SON DAKİKA

logo

Keçiboynuzu, orman yangınlarının yayılmasına set olabiliyor

Antalya Tarım Konseyi, Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü, Antalya Ticaret Borsası iş birliğiyle BATEM, Akdeniz Üniversitesi ve Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü desteğiyle İnteraktif Keçiboynuzu E-Çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya, Adnan Menderes Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Antalya Bilim Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi’nden akademisyen ve uzmanların yanı sıra; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Portekiz, İspanya, İtalya, Fas, Cezayir ve Lübnan’dan akademisyen ve uzmanlar katıldı.
Çalıştayın açılışında konuşan ATB ve ATAK Başkanı Ali Çandır, 3 yıldır online eğitimler, paneller ve çalıştaylar düzenleyerek tarım sektörüne katkı koyduklarını söylerken, interaktif muz, çilek ve avokado çalıştaylarının ardından keçiboynuzu çalıştayı düzenlediklerini belirtti. Dünyada her yıl yaklaşık 140 bin ton civarında keçiboynuzu tohum ve meyvesi üretildiğini, Türkiye’de üretimin 25 bin ton civarında olduğunu kaydeden Çandır, son 1 yılda keçiboynuzu üretim alanları yüzde 58, üretim miktarının ise yüzde 22 arttığına dikkat çekti. Antalya’nın 13 bin tonluk üretimi ile Türkiye’de en çok keçiboynuzu üreten il olduğunu belirten Çandır, “Antalya, Türkiye’nin keçiboynuzu üretiminin yarısını sağlamaktadır” dedi. Çandır, Manavgat yangınından sonra bölgeye çok sayıda keçiboynuzu fidanı dikildiğini belirtirken, bu konuda yoğun çalışmalar yürüten Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne teşekkür etti.

“Manavgat yangınından sonra dikimi arttı”
Antalya Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca, ürün bazlı çalıştaylarla tarım sektörüne yön göstermeye çalıştıklarını söylerken, katma değeri yüksek keçiboynuzu üretimini artırmak için yaptıkları çalışmaları anlattı. Özellikle pandemi döneminde keçiboynuzuna talebin arttığını belirten Karaca, üretimi artırmak için susuzluğa dayanıklı keçiboynuzunu kıraç, susuz alanlarda yetiştirilmesi için üreticiyi yönlendirdiklerini kaydetti. Karaca, Manavgat yangınının ardından bölgede ağaçlandırma çalışması yaparken keçiboynuzuna öncelik verdiklerini kaydetti. BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, keçiboynuzunu üretimi ve kalitesini artırmak için çalışmalar yürütüldüğünü belirterek, çalıştayın bu çalışmalara ışık olacağını söyledi.

“Orman yangınına karşı set”
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamide Gübbük, “fakir toprakların zengin ağacı” keçiboynuzunun değerinin yeni anlaşılmaya başlandığını söyledi. Besin değeri yüksek olan, gıdadan ilaç sektörüne, kağıt, petrokimya gibi bir çok alanda kullanılan keçiboynuzunun yaygınlaştırılması gerektiğini kaydeden Gübbük, sadece meyve olarak değil katma değerli hale getirilerek ihraç edilmesi gerektiğini söyledi. Gübbük, orman yangınlarının yayılmasını önlemede keçiboynuzunun önemli bir bitki olduğunu söylerken, “Keçiboynuzu orman yangınlarına karşı set ağacı olarak mutlaka kullanılmalı” dedi.
2 gün süren çalıştayda Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Portekiz, İspanya, İtalya, Fas, Cezayir ve Lübnan’dan katılan akademisyenler ve uzmanlar; keçiboynuzu yetiştiriciliği, keçiboynuzunun yetiştirilmesi ve ticareti, kapama bahçe kurulumu, iklim değişikliğine uyum, keçiboynuzunun ekolojik istekleri, çeşit geliştirme çalışmaları, endüstriyel açıdan yürütülen çalışmalar, keçiboynuzunun eczacılıkta kullanımını konuştu. Sektör temsilcileri keçiboynuzu üretimi ve ticaretinde yaşadıkları sorunları dile getirdi.

