SON DAKİKA

logo

Kazada yaralanan motosiklet sürücüsüne ilk müdahaleyi olay yerindeki doktor yaptı

Antalya’nın Manavgat ilçesinde tomobile çarpmamak için fren yapınca devrilen motosikletin sürücüsü yaralandı. Yaralı sürücüye ilk müdahaleyi olay yerinde tesadüfen bulunan bir doktor yaparken, gencin durumunu kontrol eden doktor ambulans gelene kadar başından ayrılmadı.
Kaza; Bahçelievler Maha..

Antalya’nın Manavgat ilçesinde tomobile çarpmamak için fren yapınca devrilen motosikletin sürücüsü yaralandı. Yaralı sürücüye ilk müdahaleyi olay yerinde tesadüfen bulunan bir doktor yaparken, gencin durumunu kontrol eden doktor ambulans gelene kadar başından ayrılmadı.
Kaza; Bahçelievler Mahallesi Demokrasi Bulvarı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre yapay şelale istikametinden gelip çevre yolu istikametine seyir halindeki Furkan Avcı’nın kullandığı 08 ABG 869 plakalı motosiklet, Çetin Emeç kavşağına yaklaştığı sırada, aşırı hız ve dikkatsizlik sonucu ışıkta bekleyen araçlara çarpmamak için frene basında devrildi.Motosikletiyle birlikte yola savrularak yaralanan Furkan Avcı’nın yardımına tesadüfen olay yerinden geçen Dr. Serdar Şekerci koşarken, yerde yatan şahsın kontrolünü yaparak ambulans gelene kadar başından ayrılmadı.
Dr. Serdar Şekerci, motosiklet sürücüsü gencin, ayağında problem olduğunu, çatlak ya da kırık olabileceğini söyledi. Furkan Avcı, 112 sağlık ekibinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.07 12:38:31
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






"Turistler Antalya kalesini, Manavgat şelalesini görmek yerine otelde zaman geçirmeyi tercih ediyor"

