SON DAKİKA

logo

Burdur’da buğday tarlasında çıkan yangın itfaiyenin erken müdahalesiyle söndürüldü

Burdur’da buğday tarlasında çıkan yangın itfaiyenin erken müdahalesi ile kısa sürede söndürüldü.
Olay, Bağlar Mahallesi 2. Ayşeoğlupınarı yolu Sokak’ta su arıtma tesisi altında bulunan buğday tarlasında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, yol kenarında bulunan Mehmet Dereli’ye ait tarlada henüz öğrenilemeyen bir sebepten dolayı alevler yükselmeye başladı. Alevleri görenlerin 112 Acil Çağrı Merkezine yaptığı ihbar üzerine bölgeye itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin erken müdahalesi ile yangın büyümeden kısa sürede söndürüldü.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.06 21:20:01
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Her pazar ’yangın’ korkusuyla uyanıyor, su dolu kovalarla nöbet tutup seslerini duyurmaya çalışıyorlar

Antalya’nın tarihi Kaleiçi’nde koruma altındaki evlerde genellikle pazar günleri çıkan yangın, mahalleliyi isyan ettirdi. Son olarak 13 gün önce yine pazar günü çıkan ve 2 kullanılmayan tarihi bina ile 1 müstakil evi küle döndüren yangın sonrası mahalleli su dolu kovalarla nöbet tutmaya başladı. M..

Antalya’nın tarihi Kaleiçi’nde koruma altındaki evlerde genellikle pazar günleri çıkan yangın, mahalleliyi isyan ettirdi. Son olarak 13 gün önce yine pazar günü çıkan ve 2 kullanılmayan tarihi bina ile 1 müstakil evi küle döndüren yangın sonrası mahalleli su dolu kovalarla nöbet tutmaya başladı. Mahalle muhtarı Halil Ay, "Pazar günü her uyandığımızda bir yangın daha olacak diye korkuyoruz. Artık kovalarla nöbet tutup sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Ama bu olaya bir çare bulunmasını istiyoruz" diye konuştu.
Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Atatürk Caddesi Haşimişcan Mahallesi’nde kullanılmayan ahşap tarihi evlerde son 2 yıldır özellikle pazar günleri yangın çıkıyor. Sebebi henüz bilinmese de, mahalleli yangınları madde bağımlıları ya da evsiz kişilerin çıkardığı yönünde görüş bildiriyor. Son olarak 13 gün önce yine pazar günü 2 katlı metruk evden çıkan yangında, alevler yan binalara sıçrayıp 2 kullanılmayan tarihi bina, 1 müstakil evi küle döndürmüş, 7 katlı bir apartmanın dış cephesine de zarar vermişti.

Kovalarla nöbet tutuyorlar
Çıkan yangınlardan sonra mahalle sakinleri tedirginlik yaşamaya başladı. Sokakların dar oluşundan dolayı itfaiyenin herhangi bir gecikme ihtimaline karşı kişisel tedbir almaya başlayan mahalle sakinleri, suyla doldurdukları kovaları yanlarında hazır bulunduruyor. Metruk binaların madde bağımlıları ile evsiz kişi ya da kişilerce yakıldığını iddia eden mahalleliler, sit alanı içerisinde yer aldığı belirtilen tarihi binalar için çözüm talebinde bulundu.

"Antalya’nın göbeğindeki mahalle metruk ve yanık evlerle dolu"
Son çıkan yangınla ilgili ‘içimiz, tarihimiz yandı’ diyen mahalle muhtarı Halil Ay, "Her pazar olduğu gibi yine pazar günü yangın çıktı. Bizim isteğimiz bu insanlar zarar görmesin. Antalya’nın göbeğinde olan mahalle, şu anda metruk ve yanık evlerle dolu. Bu evler yandıktan sonra nedense hiç kimse ne arıyor, ne soruyor. Burada insanlar yaşıyor. Bu evler eğer korunuyorsa, sit alanındaysa, değer veriliyorsa gerçek anlamda korumaya alınmalı. Artık insanlar zarar görüyor. Mahallede insanlar ve turistler kaçar oldu. Vatandaşın sesinin duyulmasını istiyoruz. Her birinin bu yangında 100’er bin liralık zararı oldu" ifadelerine yer verdi.