“Su kıtlığı olan yere keçiboynuzu”
Çalıştayın sonunda sonuç raporu yayımlandı. Raporda, keçiboynuzu üretimini arttırmak için kapama bahçe sayısının artırılması önerilirken, fidan üreten işletme sayısının da artırılması gerektiği kaydedildi. Mevcut arazilerdeki verimsiz ağaçların rehabilitasyonla üretime kazandırılması gerektiği kaydedilen raporda, “Küresel iklim değişikliğinin oluşturduğu en önemli sorunun su kıtlığı olacağı göz önüne alındığında su istemeyen özelliğiyle bilinen keçiboynuzu üretimi yaygınlaştırılmalı” denildi.

Yangına karşı tampon
Keçiboynuzu yaprağının daha az yanıcı olduğu vurgulanan raporda, ekolojisi uygun olan alanlarda yangına müdahalede zaman kazanmak amacıyla çam ağaçlarının arasına ve orman sınır bölgelerine tampon olarak diğer maki türleri ile birlikte dikilebileceği önerildi. Tescilli çeşit sayısının artırılması gerektiği kaydedilen raporda, Doğu Akdeniz, Batı Akdeniz ve Ege Bölgesi’nde zengin gen kaynaklarının korunması amacıyla gen havuzları oluşturulması önerildi. Diğer meyve türlerinin çiçek açmadığı bir dönemde çiçeklenen keçiboynuzunun arıcılık için önemli olduğu belirtilen raporda, arıcılığın teşvik edilmesi önerildi.
Keçiboynuzunda erken hasadın kalite kaybına neden olduğu belirtilen raporda, hasat zamanının devlet tarafından ilan edilmesi, erken hasat için cezai yaptırım uygulanması istendi. Keçiboynuzu ihracatının, meyve ya da tohum olarak değil, katma değer kazandırılmış ürünler şeklinde yapılması gerektiği kaydedilen raporda, keçiboynuzunun endüstriyel kullanımında, ürün çeşitliliği artırılması önerildi. Raporda, “Endüstriyel üretim, her türlü tarımsal üretimin lokomotifi olduğu için keçiboynuzundan katma değeri yüksek ürünler üreten işletmeler teşvik edilmelidir” denildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.07 16:03:41
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Enkaz kentin görünümüyle cezbeden köy evleri, depremzede vatandaşları heyecanlandırıyor

Depremin vurduğu Hatay’da inşa edilen ve bitme noktasına gelen köy evleri görünümleriyle depremzede vatandaşları cezbederken bir yandan da sabırsızlandırıyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkım Hatay’da meydana geldi. Kırıkhan ilçesinde de binlerce konut depremde yıkıldı. Kırıkhan ilçesinde asrın felaketinin yaralarını sarmak için Saylak ve Taşoluk mahallelerinde 113 köy evinin inşaatına başlanmıştı. Ekiplerin azimli ve başarılı çalışmaları etkisi gösterdi ve evlerin bir kısmında sona yaklaşıldı. Kırıkhan Belediye Başkanı Ayhan Yavuz ve depremzede vatandaşlarda köy evlerini gezerek, yüklenici firmadan bilgi aldılar. Köy evleri, görünümleriyle depremzede vatandaşları cezbederken bir yandan da heyecanlandırdı.

“Zannediyorum bunlar 2 ay içerisinde teslim edilecek”
Kırıkhan Belediye Başkanı Ayhan Yavuz, inşaatları devam eden köy evlerinin 2 ay içerisinde vatandaşları teslim edilmesinin planlandığını belirterek “Şimdi bu yıkılan binalarımızın yerine köy evlerimiz mantar gibi çoğalmaya başladı. Onun için de hakikaten mutluyuz. Taşoluk ve Saylak Mahallelerinde çok kısa süre önce başlayan ama şimdi bitme aşamasına gelen köy evlerimizi görüyoruz. Zannediyorum bunlar 2 ay içerisinde teslim edilecek. Sadece burada değil, kırsal mahallelerimizde köy evlerinin yapımı devam ediyor. Rabbim devletimizden de milletimizden de razı olsun. Az önce de söylediğim gibi bunları hayal bile edemezdik. Biraz önce sizler de gördünüz; insanların evi yıkılmış, can kaybı olmuş, yerinden yurdundan olmuş ama burada bu evleri gördüğü zaman gözünün içindeki o mutluluğu beraber yaşadık. Devletimizin büyüklüğü her zaman başımızın tacı” dedi.

