SON DAKİKA

logo

Türkiye Mavi Bayrak’ta yine dünya üçüncüsü

Uluslararası Mavi Bayrak Jürisi, 2023 yılı Mavi Bayrak ödüllerini açıkladı. Bu yıl Türkiye 551 plaj, 23 marina, 14 turizm teknesi ve 10 bireysel yatla dünya üçüncüsü oldu. Elde edilen başarıda Antalya 231 plaj, 5 marina, 14 turizm teknesi ile en çok Mavi Bayrak getiren il oldu.
Türkiye Çevre E..

Uluslararası Mavi Bayrak Jürisi, 2023 yılı Mavi Bayrak ödüllerini açıkladı. Bu yıl Türkiye 551 plaj, 23 marina, 14 turizm teknesi ve 10 bireysel yatla dünya üçüncüsü oldu. Elde edilen başarıda Antalya 231 plaj, 5 marina, 14 turizm teknesi ile en çok Mavi Bayrak getiren il oldu.
Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) koordinasyonunda yürütülen Mavi Bayrak Programı, uluslararası alanda Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı-FEE koordinasyonunda dünyada 50 ülkede uygulanıyor.
Merkezi Danimarka Kopenhag’ta bulunan Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı-FEE, 2023 yılında Mavi Bayrak Programı’nı uygulayan tüm ülkelerden ilk beş ülke sıralamasını bildirirken, ödüle hak kazanan plaj ve marina sayılarını 25 Mayıs’ta açıklayacağını belirtmişti. Buna göre Türkiye, plaj sayısı ile yine dünya üçüncüsü oldu. İlk sırada İspanya, ikinci sırada Yunanistan yer alırken, Türkiye’nin arkasından 4. sırada İtalya ve ardından 5. sırada Fransa yer aldı.
Elde edilen bu başarı üzerine Türkiye Çevre Eğitim Vakfı Başkanı ve Turizm Eski Bakanı Doç. Dr. Abdulkadir Ateş şunları söyledi:
“Dünya genelinde her türlü çevre ile ilgili konular, sosyal ve uluslararası gelişmelerden olumsuz etkilenen sektörlerin başında turizm geliyor. Buna rağmen ’doğal çevre’nin korunması her daim cazibe merkezi olmanın temel unsurunu oluşturuyor. Çevrenin ve halk sağlığının korunmasına yönelik kriterleri barındıran, dünyada halk nezdinde en çok bilinen ve güvenilen Mavi Bayrak eko-etiketi bu anlamda önemli bir rol üstlenmeye devam ediyor. Bugün açıklanan Uluslararası Mavi Bayrak ödüllerinin, insanların turizm tercihlerine katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Çevre, sağlık, güvenlik ve hijyen şartlarının en üst seviyede tutulduğu Mavi Bayraklı plajlarda yüzme suyunun mikrobiyolojik olarak kontrol edilmesi, plaj ve donanımlarının temizliği, can güvenliği ve çevre yönetimine dair pek çok kriteri barındırması, tüm bu kriterlerin denetim altında tutulması, uluslararası turizm camiası için önemli güvence alanları olacaktır. Ülkemizin Mavi Bayrak sayıları açısından dünyadaki başarısı bu anlamda önemli bir avantaj sağlamaktadır. Çevre sağlığı olmadan insan sağlığı ve sürdürülebilir turizm olmaz ilkesi ile 30 yıldır çalışan Türkiye Çevre Eğitim Vakfı olarak, kıyılarımızda dalgalanan Mavi Bayraklarımız ile Cumhuriyetimizin 100. yılında sağlıklı ve başarılı bir sezon geçirilmesini dileriz."
Öte yandan Türkiye’nin dünya üçüncülüğünde Antalya 231 plaj, 5 marina, 14 turizm teknesi ile en çok mavi bayrak getiren il oldu. Antalya’yı, Muğla, İzmir, Balıkesir, Aydın, Samsun ve diğer iller takip etti.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.24 10:42:30
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ASAT Yönetiminin aldığı bu karar İNSANİ olmadı ?

Türkiye genelinde olduğu gibi Antalya ilçelerinde de ciddi bir kuraklık tehditi var. Bu gidişle bırakın tarım alanlarının sulanmasını, belki de evlerimizdeki, işyerlerimizdeki çeşmelerimizden su belirli saatlerde akacak.

