ERKİN ÖZGÜNSÜR- Birçok meslektaşım Muhittin başkanın bugünkü basın toplantısında paylaştığı ve görüntülü bir şekilde anlattığı Konyaaltı-Varsak arası 4 ncü etap raylı sistem projesinden etkilendiğini ifade ederken, doğrusunu isterseniz ben pek etkilenmedim.
Daha henüz ihale aşamasında bile değil, yani ihaleye bile çıkartılmamış.
İhaleye çıkacak, ihale yapılacak, ihale alanla sözleşme imzalanacak, inşaat çalışması başlayacak....
Kaç yıl sonra hizmete girer dersiniz ?
Düşünüyorsa ve aday gösterilip, kazanırsa Böcek’in 2 nci dönem projelerinden biri...
****
Antalya’da cadde ve bulvarları her geçen gün daha da kilitlenecek.
Uzun araç kuyrukları daha da uzayacak.
Toplu ulaşım sıkıntılı. Tramvay dahil otobüslerle yolcular neredeyse kucak kucağa yolculuk ediyor.
Vatandaş geriliyor; şöforler geriliyor, eleştiri okları Böcek’e yöneliyor.
Otobüslerde klimalar çalışmıyor.
Mevcut otobüs sayısı talebe cevap veremiyor.
Yapılan pansumanlarla trafikte ve ulaşımda sorun çözümlenmeye çalışılıyor ama sonuç ortada.
Antalya’nın gerek trafik, gerekse ulaşım sorununa kısa vadede çözüm gerekli.
Ulaşımda sorunu kısa vadede çözmeye çalışacak tek icraat, alınan 60 tane otobüsün hizmete verilmesi.
4 ncü etap raylı sistem, uzun vadede bile bu nüfus artışıyla, bu araç artışıyla ulaşım sorununu tek başına çözebilecek bir proje değil.
Bu projeyi kamuoyuyla paylaşmakla trafik ve ulaşım konusunda yaşanan sıkıntılar ikinci plana itilmez.
Büyükşehire ve Muhittin başkana yönelik kamuoyunun tepkisi ortadan kalkmaz.
Muhittin başkan “Çıkıp ben tekrar büyükşehire adayım” demez..
Ama, o’nun adaylığını düşünenlerin önüne kentin trafik ve ulaşım sorunu konur...
Halkın tepkisi önce masada olur.
Sonra sandıkta.
Sayın başkana tavsiyem 14 ve 28 Mayıs seçimlerindeki sonucu pek dikkate alma.
****
Trafikte sorumluluk sadece büyükşehirin değil. Karayolları’nın da yapması gerekenler var.
Ama fatura sadece büyükşehire kesiliyor.
Fatura Muhittin başkana kesiliyor.
Büyükşehirin bürokratları, danışmanları ve özellikle başkanı yönlendirmeye, yönetmeye, konuşmasına varıncaya kadar dizayn etmeye çalışan zat aslında Muhittin başkana bilerek ya da bilmeyerek en büyük kötülüğü yapıyorlar.
Muhittin başkanı kamuoyuna doğru anlatamıyorlar, anlatmasına imkan tanımıyorlar ve oluşan eksik algıyı düzeltme konusunda fikir üretmiyorlar.
Ulaşımla ilgili kamuoyunda oluşan eksik düşünce bile (Ulaşımda sorunun tek nedeni büyükşehirin gerekli çalışmaları yapmaması) bu zamana kadar düzeltilemez mi ?
Muhittin başkan artık her hafta merkezde en az 2 mahallede vatandaşlarla buluşmalı.
Gazetecilere kahvaltılı basın toplantısında anlattıklarını direk mahallelilere anlatmalı...
Sıkıntının kaynaklarından birinin Karayolları olduğunu paylaşmalı ve kamuoyunda bu fikrin oluşmasını sağlamalı.
Sonuç olarak, onca bürokrat, onca danışman ve özellikle başkanı yönlendirmeye, dizayn etmeye çalışan zat, trafik ve ulaşımda büyükşehirin şamar oğlanına dönmesine, Böcek’in günah keçisi ilan edilmesine neden olmuştur, olmaya da devam ediyor.
Depremde zarar gören Abdülhamit Han Camii’nin 25 Eylül’de yeniden ibadete açılması planlanıyor
Kahramanmaraş merkezli depremlerde iç dekoru zarar gören Abdülhamit Han Camii’nin onarımında sona gelindi. Caminin 25 Eylül’de yeniden ibadete açılması planlanıyor.