"Önlem alınmasını rica ediyorum"
Yangına uyuşturucu madde bağımlıları ve evsiz kişilerin neden olduğunu ileri süren Ay, "Polisimiz geliyor yardımcı oluyor ama hepsinin başına bir polis bırakamayız, vatandaş da duramaz. O girdiği zaman bir şeyler içiyor ve yangın çıkıyor. Yangın başlayınca burayı terk ediyor ama mahalleli kalıyor. Herkes gider biz kalırız ama buraya bir önlem alınmasını rica ediyorum. Kendilerini bizim yerimize koysunlar. Şu anda bunun gibi 5-6 tane daha evimiz var. Pazar günü her uyandığımızda bir yangın daha olacak diye korkuyoruz. Bizim mahallemiz eski valimizin ismini almış ve şu an onun kemikleri sızlıyordur" diye konuştu.

"Kovalarla nöbet tutuyoruz ve bundan gocunmuyoruz"
Yangın tedirginliğinin vatandaşları nöbet tutmaya kadar götürdüğüne değinen Ay, "Son yangından sonra vatandaşlarımız korkudan dolayı nöbet tutar hale geldi. Daha önce de yapmıştık. Bazı sokaklarda yapmaya başladık çünkü baktık yangınlar bitmiyor, biz el atalım dedik. Biz artık kovalarla nöbet tutuyoruz ve bundan gocunmuyoruz" şeklinde konuştu.

"Her pazar aynı saatte bizim mahallemiz yanıyor"
Yangında evi zarar gören bina sakinlerinden Ayfer Beşibirlik, "Her an tedirginlik yaşıyorum. Yangın sonrası da göçme ya da çökme olayları oluyor diye korkuyoruz. Burayla ilgilenilmesi gerekiyor" dedi.
43 yıldır Haşimişcan Mahallesi’nde oturan Mehmet Ali Erdem de, 15 günde bir her pazar günü metruk evlerin yandığına dikkat çekerek, bölgedeki yanan evlerin tarihi evler olduğunu anlattı. Yangından dolayı tedirginlik yaşadıklarını belirten Erdem, "Metruk binada çıkan yangın, 7 katlı binanın 14 dairesine zarar verdi. Camları ve perdeleri kapalıydı. Eğer açık olsaydı apartman diye bir şey kalmazdı. Önlem alınsın istiyoruz" diye konuşurken, yine evi zarar gören vatandaşlardan İbrahim Tuluk ise, "İçeride bebeğim vardı. Yansak ne olacaktı. Balici, tinercilerden bıktık usandık. 2 yıldır isyan ediyorum, yetkililere durumu bildirdik ama henüz el atan olmadı. Yanan metruk yerlerin etrafını kapatmıştım, buna rağmen kırıp giriyorlar ve içeride yangın çıkartıyorlar. Her pazar aynı saatte bizim mahallemiz yanıyor. Bıktık" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.30 12:41:07
Son Düzenlenme Tarihi :





BAŞAR; "KİMSENİN GÜCÜ KALMADI"

