Mezunlar pilav gününde buluştu

SON DAKİKA

Mezunlar pilav gününde buluştu

Metin-Nuran Çakallıklı Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği’nin organize ettiği pilav günü 26.06.2023 tarihinde okulun bahçesinde gerçekleştirildi.

Lise Müdürü Bahri Toker, Mezunlar Derneği Başkanı Yılmaz Altuntaş, Yönetim Kurulu Üyeleri, lise öğretmenleri ve her dönem mezunların açılış konuşmalarından sonra mezunlar açık hava canlı müzik konseriyle eğlendiler.

Yaklaşık on bin mezunu olan Metin-Nuran Çakallıklı Anadolu Lisesi bundan 25 yıl önce, 1998 yılında ilk mezunlarını vermişti.

Yapılan açıklamada, “Metin ve Nuran Çakallıklı tarafından bağışlanan okulumuza her mezununun bir vefa borcu bulunmaktadır. Bu nedenle mezunların okulumuzun kurumsal gelişimine katkı sağlayacağı etkinlikleri planlamak ve gerçekleştirmek; bu etkinliklerin okulla yapılacak işbirliği ile üretilmesini ve yürütülmesi yönünde çalışmalar yapmak; bu sürece mezunların etkin katılımını sağlayacak altyapıyı oluşturmak mezunlar derneğinin başlıca hedefleri arasında.

Pilav gününün organizasyonunda desteklerini esirgemeyen Metin-Nuran Çakallıklı Anadolu Lisesi Okul Yönetimine, Muratpaşa Belediyesine ve Gatsby Event’e çok teşekkür ederiz.” dediler.

* İSA KAVLAK

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR

Ekleme Tarihi : 2023.06.28 11:32:12

Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap

Antalya'da Tatilcilerin Çöp Bırakma Alışkanlığına Duyarlı Vatandaşların Tepkisi

Antalya, Turist Akınıyla Birlikte Masmavi Deniziyle Ün Kazanırken, Doğanın Temizliği Tehlikede!

Antalya, her yıl milyonlarca turisti ağırlayan muhteşem plajları ve masmavi deniziyle ünlü bir turizm cenneti olarak bilinirken, son zamanlarda tatilcilerin çevre konusunda gösterdikleri duyarsızlık endişe yaratıyor. Özellikle günü birlik ziyaretçilerin kullandığı bölgelerde geride bıraktıkları çöpler, Antalya'nın doğal güzelliklerinin korunması açısından büyük bir sorun haline gelmiş durumda.

"Deniz ve Doğa Bizim Geleceğimiz, Onlara Sahip Çıkalım!"

Bu çevresel soruna karşı duyarlılık gösteren Antalyalılar, çevreye ve doğaya zarar veren bu tür davranışlara tepki gösteriyorlar. Mehmet Akın, Antalya'nın Konyaaltı Plajı'na yakın bir yerleşim biriminde yaşayan bir vatandaş, "Her yaz geldiğimizde plajda gördüğümüz çöplerden dolayı üzülüyoruz. Denizimiz ve doğamız bizim için önemli. Tatilcilerin temizlik konusunda daha duyarlı olmasını ve çöplerini geriye götürmelerini bekleriz." şeklinde konuştu.

"Farkındalık üretilmeli"

Tatilci Ayşe Demir de bu konuda farkındalık oluşturmanın önemini vurguluyor. Demir, "Turistlerin doğaya ve denize olan saygılarını artırmak için daha fazla eğitim ve bilinçlendirme yapılmalı. Hem yerli hem de yabancı tatilcilerin, Antalya'nın doğal güzelliklerini korumak adına sorumluluk alması gerekiyor. Yöresel basının, belediyelerin ve sivil toplum kuruluşlarının bu konuda daha etkin bir rol oynaması gerekiyor." dedi.

"Temiz Bir Gelecek İçin El Ele Verelim"

Antalya, turistlerin gözdesi olmaya devam ederken, temiz bir çevre ve korunmuş doğal güzelliklerin sürdürülebilirliği için herkesin sorumluluk alması gerektiği unutulmamalı. Tatilcilerin çöplerini geriye götürmeleri, çevre bilincinin yaygınlaşması ve Antalya'nın doğal güzelliklerine sahip çıkmak için tüm vatandaşların işbirliği yapması gerekiyor. Birlikte hareket ederek, temiz ve sağlıklı bir çevrede gelecek nesillere güzel bir miras bırakabiliriz. -ABDÜLTALİP GÜNGÖR