Kahramanmaraş’ın simgelerinden olan Türkiye’nin en büyük dördüncü camisi Abdülhamit Han Camii’nin 6 Şubat tarihinde yaşanan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde iç alanları zarar görmüş ve ibadete kapatılarak onarımına başlanmıştı. 1993 yılında temeli atılıp, 2010 yılında Kahramanmaraş halkının kendi cebinden topladığı paralarla yapılan Türkiye’nin 4’üncü büyük, Kahramanmaraş’ın ise en büyük camisi olma özelliğine sahip olan cami, 206 günden bu yana ibadete kapalıydı. 20 bin kişinin aynı anda ibadet edebildiği caminin 25 Eylül tarihinde onarımının bitirilerek yeniden ibadete açılması planlanıyor.
“En kısa zamanda ibadete açılmasını temenni ediyoruz”
Caminin mahalle halkına büyük bir manevi güç verdiğini ifade eden Nihat Erkenez, “Arkamızda bulunan cami Kahramanmaraş’ın en büyük camisi biliyorsunuz. Depremde büyük bir hasar almıştı ve şu an hasar yüzde 80 onarılmış durumda. İnşallah en kısa zamanda ibadete açılmasını temenni ediyoruz” dedi.
Simge caminin Kahramanmaraş halkı adına büyük bir önemi olduğunu söyleyen Salih Emre Sak, “Abdülhamit Han Camii, Kahramanmaraş’ın en büyük camisi ve şehrin her yerinden görülen bir camisi. Depremde çok büyük bir hasar aldı fakat yetkililer sağ olsun onarım şemasının büyük bir çoğunluğunu tamamladı. En kısa zamanda ibadete açılmasını diliyoruz. Abdülhamit Han Camii, Kahramanmaraşlı vatandaşlarımızın kendi cebinden imece usulü yaptırmış olduğu bir cami. Bu noktada bizim için de çok önemli bir yere sahip oluyor. Açılması vatandaşlarımız tarafından büyük bir sevinçle karşılanacaktır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş’ın simgelerinden olan Türkiye’nin en büyük dördüncü camisi Abdülhamit Han Camii’nin 6 Şubat tarihinde yaşanan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde iç alanları zarar görmüş ve ibadete kapatılarak onarımına başlanmıştı. 1993 yılında temeli atılıp, 2010 yılında Kahramanmaraş halkının kendi cebinden topladığı paralarla yapılan Türkiye’nin 4’üncü büyük, Kahramanmaraş’ın ise en büyük camisi olma özelliğine sahip olan cami, 206 günden bu yana ibadete kapalıydı. 20 bin kişinin aynı anda ibadet edebildiği caminin 25 Eylül tarihinde onarımının bitirilerek yeniden ibadete açılması planlanıyor.
“En kısa zamanda ibadete açılmasını temenni ediyoruz”
Caminin mahalle halkına büyük bir manevi güç verdiğini ifade eden Nihat Erkenez, “Arkamızda bulunan cami Kahramanmaraş’ın en büyük camisi biliyorsunuz. Depremde büyük bir hasar almıştı ve şu an hasar yüzde 80 onarılmış durumda. İnşallah en kısa zamanda ibadete açılmasını temenni ediyoruz” dedi.
Simge caminin Kahramanmaraş halkı adına büyük bir önemi olduğunu söyleyen Salih Emre Sak, “Abdülhamit Han Camii, Kahramanmaraş’ın en büyük camisi ve şehrin her yerinden görülen bir camisi. Depremde çok büyük bir hasar aldı fakat yetkililer sağ olsun onarım şemasının büyük bir çoğunluğunu tamamladı. En kısa zamanda ibadete açılmasını diliyoruz. Abdülhamit Han Camii, Kahramanmaraşlı vatandaşlarımızın kendi cebinden imece usulü yaptırmış olduğu bir cami. Bu noktada bizim için de çok önemli bir yere sahip oluyor. Açılması vatandaşlarımız tarafından büyük bir sevinçle karşılanacaktır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.31 17:50:33
Son Düzenlenme Tarihi :
Sıfır otomobile el altından para alarak oda başkanını bile dolandırmaya çalıştılar
Antalya’da sıfır otomobil satışı gerçekleştiren bir bayinin el altından ücret alarak kendisini de dolandırmaya çalıştığını belirten Antalya Emlakçılar, Oto Galericileri, İş Takipçileri Odası Başkanı İsmail Çağlar, “Otomobilin değeri 800 bin TL, el altından da 200 bin TL istediler. Faturayı 800 bin..