“Devletten böyle hızlı çalışma beklemiyorduk”
Depremde evi yıkılan Necmettin Yüceuğur, köy evlerinde çalışmaların çok hızlı yürüdüğüne ve konutların bu kadar kısa sürede yapılacağını tahmin edemediklerini dikkat çekerek “Vallahi biz devletten bunu beklemiyorduk. Kısa süre içerisinde köy evleri bitmek üzere. 1-2 ay içerisinde evler teslim edilecek. Devletten rabbim razı olsun. Çok mükemmel bir çalışma yapıldı ve bu çalışma çok hızlı yürüyor. Devletten böyle hızlı çalışma beklemiyorduk. Rabbim devletimizden, hükümetimizden razı olsun. Rabbim devlete zarar ziyan vermesin” ifadelerini kullandı.

“Heyecanlıyım, evlerin hepsi güzel”
Depremde evi yıkılan Cemile Yüceuğur, evleri gördükten sonra heyecanlandığını belirterek “Benim evim yıkıldı. Üst kattaki oğlumun evi de yıkıldı. Şimdi benim oğlum Bozyazı’da yaşıyor. Biz çok zorluk çektik ama şimdi mutluyuz. Evler çok güzel tıpkı villa tipi. Rabbim devletimizden razı olsun. Heyecanlıyım, hepsi güzel. Hepsi aynı, hepsi güzel” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.18 14:15:52
Son Düzenlenme Tarihi :





Kepez’in Patara’daki meclis toplantısı

Kim akıl etmişse aslında kutlamak gerek. Ben de kutluyorum, bu ilginç ama önemli fikrin sahibini.

    Her ne kadar 2020 Patara yılı ilan edilmiş olsa da, Kepez Belediye Meclisi’nin Temmuz ayı olağan toplantısının Likya’nın en önemli ve en eski şehirlerinden biri olan,  Milattan Önce ilk yüzyılda inşa edilen ve yaklaşık 500 yıllık meclis binası olarak hizmet veren taş yapıda yapılması, 1988 yılından bu yana kazıları sürdürülen  Patara Antik Kentinin tanıtılması, antik kente dikkat çekilmesi açısından  yerinde olmuştur. 
    Bu da gösteriyor ki, Tütüncü’yü 2024’e hazırlayan iyi bir ekip var, ama !
    Kepez Belediye Meclisi’ni zaman zaman izleyen biri olarak; Patara’daki meclis toplantısı yoğun ve çoğunluğu bayan olan bir kalabalık tarafından izlenirken, doğrusunu isterseniz bu duruma şaşırmadım. Çünkü, meclisi antik taşların üzerine oturarak izleyen bayanların Hakan başkanın davetlisi olarak Patara’ya geldikleri, antik kenti meclis toplantısına kadar gezdikleri ve meclis toplantısı saatinde de izledikleri yazılıyor, konuşuluyor.
    Şahsım ya da gazetem Kepez Belediyesi’nin Patara’daki meclis toplantısına davet edilmedi. Sosyal medya hesabımdan bu konu ile ilgili paylaşımımım ardından bazı meslektaşlarımda bizzat beni arayarak kendilerinin ya da çalıştıkları gazetelerinde davet edilmediğini söylediler.
    Bayanların Hakan Tütüncü’nün davetiyle Patara’ya gidip meclis toplantıları izlemesi anormal değil, bence anormal olan gazetecilerin tamamının ya da  büyük çoğunluğunun götürülmemesi...
    Demek ki, “Ben bana yeterim” diye düşünmüş olmalı sevgili Hakan başkan.
    Yeter mi ?
******
    Bundan sonra bayramlarda- seyranlarda merkez ilçedeki belediyelerin ilçelerde yayınlanan gazetelere bayram ilanı, kutlama mesajı verdiklerini görünce şaşırmayalım. Çünkü birçok ilçe belediye başkanı, büyükşehir adaylığını düşünüyor ve 2024 için zaten yoğun bir şekilde çalışıyorlar.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.07.21 21:55:55
Son Düzenlenme Tarihi :