ve giderek karlılığın da düştüğünü vurgulayarak, “Turizmi sevmeniz lazım, aşkla yapmanız lazım. Bunu yaparsanız başarı da onunla birlikte gelir. Biz de işimizi çok seviyoruz, çok konsantreyiz. Para mutlaka önemli ama benim için yegane kriter değil. İşimizde para, bizim için birinci kriter olmadığı için her şeyin en iyisini yapmak için mücadele veriyoruz. Bizim için en önemlisi marka değerini yükseltmek ve düzgün esnaf olmaktır 

Sunduğumuz hizmetler, sunmamız gerekenin üzerinde. Burada misafir lehine bir fayda var. Bu beklentiyle turist ülkemize geliyor. Bunda yeniden düzenlemeye gidilmesi gerekiyor. Her otelin her şey dahilde bir standardının olması gerekiyor. Sektörümüzde istihdam açısından kontrolümüz dışında olan sorunları var. Sonuçta sezonluk bir iş yapıyoruz. İstihdamı 12 aya yaymak oteller kapalı olduğu müddetçe hayalden öteye gidecek bir şey değil. Bazı şeyleri düzeltmediğimiz müddetçe bu konu konuşmaktan öteye geçmez. Bizimle birlikte devletin de desteklerini artırarak elini taşın altına koyması gerekiyor” dedi. 

 

RUS PAZARINDA DÜŞÜŞ SÖZ KONUSU 

Antalya turizminin Mayıs ayındaki gidişatını değerlendiren TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, Rusya pazarında da ciddi düşüş olduğunu söyledi. 

Firuz Bağlıkaya, “Yılın ilk 2- 3 ayına iyi başladık fakat Mayıs ayı çok kötü görünüyor. Özellikle Rusya pazarında ciddi düşüş var. Yıl sonunda rakamların toparlayacağını düşünüyorum. Türkiye sunduğu ürünler ve rekabetçi fiyatlarıyla öne çıkıyor. Ruslar, Türkiye için 2-3 saatlik bir uçuşla ve uygun ulaşım bedeli öderken, şimdi uçuş beş saate çıkıp, fiyat yükselirken ambargo Rus turistin destinasyonları için Türkiye için avantajı ortadan kalktı. Ruslar 5 saatte Dubai’ye ya da başka ülkelere gidiyor. Böyle bir türbülasyon yaşıyoruz. Bir kaç sene sonra bu yaraların sarılacağı bir süreçten geçiyoruz. İç turizm hareketi kuvvetli olmayan ülkelerin dış turizm hareketi de iyi olmuyor. Biz kendi vatandaşımızı seyahat ettiremiyorsak dışarıya yaptığımız hiçbir şeyin sürdürülebilir olması mümkün değil. Bunun için devlete sektöre düşen şeyler var. Otellerin yerli kontenjanı için vergi indirimi yapılabilir, KDV alınmayabilir” ifadelerini kullandı.  

 

SAĞLIK TURİZMİ TALEBİ GİDEREK ARTIYOR 

 

Özel Uncalı Meydan Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Cengiz Yılmaz, Türkiye'nin sağlık turizminde önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyledi.  

 

Sağlık turizminin popülaritesinin giderek arttığını ve Antalya'nın da bu pastadan pay alması gerektiğini dile getiren Dr. Cengiz Yılmaz, şunları söyledi: “Sağlık turizmi pastası çok büyük. Çünkü ülkemizdeki kamu ve özel sağlık kurumları çok kaliteli hizmeti oldukça ekonomik şartlarda sunuyoruz. bu noktada gayet rekabetçi olduğumuz çok açık. Ülkemiz ile rekabet edebilecek sadece Hindistan olabilir, ama kalite konusunda kesinlikle bizimle yarışamazlar. Şu anda ülkemizde tıp hemen hemen her alanda gayet iyi durumda. Batı ve Avrupa’nın en ileri ülkeleriyle yarışabilecek düzeyde bir sağlık sistemimiz var. Sağlık Bakanlığı'nın sağlık turizmini destekleme konusunda gayet başarılı çalışmaları var. Bunun sadece tanıtım kısmında biraz daha devlet tarafından desteklenmesi gerekli. Antalya'da sağlık turizmi olması gereken seviyenin daha altında yer alıyor. Yıllardan beri Antalya’da her şey dahil turizm konsepti nedeniyle Antalya esnafının turizmden yeterince faydalanmadığı söylenir ve bu doğrudur. Özellikle sağlık turizmi ön plana çıkarıldığı zaman hem kişi başına turist harcaması çok daha yüksek seviyelere gelir ve özellikle şehir otellerine faydası ve doluluk oranına katkısı çok olacaktır” 