 (İHA) - Gezilip görülecek, keşfedilecek yerlerin zenginliği ve çeşitliliği bakımından Türkiye’nin turistler için bulunmaz bir değer olduğunu vurgulayan Sager Travel Ceo'su Doğan Sager, “Bize turist gelen ülkelerin ekonomik yapısını da göz önünde bulundurarak fiyat politikamızı değiştirmeliyiz. Yapılan fiyatlandırma çalışması, konseptler, müşteriyi daha farklı ülkelere gitmesine sebep oluyor. 5 yıl içerisinde hedeflenen 100 milyar dolar hayal değil, ama bu sistemle imkansız” dedi.   
   Sager Travel Ceo'su Doğan Sager, yurtiçinde birçok farklı tur paketleri düzenleyip bunları hayata geçirdiklerini söyledi. Bu alanda, yurt içi ve yurt dışında düzenlenen fuarlar ve Road-Show’lara katılarak, bu destinasyonların herkes tarafından bilinmesine öncülük ettiklerini belirten Sager, “Aynı zamanda, gelişen ve yenilenen sağlık hizmetlerimizin tanıtımında yaptığımız çalışmalarla sağlık turizmi adını Orta Doğu’da herkese duyurmaya devam etmektedir.  Bu sayede, ülkemize bu hizmetten yararlanmak isteyen yabancı hasta sayısı günden güne artmaktadır. Gezilip görülecek, keşfedilecek yerlerin zenginliği ve çeşitliliği bakımından Türkiye’nin turistler için bulunmaz bir değerdir. Pandemi sürecinde yaşanan tüm zorluklardan sonra, 2022 yılı turizm sezonu her yönden çok bereketli geçti. 2023 yılının çok daha zorlayıcı geçiyor. Gelenekselleşmiş kalıplardan çıkamayarak yenilikçi yaklaşımlarla sezona hazırlanamadığımız için bu süreç sancılı geçmektedir. Bunların en başında, birçok otelin uyguladığı yanlış ve tutarsız fiyat politikası, gezilecek yeni rotaların hazırlanamaması ve de yurt dışında tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin etkili yapılamaması gelmektedir. Doğal ve kültürel miraslarımızın çeşitliliği bakımından eşsiz bir coğrafyaya sahibiz. Diğer turizm ülkelerine kıyasla, bize değer katıyor. Tüm bu zenginlikleri göz önünde bulundurduğumuzda tanıtım ve pazarlama konusunda önemli adımlar atılmalıdır. Bütün turizm işletmeci ve yetkili kamu kuruluşlarının birlik içinde turizm tanıtma ve geliştirme politikalarını yürütmesi, hedefiyle daha hızlı ulaşmasını sağlayacaktır” dedi. 
  Hala geçerliliğini koruyan 1618 no’lu Turizm Kanununun hiç vakit kaybedilmeden tekrar gözden geçirilip günümüz şartları ve taleplerine uyarlanması önemli gelişmelere katkı sağlayacağına değinen Sager, “Böylelikle, turizm sektörünün işleyişindeki karışıklığın giderilmiş, turizme hizmet veren işletmelerin itibarının yükseltilmiş, en önemlisi de hak edilen kazançları artmış olacaktır. Bu sayede, ülke içi yıllık turizm geliri de artacaktır. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ‘Turizm sektöründe, 5 yıl içerisinde 100 milyar dolar gelir hedeflenmektedir’ diye hedef koymuştu. Ne yazık ki, mevcut turizm politikalarımız ile bu hedefi yakalamamız mümkün değil. Örneğin, Antalya’da lüks bir otelde 4 gecelik paket fiyatı 100 bin lira, aynı zincir otelin Mısır’da 4 gecelik paketi 24 bin lira olması turistleri o bölgelere yönlenmesine sebep oluyor. Bütçe hazırlarken rakip ülkelerin fiyatlarına da bakmamız lazım. Bununla birlikte, bize turist gelen ülkelerin ekonomik yapısını da göz önünde bulundurarak fiyat politikamızı değiştirmeliyiz ki, bize gelen turistler öncelikle ülkemizi tercih etsin. Burada anlatmak istediğim, fiyatlarımızı dibe çekmek değil, talebe göre belirlemektir” diye konuştu. 
  Yapılan tur paketleri ve otel konseptleri, bölge adına tanıtıcı ve cezbedici olması gerektiğini belirten Sager, “Üzücü bir başka örnek ise, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde uygulanan her şey dahil otel konseptiyle gelen yabancı turist, 10 gün boyunca otelden dışarı hiç çıkmıyor. Otel içi yapılan çeşitli aktiviteler de gelen turisti cezbediyor. Gelen misafir Aspendos’u, tarihi Antalya kalesini, Manavgat şelalesini görmek yerine otelde zaman geçirmeyi tercih ediyor. Turizm hangisi aslında? O kültürü yaşamak, tarihi dokuyu hissetmek değil mi? Tamam ben gelen turist denize girmesin demiyorum. En azından, satılan tur paketi içeriğinde 4 gün kültür gezi programı da olsun ki, o turist, ülkesine döndüğünde tarihi güzelliklerimizi çevresine anlatabilsin. Dünya şu anda büyük ekonomik kriz yaşıyor. Bu zamana kadar maddi sıkıntısı olmayan kişiler bile, tatil tercihini ülkemizden yana kullanmak yerine, başka ülkelerdeki daha düşük bütçeli tatil paketlerine yöneliyor.  Dolayısıyla, aslında ülke turizmini canlı tutabilmemiz için herkese ihtiyacımız var. Umarım 2022’de getirdiğimiz turist sayısının yüzde 60’ını bu yıl yakalayabiliriz. Turizmde yaz sezonu normalde 15 Nisan’da başlar, 15 Ekim’e kadar devam eder. Bizler bunu böyle biliriz. Haziran ayının sonu olmuş ve Antalya’da hala sezon başlamadıysa çok ciddi bir sıkıntı var demektir. Tüm bölgelerde, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında beklentilerin çok altında kaldık. Geri kalan aylarda bunu yaşamama ve sektörümüzün hak ettiği değeri görmesi umuyoruz” şeklinde konuştu. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.26 16:11:27
Son Düzenlenme Tarihi :





Tekke’deki eski şarap fabrikasının binası, Tufan’ın başkanın yerinde önerisi

Tekke Mahallesi’nde bulunan Şarap fabrikası’nın, arsa sahibi ile birlikte Maliye’den satın alındığını kaydeden Başkan Halil Öztürk, süreç ile ilgili olarak, arsa sahibinin maliyeye 4 milyon 500 bin lira borcu olduğunu, satın almak için arsa sahibi ile görüştüğünü belirterek, “Ben burayı satın alacağım, yapılandır bu borcu” dedim. Yapılandırma sonucu borç 1 milyon 200 bin liraya düştü. Biz 1 milyon 200 bin lirayı Maliye’ye ödedik. Üzerinde hacizler var, haciz konusunda devam edenler var, düşenler var. Biz devam edenlerle pazarlık yapıyoruz, düşürebilirsek düşürüyoruz. Yani üzerinde 100 -150 bin liralık daha haciz çıkabilir. Burası için hayalimiz sirke-turşu ve salçaydı. Burayı buna göre planladık. Tekke’nin içinde 7 dönüm, sadece arsası 700 bin lira eder” dedi.

