SON DAKİKA

logo

Anadolu Sigorta’dan Antalya’ya tam donanımlı yangın kulesi

Anadolu Sigorta’nın orman varlıklarının korunması için Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü ile birlikte hayata geçirdiği “Ormanın Gözleri” projesi hızla devam ediyor. Geçen yıl kurulumu tamamlanan Adana’daki yangın kulesinin ardından, içeriisnde Antalya’nın da bulunduğu 4 kule daha hizmete açılmaya hazırlanıyor. Proje kapsamında devreye alınacak toplam 5 yangın kulesi, yaklaşık 150 bin hektar alanı gözetleyerek orman yangınlarıyla mücadeleye destek sağlayacak. 
7/24 kesintisiz gözetleme
Antalya’da projesi devam eden kule ise Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Alaaddin Keykubat Gençlik Kampı içinde yer alıyor. Proje kapsamında devreye alınacak toplam 5 yangın kulesi, yaklaşık 150 bin hektar alanı gözetleyerek orman yangınlarıyla mücadeleye destek sağlayacak.
Bütünsel bir sürdürülebilirlik yaklaşımıyla hareket eden Anadolu Sigorta, operasyonel süreçleri ile ürün ve hizmetlerinin yanı sıra hayata geçirdiği projelerle de çevresel ve sosyal sürdürülebilirliğe katkı sunuyor. Bu bakış açısıyla Ormanın Gözleri projesini hayata geçiren şirket, orman yangınlarını önlemek için farkındalık ve bilinçlendirme çalışmaları yapmayı hedefleyerek, mevcut olan yangın gözetleme kulelerinin yenilenmesi, insansız yangın gözetleme kulelerinin yaygınlaştırılması ve ormanların, toplumun tüm kesimlerince sahiplenilmesi için harekete geçti.
Proje kapsamında, 2022 yılının Aralık ayında Adana’da ilk kule tamamlanmıştı. Bu yıl da Muğla, Antalya, Çanakkale Gökçeada ve Adana’daki ikinci kule hizmete girecek. Hızlı haberleşme sistemi ve yüksek teknolojik donanımıyla toplam 5 kule, yaklaşık 150 bin hektar orman arazisinin 7/24 kesintisiz gözetlenmesini sağlayacak. 
“Çağımızın en öncelikli küresel sorunlarını temel alıyoruz”
Sürdürülebilirlik bakış açısını tüm süreçlere entegre etmeyi ve iklim değişikliği, çevre kirliliği, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi küresel sorunlara tüm yönleriyle hazır olmayı hedeflediklerini söyleyen Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan, “Odak noktalarımızdan biri çağımızın en öncelikli küresel sorunlarından olan ve sektörümüze etkisi çok yüksek olarak sınıflandırılan iklim değişikliği ile mücadele. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında operasyonlarımızın çevresel etkilerini azaltmak ve müşterilerimizin iklim riski yönetim süreçlerinde bir iş ortağı olarak ürün ve hizmetlerimizi bu doğrultuda geliştirmek için çalışıyoruz. Ayrıca sorumlu şirket anlayışıyla hayata geçirdiğimiz etkili kurumsal sosyal sorumluluk projelerimizde de sürdürülebilirliği esas alıyoruz. Geçen yıl başlattığımız Ormanın Gözleri projesi de bu bakış açısının bir sonucu” dedi.
Proje hakkında bilgi veren Tuğtan şöyle devam etti: “Orman yangınlarını önlemek için farkındalık ve bilinçlendirme çalışmaları yapmayı hedefleyerek, mevcut olan yangın gözetleme kulelerinin yenilenmesi, insansız yangın gözetleme kulelerinin yaygınlaştırılması ve toplumun tüm kesimlerinde ormanların sahiplenilmesi noktasında bir bilinç yaratmak için “Ormanın Gözleri” projesine başladık. Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini gerçekleştirmek için pek çok kurumun ortak çalışması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle iş birliği ve ortaklıkları önemsiyoruz. Orman Genel Müdürlüğü’yle birlikte hayata geçirdiğimiz projemizle geçtiğimiz Aralık ayında Adana’daki ilk yangın kulemizi devreye aldık. Bu yıl da 4 yangın kulemizi daha tamamlamak için var gücümüzle çalışıyoruz.”
* Anadolu Sigorta

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.16 11:43:13
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Ülkemizde 2 milyon kadının sorunu!

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Taner Usta, bu nedenle erken teşhis ve tedavinin endometriozis hastalığında büyük bir önem taşıdığına dikkat çekerek, “Tanı ve tedavideki gecikmeyi önlemek için öncelikle hastalığın sinyalleri iyi tanınmalı ve zamanında hekime başvurulmalıdır. Özellikle ağrılı adet görme, ağrılı cinsel ilişki ve adet döneminde ağrılı dışkılama varsa, akla mutlaka endometriozis gelmelidir.” diyor.