 

NİTELİKLİ PERSONEL ÖNEMLİ 

 

Sanitas Spa Ltd. Şirket Kurucusu Abdurrahman Balta, panelde, 'Turizm Sektöründe Eğitim' ve 'Turizm Sektöründe İnsan Kaynakları' başlığında iki sunum gerçekleştirdi.  

 

Abdurrahman Balta, “Spa ve Wellness hizmetinin Türk turizminde yeni bir hizmet türü olmasına rağmen, sayısının kısa sürede hızla arttığını dile getiren Abdurrahman Balta, “Bu hızlı artış henüz çözüme kavuşamamış sorunları da beraberinde getirdi. Temel olarak bu sorunlar, yönetim, yasal mevzuat, pazarlama ve bunlar içinde daha fazla öne çıkan insan kaynakları başlıklarında gruplanabilir. İnsan kaynakları başlığında özellikle nitelikli personel bulma zorluğu ve bu zorluğu aşmak için uygulanan yöntemler sektörde oldukça yoğun tartışılmaktadır. Özellikle yönetim düzeyindeki pozisyonlarda gerekli becerilere sahip yeterli sayıda işgören bulmakta zorlanıldığı ifade edilmektedir. Yine aynı araştırmada, bu sorunların ya aynı kalacağı ya da önümüzdeki 10 yıl boyunca daha da kötüleşeceği öne sürülmektedir” 

 

 

TOURISM JOURNAL lansman gecesini ünlü sunucu Merve Aydın gerçekleştirirken Ömür Gedik ve Gökhan Temel turizmcilere unutulmaz bir konser verdi. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.09 10:14:20
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: "Türkiye’nin şahlanış dönemi başlıyor, bizi kimse tutamaz"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Türkiye’nin şahlanış dönemi başlıyor. Bizi kimse tutamaz, engelleyemez. ’Yakacağız, yıkacağız’ diyenlere de millet fırsat vermez. Ülkemizi yeni başarılara taşıyacağız” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, milletvekili adayı da olduğu memleketi Antalya’nın Akseki ilçesindeki bayramlaşma törenine katıldı. Bayramlaşma törenlerinde depremzedeleri de ziyaret ettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, millet devlet dayanışması ile yaraların sarıldığını evlerinde yapılmaya başlandığını bildirdi.
100 bin civarında evin yapımına başlandığını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, "Cumhurbaşkanımız söz verdi mi yapar. Yıkılan evlerin yerine daha sağlamını yapacağız. Daha güzel yeşil daha sağlam evlere vatandaşlarımızı taşıyacağız, buna köy evleri de dahil” diye konuştu.

"Bu sene Antalya’ya 4.5 milyarlık yatırım yapacağız"
Akseki’nin birçok talebini gerçekleştirdiklerini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, "Alacabel Tüneli devam ediyor. İki taraftan ışık görünüyor, içerideki çalışmalar devam ediyor. 2024’de Alacabel Tüneli inşallah bitecek. Akseki’den Manavgat’a doğru yolun bir kısmı duble oldu hedefimiz baştan sona bu yolu duble yapmak. Önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu sene Antalya’ya 4.5 milyarlık yatırım yapacağız. Mahallerimiz dahil elektrikle ilgi sorunları çözeceğiz. Antalya’ya doğalgazı getirdik, Anamur’a doğru doğalgaz gidecek. Akseki’de doğalgazla buluşacak. Burada kapalı ve açık cezaevi yapıyoruz. Bayramdan sonra ilçe merkezine sıcak asfalt geliyor. AK belediyecilikte sürprizler bitmez. Biz memleketimiz için Cumhur İttifakını kurduk, yola devam edeceğiz. 50 yataklı yeni devlet hastanesi planlıyoruz. İlçe sağlık müdürlüğüm ve aile sağlığı merkezi, 112 acil sağlık istasyonu merkezi ihale aşamasına geldi. Göktepe’ye bir kayak merkezi istiyorsunuz. Planlama dahil her şey hazır, yatırımcı bekleniyor. Yatırımcı bulduğumuz an kışın kayak yazında yayla gibi herkes o güzel tesislerde tatil yapacaklar. Türkiye’den değil Arap ülkelerinden de gelenler olacak” diye konuştu.