Cumhuriyet Halk Partisi Manavgat  İlçe Başkanı Oykun Başar; "Türkiye’nin ekonomik, siyasal, sosyal olarak geldiği noktanın, hepimiz farkındayız. Ülkemizde tüm insanlarımızın, çalışanımızın, esnafımızın, emeklimizin, çiftçimizin hali ortadadır. Halkımızın derin bir yoksulluk içinde olduğu açıktır. İçinde bulunduğumuz bu kötü gidişatta, kimsenin artık dayanacak gücü kalmamıştır" dedi.
Bu konuda yazılı bir açıklama yapan Başar şunları söyledi; "15 Mayıs sabahında Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde Millet İttifakı iktidarında HAK, HUKUK ve ADALET ile yönetilen, halkımızın düşüncelerini özgürce dile getirdiği, güçlünün ve yandaşın değil milletin egemen olduğu, bir avuç rantçının değil tüm halkımızın kazandığı, kaynaklarını yabancı sermayedarlara peşkeş çeken değil ulusal üretime açan, tüketen değil üreten bir Türkiye’nin temellerini yeniden atmak için mücadele veriyoruz. 
Cumhuriyet Halk Partisi Manavgat İlçe Örgütü olarak biz her zaman ülkemizin ve kentimizin sorunlarına duyarlı olduk, olmaya da devam edeceğiz. 
Türkiye’nin bu durumları apaçık ortadayken, geçtiğimiz günlerde Ak Parti İlçe Başkanlığı’nın PİŞKİNCE, YAĞ GİBİ SUYUN YÜZÜNE ÇIKARCASINA yaptığı basın açıklamasını hayretle karşıladık.
ULULAN’I KORUMA PLATFORMU halkımızla birlikte, kentimizin ve çocuklarımızın geleceği olan 3 bin dönümlük Ulualan’da halkın talepleri ve tüm STK’ların katkı verdiği bir düzenlemeyle kent ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak bir projeyi hayata geçirmenin mücadelesini verirken, yangından mal kaçırırcasına, seçimler arifesinde 4 kişiye peşkeş çekilmesine ses çıkarmayan, ‘’Suni gündem yaratıyorsunuz, Ulualan bahanesi üretiyorsunuz’’ diyen Ak Parti İlçe Başkanı Ahmet Ali Erol ve yönetimi, yaptığı basın açıklamasıyla halkın yanında olmak yerine RANTIN YANDAŞI olmayı tercih etmiş, ULUALAN PLATFORMUNU, 45 sivil toplum kuruluşunu ve 100 bin imza toplayan Manavgat halkını YOK SAYMIŞTIR.  Ulualan 4 kişiye verildiğinde mutlu mu olacaklar. Vicdanları sızlamayacak mı? Gelecekte bunun hesabını kendi çocuklarına nasıl verecekler. 
Manavgat halkı bu güne kadar 3 toplumsal sınav vermiştir. Birincisi SORGUN ÇAMLIĞI, ikincisi AHMETLER KANYONU HES PROJESİ, üçüncüsü de GENÇLER HES PROJESİDİR. İnanıyoruz ki bugüne kadar ranta geçit vermeyen halkımız ULUALAN’da da geçit vermeyecek, kazanan Manavgat ve Manavgat halkı olacaktır. 
Manavgat halkımızın en büyük ihtiyacı olan bir Devlet Hastanesini bile yıllardır kentimize kazandıramadılar. Komşu İlçemiz olan Alanya’ya hastane üstüne hastane kazandıran Ak Parti hükümeti, ne hikmetse 21 yıldır Manavgat’ı görmezden geliyor. Manavgat halkı tam 3 yıldır her gün “Hastane inşaatı başladı, başlayacak, ihalesini yaptık, temelini atacağız” gibi söylemlerle aldatılıyor.  Ama ortada yıllardır ne bir hastane ne de bir temel var. Bu güne kadar hastane ile ilgili gördüğümüz tek şey Ak Parti İlçe Başkanının gösterdiği A4 kağıdı üzerine çizilmiş resimlerden ibarettir. En son basın toplantısında “10 Gün içinde başlıyoruz” demişlerdi. Kendilerinin bile inanmadığı sözleri halka nasıl veriyorlar anlamış değiliz. 
Manavgat Belediye Başkanımız Sn. Şükrü Sözen, Manavgat’ımızın değerlerini korumak, kentimizi daha ileriye taşımak amacıyla hizmetlerini aralıksız sürdürmekte. Manavgat’ımızın ortak bir değeri olan Ulualan konusunda Belediye Başkanımızın sivil toplum kuruluşlarıyla ortak bir duruş sergilemesinden, onlarla birlikte elini taşın altına koymasından neden bu kadar rahatsız olunuyor? 
