SON DAKİKA

logo

81’ilden talep görüyor: Yayladağı lokumu 60 yıldır üretiliyor

Hatay’ın Yayladığı ilçesinde yaklaşık 60 yıldır üretimi yapılan lokum, Türkiye’nin 81 iline gönderiliyor. Yayladağı lokumunun en çarpıcı özelliği ise pişirim şekli, dişlere ve damağa yapışmaması sebebiyle tercih ediliyor.
Kahramanmaraş depremlerinin en çok etkilediği yerlerin başına gelen Hatay’da toparlanma süreci devam ediyor. Bölge esnafı hız kesmeden üretimini sürdürüyor. Yayladağı ilçesi ise meşhur olan lokumuyla ülkenin dört bir yanında biliniyor. Diğer lokumlardan kendini ayıran ürünü meşhur kılan özelliği, katkı maddesi kullanılmaması, yerken ağızda erimesi, dişe yapışmaması olarak biliniyor. Bundan dolayı da tatlı severler tarafından çokça tercih edildiği belirtildi.

“4 kuşaktır üretim yapıyoruz”
4 kuşaktır üretim yaptıklarını dile getiren Hüseyin Okay,” Aile içerisinde kuşaktan kuşağa geçen firma. Üretim içerisinde sadece aile fertleri bulunmakta yaklaşık 55-60 yılı bulan üretim serüvenimiz var. Şu anda kardeşim Furkan Okay ile birlikte üretimde biz bulunuyoruz” dedi.
Okay, ”Yayladağı lokumu ilk üretildiği andan itibaren üretim formülü olsun, üretim şekli olsun sadece aile fertleri biliyor. Sadece aile fertlerinin ürettiği bir ürün. Yayladağı lokumu dediğimiz zaman insanların aklına ilk gelen sade lokum. Bu zamanla insanların ihtiyaçlarına piyasa şartlarına göre de değişerek yaklaşık 35 çeşit ürünle hizmet veriyoruz” diye konuştu.

“Özelliği pişirim şekli ve dişlere, boğaza yapışmaması”
Lokumun özelliğe değinen Okay,” Yayladağı lokumunu diğer lokumlardan ayıran özelliği pişirim şekli, ustalık. Birçok usta şeker nişasta kullanarak üretiyor. Herkesin bir el kıvamı, el lezzeti ve ustalığı var. Bizi buradan diğer lokumlardan ayıran, insanlar lokumu tüketirken dişlerine, damaklarına yapışmadan boğazlarını yakmadan yeniyor olması, bunları da bize müşterilerimiz söylüyor. Biz ürünlerimizi 55-60 yıldır aynı formülde üretiyoruz, hiçbir şekilde formül değiştirmeden aynı şekilde üretime devam ediyoruz” dedi.

“Türkiye’nin 81 ile Yayladağı lokumu gidiyor”
Yurt dışından da talep olduğunu vurgulayan Okay, ”Ama biz işimize artık ticari olarak değil de sanat olarak bakıyoruz. O yüzden dört kuşaktır üretimimiz devam ediyor. Yurt dışına ihracat yapacak olsak ürünün özelliğini değiştirmemiz gerekiyor. Biz bundan yana değiliz. Ama yurt içinde çok güzel bir talep var. Yayladağı bilmeyen insanlar, bugün 81 ilden Yayladağı lokumu diye bilirler. Türkiye’de 81 ile kargo vasıtasıyla gönderim yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.01 10:14:10
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Yoğun yağışta su almayan Kırgız çadırları, kış öncesi depremzede vatandaşlara güven verdi

Asrın felaketinin yerle bir ettiği Hatay’da depremzede vatandaşların yuvaları olan 194 Kırgız çadırı, yağışlı havada su almayarak kış mevsimi öncesi güven verdi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük hasar Hatay’da meydana geldi. Binlerce konutun zarar gördüğü enkaz kentte, depremzede vatandaşlara yeni yaşam alanları oluşturuldu. Defne ilçesi Koçören Mahallesi’ne kurulan 194 Kırgız çadırı da depremzede vatandaşların yeni yuvaları oldu. Kış mevsimi öncesi çadır olmaları ve yörede çok fazla kullanılmamaları nedeniyle vatandaşları tedirgin eden otağlar, geçtiğimiz günlerde etkili olan yağışta içerisine su almadı. Kış mevsimi öncesi vatandaşlara güven veren Kırgız çadırları, yoğun yağışı sorunsuz bir şekilde atlattı.

