SON DAKİKA

logo

Engelli bireyler sosyal hayata adapte oluyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi (ABB) ile Kemer Belediyesi iş birliğince engelli bireylerin gelişimleri ve sosyal hayata daha fazla adapte olmaları için yapılan proje çerçevesinde engelli bireyler haftada bir gün çeşitli aktivelerle vakit geçiriyor.
ABB Sosyal Hizmetler Uzmanı Filiz Küle Öğüt il..

Antalya Büyükşehir Belediyesi (ABB) ile Kemer Belediyesi iş birliğince engelli bireylerin gelişimleri ve sosyal hayata daha fazla adapte olmaları için yapılan proje çerçevesinde engelli bireyler haftada bir gün çeşitli aktivelerle vakit geçiriyor.
ABB Sosyal Hizmetler Uzmanı Filiz Küle Öğüt ile Kemer Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Özden Sayındaş öncülüğünde başlatılan proje çerçevesinde engelli bireylere spor, çeşitli aktiviteler ve yoga eğitimi verilerek, sosyal hayata daha fazla adapte olmalarının sağlanması hedefleniyor.
Proje çerçevesinde haftanın bir günü ABB Çamyuva Hizmet Binası’na ücretsiz olarak taşınan engelli bireyler, Kemer Belediyesi Psikoloğu Sevilay Bozkaya eşliğinde duygu çalışması yapıyor. Kemer Belediyesi Yoga Eğitmeni Hediye Günay da engelli bireylere spor yaptırıp çeşitli aktivelerle eğlenmelerini sağlıyor. Engelli bireylere yönelik yapılan proje hakkında bilgiler veren Kemer Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Özden Sayındaş, Kemer Belediyesi olarak engelli bireylerin her zaman yanlarında olduklarını söyledi.

“Engelli bireylere her zaman önem verdik”
Sayındaş, ABB ile yaptıkları ortak proje çerçevesinde haftanın bir günü engelli bireyleri evlerinden alarak ABB Çamyuva Hizmet Binası’na getirdiklerini ifade ederek, “Engelli bireylere her zaman önem verdik ve vermeye devam ediyoruz. Bu çocuklarımızın hayata daha fazla entegre olmaları için çalışıyoruz. Çeşitli aktiviteler, spor, psikolog eşliğinde kişisel becerilerini geliştirmeye yönelik oyunlar ve duyu çalışmaları yapıyoruz” dedi.

“Belediye olarak engelli vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz”
Her insanın bir engelli adayı olduğuna dikkat çeken Sayındaş, Kemer Belediyesi olarak engelli bireylere yönelik yaptıkları çalışmalar hakkında da şunları kaydetti: “Engelli bireylere yönelik çeşitli eğlence ve oyun aktiviteleri düzenliyoruz. Engellilerin yaşam koşullarını kolaylaştırmak için yol ve kaldırımlarda engelli yolları yapıyoruz. Yaz aylarında denize rahat ve güvenli şekilde girebilmeleri için engelli şezlongu temin ettik. Belediye olarak engelli vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz.”

“Çocuklarımızın daha fazla eğitim almasını istiyoruz”
Engelli birey annesi Güher Çelik, yaptığı açıklamasında, engeli bireylere yönelik verdiği katkılardan dolayı Kemer Belediyesi’ne teşekkür ettiğini söyledi. Engelli bireylerin özel çocuklar olduğuna işaret eden Çelik, “Aslında bu çocuklarımız toplum içine biraz zor karışıyor. Ama Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu bu konuda bize çok fazla destek oluyor. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Kemer’de rehabilitasyon merkezi yetersiz. Çocuklarımızın daha fazla eğitim almasını istiyoruz. Özel çocuklara yönelik daha fazla kurslar olmasını istiyoruz. ABB ile yapılan bu projeden oldukça memnunum” diye konuştu.
Engelli birey annesi Seher Arıcıoğlu, yaptığı açıklamada, “Çocuklarımız için güzel bir proje. Burada yapılan çeşitli etkinliklerle çocuklarımız enerjilerini atıyor” diye konuştu. Engelli birey annesi Zeynep Başıbüyük ise projeden çok memnun olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Çocuğum evde tek başına kaldığı zaman canı sıkılıyor. Bu proje sayesinde haftanın bir günü de olsa güzel ve keyifli vakit geçiriyor. Sadece kendi çocuğum için değil bütün özel çocuklar adına memnunum” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.12 12:43:15
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Hastane koridorunda çocukları ölümle burun buruna getiren sıra dışı koleksiyon

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nde çocukların yuttuğu ve yemek borusundan ameliyatla çıkarılan cisimler, aileler duyarlılık kazansın diye hastane koridorundaki panoda sergileniyor. Panoda mıknatıs, kalemtıraş, vida, iğne, pil, çivi, bozuk para, küçük oyuncak parçaları, k..

