SON DAKİKA

logo

Sürdürülebilir bir dünya için sürdürülebilir arıcılığın önemi

Tüm dünyada ve Türkiye’de önemi daha da anlaşılmaya başlanan Dünya Arı Günü sebebiyle Anadolu propolisi üreticisi BEE’O Propolis, arı kostümlü maskotlar eşliğinde ürün tanıtımları, arı ve arıcılıkla ilgili boyama kitabı ve balon dağıtımları ile tadım etkinlikleri düzenledi.
Çocuklar ve aileler..

Tüm dünyada ve Türkiye’de önemi daha da anlaşılmaya başlanan Dünya Arı Günü sebebiyle Anadolu propolisi üreticisi BEE’O Propolis, arı kostümlü maskotlar eşliğinde ürün tanıtımları, arı ve arıcılıkla ilgili boyama kitabı ve balon dağıtımları ile tadım etkinlikleri düzenledi.
Çocuklar ve aileler tarafından büyük ilgi çeken bu aktiviteler ile BEE’O; arıların dünya için tozlaşmaya sağladığı katkıya dikkat çekmeyi hedefledi. FAO verilerine göre dünya nüfusunun yüzde 90’ı tarafından tüketilen 100 ürünün arılar tarafından tozlaştırıldığı, bazı çiçekli bitkilerin tozlaşması da sadece bu bitkilere özelleşmiş arılar tarafından yapıldığı bildirildi. Bu konuda farkındalık sağlamak için “Arı olmasaydı bu sebze ve meyve olmazdı” mesajı ile hazırlamış olduğu kartları ürün reyonlarına yerleştirerek mağazaları ziyaret eden tüketicileri bilinçlendirildi.
Kovandan sofraya Anadolu propolisini tüketici ile buluşturan firmanın patentli saf Anadolu propolisi, arı sütü, polen, arı ekmeği ve ham bal içeren gıda takviyeleri 19-21 Mayıs tarihlerinde Dünya Arı Günü’ne özel kampanyalarla tüketicilere ulaştı.

Dünya Arı Günü’ne ilişkin sosyal medya etkileşimleri
Dünya Arı Günü’ne özel hazırlanmış olan farkındalık videosu ve bu özel günde gerçekleştirilen tüm etkinliklere ait videolar ile sosyal medya hesaplarından arıların dünya için önemine dikkat çekildi. Dünya Arı Günü çerçevesinde düzenlenen tüm etkinliklere ait videolar farklı sosyal medya hesaplarından da paylaşıldı.

Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı’dan Dünya Arı Günü’ne özel sunum
BEE’O Propolis Kurucusu ve Genel Müdürü Gıda Yüksek Mühendisi Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, “İlham Veren Kadınlar-She’s Mercedes” panelinde, 20 Mayıs Dünya Arı Günü’nün önemine dikkat çekmek amacıyla “Arı Varsa Hayat Var” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Sunumunda, arıların tozlaşmaya sağladığı katkıya vurgu yapan Dr. Samancı, 45 günlük hayatında ancak 1 çay kaşığı kadar bal üretebilen arıların yok olması durumunda Einstein’ın da dediği gibi dünyada yalnızca 4 yıl yaşamın mümkün olabileceğini belirtti.

Ünlü Sunucu Burcu Esmersoy’dan Dünya Arı Günü’ne destek
Burcu Esmersoy, Dünya Arı Günü’nün önemine dikkat çekmek amacıyla BEE’O Propolis ile bir sosyal sorumluluk projesinde bir araya geldi. Arıcılık kıyafeti giyerek Dünya Arı Günü’nün önemini anlattığı bir videoyu sosyal medya hesabından paylaşan Burcu Esmersoy, “Einstein’ın da dediği gibi; arılar yok olursa, insanlığın sadece 4 yıl ömrü kalırdı. Arılar bu yüzden insanlığın devamlılığının yanında hayatın devamlılığı için çok önemlidir. Çiçekler arılara, arılar da çiçeklere muhtaçtır. Soframızdaki yiyeceklerin yüzde 80’inden fazlasında arıların emeği vardır" dedi.