"Ne dedik de yapmadık"
Trabzon’a Dışişleri Bakanlığının bir temsilciliğini açacaklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Tarihimizin en büyük felaketini yaşıyoruz, yaraları saracağız dedik sarıyoruz. Antalya’da felaket yaşadık, 11 gün gece gündüz uyumadık. Arkadaşlarımızla inanın günde 3 saat uyuyan arkadaşlarımız var. Biz de buradaydık. Muhalefet dedi ki Dışişleri Bakanının ne işi var. Kardeşim yurt dışından helikopter uçak getiriyoruz. Her yerde yangın var. Ben de bir bakanım ve Antalya’nın evladıyım, diğer işlerimizi yapıyoruz. Bizim başka bir yere gitmemiz mümkün mü? Kepez Beleni’nde yeni evleri gördünüz mü? Biz gece gündüz çalışırken, birileri CHP’liler İzmir’den Ankara’dan kadınları gönderdiler, tek tek ev ev dolaştılar. ’Sakın ha belgeleri imzalamayın devlet sizi dolandıracak evlerinizi vermeyecekler’. Bunu söylediler. Şimdi de depremzedelere aynı şeyi söylüyorlar. Dün yurtlarda gezerken oralara gitmişler ’Devlet sizi buradan atacak’ demişler. Aramızdaki fark bu. Biz hep yapacağız edeceğiz diyoruz, sözümüzü tutuyoruz. Onlar, ’yakacağız, yıkacağız, durduracağız, olmaz, yapılmaz, öyle olmaz, yapamazlar’. Ne dedik de yapmadık” diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, hiçbir zaman partizanlık yapmadıklarını vatandaşa hizmet etmek isteyen herkesi desteklediklerini kaydetti. Türkiye geliştikçe taleplerdin değiştiğini çoğaldığını dile getiren Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin her yerine devasa mega projeler yaptıklarını belirtti.

"Kime yaranacaksın"
Savunma sanayinde dışa bağımlı olduklarını ama şimdi yerli ve millik oranının yüzde 80’lere ulaştığını ifade eden Bakan Çavuşoğlu, "Dış politikada dünyada küresel bir aktör olduk. 90 ülkeden 11 bin 320 kişi geldi arama kurtarma için. Yıllardır Türkiye herkesin yardımına koşuyor. İhracatımız 36 milyar dolardan, 260 milyar dolara çıktı. Bu oturduğun yerden içe kapanarak olmaz ki. Haklının hakkın yanındayız. O nedenle Ukrayna savaşında arabuluculuk yapan tek lider Cumhurbaşkanımız tek ülke Türkiye. Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne destekliyoruz, Kırım’ın ilhakını tanımıyoruz. Batının tek taraflı yaptırımlarına katılmıyoruz. Bu ilkesel bir tutumdur, İran’a karşıda katılmadık. Biz milletimin çıkarlarını gözetirim, ülkemizin refahını düşünürüz. Arabuluculuk yapabilmem için tarafsız olmam lazım. Ne diyorlar. ’Biz nasıl bir ülke olduğumuzu iktidara gelirsek göstereceğiz’ diyorlar. Rusya’ya karşı yaptırımlara katılacağız, taraf tutacağız, diyorlar. Niye, amacın ne kime yaranacaksın. Bu milletin faydasına mı bu değil, zararına. Biz Rusya’ya muhtacız diye ilkeli davranmıyoruz. İlkesel politika gereği, böyle olması gerektiği için tarafsız duruyoruz. Bunu niye bozacağız, birine yaranmak için, benim çıkarım ne olacak. Senin zararını batı telafi edecek mi hayatta yapmazlar. Gerçi Kılıçdaroğlu, iki de bir 300 milyar getireceğim diyor. Ne için nerede getirecek kim söz verdi bilmiyorum” ifadelerine yer verdi.