Antalya’da sıfır otomobil satışı gerçekleştiren bir bayinin el altından ücret alarak kendisini de dolandırmaya çalıştığını belirten Antalya Emlakçılar, Oto Galericileri, İş Takipçileri Odası Başkanı İsmail Çağlar, “Otomobilin değeri 800 bin TL, el altından da 200 bin TL istediler. Faturayı 800 bin TL kesiyorlar, aldıkları 200 bin TL faturada yok. Bunun gibi bana binlerce şikâyet geliyor” dedi. Çağlar ayrıca ikinci el otomobilini sıfırın üzerinde satmaya çalışan ve denetime takılmak istemeyen satıcıların pazarlıkları telefon aracılığıyla yaptığına dikkat çekti.
Sıfır otomobil piyasasındaki üretim ve tedarik problemlerinden dolayı ortaya çıkan arz problemini fırsat bilen bazı sıfır araba bayileri, müşterilerinden ‘uydurma gerekçelerle’ ekstra ücret istemeye başladı. Antalya Emlakçılar, Oto Galericileri, İş Takipçileri Odası Başkanı İsmail Çağlar, Antalya’da bu konuda çok sayıda şikayet aldıklarını belirterek, denetimlere ağırlık verilmesini istedi.
“Otomobilin değeri 800 bin TL, el altından da 200 bin TL istedi”
Kendisinin de yaşadığını bir olayı anlatan Çağlar, “Kısa bir süre önce akrabalarım yüzde 90 engelli bir yakınımıza ÖTV indirimden faydalanarak otomobil almak için bayiye gitti. Bayi otomobilin olmadığını söylemiş. Bunun üzerine ismi geçen bayiye ben gittim. Çalışanlar bana aracın olmadığını söyleyince müdür beyle görüşmek istediğimi belirttim. Müdür bey gelerek önce istediğimiz otomobilin olmadığını söyledi, sonra bana 200 bin TL verirsem otomobili bulabileceğini belirtti. Önce yok dedi sonra elden 200 bin TL vermem durumunda bulabileceğini belirtti. Otomobilin değeri 800 bin TL, el altından da 200 bin TL istedi. Faturayı 800 bin TL kesiyorlar, aldıkları 200 bin TL faturaya yansımıyor. Yanlış olduğunu söyledim. Bunun üzerine sattığı otomobili 1 ay sonra yerine koyamayacağını söyledi” ifadelerine yer verdi.
“150-200 bin TL fark verdiler mi otomobil var diyorlar”
Bayilerin acilen daha sık denetlenmesi gerektiğini belirten Çağlar, “Yeni çıkan yasa çok güzel, ama denetimlere ağırlık verilirse ancak sonuç alınır. Bunun gibi bana binlerce şikâyet geliyor. Müşteri sıfır otomobil almaya gidiyor, otomobil yok diyorlar. Sonra 150-200 bin TL fark verdin mi otomobil var diyorlar. Bunu herkese vermiyorlar, şikâyetçi olmayacak kişilere veriyorlar. İlk önce bunların tespit edilmesi gerekir” açıklamasını yaptı.
“İkinci el otomobiller sıfır otomobilin üzerinde satılmaya devam ediyor”
Çağlar, “Bu işin üzerine gidilmesi gerekir. Mesela memurlarımız sivil olarak gitsin olayın farkına varacaktır. İkinci el otomobiller sıfır otomobilin üzerinde satılmaya devam ediyor. Oda olarak bize yetki versinler, biz de denetleriz. Ticaret İl Müdürlüğümüz denetim yapıyor ama onlar da şikayetçi bulmakta zorlanıyorlar” dedi.
“İnternete 80 TL yazıyor telefonda 800 bin TL diyor”
Vatandaşların ilan sitelerinde ikinci el otomobillerdeki satış rakamları üzerinden denetime takılmamak için “0” rakamlarını silmesini de değerlendiren Çağlar, “Devletimiz bu sıfırları atanları direkt arayarak konuşacak. Bu iş zor değil. Örneğin vatandaş satıcıyı arayınca ’80 TL’ye araç mı var?’ cevabı alıyor. Telefonda 800 bin TL olduğunu belirtiyor. Yapılan düzenlemeler fiyatları etkilemedi, etkilemez de. Yapılması gereken önce siteler, bayiler ve korsan satıcılar üzerinde kontrolü ele geçirmek gerekir” açıklamasını yaptı.
“15 bin korsan emlakçının içerisinde 2-3 bin yabancı var”
Turizm kenti Antalya’da 6 bin üyesi olduğunu buna rağmen 15 bin korsan emlakçı olduğunu belirten Çağlar, “Benim esnafımın her türlü devlete kaydı var. Kayıtlı esnafın her attığı adım vergi olarak devletimize geri dönüyor. 15 bin korsan emlakçının içerisinde 2-3 bin yabancı var. Bunlar hiçbir şey vermeden işlem yapıyor. Bizden fazla işlem yapıyorlar. Burada hem biz hem de devletimiz kaybediyor. Sosyal medyada grup kuruyorlar, oradan alışveriş yapıyorlar. Kendi dilinden ırkından insanlara satış yapıyorlar” sözlerine yer verdi.
