Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR

Ekleme Tarihi : 2023.06.28 11:32:40

Son Düzenlenme Tarihi :

2023 yılının 3’üncü İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Ersin Yazıcı başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Vali Yazıcı; “Hava sıcaklığının yüksek seyrettiği şu günlerde ilk olarak yangının çıkmaması için önlemler almalıyız” dedi.
Antalya’daki yatırımların, sosyo-ekonomik geliş..

2023 yılının 3’üncü İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Ersin Yazıcı başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Vali Yazıcı; “Hava sıcaklığının yüksek seyrettiği şu günlerde ilk olarak yangının çıkmaması için önlemler almalıyız” dedi.
Antalya’daki yatırımların, sosyo-ekonomik gelişmelerin, yerel ve bölgesel kalkınma planlarının değerlendirildiği ve bunlara ilişkin sorunların çözümü noktasında kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonu sağlamak için gerçekleştirilen 2023 yılının 3’üncü İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Ersin Yazıcı başkanlığında gerçekleşti.
Manavgat’ta gerçekleştirilen toplantıya; Vali Ersin Yazıcı, Vali Yardımcıları, Kaymakamlar, Belediye Başkanları, yatırımcı kurum ve kuruluşların müdürleri katıldı.

“Pek çok güzellik bu ilçeye bahşedilmiş”
Vali Yazıcı Manavgat’ın doğal güzellikleri ile Antalya’nın en güzel ilçelerinden biri olduğunu belirterek; “Tüm dünya tarafından bilinen en çok yatak sayısına sahip Manavgat’ımızdayız. Pek çok güzellik bu ilçeye bahşedilmiş. Hem yerli hem de yabancı turistlerimiz bu yüzden buraya akın ediyorlar. Çünkü her köşesi ayrı bir güzelliği barındırıyor. Lakin maalesef ki 2 yıl önce bu güzel ilçede Cumhuriyet tarihinin en büyük yangını yaşadık. Binlerce insanımız mağdur oldu ve bu yangın yüzünden de 8 vatandaşımız hayatını kaybetti. Yaşamımızda unutamayacağımız kötü anlar yaşadık. Toparlanıyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ve AFAD ekiplerimiz vatandaşlarımızın yanan evlerini teslim ettiler. Vatandaşlarımız, villa diye tabir edebileceğimiz güzel konutlara sahip oldular. İstiyoruz ve ümit ediyoruz ki bir daha böyle büyük bir afetle karşılaşmayalım. Başta Jandarma ve Orman Teşkilatımız olmak üzere diken üstündeyiz. Kaymakamlarımız ve ilgili herkes teyakkuzda. İnşallah bir daha böyle büyük bir afet yaşamayız” dedi.

“2023 yılı için 13 milyar 286 milyon ödenek tahsis edildi”
Antalya’da yürütülmekte olan kamu yatırım çalışmalarının genel değerlendirmesinin yapıldığı ve devam eden projelerin son durumlarının görüşüldüğü toplantı hakkında bilgi veren Vali Ersin Yazıcı; “Bugün 3’üncü İl Koordinasyon Kurulu Toplantı’mızı yapıyoruz. Devam eden proje sayımız 674, proje bedelleri toplamı 72 milyar 803 milyon, 2023 yılındaki yatırımlar için 13 milyar 286 milyon ödenek tahsis edilmiş. Bunun 6 milyar 800 milyonu projelere harcanmış. Maddi gerçekleşme oranı yüzde 51.18’dir. 93 biten, 419 devam eden, 74 ihale aşamasında, 84 tane henüz başlanmayan, 4 tane de tasfiye edilen projemiz bulunmaktadır” şeklinde konuştu.
Vali Ersin Yazıcı’nın açılış konuşmasının ardından Akdeniz Üniversitesi Genel Sekreteri Ali Evren İmre ve Orman Bölge Müdürü Vedat Dikici sunumlarını yaptı.

“Yangın konusunda duyarlı olalım”
Sunumun ardından değerlendirmelerde bulunan Vali Yazıcı; “Hava sıcaklığının yüksek seyrettiği şu günlerde ilk olarak yangının çıkmaması için önlemler almalıyız. Bugün ki gündemimiz çıkabilecek yangınlar. Bu yüzden bugün tüm birimlerimizle burada toplandık. Lütfen bütün kuruluşlarımız görevli olan ya da olmayanlar herkesin ilk hedefi yangınların çıkmaması olsun. Bunun için gerekli tüm önlemleri alalım. Hem bir vatandaş olarak hem de kurumsal anlamda dikkatli ve duyarlı olalım. Biz belirli alanlarda piknik yapılmasını ve ateş yakılmasını yasakladık. Ama buna uymayanlar oluyor. Lütfen sorumlu bir vatandaş olarak ya da kurumsal olarak tüm çalışma arkadaşlarınızı bir şekilde ikaz edin. Biz zaten acı bir tecrübe yaşadık. Şunu biliyoruz ki yarım saat ya da bir saat içerisinde kontrol altına alamadığımız yangınları söndürmemiz çok zor oluyor. Herkes duyarlı olsun. Eylül’ün 30’una kadar yangınla ilgili olarak burada ki herkes sorumludur. Yangın anında, tüm birimlerimiz koordine olup sahada olacaklar. İnşallah böyle bir durumu yaşamayız” ifadelerini kullandı.