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nde çocukların yuttuğu ve yemek borusundan ameliyatla çıkarılan cisimler, aileler duyarlılık kazansın diye hastane koridorundaki panoda sergileniyor. Panoda mıknatıs, kalemtıraş, vida, iğne, pil, çivi, bozuk para, küçük oyuncak parçaları, kuruyemiş türleri başta olmak üzere her evde bulunabilecek cisimler dikkat çekiyor.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Güngör Karagüzel, kısa süre önce emekli olan Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu ile birlikte çocukların oyun oynarken yemek ya da soluk borularına kaçan cisimleri toplumda duyarlılık kazandırmak hedefiyle ilginç bir koleksiyona dönüştürdü. 30 yıllık birikim sonucu oluşturulan koleksiyonda kalemtıraş, vida, çivi, kolye ucu, yorgan iğnesi, mıknatıs, pil, oyun hamuru, küpe gibi çeşitli maddeler yer alırken, rafta özellikle bozuk para ve kuruyemiş parçalarının fazla olması dikkat çekiyor. Yaklaşık 120 çeşit maddenin yer aldığı koleksiyon, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi H Blok binasındaki Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Bölümü’nde oluşturulan ’Sindirim ve Solunum Yolundan Çıkarılan Cisimler’ yazılı panoda sergileniyor.

"0-3 yaş arası çocuklara dikkat"
Prof. Dr. Güngör Karagüzel, solunum ve sindirim yollarındaki yabancı cisimlerin çocuklar için ciddi bir sağlık sorunu oluşturduğunun altını çizdi. Solunum yollarındaki yabancı cisimlerin yaşamı tehdit eden boyutlara gelebildiğine değinen Karagüzel, “Bu yaş aralığındaki çocuklar 6 ay ile 3 yaş arasındakilerden oluşuyor. Henüz çiğneme fonksiyonunu yerine getiremeyen özelliklede kuruyemiş, fındık, fıstık ceviz gibi kuruyemişleri ya da ağızda kolaylıkla kayganlaşabilen meyve çekirdekleri karşımıza çıkabiliyor. Bunların klinik tablosu ise iki şekilde karşımız acıkıyor. Birincisi çok acil durum yaşamı tehdit eden solunum durması morarma, solunumun kaybolmasıyla bize gelebiliyor. Bunların mutlaka bilinçli şekilde yapılması gerekir, ani ve erken müdahale önemli yaşam kurtarıyor” diye konuştu.

"Kapalı ameliyatla çıkarıyoruz"
İkincisinin ise kronik denilen geç zamanda kendilerine gelen çocuklar olduğuna değinen Karagüzel, “Bazen alerjiyle karşılaşabiliyor. Uzun süreli öksürük, hırıltılı solunum şekilde yakınmalarda çocuk hekimleri tedavi sonucunda başarı sağlanamazsa bize sevk ediliyor. Ardından yabancı cisim ön tanısı ile biz değerlendiriyoruz. Sonuçta bunlar hastaneye geldikten sonra kapalı ameliyat ışıklı bir boruyla genel anestezi altında solunum yollarına girilip veya bronşlardaki yabancı cisimleri çıkartıyoruz” dedi.

"Para ve pile dikkat"
Mide, bağırsak sistemine kaçan yabancı cisimlerin de olduğunu belirten Karagüzel, “Bunlar solunum yollarına kaçan yabancı cisimler kadar ciddi bir hayati risk oluşturmasa da yabacı cisimler yutulduğunda sindirim yollarında tıkanıklığa yol açabiliyorlar. Günümüzde para, oyuncak ve saat pillerini yutma şeklinde sindirim yollarındaki cisimleri görüyoruz. Piller içindeki enerji nedeniyle yemek borunda yanıklara yol açabiliyor. Yakınması olan çocukların ilgili hastaneye başvurması gerekir” dedi.
Hastane koridorundaki sindirim ve solunum yollarından çıkarılan cisimlerin sergilendiği panolardan bahseden Karagüzel, “Buradaki yabancı cisimler 30 yıllık bir çalışmanın ana ürünüdür. Prof.Dr. Mustafa Melikoğlu hocamız başlatmıştır. Sindirim yolunda daha çok künt cisimleri görüyoruz. Bunlar para, jeton, piller, çiğnenmeden yutulan besin maddeleri, et ve meyve parçaları, toplu iğne, kilitli iğne, oyuncak parçaları olabiliyor. 3 yaş bitimine kadar küçük oyuncak parçalarından çocukları uzak tutmak gerekir. Solunum yollarında ise daha çok orada organik maddeleri görüyoruz. Kuruyemiş türleri şeklinde karşımıza çıkıyor. Fındık, fıstık, ceviz gibi. Diş gelişimi bu dönemde tamamlanmadığı için çocuklara kuruyemiş verilmemelidir. Sindirim yolundaki gibi solunum yola kaçan küçük oyuncak parçalarından da çocuklar uzak tutulmalıdır” ifadelerine yer verdi.