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR

Ekleme Tarihi : 2023.07.04 18:13:42

Son Düzenlenme Tarihi :

Antalya’da Yörükler yaylalara yerleşmeye başladı

Antalya’nın Akseki, Manavgat, Gündoğmuş ve Alanya ilçelerinde yaşayan Yörükler, havaların ısınmasıyla yaylalara göç etmeye başladı. Yörükler her yıl çıktıkları yaylalardaki obalarına yerleşmeye başladı. Yaylaya çıkan Yörüklerin bazıları taş ile çevrili obalarda kalırken, bazıları ise ata gelenekleri olan kıl çadırlarda kalıyor.
Antalya’nın çeşitli köylerinde yaşayan ve hayvancılık dışında geçim kaynakları bulunmayan Yörükler, havaların ısınması üzerine daha serin olan yaylaların yolunu tuttu. Yaz mevsimini Akseki’nin 2 bin 200 rakımlı Göktepe ve Gündoğmuş ilçesinin Eğrigöl Yaylası’nda geçirecek Yörüklerin ana geçim kaynağı olan keçiler ise çobanlar tarafından otlatılarak götürülüp getiriliyor. Bazı Yörükler ise hayvanlarını kamyonlara yükleyerek yaylalarına getiriyor. Yörükler, yaklaşık 4 - 5 ay burada kalıyor. Yaylanın temiz havası ve muhteşem doğasında hayvanlarını besleyen Yörükler, atalarının mirasını yaşatıyor.

Hayvancılık ata mesleği
Manavgat ilçesi Gebece Mahallesi’nde yaşayan Duran Topaça (71) hayvancılık mesleğinin atalarından kaldığını söyledi. Hayvanlarını yaylaya çıkararak obalarına yerleştiklerini anlatan Topaça, "Hayvancılık baba mesleğimizdir. Çocuk yaştan bu yana hayvancılık yapıyorum. Her geçen yıl bu meslekte zorlaşıyor. Çocuklarımın da kıl keçileri bulunmaktadır. Hep birlikte keçilerimizi otlatmak için yaylaya çıkmak zorundayız. Hava şartlarına göre her yıl mayıs ayı sonlarında, hayvanlarımızla beraber Akseki’nin Yarpuz Mahallesi yakınlarındaki Kaklıktaş Yaylası’na çıkıyoruz. Şu an obalarımıza yerleştik. Yine hava şartlarına göre eylül ayı sonunda, kasım ayı başlarında ise tekrar köyümüze döneceğiz" diye konuştu.
Topaça, keçilerin sütünden yoğurt ve peynir yaptıklarını dile getirerek, hayvanlarının yaylada doğal ortamda beslendiklerini, peynir ve yağının oldukça lezzetli olduğunu, bunları yaylaya kadar gelen özel müşterilere sattıklarını belirtti.

Yağmurlar nedeniyle bu yıl geç çıktılar
Bu yıl bahar yağmurlarının fazla yağmasından dolayı yaylaya 15 gün geç çıktıklarını anlatan Topaça, "Eskiden yaylaya bundan 15 gün önce çıkardık. Bu yıl bahar yağmurları oldukça fazla yağdı. Biz yüksek rakımlı yaylada kaldığımız için yıldırım düşmelerine karşın yaylaya geç çıkmak zorunda kaldık. Yağmurlar ile birlikte Yaylalarda bu yıl ise çok güzel ot var" diye konuştu.

"Böyle gelmişiz böyle gidiyoruz"
Yörüklerden Hatice Uçar ise, Toroslar’ın zirvesinde hayvanlarıyla geçimlerini sağlamak için yazın yaylaya çıkmak zorunda kaldıklarını söyledi. Hayvancılığın ata meslekleri olduğunu ve geleneklerini sürdürerek dağlarda kıl çadırda kaldıklarını anlatan Uçar, "Yaylada bizim evimiz, kıl çadırdır. Bizim mutfağımız, her şeyimiz dağlardır. Zorda olsa alıştık. Bize artık zor gelmiyor. Su sorunumuz olmasa daha iyi ama su sorunumuz var. Suyu tankerlere doldurup geliyoruz. Yaşam şartlarımız bu. Yaylaya çıkmak zorundayız. Yapmasak olmuyoruz. Böyle gelmişiz böyle gidiyoruz. Mecburen yapıyoruz. Yapacağımız başka bir işimiz yok. Göçer yaşamın zorlukları çok" diye konuştu.

SON DAKİKA