Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Bahar, muz seralarının aşırı büyümesini eleştirdi ve 10 yıl sonra bu seralardan verim alınamayacağını belirtti.

Muz seraları konusunda uyarılarda bulunan Bahar, açıklamasında şunları söyledi : “Şeh­ri­miz­de en be­lir­gin ör­ne­ği örtü altı muz üre­ti­min­de ya­şan­mak­ta­dır. 6 yıl için­de 1,5 kat ge­niş­le­yen muz se­ra­la­rın­da ki bu plan­sız bü­yü­me, yal­nız­ca pi­ya­sa­yı değil doğal kay­nak­la­rı da teh­dit edi­yor. Ürü­nün yer altı su­la­rı­nın yanı sıra top­rak­ta­ki besin içe­ri­ği­ni de hızla tü­ket­me­si­ne karşı önlem almak için zaman da­ra­lı­yor. 10 yıl sonra su­suz­luk ve top­rak ve­rim­siz­li­ğiy­le karşı kar­şı­ya kal­ma­mak için aci­len sür­dü­rü­le­bi­lir yön­tem­le­re geç­mek ge­re­ki­yor ve bir daha bu ha­ta­lar, tek­rar edil­me­me­li­dir.”

UZMANLAR UYARDI 

Uzmanlar kontrolsüz şekilde artan muz seralarının büyük bir tehlikeyi beraberinde getirdiğine dikkat çekerken, " Muz bol su isteyen bir bitki. Yeraltı suları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Muz, toprağı verimsizleştiriyor

Muz, suda olduğu gibi toprağı da fazlaca kullanıyor. Aşırı miktarda besin emilimi ve sürekli yeni bitkiler ekilmesi söz konusu. Topraktaki besin emilimini de hesaba katarsak, hem suyun çekilmesi, hem besin emilimi ve toprağın gittikçe verimsiz hale getirilmesi de bunun zararlarından bir tanesi. Şu anda bir şey yok herkes memnun ama 10 sene sonra aynı serada aynı ürünü alamayacakları için ya da alsalar bile verimin düşeceği, toprağın artık çoraklaşmaya başlayacağını görmek gerekiyor.” dediler.

MUZ NE KADAR SU İSTER ?

Muz ağacı aylık 120-150 mm yağış miktarına ihtiyaç duyar. Nemden dolayı çok fazla terlediği içinde toprak kurudukça sulanmalı özellikle yaz aylarında düzenli damlama yöntemi ile yarım saat arayla sulanmalıdır.

Antalya Emniyet Müdürü Orhan Çevik, yarın kutlanacak olan Babalar Günü’nü yayınladığı mesaj ile kutladı.

Çevik mesajında, “Millet olarak bizi biz yapan en önemli unsur, sevgi, saygı, hoşgörü ve dayanışma gibi üstün değerlere dayanan güçlü aile yapımızdır. Aile kurumunun, temel direği olarak görülen babalarımız da;  aile değerlerimizin korunmasında, kuşaktan kuşağa aktarılmasında en önemli rolleri üstlenmektedir.

Babaların tek isteği ve dileği, çocukları için iyi bir gelecek hazırlayabilmek ve onların geleceklerini güvence altına alabilmektir. Şüphesiz her yaş için aranan ve vazgeçilemeyen babalarımız, çocukluğumuzda güç sembolü, orta yaş dönemlerimizde ise en büyük tecrübe kaynağımızdır. Aile huzurunun ve mutluluğunun devamı için ömrünü bizlere adayan babalarımıza, bizlerde hak ettikleri değeri vermeli, saygıda kusur etmemeli, bizleri mutlu gördükçe daha da bahtiyar olan babalarımızın bu mutluluğunu daimi kılmak için ailemize, vatanımıza ve milletimize hayırlı hizmetler vermenin gayreti içerisinde olmalıyız.

Baba, çınar ağacı gibidir, meyvesi yoktur ama gölgesi yeter…

Yaşam deneyimleri ile her zaman yol göstericimiz olan, yaş aldıkça değerlerini, kıymetlerini daha da iyi anladığımız babalarımıza minnet ve şükran duygularımızı iletmenin bir vesilesi olan Babalar Günü’nde; başta Şehitlerimizin babaları olmak üzere, aile kurumunun maddi ve manevi destekçisi, karşılıksız sevgi, şefkat ve fedakârlık timsali olan tüm babaların ve baba adaylarına sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler dilerim.” dedi.

* Emniyet Basın