"Millet izin vermez"
Türkiye’nin bölgesel bir güç değil küresel bir aktör olduğunun altını çizen Bakan Çavuşoğlu, "AK Parti ile gurur duyalım. Cumhuriyetimizin 100. yılı ile gurur duyuyoruz. Atatürk’ün ilk 10 yılda yaptıklarından sonra cumhuriyetimize en büyük eserleri Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bizler kazandırdık. Yaptıklarımızı anlatmamızdan rahatsız oluyorlar. Hangi zorluklarla karşı karşıya kaldığımızı anlatmamızı istemiyorlar. FETÖ darbe girişimi, vesayet dönemi, partimizi kapatma süreci, e muhtıra dönemini anlatmamızı istemiyorlar. Biz 21 yıla kolay gelmedik, mücadelelerle geldik, milletimizle el ele geldik. Neden anlatmamızı istemiyorlar biliyor musunuz. PKK terör örgütünden de bahsetmemizi istemiyorlar. Ne işimiz var Suriye’de ne işimiz varmış orda. Kılıçdaroğlu, ’YPG bir terör örgütü değildir’ diyor. Amerika’nın bile dosyalarında var NATO’nun dosyalarında var PKK ile YPG aynı şey diye. Uygulamaları ayrı bir şey var baksınlar ortada. Sen niye YPG, PKK aynı şey diyemiyorsun, kimden korkuyorsun. Bunlardan niye bahsetmemizi istemiyorlar biliyor musun? Bunları unutalım, iktidara gelirsek, kanun hükmünde kararname ile çıkarılanları yeniden kadroları millet unutsun, rahatça sokalım tekrar görevlendirelim. Yok öyle bir şey. Bu millet buna izin vermez” dedi.

"Onları geri getirip PKK propagandası mı yaptıracaksın ey Kılıçdaroğlu"
Okullarda PKK propagandası yapan öğretmenlerin PKK ile bağlantıları tespit edildiği için uzaklaştırıldığını vurgulayan Çavuşoğlu, "Biz aynı anda DAEŞ, FETÖ, PKK, YPG ile mücadele ediyoruz. Onları geri getirip PKK propagandası mı yaptıracaksın ey Kılıçdaroğlu? Apo’nun heykelini dikeceğiz diyenleri hapisten çıkacaklarmış. Heykel diktirmek için mi çıkaracaksınız bunları? Ülkeyi 28 eyalete bölme projesi nedir onu anlatın bize. Gelirler orada kalacakmış. HDP’li belediyeler tüm paraları PKK’ya gönderdiler. Çocukları ailelerinden zorla alıp dağa gönderdiler. Diyarbakır’daki anneleri dinledim. Ülkemizi o karanlık günlere döndürmek istiyorlar. Biz o karanlık günlere dönemeyiz, döndürtmeyeceğiz. Bu millet izin vermez. Siz sandıkları patlatacaksınız, o zaman dinleyecekler” dedi.

"Projeler ortaya koyuyoruz"
Başka adayların cumhuriyetin ikinci yüzyılı ile Türkiye’yle ilgili Antalya’yla ilgili bir planı var mı diye soran Çavuşoğlu, "Tek bahsettikleri, ‘Antalya hak ettiğini’ alacak. Antalya zaten hak ettiğini alıyor. 3 milyon turist dayısı 15 milyon çıktı. Biz Cumhur İttifakı olarak Türkiye’nin ikinci yüzyılını Türkiye Yüzyılı yapmak için yollara koyulduk. Ortaya vizyon, projeler koyuyoruz” diye konuştu.

"Kendini yakarsın"
Milli doğalgazın sisteme bağlandığının altını çizen Çavuşoğlu, "Bunun bile küçümsediler. Yok yalan dediler. Hiç utanma yok bunlarda. Geldiğimiz otomobili de küçümsediler. Yapamaz dediler. Nerede dediler, işte sokaklarda binmek istiyorsanız gelin verelim. Herkese açık kura ile. Bende başvurdum çıkmadı. Kabinede herkes başvurmuş kimseye çıkmadı. Gelsinler görsünler, her şeyi küçümsüyorlar. Petrol ve doğalgaz çalışmasını sürdüreceğiz. 4 gemimiz var. O gemiler bizim olmasaydı bize bir çivi bile çaktırmazlardı. Siyaseten de, ihtiyaç olduğun ürünlerde de bağımsız olacaksın. Uçak gemilerimizi yapmaya başladık onu da küçümsüyorlar. SİHA’yı küçümsüyorlar. Nesini küçümsüyorsun. Elin oğlu dünyanın en gelişmiş SİHA’sı diye yazıyor. Ukrayna’da erkek çocuklara Bayraktar ismi veriyorlar. Sen bana dokunacağım, engelleyeceğim diyorsun. Tıpkı DEVRİM’me uçak fabrikalarına yaptıkları gibi geçmişte. Yakarız, yıkarız, ederiz, gideriz, hesap sorarız. Senin her yerin ateş olsa ancak kendini yakarsın. Kendi kendini yakarsın. Zaten kendi kendilerini patlatıyorlar” ifadelerine yer verdi.