Endometriozis, halk arasındaki yaygın ismiyle ‘çikolata kisti’ normalde rahmin içini kaplayan endometrium dokusuna benzer dokuların rahim dışında büyümesiyle ortaya çıkan kronik bir hastalık. Ülkemizde üreme çağındaki yaklaşık 2 milyon kadın, bir başka deyişle her 10 kadından biri, endometriozis ile mücadele ediyor. Endometriozis bazı hastalarda hiçbir belirti vermezken, bazılarında ise karın ile kasık ağrısı ve bağırsak problemleri gibi pek çok hastalıkta görülebilen belirtilerle gelişebiliyor. Ayrıca ağrılı adetin olağan bir durum olarak düşünülmesi nedeniyle hekime başvurulmakta gecikilebiliyor. Bu etkenler nedeniyle endometriozise tanı konulması 6-7 yıl gibi uzun bir süreyi alabiliyor. Teşhis ve tedavideki gecikme ise tablonun daha da ciddileşmesine neden olabiliyor. Örneğin infertilite ve böbrek kaybıyla sonuçlanması gibi! Acıbadem Altunizade Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Taner Usta, bu nedenle erken teşhis ve tedavinin endometriozis hastalığında büyük bir önem taşıdığına dikkat çekerek, “Tanı ve tedavideki gecikmeyi önlemek için öncelikle hastalığın sinyalleri iyi tanınmalı ve zamanında hekime başvurulmalıdır. Özellikle ağrılı adet görme, ağrılı cinsel ilişki ve adet döneminde ağrılı dışkılama varsa, akla mutlaka endometriozis gelmelidir.” diyor. 

 Nedeni henüz bilinmiyor 

Endometriozis hastalığının oluşum sebebi hala bilinmemekle birlikte pek çok teori öne sürülüyor. Üreme çağındaki kadınlarda rahim her ay hamilelik için hazırlanıyor ve rahmin iç tabakası kalınlaşarak embriyonun yerleşmesi için hazır hale geliyor. Hamilelik oluşmazsa bu tabaka adet kanamasıyla birlikte vücuttan atılıyor. En çok kabul gören teoriye göre; bazı durumlarda adet sırasında endometrial doku (rahmin en iç tabakasındaki bebeğin hamilelikte yerleştiği zar) peritoneal boşluğa, yani karın boşluğuna geri akıyor. Endometriozis en sık yumurtalıklar, tüpler ve rahim üzerinde oluşuyor. Nadiren de olsa bağırsaklar, mesane, eski ameliyat yeri, tırnak, meme, diyafram, göz ve burun gibi pelvik dışındaki bölgelere de yerleşebiliyor. Endometriozis lezyonlarının yol açtığı bu kistlere ‘çikolata kistleri’ deniyor. 

 Özellikle 3 belirtisi çok önemli! 

Endometriozisin en sık görülen belirtisi, adet döngülerinde artan pelvik ağrıları oluyor. Kadınlarda adet kanaması sürecinde endometrium dokusunda da kanama meydana geldiği için adet ağrısı çok daha şiddetli bir seyir izleyebiliyor. Ayrıca normalden daha ağrılı kramplar gelişebiliyor. Adet döngüsünün uzadığı durumlarda bel ve karın ağrısı da oluşabiliyor. Cinsel ilişki sırasında ve sonrasında gelişen ağrı ile adet dönemi boyunca ağrılı dışkı olması da endometriozisin diğer iki önemli belirtilerinden. Adet döneminde aşırı miktarda kanamanın yanı sıra nadiren de olsa adet döneminde yorgunluk, ishal, kabızlık, şişkinlik ya da aşırı bulantı gibi semptomlar da görülebiliyor. 

 Tanı için hastanın detaylı öyküsü şart

Endometriozis tanısında en önemli aşamayı hastanın detaylı alınan öyküsü oluşturuyor. Normal bir pelvik muayene, kist ya da skar dokusunu kolaylıkla belirleyebilse de çikolata kisti teşhisinde yeterli olmayabiliyor. Tam teşhis için sıklıkla ultrason, ihtiyaç halinde de Magnetik Rezonans gibi görüntüleme teknolojilerinden yararlanılıyor. Ultrason genellikle tanıda yeterli geliyor. Ultrason ile hastalığın ne durumda olduğu, ne kadar yaygın olduğu, komşu organlarda tutulum olup olmadığı tespit edilebiliyor. 

 Ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir

Endometriozisin zamanında teşhis ve tedavi edilmemesi durumunda ciddi sağlık sorunları gelişebiliyor. Geç teşhis edildiğinde yumurtalıkların fonksiyonelliği ve yumurta rezervleri (yumurta sayısı) olumsuz etkilenebiliyor ve bunun sonucunda infertilite (kısırlık) oluşabiliyor. Öyle ki çocuk sahibi olmakta güçlük çeken kadınların yaklaşık yüzde 40’ında endometriozis tespit ediliyor. Prof. Dr. Taner Usta, “Erken teşhis ve tedavi edildiğinde ise endometriozis sorunu yaşayan pek çok kadın çocuk sahibi olmayı başarabiliyor" diyor. Endometriozisin yol açtığı bir başka önemli sağlık problemi ise böbrek kaybı! Çünkü iyi huylu ama kötü seyirli olabilen çikolata kisti, idrar yollarına giden borucuğu daraltarak sessiz böbrek kaybına neden olabiliyor. Bunların yanı sıra derin endometriozisin bağırsağı tıkaması sonucu bağırsak tıkanıklığı tablosu gelişebiliyor. Ayrıca yapılan çalışmalar endometriotik dokuların zamanla kansere dönüşebileceğini de ortaya koyuyor. Hastalık ilerlemesine rağmen tedavi edilmezse cerrahi operasyonla yumurtalıkların ve rahmin alınması noktasına da gelinebiliyor. 

 Tedavi edilebilen bir hastalık

Endometriozis günümüzde tedavi edilebilen bir hastalık. Tedavisinde bazı durumlarda ilaç kullanımı yeterli olurken, bazen cerrahi tedavi gerekebiliyor. Hastalığın evresi, ağrının şiddeti, semptomlar ve hastanın çocuk isteği gibi etkenler tedavinin yaklaşımını belirliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Taner Usta, cerrahi yöntemin genellikle yumurtalık ve rahim gibi pelvik organlarında anatomik bir sorun oluştuğunda ya da idrar yolları veya bağırsaklar tıkandığında tercih edildiğine işaret ederek, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Endometriozis cerrahisi tüm dünyada kapalı şekilde yapılıyor. Çoğunlukla yumurtalık dokusu ile rahmin korunduğu, yani sadece endometriotik dokuların vücuttan çıkarıldığı koruyucu yöntem tercih ediliyor. Çocuk sahibi olmak istemeyen veya tekrarlayan endometriozis cerrahisi geçiren daha ileri yaşlardaki hastalarda ise rahmin alınması ameliyatı olan histerektomi, özellikle dokuların rahimde tutunduğu hastalarda yapılabiliyor. Bazı durumlarda yumurtalıkların alınması gerekebiliyor. Cerrahi tedavide edinilen tecrübeler ve yaşanan gelişmeler sayesinde çikolata kistlerinin ameliyat sonrasında tekrar etme riski günümüzde deneyimli merkezlerde oldukça düşük oranda seyrediyor.”

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.14 08:46:58
Son Düzenlenme Tarihi :





Başkan Esen’den Kumluca ve Finike’ye hayırlı olsun ziyareti

Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu ve Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi’ye hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.

    Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, ilk olarak Kumluca Belediye Başkanlığına seçilen Mustafa Köleoğlu’nu ziyaret etti. Başkan Semih Esen, Köleoğlu’nu tebrik ederek, görevinde başarılar diledi. Başkan Esen, “Kumluca’mız Mustafa Köleoğlu ile birlikte sosyal demokrat belediyecilikle tanışacak. Gerçekleştireceği projelerle Kumluca’nın çehresi değişecek. Kumluca hak ettiği eşit hizmeti olacak. Mustafa Başkanımızı tebrik ediyor, meclis üyeleri ve tüm çalışma arkadaşlarına başarılar diliyorum” dedi.

    Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu da Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen’e ziyaretinden dolayı teşekkür ederek, “Bende Semih Başkanımızı tebrik ediyor ve yeni görevinde başarılar diliyorum. Semih Başkanımız Konyaaltı’na önemli katkılar sağlayarak, çok güzel çalışmalar yapacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu.

    Konyaaltı Belediye Başkanı Esen, Batı bölgesi ziyaretindeki bir sonraki durağı ise Finike oldu. Başkan Semih Esen, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile birlikte Finike Belediye Başkanlığına seçilen Mustafa Geyikçi’nin mazbata törenine katıldı. Başkan Esen, mazbatasını alan Mustafa Geyikçi’yi tebrik ederek, Finike halkını hayırlı olması temennisinde bulundu.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.04.11 08:40:17
Son Düzenlenme Tarihi :