SON DAKİKA

logo

Depremzedeler için mesai sürüyor, konutlar yükseliyor

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin ardından afetzedeler için yapımına başlanan toplu konutlarda katlar yükseliyor.
6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerin ardından 11 ilde de yaraların sarılması için sahada çalışmalar sürüyor. Depremin merkez şehri Kahramanmaraş’ta sahada her türlü çalışmanın yanı sıra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde TOKİ tarafından başlatılan yeni konutların inşası sürüyor. Depremin merkezi Elbistan ve Pazarcık ilçelerinin yanı sıra merkez ilçeler de de yeni konutların bir yıl içinde teslim edilmesi için yoğun mesai harcanıyor. Merkez Dulkadiroğlu ilçesi Karacasu Karşıyaka TOKİ Evleri’nin devamı niteliğinde depremzedeler için yapılan konutlarda yükselmeye başladı.
Bölgedeki toplu konutlarda yaşayan vatandaşlardan Kadir Gül, “Hak sahiplerinin buraya gelip gönül rahatlığı ile hayatını sürdüreceklerine inanıyorum. Bu bölgenin havası güzel kafa dinleyecek yer iki yıldır buradayız hiçbir şikayetimiz yok. Allah devletimizden sonuna kadar razı olsun” dedi.
Vatandaşlardan Remzi Büyükçıkrıkçı ise “Toplu konutların sağlamlığı çok güzel. Atılan temeller çok kaliteli. En az 60 santimetre temel atıldı. Demiri çok fazla kullandılar. Biz bu bölgedeki toplu konutlarda oturuyoruz büyük bir deprem atlattık evlerimizde çizik dahi yok. Sadece 20 bin lira para ödedik ve oturuyoruz. Allah devletimizden razı olsun” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.08 22:33:08
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Halı tarlalarında güneşin soldurduğu milyonluk halıların hasatı başladı

Antalya’da Türkiye’nin dört bir yanından toplanıp ekin tarlarına serilen 20 bine yakın el dokuması halı ve kilim, restore edilip mikroplardan arındırıldıktan sonra müşterilerine teslim edilmek üzere toplanmaya başladı. 20 Haziran-20 Eylül tarihleri arasında halı tarlasına dönüşen topraklardan, ger..

Antalya’da Türkiye’nin dört bir yanından toplanıp ekin tarlarına serilen 20 bine yakın el dokuması halı ve kilim, restore edilip mikroplardan arındırıldıktan sonra müşterilerine teslim edilmek üzere toplanmaya başladı. 20 Haziran-20 Eylül tarihleri arasında halı tarlasına dönüşen topraklardan, geri kalan aylarda ise tarım geliri elde ettiklerini belirten tarla sahibi Hasan Topkara, “Bu tarla boş kalmıyor, her şekliyle bize ekmeğimizi veriyor” dedi.
Döşemealtı ilçesinde Türkiye’nin dört bir yanından toplanıp 20 Haziran - 20 Eylül tarihleri arasında ekin tarlalarına serilen 20 bine yakın el dokuması halı ve kilimler toplanmaya başladı. Aralarında yüz yıllık tarihi olan ve 400 bin liralık halıların da bulunduğu ürünler, önce tamir ediyor, ardından mikroplardan arındırmak için steril havuzlara sokuyor. Daha sonra 80 dönümlük arazide güneşe serilen halı ve kilimlerin renkleri soldurulup pastele dönüşmesi sağlanıyor. Güneşin altında belirli aralıklarla tersi ve düzü çevrilerek nemi ve sıcağı iyi şekilde alması, renklerin tonlamasının sağlamlaşması sağlanıyor.

Mikroplardan arındırılıyor, yıkanıp tekrar kurutuluyor
Serildikleri alanı "halı tarlasına" çeviren el dokuması halı ve kilimler, güneşin altında mikroplardan arınıp, renk tonları oturduktan sonra çalışanlar tarafından katlanarak toplanıyor. Traktöre yüklenen halılar, yıkanma ve dezenfekte işleminden geçiyor. Kurutma yapıldıktan sonra ise araçlara yüklenip sipariş alınan adreslerdeki müşterilerle buluşuyor.

“Bu tarla boş kalmıyor”
Toplama işlemi sonrası tarlayı buğday ekiminde kullanacaklarını belirten işletme sahibi Hasan Topkara, “Yaz boyunca güneşte pastelleştirip rengini soldurduk, bakterilerden arındırdık ve teslimatını yapacağız. Bu tarla boş kalmıyor, her şekliyle bize ekmeğimizi veriyor. Ekim ayında ekim yapmaya başlayacağız” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.15 10:42:58
Son Düzenlenme Tarihi :





Sahur yapmadan oruç tutmak sağlıklı değil

Sahur yapmadan oruç tutmanın birçok sağlık sorunlarına neden olabileceğinin altını çizen Uzman Diyetisyen Nafikar Başkan, "Sahur yapmadan oruç tutmak birçok sağlık problemini de beraberinde getirebilir. Gün içerisinde kan şekerinde dengesizlikler olabilir, sindirim problemleri oluşturabilir" dedi.
On bir ayın sultanı Ramazan’a sayılı günler kaldığını belirten Medical Park Antalya Hastane Kompleksinden Uzman Diyetisyen Nafikar Başkan, tutulan oruçlarla birlikte beslenme düzeninin değiştiği bu ayda vücudun düzeninin bozulmaması için beslenme tavsiyelerinde bulundu. Uzm. Diyetisyen Nafikar Başkan, sahur yapmanın önemine dikkat çekti.