“Turizme verdiğimiz katkı hepimizin görevidir”
Akdeniz’in incisi Antalya’nın 2023 yılı turizm sezonunun çok iyi gittiğini ifade eden Vali Yazıcı; “Dünya cenneti olarak bilinen şehrimize son 10 günde, günlük giriş sayısı ortalama 80 bini geçiyor. Şu an 7 milyon sayısını aştık. Pik yılımız olan 2019 sezonunun sayılarını hemen hemen yakaladık. Lütfen turizmle ilgili hassasiyetlerimiz devam etsin. Turizme verdiğimiz katkı hepimizin görevidir. Turizmde olumsuzluk oluşturabilecek her konu için başta kolluk kuvvetlerimiz, idari amirlerimiz dâhil tüm kurum ve kuruluşlarımız gelen misafirlerimizin güvenliğinden sorumludur. Güvenliğin en önemli ön şartı olduğunu lütfen unutmayın. Kolluk kuvvetlerimiz zaten hep sahadalar. Mülki idari amirlerimizin ve diğer kurum ve kuruluşlarımızın en ufak bir aksaklık gördüklerinde durumu düzeltmelerini istiyorum. Bu arada şubat ayında yaşadığımız yıkıcı depremlerde depremzedelerimize kucak açan tüm otelcilerimize ve kurumlarımıza tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Şehrimizde 230 binden fazla depremzede geldi. Onları en iyi şehirde ağırladık ve uğurladık” dedi.

“Elinizi vicdanınıza koyarak hareket edin”
Tasarruf tedbirleri çerçevesinde çok dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Vali Yazıcı; “Lütfen kamu kaynaklarını kullanırken elinizi vicdanınıza koyup ona göre hareket edin. Arkadaşlarınızın da ona göre hareket etmesini sağlayın. Hukuki sorumlulukla birlikte kimse kamunun sağladığı imkânları kendisine kullanamaz. Elinize geçen her kuruşta 2 milyon 688 bin Antalyalının hakkı var bunu sakın unutmayın. Onların hakkına halel getirmeden kullanın” ifadelerini kullandı.
Vali Ersin Yazıcı konuşmasını sonlandırırken katılımlarından dolayı tüm kurum temsilcilerine teşekkür ederek; “İnşallah yangınsız, bol misafirimizin olduğu, hem turizm sektörü çalışanlarının hem de özel sektör çalışanlarının bol kazancının olduğu bir yaz geçiririz” dedi.
Vali Ersin Yazıcı başkanlığındaki İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, karşılıklı fikir alışverişinde bulunulmasının ardından sona erdi.

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.07.21 18:09:03

Son Düzenlenme Tarihi :

Akdeniz Üniversitesi Manavgat Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. İlker Çinbilgel, her doğa temelli turizmin ekoturizm faaliyeti olmadığı belirterek, "Bu faaliyetlerin kitlesel turizme dönüşmemesi için belirli kurallar çerçevesinde yapılması gerekir. Antalya’ya özellikle Türkiye’de neredeyse bütün sınırları ile korunması gereken bir il olarak bakılabilir" dedi.
Antalya’nın İbradı ilçesinde kardelenlerin değerini vurgulama, ormanlardaki ve doğadaki biyolojik çeşitliliğin öneminin ortaya konulması konulu panel düzenlendi. Panel sonrası Karamıklı Yaylası’nda bulunan bitkilerin doğal yaşam alanlarında keşif yapıldı.
İbradı’nın lokasyon olarak ekoturizme çok uygun bir bölge olduğunu söyleyen Isparta Uygulamalı Bilimleri Üniversitesi Öğretim Görevlisi Leyla Akbaş, “Düğmeli evleri, Altınbeşik Mağarası, trenging rotaları, yayla turizmi konusunda İbradı ciddi anlamda değerlere sahip ve bu sahip olduğu değerler de geliştirilebilir değerler. Bölge halkına da büyük katkılar sağlayabilecek değerler. Bizler de bu bağlamda İbradı halkına ekoturizm rotalarının pazarlanması noktasında eğitimler verdik. Bu eğitimler sayesinde umuyoruz ki İbradı çok daha iyi yerlere gelecek ve çok daha iyi işler yapacak” dedi.
Uzun süredir bölgede araştırmalar gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Manavgat Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. İlker Çinbilgel, İbradı ve çevre bölgesinin bitki örtüsü ve bitki çeşitliliği ile ekoturizm kuralları açısından değerlendirerek yerel kalkınma ve insanlara faydası, ülkeye faydası ile ilgili bir etkinlik gerçekleştirmiş olduklarını dile getirdi.