"Şahlanış dönemi"
Dünyada belirsizliklerin arttığını, bu nedenle Türkiye’nin daha da güçlü olması gerektiğini aktaran Çavuşoğlu, "Herkes Türkiye’den umut bekliyor. Türk’ün sorumluluğu büyük. 14 Mayıs’ta vereceğiniz oylarla istikrar sürecek, Türkiye büyüyecek. Türkiye’nin şahlanış dönemi başlıyor. Bizi kimse tutamaz, engelleyemez. ’Yakacağız, yıkacağız’ diyenlere de millet fırsat vermez. Çok çalışacağız. Yeni ortaklarımızla daha da güçlendik. Ülkemizi yeni başarılara taşıyacağız” diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, ardından Gündoğmuş ve İbradı ilçelerinde de bayramlaşma programlarına katıldı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.22 19:37:58
Son Düzenlenme Tarihi :





Antalya’nın deprem künyesinde Hatay ve Kahramanmaraş detayı

Antalya’da antik çağlardan günümüze meydana gelen depremleri inceleyen ve önemli belgeler elde eden Uzman Tarihçi Çağrı Yılmaz, Hatay, Kahramanmaraş ve Adana bölgelerinde meydana gelen büyük depremlerin ardından Antalya’da da depremlerin yaşandığını söyledi. Yılmaz, tarih boyunca yaşanan depremlerin ardından çıkan tsunamilerde ise 3 antik kentin sular altında kaldığına dikkat çekti.
Antalya Düşünce Platformu Genel Sekreteri ve Tarihçi Çağrı Yılmaz, Antalya’da gerçekleşen depremler üzerine Akdeniz Üniversitesi Akdeniz Uygarlıklar Araştırma Merkezi’nde tez çalışmasına başladı. Çalışmasında antik çağlardan günümüze çok sayıda belgeyi inceleyen Yılmaz, çok önemli deprem notları ile karşılaştı. Yılmaz çalışmalarında depremin yanı sıra depremlerin ardından Antalya’da tsunami olaylarının da meydana geldiğini ortaya çıkardı.

“Myra Antik Kenti, Simena, Aperlai antik kentlerinin tsunami sonucu denizin altında kaldığını görüyoruz”
Meydana gelen depremlerde Antalya’da büyük yıkımlar tespit ettiğini belirten Yılmaz, “Çalışmalarımda Antalya’nın deprem tarihinin çok sığ incelendiğini gördüm. Arşiv belgeleri, Antalya’yı ziyaret eden seyyahlar sadece Osmanlı arşivi değil Ermeni kaynaklarını da incelemek açısından tarihçilerin kaynaklarını araştırdığımda çok fazla deprem olduğunu gördüm. Çalışmaya antik çağlardan başladım. İlk olarak Antalya’da depremi Karain Mağarası’nda görüyoruz. Bu depremde Karain Mağarası’nda üzerine kaya parçası düşerek ölen bir kadın cesedi bulunuyor. Yine incelemelerimizde Rodos merkezli Akdeniz’de meydana gelen bir depremde Myra Antik Kenti, Simena, Aperlai antik kentlerinin tsunami sonucu denizin altında kaldığını görüyoruz” dedi.

