SON DAKİKA

logo

Saklı hazine

Gündoğmuş ilçesi sınırlarında bulunan Uçansu Şelalesi, sıcak yaz günlerinde serinlemek isteyenlerin uğrak yeri haline geldi.
Hava sıcaklığının yaz aylarında 15 dereceyi geçmediği Uçansu şelalesi, Antalya’ya uzaklığı nedeniyle çok fazla bilinmiyor.
Torosların zirvesinden doğan, Akdağ ve Geyik dağlarından gelen kar sularıyla beslenen yaklaşık 50 metre yüksekliğindeki Uçansu Şelalesi, oluşturduğu manzara ile ziyaretçilerini kendisine hayran bırakıyor.
Gündoğmuş Belediye Başkanı Mehmet Özeren, şelalenin turistlerin vazgeçilmezi Alara Çayı'nın çıkış noktası olduğunu söyledi.
Kar sularıyla beslenen şelalenin "saklı bir hazine" olduğunu belirten Özeren; "Güzelliği ve buz gibi suyuyla dikkat çeken şelale herkesin görmesi gereken bir güzellik. Alternatif turizm için ideal bir bölge. Uçansu Şelalesi hem yurt dışından hem de yurt içinden binlerce turisti ağırlamaktadır.”dedi.

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.06.30 16:18:27
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Ak Parti İlçe Yönetiminden kimlerin gönlünden meclis üyeliği geçiyor ?

Ak Parti İlçe Yönetiminden kimlerin gönlünden meclis üyeliği geçiyor ?

Ak Parti-MHP, CHP-İYİ Parti Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adaylarını belirlerken, CHP 4’ü merkezde olmak üzere bazı ilçe belediye başkanlarını da açıkladı. Yapılan ittifak gereği İYİ parti, CHP’nin açıkladığı ilçelerdeki başkan adaylarını da destekleyecek. Ak Parti ise şu ana kadar ilçelerde belediye başkan adaylarını açıklamadı. 
Meclis üyesi adaylığı bazında ise Elmalı’da başkan adaylarının hem Ak Parti-MHP, hem de CHP- İYİ Parti tarafından henüz açıklanmaması, meclis üyeliğini düşünenlerin de işi ağırdan almalarına yol açıyor. Sadece Ak Parti’ye resmen meclis üyeliği için başvuranlar bulunurken, şu anda Ak Parti İlçe yönetiminde bulunanlardan kimlerin gönlünden meclis üyeliğinin geçtiği de merak ediliyor. Bazı isimler kamuoyunda dillendirilirken, ne bu isimler tarafından, ne de bizzat ilçe başkanından ise bir açıklama yapılmıyor. Ancak, belediye başkan adayının belirlenmesinin ardından isimlerin hem başkana hem de il başkanına iletileceği ve ondan sonra  karar verileceği kaydediliyor.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.12.24 19:53:59
Son Düzenlenme Tarihi :





Acılı babanın tek umudu depremde kaybolan kızını ve eşini bulmak

Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan Bulut Özgül, depremde yıkılan 12 katlı ve 250 daireli Rönesans Rezidans’ın enkazından çıkmayan kızı ve eşini bulmaya çalışıyor.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Hatay’ın Antakya ilçesinde "cennetten bir kare" olarak pazarlanan 12 katlı ve 250 daireli Rönesans Rezidans’ın yıkılmasıyla yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Burada kızı ve eşiyle beraber A2 Blok 138 numaralı dairede yaşayan Bulut Özgül, şehir dışında olduğu 6 Şubat günü depreme yakalanmadı. Ancak evde bulunan 16 aylık kızı Esila Özgül, eşi Nagihan Meryam Özgül (32) ve kaynanası enkaz altında kaldı. Arama kurtarma çalışmalarında kaynana Nejla Abı’nın (63) cansız bedenine ulaşılırken, Esila Özgül ve anne Nagihan Meryem Özgül’e ulaşılamadı.
Yaşananları İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlatan Bulut Özgül, kızı ve karısını aramak için çalıştıklarını ancak halen bir haber alamadıklarını söyledi. Özgül, depremden 9 saat sonra bölgeye geldiğini ve binanın yıkılmış olduğunu gördüğünü belirterek, “Hemen eşimi ve kızımı aramaya başladım. Enkazların arasına girip kızımın ve eşimin isimlerini haykırmaya başladım. Tam olarak kendimde olmadığım için bir şekilde gene binanın ön tarafına gelmişim. Burada binanın enkazından canlı çıkanlarla görüşmeye başladım. O ara binanın sağ tarafında bulunan petrol bölgesine geçmeye başladım. Petrolün yanında Hatay Rönesans Rezidans’ta kantin ve restoran işletmecisi olan Hülya ablayı gördüm. Kendisi saat 04.50’de enkaz bölgesine geldiğini söyledi. Çünkü kendi yakınları da rezidansta yaşıyordu. Bana ‘Bulut kesinlikle ne ölüler arasında de ne yaşayanlar arasında Nagihan ve Esila yok, eğer görmüş olsaydım, ölü veya diri ben zaten alırdım onları’ dedi” diye konuştu.