"Sahura kalkmamak kan şekeri dengesizliğine yol açabilir"
Yeterli ve dengeli beslenme ile Ramazan ayını vücuda faydalı hale getirmenin mümkün olduğunu vurgulayan Uzm. Dyt. Başkan, "Ramazan ayında, günlük yenilen öğün sayısı azalır. Metabolizma yavaşlar. Yeterli ve dengeli beslenme ile bu süreci vücudumuz için faydalı hale getirebiliriz. Sahur yapmadan oruç tutmak birçok sağlık problemini de beraberinde getirebilir. Gün içerisinde kan şekerinde dengesizlikler olabilir. Sindirim problemleri oluşturabilir. Uzun süren açlık ve susuzlukla birlikte vücutta su ve mineral kayıpları olabilir" diye konuştu.

"Sahurda tatlı tüketmeyin"
Sahurda tatlı tüketilmemesi gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dyt. Başkan, "Sahurda karbonhidrat içeren besinlerin tüketimini sınırlandırılmalı, basit şeker içeriği yüksek olan besinler tüketilmemelidir. Sağlıklı besinler uygun porsiyon ölçüleriyle tüketilmelidir. Sahur öğününde tatlı tüketimi olmamalıdır. Sahurda tahıllı ekmek, yumurta, az tuzlu peynir, az tuzlu zeytin, ayran, süt, yoğurt, ceviz, fındık, badem gibi lif, protein ve sağlıklı yağ içeriği yüksek besinler tercih edilmelidir. Bu besinler tokluk süresini uzatır" şeklinde konuştu.

"Ramazan pidesi yerine tam buğdaylı ekmek yenebilir"
Ramazan pidesinin yerine yenilebilecek ekmeklerden bahseden Uzm. Dyt. Başkan, "Hamur işlerinden uzak durulmalıdır. Beyaz undan yapılmış besinler tokluk süresini kısaltır. Bunlar yerine lifli besinler tercih edilmelidir. Sahurda Ramazan pidesi yerine tam buğday, çavdar ve kepekli ekmek tercih edilmelidir. İftarda Ramazan pidesi bir avuç içini geçmeyecek şekilde porsiyon kontrolü dâhilinde tüketilmelidir. Sahurla iftar arasında kilogram başına 30-35 mililitre su tüketilmelidir" ifadelerini kullandı.

"İftara su ile başlayın"
İftara su ile başlamanın önemine değinen Uzm. Dyt. Başkan, "Vücudumuza alınan yeterli sıvı toksinleri atarak, uzun süren açlıkta dehidratasyonu önler ve böbrek sağlığı için önem taşımaktadır. İftara önce vücudun en çok ihtiyaç duyduğu su ile başlanmalıdır. Sonrasında magnezyum, potasyum ve liften zengin hurma ile devam edilebilir. Onun ardından çorba içilebilir. Çorba sonrası mutlaka 10-15 dakika ara verilmelidir. Beyne tokluk sinyali yaklaşık 20 dakikada iletildiği için eğer çorba sonrası ara vermezsek, sofradaki her şeyi yemek isteyebiliriz. İftarda et, tavuk, balık, bulgur, kepekli pirinç, kuru baklagiller, sebze ve meyve gibi kan şekerini yavaş yükselten ve posa içeriği zengin olan besinler tercih edilmelidir. İftarda yemekler küçük porsiyonlar halinde ve yavaş yavaş tüketilmelidir" ifadelerine yer verdi.

"Sahurdan sonra ıhlamur, iftardan sonra rezene çayı içilebilir"
Sahur ve iftardan sonra bitki çayları içilebileceğini dile getiren Uzm. Dyt. Başkan, "Sahurdan sonra melisa, papatya, ıhlamur gibi uykuya geçişi kolaylaştıracak bitki çayları, iftardan sonra ise hazmı kolaylaştıracak rezene, anason gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için fiziksel aktivite artırılmalıdır. İftardan 1-2 saat sonra hafif yürüyüşler yapılabilir. Aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine sütlü tatlılar veya meyveli tatlılar tercih edilebilir. Oruç tutan sağlıklı insanların metabolizmaları için bu süreç arınma dönemi gibi olup vücuda fayda bile sağlar. Fakat diyabet, karaciğer, böbrek hastalıklarda, emziren veya gebe kadınlarda sağlık sorunlarının oluşabileceği de bilinmelidir. Kronik bir hastalığa sahip bireylerin oruç tutmadan önce hekimine danışması tavsiye edilmektedir" açıklamasında bulundu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.22 11:20:17
Son Düzenlenme Tarihi :