"Her doğa temelli turizm faaliyeti ekoturizm değildir"
Çinbilgel, “Bu etkinlikte ülkemizin bitki örtüsü, bitki çeşitliliğinden başlayarak Antalya’nın bitkiler bakımından ne kadar önemli olduğunu halk ile paylaştık. Bu bakımdan çok memnunum. Halkla bilimsel bilginin paylaşılmasının insanları mutlu ettiğini gördüm. Aynı zamanda burada küçük çaplı uygulama gezisi de düzenlemiş olduk. Ekoturizminin kurallarının anlaşılması gerektiğini vurguladık. Her doğa temelli turizm faaliyetinin ekoturizm faaliyeti olmadığı ve faaliyetlerin kitlesel turizme dönüşmemesi için belirli kurallar çerçevesinde yapılması gerektiğini anlattık. Antalya’ya, özellikle Türkiye’de neredeyse bütün sınırları ile korunması gereken bir il olarak bakılabilir. Ama tabii ki doğanın korunması güç bir durum, imkanları oldukça zorlamaktadır. Bunun için de yerel yönetimler, kamu kuruluşları ve üniversiteler beraber çalışarak hem korunan alanlara katkı sağlamak hem de diğer doğal ve belirli alanların korunmasının sağlanmasına yönelik birtakım iş birlikleri ve etkinlikler düzenliyoruz. Ayrıca burada halkın da katılımıyla birlikte ülkemiz için faydalı bir etkinlik düzenlemeye çalıştık. Bu nedenle oldukça memnun ve mutluyum” diye konuştu.

“Ülkemizde yaklaşık 12 bin bitki çeşidi bulunmaktadır”
Türkiye’de yaklaşık 12 bin bitki çeşidi bulunduğunu söyleyen Çinbilgel, “Ülkemizde yaklaşık 12 bin bitki çeşidi bulunurken, Antalya sınırları içerisinde de yaklaşık 2 bin 500 dolaylarında bitki olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemiz bitkilerinin yaklaşık üçte biri endemiktir. Bu ülkemiz bitkilerinin sayısı neredeyse Avrupa kıtasının bitki çeşitliliğine denktir. Benzer coğrafyalarda etrafımıza bakacak olursak Türkiye’nin bitki çeşitliliği, bitki zenginliği oldukça fazladır. Bu bize aslında bir avantaj sağlıyor. Bitkilerin olduğu yerde yaşam kaynaklarının da oldukça fazla olduğunu söyleyebiliriz. Antalya’yı Türkiye’deki bitki çeşitliliğinin en yoğun olduğu bölge olarak ifade edebiliriz. Burada endemizm oranı da, yani dar yayılışlı ve kapalı yayılışlı olan bir alana özgü veya ülkemize özgü olan bitkilerin de oldukça fazla olduğunu görüyoruz. O yüzden Antalya koruma öncelikli bir ildir. Bu bakımdan bakacak olursak doğanın korunması ve sürdürülebilir şekilde nesillere aktarılması da bu bakımdan önem kazanıyor. Biz bu farkındalığı ve eğitimleri artırarak hem doğanın kazanması, hem yerel kalkınma, hem de koruma özelliklerini geliştirerek insanlara ve ülkemize faydalı olmak amacındayız. Yine bu bölgede Gembos havzası özellikle soğanlı bitkiler, sert soğan, rizomlu ve yumrulu bitkiler bakımından oldukça zengin bir bölgedir. Bu bakımdan korunması gerekir" şeklinde konuştu.

“İbradı bölgesinde yaklaşık bin 200 bitki”
Bitki çeşitliliği bakımından İbradı bölgesinin oldukça zengin olduğunu söyleyen Çinbilgel, "İbradı baktığımızda yaklaşık bin 200 civarında bitkisi olan bir yerdir. İngiltere’nin neredeyse 2 bin bitkisi olduğunu düşünürsek İbradı bölgesinde bitki çeşitliliğinin oldukça fazla olduğunu ifade edebiliriz. O yüzden burası çok önem kazanıyor. Bu alanlarda doğaya zarar verilmeyecek şekilde faaliyetlerin yürütülmesi gerektiği göz önünde bulundurulması gerekiyor. Bunun için de çeşitli kuruluşlar ile birlikte çalışmalarımız sürüyor. Dünya Doğal Hayatı Koruma Derneği (WWF) 1999 yılında Avrupa’nın biyoçeşitlilik bakımından en değerli ve acil olarak korunması gereken 100 orman alanını belirlemiş ve ’Avrupa Ormanları’nın sıcak noktaları’ olarak tanımlanan ve dokuzu Türkiye’de bulunan bu alanlardan birisinin de İbradı-Akseki çevresindeki doğal alanlarımız olduğunu belirledi” ifadelerini kullandı.
Çinbilgel, ayrıca hem ulusal hem de uluslararası bir çok mevzuat ve sözleşmeyle buradaki doğal alanların koruma statüsünde ve önceliğinde bulunduğuna dikkat çekti.
Panele, Akdeniz Üniversitesi Manavgat Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim üyesi Doçent Doktor İlker Çinbilgel, Isparta Uygulamalı Bilimleri Üniversitesi Öğretim Görevlisi Leyla Akbaş, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, Alternatif Turizm İhtisas Başkanı Mikail Köroğlu, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar katıldı.

Kaynak : İHA

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.04.18 12:11:13

Son Düzenlenme Tarihi :