Ak Parti yönetimine bazı konuları hatırlatmak istiyoruz. 
“Doğalgaz yatırımını engelliyor” dediğiniz Belediye Başkanımız bu konuda ilk girişimi yapıp ilgili firmayı sözleşme için davet eden kişidir. Ancak süreç içerisinde 1 gecede çıkarttığınız “Yandaşa rant” yasasıyla Manavgat’a doğalgazın gelmesini engelleyen de AKP iktidarıdır. Manavgat Belediyesinin 5 yıllık bütçesini hiç düşünmeden yüklenici firmaya aktarılmasını isteyen de AKP zihniyetidir. Manavgat Belediye Başkanımız sizin rant yasanızın değirmenine su taşıyarak Manavgat’ın geleceğini ipotek altına aldırmayacaktır. Yandaşa rant yasasının Millet İttifakı göreve geldiğinde iptal edileceğine inancımız tamdır. 
Manavgat Belediyemizin, engellemek için elinizden geleni yaptığınız, kaç yıl boyunca bir imza için beklettiğiniz Canlı Hayvan Pazarı alanının tahsisini aldığı doğrudur. Belediyemiz de bunun akabinde belirli aralıklarla 6 defa ihaleye çıkmıştır.  Ancak yönetemez hale getirdiğiniz ülke ekonomisi yüzünden ve günden güne artan maliyetler nedeniyle hiçbir müteahhit önünü göremediği için açılan ihalelere girmeye korkar olmuştur. Kamu yatırımlarında siz de aynı durumu yaşamıyor musunuz? 3 yıldır Manavgat’ta bir hastanenin temelini bile atamayanların eleştiriye hakkı yoktur diye düşünüyoruz. 
Türkiye tarihinin en büyük yangın felaketi olarak kayıtlara geçen Manavgat yangınında evleri yanan vatandaşlarımızın yaralarını sarmak bir yana dursun, başta Manavgat Belediyemiz olmak üzere duyarlılık ve sorumluluk sahibi herkesi pasifize etmeye çalıştınız. Ormanlarımızla birlikte bizlerin ciğerleri yanarken siz uçaklardan seyrettiniz. Bu kentin seçilmiş Belediye Başkanını muhatap almaya gerek bile duymadınız. Sorumluluk sahibi bizler halkımızın yarasını nasıl sarabiliriz diye düşünürken her zamanki gibi kendinize yakışanı yaparak yangın bölgesindeki 400 parseli TOKİ’ye devrederek 80 tanesinin de satışını gerçekleştirdiniz. Bizler, bu satışların bedeli ile yanan evler yapılsın dedikçe gözleriniz kör, kulaklarınız sağır, dilleriniz konuşmaz oldu. 47 Mahallemizde yaklaşık 1300 tane ev yanmasına rağmen sadece 350 tane evi teslim edebildiniz, onları da vatandaşlarımıza senetler imzalattırarak borçlu bıraktınız. Buradan belirtmek isteriz ki; Millet İttifakı göreve geldiği zaman afetzedeler evlerine bedelsiz kavuşacaktır.
Ayrıca sattığınız arazilerden ve yanan ağaçların ihaleli kesiminden elde edilen para ile evi yanan vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermek varken siz onları parayla satmayı tercih ettiniz. Yandaş dururken halk kimin umurunda! Kendinize ve yandaşlarınıza gelince az gördüğünüz her şeyi söz konusu vatandaş olunca çok gördünüz. Evden geçtik sizler yağmurun, çamurun ve kışın ortasında kalan vatandaşlarımıza yakacak 1 ton odunu bile çok gördünüz. Sizin yönetim anlayışınız bu mu? Devleti 21 yıl bu şekilde yönettiniz bir de 5 yıl daha mı istiyorsunuz. Bu halkın size verecek 1 dakikası bile kalmadı. Artık yeter! Söz Milletin. Şundan emin olabilirsiniz ki, Ülkemize ve Manavgat’ımıza YİNE BAHARLAR GELECEK.
Kamuoyuna Saygılarımızla"


-PARTİ BSN.



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.19 14:39:46
Son Düzenlenme Tarihi :