“Su baskını olur, mağdur oluruz diye düşündük ama çok şükür su geçmedi”
Yaşadığı çadırın içerisine su almadığına dikkat çeken Serpil Altınöz, “Geçtiğimiz günlerde büyük bir yağış oldu, çadır olduğu için hepimizde çok korktuk. Su baskını olur, mağdur oluruz diye düşündük ama çok şükür su geçmedi. Sağ olsunlar, sorumlular bizimle ilgilendiler. Hiçbir şekilde rahatsızlık duymadık” dedi.

“Bizim yöreye farklı ve parçalı olması su girer diye düşündürdü ama su girmedi”
Çadırların görünüm itibariyle farklı olmalarının kendisini tedirgin ettiğini belirten Çetin Coşkun, “Geçtiğimiz günlerde hava bayağı yağışlıydı. Bilhassa gece yağdı. Şu anda havalar güzel gidiyor. Çadırın içerisinde herhangi bir ıslanma gerçekleşmedi. Alttan su girme ihtimali var diye korkutuyordu. Bizim yöreye farklı ve parçalı olması su girer diye düşündüm ama girmedi. Şu anda gayet iyiyiz, içeride kliması da var. Yoğun yağışa rağmen su almadığı için gayet güzel” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.07 20:02:16
Son Düzenlenme Tarihi :





İGSAŞ, ''Toprağıma Minnettarım'' projesiyle çiftçileri desteklemeye devam ediyor

 İGSAŞ, “Toprağıma Minnettarım” adıyla başlattığı sosyal sorumluluk projesiyle, Türkiye’nin dört bir yanındaki köyleri ziyaret ederek üreticilerle bir araya gelmeye devam ediyor. Artık geleneksel hale gelen bu buluşmaların yeni durağı ise Rize ve Amasya’nın Merzifon ilçesi oldu.   
 
  Kurulduğu günden bu yana Türk tarımının gelişmesine katkı sağlamayı kendine misyon edinen İGSAŞ, “Toprağıma Minnettarım” adlı sosyal sorumluluk projesi ile farkındalık çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Prof. Dr. Mehmet Zengin danışmanlığında, geleneksel “İGSAŞ Çiftçi Buluşmalarını” düzenleyen şirket, son olarak Rize ve Amasya Merzifon’daki çiftçilerle bir araya geldi. 
 
  23 Mayıs Rize’de, 25 Mayıs ise Amasya Merzifon’da Ziraat Odalarında düzenlenen toplantılar, şirket yöneticilerinin yanı sıra bitkisel üretim yapan tüm üreticilerle birlikte bölgede etkin olan oda ve birlikler, çiftçiler ve tarımsal girdi temin eden kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. 
 
  Toprağına minnet duyan, emek vererek işleyen çiftçilerle olan buluşmalarını geleneksel hale getiren şirket, 5 yıldır çiftçiler için Antalya’da bulunan YLDZ Laboratuvarında su gübre, yaprak ve toprak analizi yaparak doğru gübreleme konusunda eğitimler veriyor.  Bu buluşmalarda Prof. Dr. Zengin, çiftçilere toprak bilimi alanındaki son gelişmeleri, çay, arpa, buğday, ayçiçeği, mısır ve şeker pancarı gübreleme konusundaki en iyi uygulamaları ve yenilikçi arazi yönetimi yaklaşımlarını aktarıyor. Tarlalar da gezilerek bitki gelişim durumları hakkında inceleme ve değerlendirmeler yerinde yapılıyor. 
 
  Rize buluşmasında ise bölgeye özel olarak ilk defa üretilen 25.5.10 kompoze özel çay gübresinin tanıtımı yapıldı.  Şirket bu buluşmalar sayesinde çiftçilerle doğrudan iletişim kurarak, doğru bitki besleme yöntemleri ile toprak sağlığının önemini ve uygun gübreleme tekniklerinin mahsul verimliliğini artırmadaki rolünü en doğru şekilde aktarmayı hedefliyor. 
 
  Samsun ve Hatay’a iki yeni gübre fabrikası kuracak 
  Bu yılın sonunda Samsun ve Hatay’daki iki fabrika yatırımıyla üretim kapasitesini artırmayı planlayan şirket, satış hacmini ve cirosunu da yükseltecek. Samsun’da inşası devam eden yıllık 200 bin ton üretim kapasiteli organominarel kompoze gübre fabrikasının bu yılın son çeyreğinde üretime geçmesi beklenirken, Hatay’daki yıllık 250 bin ton kapasiteli kompoze gübre fabrika yatırımının ise 2024 sonunda devreye alınması hedefleniyor. Sektörel yenilikleri yakından takip eden şirket, her iki yatırımın hayata geçmesiyle Türkiye’nin tüm bölgelerini kapsamanın yanı sıra her tarım ürününe özel gübrelerle de ürün portföyünü genişletmeye devam edip, üreticilerin hizmetine sunacak. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.31 13:51:12
Son Düzenlenme Tarihi :