"Dikkat çekmek istiyoruz"
İki panoyu koridora yaparken ailelerin dikkatini çekmeyi amaçladıklarını kaydeden Karagüzel, “Her zaman bu tür açıklamalara insanlar ulaşılamıyor. Ama buraya gelen ailelerimiz genellikle bu panoyla ilgileniyorlar. Ayrıca öğrencilerimiz için eğitim dede kullanıyoruz” dedi.

"Şok olduk"
Panoyu inceleyen 2 çocuk annesi Zekiye Özer, “Burada çocuklardan çıkan malzemeleri gördükçe çok korktum. Çok tehlikeli şeyler yutmuşlar. İnsan bunları gördükçe korkuyor. Mıknatıs, kalemtıraş, iğne yutmuşlar. Anne baba olarak daha çok d,kkat etmeliyiz. Aklımıza gelmeyen şeyleri çocuklar yutmuş çok olduk. Bundan sonra daha dikkatli olacağız” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.16 15:36:31
Son Düzenlenme Tarihi :





2 bin yıllık tarihi su yapısı yüzülerek gezilebilecek arkeopark olmayı bekliyor

Antalya’nın Demre ilçesindeki Myra Antik Kenti’nin yaklaşık 2 bin yıllık anıtsal su yapısı, çöplük ve hurdalığa döndü. Hazırlanan projeyle turistlerin 1,5 metre derinlikteki suyun içinde yüzerek gezebileceği bir arkeopark yapılması planlanırken, bölgede bir de tarım müzesi yer alacak.
Demre-Ka..

Antalya’nın Demre ilçesindeki Myra Antik Kenti’nin yaklaşık 2 bin yıllık anıtsal su yapısı, çöplük ve hurdalığa döndü. Hazırlanan projeyle turistlerin 1,5 metre derinlikteki suyun içinde yüzerek gezebileceği bir arkeopark yapılması planlanırken, bölgede bir de tarım müzesi yer alacak.
Demre-Kaş karayolunun bitişiğinde bulunan ve Roma İmparatorluğu dönemine tarihlenen anıtsal çeşmenin (nympheum) çevresi ihmal ve ilgisizlik nedeniyle adeta hurdalığa döndü. Döneminde kutsal kabul edilen çeşmenin inşa edildiği kayaların arasından çıkan sülfür içeren şifalı sularda ise su kaplumbağaları ve balıklar yaşıyor. Likya uygarlığının önemli kentlerinden biri olan Myra kentinin limanı konumundaki Andriake’nin kuzeyinde, Demre-Kaş karayoluna bitişik konumdaki tarihi çeşmenin sanayinin yeni yerine taşınmasıyla beraber hazırlanan projeyle turistlerin suyun içinde yürüyerek ya da yüzerek gezebileceği bir arkeopark yapılması planlanıyor. Park içinde bir de tarım müzesi yer alacak. Söz konusu proje kazı başkanlığı tarafından belediyeye sunuldu ve Meclis kararı onayladı.

"İnsanların 1,5 metre su içerisinde yüzerek kalıntıyı gezmelerini istiyoruz"
Mevcut görüntünün turizm kentine yakışmadığını belirten Myra-Andriake Kazı Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, nympheum termal yapısında yaptıkları kazıya ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Ayakta, iyi korunmuş, anıtsal bir Roma termal yapısını arkeopark içinde planlayarak, insanların 1,5 metre su içerisinde yüzerek kalıntıyı gezmelerini istiyoruz. Daha da ileri gidebilmek için sanayinin taşınacağı günü bekliyoruz. Sular içinde motopomplar yardımıyla zorlu bir kazıyla büyük oranda kazdık ve ortaya çıkardık. Kazıyı tamamlamak için sanayinin boşaltılmasını bekliyoruz. Arkeoparka dönüştüğünde muhteşem bir kentsel ve arkeolojik güzellik olacak. O yapı da suyun içerisinde çok güzel duracak ve ebediyen korunacak diye düşünüyorum. Projesi hazır, gününü bekliyoruz.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.06 12:30:21
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.09.06 12:30:39