“Antalya’nın en büyük depremi 1741 yılında Rodos merkezli olmuştur”
Bizans İmparatorluğu kaynaklarında 500’lü yıllarda Antalya’da başka bir depremle karşılaştıklarını belirten Yılmaz, “Bu depremde özellikle can kayıplarının yaşandığı açıkça yazılıyor. Günümüze yaklaştığımız zaman Kıbrıs’ta 1222 yılında gerçekleşen bir deprem yine özellikle Antalya’yı derinden etkilemiştir. Daha yakın tarihe geldiğimiz zaman 1468 yılında ufak çaplı bir deprem meydana geldiğini gördük. Bugünkü liman bölgesinde gerçekleşen büyük bir depremde Leonardo da Vinci kendi notlarında denizin yarıldığını, denizin 3 saat boyunca yok olduğunu not almıştır. Antalya’nın en büyük depremi 1741 yılında Rodos merkezli olmuştur. Bu depremde Finike bölgesinde büyük yıkım olmuştur. Bu depremin yaraları sarılmadan 1743 yılında büyük bir deprem oluyor. Depremlerin şiddeti ölçülemiyor ama 7’nin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Fransa Büyükelçiliği bunu not almıştır. Bu depremde konsolosluk yıkılarak konsolos ölmüştür” sözlerine yer verdi.

“Antalya’da 3 ve 15 senelik zaman aşımıyla büyük depremlerin gerçekleştiğini gördük”
1926 yılında yine Antalya’da büyük bir deprem meydana geldiğini belirten Yılmaz, “Bu devletin kayıtları devlet arşivimizde vardır. Depremin yıkımının büyük olduğunu yazmaktadır. Biz bu belgeleri incelerken Türkiye’nin tarihsel sismik yapısını da inceledik. İlginç bir detayla karşılaştık. Biz yakın zamanda yaşadığımız büyük Kahramanmaraş depremine bir de tarihsel açıdan bakmak istedik. Araştırmamızda bu bölgede meydana gelen 3 büyük depremin ardından Antalya’da 3 ve 15 senelik zaman aşımıyla büyük Antalya depremlerinin gerçekleştiğini gördük. Örnek olarak 526 yılında meydana gelen Hatay depreminden 17 yıl sonra Antalya’da büyük bir deprem meydana geliyor. 1222 yılında meydan gelen Kıbrıs depreminden 10 yıl önce Adana, Hatay bölgesinde çok büyük bir deprem var. Yakın zamanda ise bizi de korkutan 1738 yılında büyük bir Malatya, Hatay, Adana bölgesini etkileyen ciddi bir depremin 3 yıl ardından 1741 yılında Antalya’da deprem meydana geliyor. 1743 yılında gerçekleşen çok büyük bir depremle karşılaştık. Biz bunu 3 noktada tespit ettik” dedi.

“Özellikle deniz merkezli depremler Antalya’yı çok daha büyük etkileyecek”
Akdeniz Üniversitesi Coğrafya Bölümü Türkiye Coğrafyası Ana Bilim Dalı Başkanı ve Antalya Düşünce Platformu Kurucu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ertürk ise büyük depremlerin ardından Antalya’da yaşanan tsunami gerçeğini anlattı. Antalya’da gerçekleşen depremlerin daha çok deniz merkezli olduğuna dikkat çeken Ertürk, şöyle konuştu:
"Güneybatı Helen Yayı üzerinde meydana gelen depremlerin Antalya’yı etkilediği gördük. Antik dönemdeki depremlere baktığımız zaman ise özellikle bir takım antik şehirlerin depremlerde değil sonrasında meydana gelen tsunamiden etkilendiğini gördük. Antalya için karasal depremleri sayabiliriz ama özellikle deniz merkezli depremler Antalya’yı çok daha büyük etkileyecek. Tsunaminin boyutunun ne kadar olacağını şu an için tahmin etmek çok zor. Nasıl bir alanda tahribat yapacak bilmek güç."

“Antalya sanıldığı gibi deprem bakımından rahat bir bölge değil”
Antalya’da ciddi bir şehirleşme olduğunu belirten Ertürk, "Bunun sonucunda var olan yapı stokumuzun elden geçirilmesi gerekir. 1999 öncesi yapılan bina stoklarının iyi araştırılması lazım. Bazı zeminlere yapılan binaların tekrar araştırılması gerekir. Bunu yapacak olan yer bilimcilere ve gerekli odalardır. Biz sadece bu bölgede meydana gelen depremlerin fotoğrafını çekiyoruz. Bu fotoğrafta depremlerin genetiğini ele alıyoruz. Biz özellikle şunu söylüyoruz; Antalya sanıldığı gibi deprem bakımından rahat bir bölge değil. Geçmişte çok büyük depremler yaşanmış. Depremin Antalya’da olabileceğimi düşünerek yaşamalı ve önlem almalıyız" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.09 13:13:41
Son Düzenlenme Tarihi :