    Ancak salça fabrikası konusunda başka bir öneri olduğunu, bu nedenle şarap fabrikası olarak kullanılan bu binayı sirke, turşu ve kurutma fabrikası olarak değerlendireceklerini kaydeden Başkan Halil Öztürk, Büyükşehir Belediyesi’nin de “ben yapayım” dediğini kaydederken, şarap fabrikasını yeniden faaliyete geçirmek gibi bir niyetlerinin olmadığını açıkladı.
İSMAİL DEMİR’DEN KOKU 
VE SİNEK UYARISI
    Ak Parti Meclis Üyesi İsmail Demir, sözkonusu eski şarap fabrikası binasının mahallenin içinde olduğunu, şarap fabrikası faal iken mahalle sakinlerinin sinek ve kokudan dolayı rahatsız olduklarını dile getirdiklerini hatırlatarak, sirke ve turşu tesisinin de koku ve sinek sorunu yaratacağından dolayı endişe duyduklarını belirtti. Tekkeli vatandaşların eski şarap fabrikasının sosyal tesis olarak düzenlenmesini talep ettiklerini belirten Ak Partili İsmail Demir’in bu sözleri üzerine Başkan Halil Öztürk, “Tekke’ye düğün salonu sözümüz vardı. Orda bir vatandaşımız yer bağışlamak istiyordu. Bunun hepsini (sirke-turşu-salça) Meykon adı altında sanayiye toplayabilirsek, ki MEYKON bize salça fabrikası yanında sirke-turşu da yapacağını söyledi. Bakarız (eski şarap fabrikası binasını) düğün salonuna dönüştürüveririz. “ dedi.
MEHMET TUFAN: TEKKE’DE 
GENÇ FAZLA, İŞSİZ GENÇ 
ÇOK FAZLA
    CHP Meclis üyesi Mehmet Tufan çok önemli bir konuya parmak basarken, Tekke Mahallesi’nde gençlerin fazlalığına dikkat çekti ve ekledi. Tekke’de işsiz genç sayısı bir hayli fazla.
    Başta TEKKE olmak üzere Elmalı merkez ve köylerde gençlere iş imkanı sağlayacak projelerin ön plana çıkması gerektiğini kaydeden CHP  Meclis Üyesi Mehmet Tufan, bir bakıma sözkonusu eski şarap fabrikası binasının Tekke’li gençlere iş imkanı sağlayacak bir proje içinde değerlendirilmesini önerdi.
    Tufan’ın bu önerisine de Başkan Halil Öztürk, “tekstil fabrikası olabilir. Antep’ten bir firma aradı, 3 bin metrekare kapalı alan istedi. Tekstil fabrikası da kurabiliriz” dedi.
MEHMET TUFAN’IN ÖNERİSİ
EN UYGUN VE YERİNDE ÖNERİ
    Sadece Tekke’nin değil, Elmalı’nın, Antalya’nın ve ülkenin en önemli sorunu işsizlik sorunu. Binlerce genç eğitimini aldığı mesleği yapamıyor.
    Belediye Başkanı Halil Öztürk icralık olan bir yeri nasıl aldı ? sorusu meclis üyeleri tarafından sorulmuyorsa, demek ki ortada sıkıntılık bir durum yok. O halde bu konuyu gündeme taşımaya da gerek yok.
    Ama bu eski şarap fabrikasının değerlendirilmesi konusunda, mutlaka öncelikle burada Tekke Mahallesi’nin işsiz gençlerine iş kapısı olacak bir proje hayata geçirilmeli. Yani İsmail Demir’in dediği ve başkan Öztürk’ün de “Düğün salonu yaparız” gibi sosyal bir projeden ziyade, Mehmet Tufan’ın   önerisi, yani gençlere iş imkanı sağlayacak bir projenin eski şarap fabrikası için uygulanması daha doğru olur.
    Mehmet Tufan’ı bu konudaki hassasiyetinden dolayı kutluyorum. Belediyeler, sosyal belediyeciliğe verdikleri önemi gençler için iş alanları oluşturma konusunda da vermeliler diye düşünüyorum. 
    Bu arada sirke-turşu madem koku ve sinek yapıyor. O halde sirke-turşu fabrikası sanayiye de kurulmamalı.  Hatta salça fabrikası bile sanayiye kurulmamalı..

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.12.29 07:48:02
Son Düzenlenme Tarihi :