Gazipaşa’da trafik ekiplerinden abart egsoz ve gürültü denetimi
Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde çevreye rahatsızlık veren araç sürücülerine yönelik yapılan denetimlerde kurallara uymayanlara cezai işlem uygulandı.
Gazipaşa İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliği ekiplerince trafikte yüksek desibel sese sahip abart egzoz ve yü..
Gazipaşa İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliği ekiplerince trafikte yüksek desibel sese sahip abart egzoz ve yüksek ses anfili araç sürücülerine yönelik denetim yapıldı. İlçenin en işlek caddelerinde ve Selinus sahil polis noktası önünde yapılan denetimlerde ekipler, çevreye rahatsızlık veren, yüksek desibelde ses yayarak aynı zamanda çalıştırıldığında yüksek ses çıkaran egzozlara sahip araçları ayrıca helezonları kesik yere yakın araçları, kaza anında tehlike oluşturacak sivri uçlu bijon vidalı araçları, yüksek sesli müzikle rahatsızlık verebilecek araçlarda tesisat ve kolonlu olan araçları tek tek durdurarak cezai işlem uyguladı. Trafik ekipleri tarafından cezai işlem uygulanan araçlar trafikten men edildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.18 13:38:36
Son Düzenlenme Tarihi :
Subaşı: AFAD ve Kızılay da enkaz altında kaldı”
İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı; 11 ilimizde yaşanan deprem felaketi ile ilgili TBMM’de yaptığı konuşmada sistemi eleştirerek, “Cumhurbaşkanı ‘Devleti şirket mantığıyla yönetmeliyiz, kazan-kazan düsturumuz olmalı’ dedikten sonra tek tek bütün kamu kurumlarını maalesef kaybetmeye başladık” dedi. Subaşı, bu felakette insanlarımız ve şehirlerimiz gibi AFAD ve Kızılay da enkaz altında kaldığını söyledi.
TBMM Genel Kurulunda deprem
felaketi ile ilgili İYİ Parti adına konuşan Hasan Subaşı, ülkemizin gerçekten
büyük felaketler yaşadığını belirterek; “Üst üste iki deprem sonucunda 11
ilimiz enkaz altında kaldı, on binlerce insanımızı kaybettik, şehir
merkezlerinde büyük tahribatlar oldu. Ben, buradan, kaybettiğimiz insanlarımız
için tekrar başsağlığı diliyorum, inşallah, bir daha ülkemizin bu tür
felaketlerle karşılaşmamasını diliyorum” diye konuştu.
Subaşı, bu felaket
sırasında ilk başta, Cumhurbaşkanlığı sisteminde düğmenin yanlış iliklendiğini
söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
Kızılay Holdingleşme sevdasına kapıldı
“Sayın Cumhurbaşkanı ‘Devleti
şirket mantığıyla yönetmeliyiz, kazan-kazan düsturumuz olmalı’ dedikten sonra
tek tek bütün kamu kurumlarını maalesef kaybetmeye başladık ki bunların içinde
en değerlisi 1868 yılında Hilal-i Ahmer Cemiyeti olarak kurulmuş olan Kızılay’dı.
Kızılay da bu kazan-kazandan, şirket mantığından etkilenmek suretiyle bir
holdingleşme sevdasına kapıldı, oysa bu yardım derneği, bizim baş tacımızdı.
Dünya çapındaki Kızılay holdingleşme hevesiyle, depremde enkaz altında kalan
insanlarımız ve şehirlerimiz gibi AFAD ve Kızılay da enkaz altında kaldı
maalesef”
Şirketler kar, dernekler yardımı amaçlar
Antalya Milletvekili
Hasan Subaşı, Cumhurbaşkanı’nın ‘şirket mantığı ile yönetim’ gereği 13 tane
şirket kurulduğunu da belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devlet ve yardım
kuruluşları kazan-kazan esasına dayalı olarak şirket mantığıyla yönetilecekse
eğer, Türkiye’de de dünya ülkelerinde de çok tecrübeli, bu konuda yönetim
kabiliyeti olan şirketler var. Oysa yardım dernekleri ve cemiyetleri yardımı
amaçlar, şirketler ise sadece kâr amacıyla yönetilir.Bir cemiyeti, bir vakfı, bir
yardım kuruluşunu şirket mantığıyla yönetmek mümkün olmamaktadır çünkü
kazanmakla ilgili şirketlerin ciddi deneyimleri vardır ama siz bir yardım
kuruluşunu bir şirkete dönüştürürseniz maalesef,
kazanabilmek için afet bekler hale gelirler. Öyle ki bugün yaşandığı gibi,
Kızılay afet sonrası atağa geçmiş afetzedelereçadır ve elindeki malları satmaya
başlamıştır çünkü amacı kârdır”
Göbeklitepe’de sütunlar bir milim oynamadı
Hasan Subaşı
konuşmasının son bölümünde Prof. Naci
Görür’ün bir açıklamasını hatırlatarak; “Urfa şehri yıkılmıştır ama 19
kilometre ilerisinde, on iki bin yıl önceki yerleşim merkezi Göbeklitepe’de
şehrin sütunlarında 1 milim dahi oynamamıştır, hareket olmamıştır. Yani, on iki
bin yıl önce insan yaşamıyla ilgili yerleşim merkezlerinin ne kadar özenle
yapıldığı orta yerdeyken biz, maalesef, bu konuda da toplum olarak sınıfta
kaldık. Bir zihniyet devrimine gerçekten ihtiyaç var!..”