BEE’O Propolis Türkiye Arıcılar Birliği Etkinliği’nde
Geçtiğimiz yıllarda Muğla’da gerçekleşen, pek çok arı ile arı kovanının telef olmasına, bir o kadar da arıcının geçim kaynağının yok olmasına neden olan orman yangınlarında Türkiye Arıcılar Birliği ile birlikte birçok proje gerçekleştirerek yaraları sarmaya çalışan propolis firması, bu özel günde de Türkiye Arıcılar Birliği tarafından Sakarya’da düzenlenen Dünya Arı Günü etkinliğine katılarak arıcılık mesleğinin tanıtılmasına, arıcılığın geleceği ve arıların yaşamdaki önemi konularında farkındalık oluşturulmasına destek oldu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.27 12:22:11
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






İsraf Ettiğimiz Akşam Yemeği İklim Krizini Tetikliyor

Sanayi Devrimi ile birlikte hayatımıza giren ve günümüzde iklim krizi olarak adlandırılan ve çağımızın en büyük sorunu küresel ısınmanın en büyük sebebi karbon ve sera gazı emisyonlarındaki artış. Yaklaşık 300 yıl önce başlayan ve etkilerine bugün daha fazla odaklandığımız Sanayi Devrimi ile birlikte başlayan doğal kaynakların hızla bozulması ve tüketilmesi bugün en üst seviyelerde. Öyle ki bugün geçmişe göre 1.5 dünya hızında tüketiyoruz. 

 

Doğal kaynakların hoyrat kullanımı ve tüketimi sonucu kirlenen hava, su ve toprak kaynakları, iklim değişiklikleri, temiz gıdaya ulaşım, eşit şartlarda yaşam gibi olgular günümüzde sürdürülebilirlik kavramını çokça duymamıza ve bu anlamda önlemler almak için farkındalık artırıp hayata geçirmemize sebep oldu. 

 

Doğal dengenin yeniden inşası için çalışıyoruz

 

Bozulan dengenin yeniden onarılması için bireysel alınan önlemlerin yanında endüstrilerin de ekonomik kalkınma ile birlikte çevre ve temiz ve sağlıklı gıda için çalışmalarını hayata geçirmesi gerekiyor. Doğadan aldığımızı yeniden yerine koymak adına önemli adımlar atan şirketlerden bir tanesi olan Novozymes, sürdürülebilirliğe odaklanarak dünyanın acil ihtiyaçlarına doğa ve bilim kaynaklı çözümler sunuyor. 

 

Novozymes A/S'nin iştiraki olarak 25 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren şirket, yerel sanayiye ve ekonomiye katkıda bulunmak ve müşterilerine özel çözümlerle hizmet vermek için yeteneklerini geliştirerek hizmet ağını ve sunduğu çözüm kapasitesini artırmaya devam ediyor. 

 

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’deki faaliyetlerinin 25. yılını kutladıkları etkinlikle konuşan Novozymes Türkiye Ülke Müdürü ve Orta Doğu Tüketici Biyolojik Çözümleri Direktörü Pınar Tunçkol, Novozymes’ın sunduğu bilime dayalı biyoçözümler sayesinde ev temizlik ürünleri, insan sağlığı, deri ve tekstil ürünleri, biyoenerji, su ve su atıkları, gıda ve tarım gibi 40 endüstriden kaynaklanan karbon emisyonlarının azaltılmasını destekleyip, üretimin daha verimli olmasını sağladıklarını ve gıda israfını engelleyen çözümleri ile dünyanın sınırlı kaynaklarını daha etkin kullanılmasına olanak sağladıklarını ifade etti.

 

Gıda israfı karbon ayak izini artırıyor

 

Pınar Tunçkol, konuşmasına şöyle devam etti: “Tüm dünyada gıda israfı ve kaybının yıllık karbon ayak izinin 3,3 milyar ton olduğu düşünülüyor ve gıda atıklarının yüzde 61’i mutfaklarımızdan çıkıyor. Örneğin; insanların yüzde 20’den fazlası ekmek kuruduğunda, son kullanma tarihi gelmese dahi çöpe attıklarını ifade ediyor. İstanbul’da bulunan Teknoloji ve İnovasyon Merkezi de dahil olmak üzere Novozymes’in ürettiği ve ekmeğin daha uzun süre taze kalmasını sağlayan enzimler sayesinde, yaklaşık 30 yılda tahminen 80 milyar somun ekmeğin çöpe atılması önlendi ve 45 milyon ton karbondioksit salınımı engellenmiş oldu. Novozymes, farklı sektörlerde ürettiği enzimler ile sağladığı üretkenlik, verimlilik ve kaynakların doğru kullanımı sayesinde üretimden, tüketimden veya israftan kaynaklanan milyonlarca ton karbondioksit salınımını engelliyor.”

 

Tunçkol son olarak şunları söyledi: “Türkiye’deyiz çünkü, ülkemizin gücüne inanıyor ve buradaki üreticilerimizin yerelden globale üretimlerini destekleyerek onların ihtiyaçlarına özel çözümler sunabilmek istiyoruz. Biz, inovasyonlarımızı, içerisinde bulunduğumuz coğrafyayı anlayarak ve ona özel çözümler üreterek yaratıyoruz. Doğanın gücünü ve potansiyelini kullanarak dünyanın ve ülkemizin geleceğini şekillendirmek üzere çalışıyoruz. Çalışma felsefemizin ve çözümlerinizin ardında yatan bilim sayesinde endüstrilere ve tüketicilere yarınımızı yeniden düşünme çağrısında bulunuyoruz. Ortak geleceğimiz için ilerici adımlar atabilmek adına onları çözümlerimiz ile destekliyoruz ve cesaretlendiriyoruz.”




Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.29 14:03:16
Son Düzenlenme Tarihi :





Depremde 13 yakınını kaybeden sağlık çalışanına doğum günü sürprizi

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Osmaniye’de yıkılan Bilge Sitesi’nde yaşayan 13 yakınını kaybeden Osmaniye Devlet Hastanesi personeli Mahmut Can Yağlıcı (24) için iş yerinde sürpriz doğum günü kutlaması yapıldı.
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Osmaniye Devlet Hastanesi organizasyonunda, Vali Erdinç Yılmaz ve eşi Şenay Yılmaz’ın da katılımıyla, 24 yaşına girecek Mahmut Can Yağlıcı için sürpriz doğum günü kutlaması yapıldı. Yapılan sürpriz karşısında gözyaşlarına hakim olamayan depremzede Yağlıcı, "Ben bugün pasta alıp ailemin mezarına gidecektim tek başıma ama hiç beklemediğim anda geldi" dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) Gazimağusa ilçesinde bulunan birlikte askerlik görevini yapan ve en son ailesini Kayseri’deki acemi birliğinde yemin töreninde gören Yağlıcı, terhisine 25 gün kala 6 Şubat depreminde yakınlarını kaybetmenin acısını yaşadı. Yağlıcı’nın Esenevler Mahallesi İstasyon Caddesi üzerindeki Bilge Sitesi’nde oturan anne, baba ve kız kardeşi ile birlikte 13 yakını, enkaz altında kalarak yaşamlarını kaybetti. Yağlıcı için teknik personel olarak çalıştığı Osmaniye Devlet Hastanesi’nde sürpriz doğum günü düzenlendi. ’Doğum günün kutlu olsun’ sesleriyle salona giren Yağlıcı, sürpriz karşısında gözyaşlarını tutamadı. Hazırlanan doğum günü pastasının üzerindeki mumları üfleyen Yağlıcı’nın yeni yaşını ilk olarak Vali Erdinç Yılmaz ve eşi Şenay Yılmaz kutlayıp, hediyelerini verdi.

"Bir ailenin soyadını taşıyan tek kişi olmak çok zor"
"Bir ailenin kaybı gerçekten çok zor, çok acı verici" diyen Mahmut Can Yağlıcı, "Ailenin soy ismini taşıyan tek kişi olmak gerçekten çok zor ve acı verici. Sayın Valim yaşanan deprem felaketi sonrasında bana ulaştılar ve ellerini üzerimden hiçbir zaman eksik etmediler. Sayın Valimi bir baba gözüyle gördüm. Kendisi ile makamında ilk görüştüğümde benimle birlikte duygusal anlar yaşadı, bunu asla unutamam. Ben orada bir baba bağını Sayın Valimden almıştım. Bugün kendisini tekrar karşımda görmekten onur ve şeref duyuyorum, çok teşekkür ediyorum. Bir kez daha öğrendim ki ben kimsesiz değilmişim, benim bir sürü ailem varmış" dedi.

Vali Yılmaz: "Deprem bizlerde unutulmayacak hikayeler, çok acı hatıralar bıraktı"
6 Şubat depreminin unutulmayacak hikayeler, çok acı hatıralar bıraktığını belirten Vali Erdinç Yılmaz, "Bunlardan birisi de Can’ın hikayesiydi" diyerek şöyle konuştu:
"Yaşadığımız asrın felaketi çok acılar bıraktı. Ama biz öyle bir milletiz ki tek yürek olduk. Bu acıları yeneceğiz ve geride bırakacağız. Can, artık ailemizin bir üyesi ve asla onu yalnız bırakmayacağız."
Vali Yılmaz, deprem olduğu andan itibaren Osmaniyelilerle hep beraber olduklarını belirterek, "Bu acı günleri hep birlikte geride bırakıyoruz. Cenab-ı Allah’ın takdiri ilahisi, 500-1000 yılda olacak çok korkunç bir deprem felaketini yaşadık. Allah’tan dileğimiz bir daha o kötü günleri yaşatmasın. Bugün de Can ile berberiz ve hep Can ile beraber olacağız. Depremde kaybettiğimiz bütün hemşehrilerimize diğer illerde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum" diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.21 21:35:37
Son Düzenlenme Tarihi :