“Çıkarılanların ölü ve diri olarak ortalama yüzde 70’ini de gördüm ama eşime ve kızıma rastlamadım”
Madencilerle birlikte tünel açtıklarını ve arama çalışmalarına durmadan devam ettiklerini ifade eden Özgül, “Sığınak dedikleri yere indik. Tabii sığınak diye bir yer yoktu, eksi 2’nci katta otopark vardı. O otoparkta arabaların üstünde toz bile yoktu. Keşke millet eksi 2’nci kata düşseydi, burada 3-4 ay yaşanırdı, temiz su boruları patlamıştı. Burada bulunan arabaların içine de baktık ama kimse yoktu. Enkaz başında Şubat’ın 6’sından 22’sine yani temel kalkana kadar çalıştık. Orada eşim ve kızıma hiçbir şekilde rastlayamadık. Oradan çıkarılanların ölü ve diri olarak ortalama yüzde 70’ini de gördüm gene rastlamadım. Şöyle de bir durum söz konusu, o binada yatak odaları yok. Bir malzeme bulsaydık eğer oradan ilerleyecektik ama A2 Blok’taki yatak odaları ortada yoktu. Tabii enkaz çalışmaları bittikten sonra artık çıkmadığını gördük. Aynı daireden depremin 9’uncu günü kaynanamı çıkardık” açıklamasında bulundu.

“Kızımla eşim hakkında hiçbir bulguya ulaşamadım”
Enkaz çalışmaları bittikten sonra Adana, Mersin, Kayseri gibi yakın şehirlerde kızını ve eşini aradığını söyleyen Özgül, “Hastanelerde resimlere baktım, morgları gezdim, ölülerin çekilmiş fotoğraflarına baktım, yani yapılabilecek her şeyi yaptım ama kızımla eşim hakkında hiçbir bulguya ulaşamadım. Enkaz alanında kızımla, eşimle ilgili hiçbir şey bulamadım zaten. Bir eşyalarını bulsam ‘burada olabilirler’ diyeceğim. Enkaz altında her cenaze çıktığında girip baktım veya bir evrak, bir bulgu bulduğumda neredeyim diye baktım. 10’uncu kattan birini bulduğumuzda ondan aldığımız bilgi ile ‘Tamam daha 10’uncu kattayız’ diyorum ve biraz daha ileriye gitmeye çalışıyorum. Bu arada diğer tarafta da diğer arkadaşlar bakıyorlar. Koordineli bir şekilde işin içine girdik ama ben kendi eşimi ve çocuğumu halen bulamadım. Şu anda yaklaşık 65 gün oldu sanırım, unuttum çünkü” şeklinde konuştu.

“Çocuğumu ve eşimi bu bölgede gördüklerini ve çok tedirgin olduklarını söylediler”
Özgül, kızı ve eşiyle ilgili çalışmalara yılmadan devam ettiğini dile getirerek, “Yapıştırmalar olsun, reklamlar olsun, her türlü yola başvurdum. Kızım ve eşimle alakalı Antalya bölgesinde görüldüğü duyumunu aldım. Tabii bunu söyleyen beni açık numaradan aramadı. Çocuğumu ve eşimi bu bölgede gördüklerini ve çok tedirgin olduklarını söylediler. Tam bir konum istedim ama o ara kapattılar telefonu zaten. Bu aramadan sonra yaşadıklarına olan inancım yüzde 90’a çıktı. Buradan sesleniyorum; ben babasıyım. Deprem esnasında belki aldınız çocuğumu ve kimsesiz olduğunu düşünüyorsunuz. Kızımın babası benim, Esile Özgül benim kızım. Benim canım yanarken ne ona annelik edebilirsiniz, ne babalık ne de ondan size evlat olur” ifadelerine yer verdi.
Özgül arama çalışmalarına kızının ve eşinin ölü veya diri haline ulaşmadan son vermeyeceğini, bulana kadar aramalara devam edeceğini dile getirdi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.15 15:23:54
Son Düzenlenme Tarihi :