Antalya ve ilçelerinin su ihtiyacı arşılayan kurum Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı kısa adı ASAT olan Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel  Müdürlüğü. Başında da çok değerli bir isim var, belediyecilik konusunda uzmanlaşmış, kendini ispatlamış Avukat İbrahim Kurt.
ASAT’ın görev ve yetkileri ile ilgili ilk sırada “İçme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyaçlarının her türlü yeraltı ve yer üstü kaynaklarından sağlanması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için; kaynaklardan abonelere ulaşıncaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak, bu projelere göre tesisleri kurmak veya kurdurmak, kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek...” geliyor.
Bu maddeye baktığım zaman, ASAT Yönetim Kurulu’nun “Bahçe ve Seralarda insani tüketim amacı ile verilmekte olan Bahçe-Sera Abonelikleri, Ülkemizde ve bölgemizde yağışların yetersiz olmasından dolayı yeraltı sularında düşümler, bazı kuyularda ise kurumalar izlenmeye başlandığından, İlimiz genelinde Yönetim Kurulumuzun 25.05.2021 tarih ve 2021/193 sayılı kararı gereği 26.05.2021 -  01.11.2021 arasında geçici olarak durdurulmuştur” açıklamasıyla ters düşüyor.
Siz “Bahçe ve Seralarda insani tüketim amacı ile verilmekte olan Bahçe-Sera Abonelikleri” diyeceksiniz, bir yandan da sıkıştığınız an insani tüketimi “es” geçip bahçe-sera aboneliklerini” geçici olarak durduracaksınız.
Kısaca ASAT Yönetim kurulunun bu kararı hiçte İNSANİ olmadı.
Evet, kapıda bir kuraklık tehditi var. Bu tehdite karşı tedbir almak ASAT’ın görevlerinin başınında gelir. Bir yandan yeni su kaynaklarını bulmak ve gerekli yatırımı yapmak,  bunun yanında su israfını en aza indirmek ASAT’ın görevidir. Bağ-bahçe-sera aboneliklerinin durdurulması yerine, 2 nci kademesi çok yüksek (caydırıcı)  bir fiyatın belirlenmesi neden düşünülmedi, soru işareti.
Sera-bağ-bahçe sahibi sulama suyu olarak ASAT’ın verdiği suyu kullanmasın, kullanırsa da ciddi bir rakam ödemek  zorunda kalsın. Ev ve işyerlerinde kademeli tarife nasıl uygulanıyorsa, sera-bağ-bahçelerde de uygulanıyordur. Elini yıkamak, içmek ya da başka kişisel ihtiyacı için yani ASAT’ın ifadesiyle İNSANİ ihtiyaçları için bir kişinin ne kadar su tüketeceğinin hesabı ASAT’ta vardır.  Buna göre bir kademe ve fiyat belirlensin. O kademe aşıldığı zamanda yüklü bir fiyat uygulanarak, bağ-bahçe ve sera sahiplerinin ASAT’ın suyunu sulama suyu olarak kullanmaları engellensin. Böyle bir şey mümkünken, kuraklık tehditi var diye bağ-bahçe ve sera aboneliklerinin durdurulması, işin kolayına kaçmak yönüdür ki, tekrar ediyorum bu da ASAT’a yakışmamaktadır. * Erkin ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.06.01 09:28:34
Son Düzenlenme Tarihi :





Emekçi Bakkal, görücüye çıkıyor

Döşemealtı Belediyesi kadınların istihdama katılması ve üretime yönelmesi, ürünlerinin pazarlanması için 50’ye yakın Kadın Kooperatifi’ni Termessos Döşemealtı Üretim ve İşletme Kooperatifi çatısı altında bir araya getirdi.

ÜRETEN KADINA TAM DESTEK
    Kadınların ürettiği ürünlerin pazarlanması amacıyla kurulan 130 metre karelik Emekçi Bakkal adı altında markette ürünler yerini almaya başladı. Emekçi Bakkal sayısının kısa sürede Antalya’nın önemli merkezlerinde hizmete açılacağı ve bu sayının 10’a çıkarılmasının hedeflendiği belirtildi.   Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, “ Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üreten, emekçi kadınlarımızı desteklemeye devam edeceğiz” dedi.
KADIN KOOPERTİFLERİNİN GÜÇ BİRLİĞİ
    Döşemealtı Belediye Başkan Yardımcısı ve Termessos Döşemealtı Üretim ve İşletme Kooperatif Başkanı Engin Murat Özdemir, “Antalya’ da 25 tane kadın kooperatifi bulunuyor ama ilginç bir şekilde birbirlerinden haberi yok. Bunların 6 tanesi Ticaret Bakanlığı’ndan hibe almış, diğerleri de sırada bekliyor. Alanlarda bir şey üretemiyor. Çünkü ürettiğinizi eğer pazarlayamıyorsanız hiçbir anlam ifade etmiyor. Kadın kooperatifleri kapanmaya yüz tutmuşlardı.  Biz burada devreye girdik. Biz sizin ürettiklerinizi satmaya talibiz dedik. Siz üreteceksiniz, biz satacağız. Birlikte kazanacağız diyerek yola çıktık” diye konuştu.  
10 BAKKAL YOLDA
    Gelinen süreçte Emekçi Bakkal adıyla 130 metrekarelik ilk marketi açtıklarını ifade eden Başkan Özdemir, kadın kooperatiflerinden ürün alımına başladıklarını kaydetti. Çok yakında satışa başlayacaklarının altını çizen Özdemir şunları söyledi:  “Kadın üreticilerin üretim alanı konusundaki ihtiyacını belediye olanaklarıyla giderdik. Şimdi kadınlarımız gıda mühendislerinin denetim ve gözetiminde üretime başlayacak. Kadınların ürettikleri ürünleri biz bu marketlerde satacağız. Türkiye genelinde 24 kooperatifle görüşmede bulunduk. Onlardan ürün aldık. Antalya’da 25, Burdur ve Isparta’dan da 5 olmak üzere yaklaşık 50 kooperatifle yola çıktık” 
KADINLARI DESTEKLİYORUZ
    Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç sözlerini şöyle sürdürdü:  “Kadınlarımızın aile ekonomisine katkı sağlamasına vesile olmak, bir aracı olmak hedefimiz bu. Üretim anlamında kadınlarımız üretiyor. Ama tıkanılan nokta, üretilen ürünlerin pazarlanıp aile ekonomisine geri dönüşü. Önemli olan bu pazarı nasıl oluştururuz; bunun geri dönüşümünü, katkıyı nasıl aile içi ekonomiye geri yönlendirebiliriz bu amaçla bir çalışma yaptık. Önemli bir mesafe de kaydettik. Belediye’nin sonuna kadar tüm imkanlarımızla bu projenin arkasında olacağız .“  

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.15 07:00:41
Son Düzenlenme Tarihi :