Sıfır otomobil piyasasındaki üretim ve tedarik problemlerinden dolayı ortaya çıkan arz problemini fırsat bilen bazı sıfır araba bayileri, müşterilerinden ‘uydurma gerekçelerle’ ekstra ücret istemeye başladı. Antalya Emlakçılar, Oto Galericileri, İş Takipçileri Odası Başkanı İsmail Çağlar, Antalya’da bu konuda çok sayıda şikayet aldıklarını belirterek, denetimlere ağırlık verilmesini istedi.
“Otomobilin değeri 800 bin TL, el altından da 200 bin TL istedi”
Kendisinin de yaşadığını bir olayı anlatan Çağlar, “Kısa bir süre önce akrabalarım yüzde 90 engelli bir yakınımıza ÖTV indirimden faydalanarak otomobil almak için bayiye gitti. Bayi otomobilin olmadığını söylemiş. Bunun üzerine ismi geçen bayiye ben gittim. Çalışanlar bana aracın olmadığını söyleyince müdür beyle görüşmek istediğimi belirttim. Müdür bey gelerek önce istediğimiz otomobilin olmadığını söyledi, sonra bana 200 bin TL verirsem otomobili bulabileceğini belirtti. Önce yok dedi sonra elden 200 bin TL vermem durumunda bulabileceğini belirtti. Otomobilin değeri 800 bin TL, el altından da 200 bin TL istedi. Faturayı 800 bin TL kesiyorlar, aldıkları 200 bin TL faturaya yansımıyor. Yanlış olduğunu söyledim. Bunun üzerine sattığı otomobili 1 ay sonra yerine koyamayacağını söyledi” ifadelerine yer verdi.
“150-200 bin TL fark verdiler mi otomobil var diyorlar”
Bayilerin acilen daha sık denetlenmesi gerektiğini belirten Çağlar, “Yeni çıkan yasa çok güzel, ama denetimlere ağırlık verilirse ancak sonuç alınır. Bunun gibi bana binlerce şikâyet geliyor. Müşteri sıfır otomobil almaya gidiyor, otomobil yok diyorlar. Sonra 150-200 bin TL fark verdin mi otomobil var diyorlar. Bunu herkese vermiyorlar, şikâyetçi olmayacak kişilere veriyorlar. İlk önce bunların tespit edilmesi gerekir” açıklamasını yaptı.
“İkinci el otomobiller sıfır otomobilin üzerinde satılmaya devam ediyor”
Çağlar, “Bu işin üzerine gidilmesi gerekir. Mesela memurlarımız sivil olarak gitsin olayın farkına varacaktır. İkinci el otomobiller sıfır otomobilin üzerinde satılmaya devam ediyor. Oda olarak bize yetki versinler, biz de denetleriz. Ticaret İl Müdürlüğümüz denetim yapıyor ama onlar da şikayetçi bulmakta zorlanıyorlar” dedi.
“İnternete 80 TL yazıyor telefonda 800 bin TL diyor”
Vatandaşların ilan sitelerinde ikinci el otomobillerdeki satış rakamları üzerinden denetime takılmamak için “0” rakamlarını silmesini de değerlendiren Çağlar, “Devletimiz bu sıfırları atanları direkt arayarak konuşacak. Bu iş zor değil. Örneğin vatandaş satıcıyı arayınca ’80 TL’ye araç mı var?’ cevabı alıyor. Telefonda 800 bin TL olduğunu belirtiyor. Yapılan düzenlemeler fiyatları etkilemedi, etkilemez de. Yapılması gereken önce siteler, bayiler ve korsan satıcılar üzerinde kontrolü ele geçirmek gerekir” açıklamasını yaptı.
“15 bin korsan emlakçının içerisinde 2-3 bin yabancı var”
Turizm kenti Antalya’da 6 bin üyesi olduğunu buna rağmen 15 bin korsan emlakçı olduğunu belirten Çağlar, “Benim esnafımın her türlü devlete kaydı var. Kayıtlı esnafın her attığı adım vergi olarak devletimize geri dönüyor. 15 bin korsan emlakçının içerisinde 2-3 bin yabancı var. Bunlar hiçbir şey vermeden işlem yapıyor. Bizden fazla işlem yapıyorlar. Burada hem biz hem de devletimiz kaybediyor. Sosyal medyada grup kuruyorlar, oradan alışveriş yapıyorlar. Kendi dilinden ırkından insanlara satış yapıyorlar” sözlerine yer verdi.