Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 3 milyon kişinin hareketsizlik sebebiyle hayatını kaybettiğini belirten Acıbadem Adana Ortopedia Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Ballı Sava, kilo kontrolü ve kaybı için yapılması gerekenleri anlattı.
Yaşla birlikte iskelet kaslarının azaldığına dikkat çeken Diyetisyen Sava, “Genç erişkinlerde vücut ağırlığının yüzde 40-50’sini oluşturan iskelet kasları, 75-80 yaşlarına gelindiğinde yüzde 25’lere kadar düşebiliyor. Bu nedenle egzersiz, kas kütlemizi ve kas liflerimizi korumak için önemlidir. Ayrıca düzenli egzersiz, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, kanser, depresyon, tip 2 diyabet, osteoporoz ve kemik kırıkları riskini azaltmanın yanı sıra, kırışıklıklara ve sarkmalara meydan okuyarak daha sıkı bir vücuda sahip olmamızı sağlar” diye konuştu.
“Öğün zamanları egzersiz saatlerine göre ayarlamalı”
Kilo kontrolü için haftada en az 2 gün, kilo kaybı için ise haftada en az 4 gün egzersiz yapmak gerektiğinin altını çizen Sava, hızlı kilo kayıplarının yağ kaybı ile birlikte su ve kas kaybı anlamına geleceğini ve bu nedenle hızlı kilo vermekten kaçınmak gerektiğini söyledi.
Günlük enerji alımının yüzde 10-20 azaltarak, haftada 0.5-1 kilogram olacak şekilde yavaş kilo vermeyi hedeflemek gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Sava, “Yaptığımız egzersiz türü ve şiddetinin yanı sıra, egzersiz yaparken nasıl beslendiğimiz de egzersiz performansı açısından önemlidir. Egzersiz yapanların bir günlük karbonhidrat, protein, yağ, vitamin, mineral ve su tüketimi dengeli bir şekilde olmalı, öğün zamanlarını egzersiz saatlerine göre ayarlamalılar” ifadelerini kullandı.
“Egzersizden 1-2 saat önce hafif şeyler yenmeli”
Egzersiz yapan kişilerin neyi ne zaman yemesi gerektiğine değinen Diyetisyen Sava, egzersizden en az 3-4 saat önce ana öğünü tüketmek ancak 1-2 saat öncesinde hafif bir ara öğün yapmak gerektiğini ve bu ara öğünde düşük yağlı ve glisemik indeksi düşük, kompleks karbonhidratlı besinler tercih etmek gerektiğini kaydetti.
Sava, ayrıca kuru fasulye, nohut, lahana, karnabahar gibi gaz yapıcı besinlerin egzersiz öncesi yenildiğinde rahatsızlık vereceğini ayrıca yağ oranı yüksek besinlerin ve bol baharatlı yiyeceklerin sindirimi zor olduğu için egzersiz öncesi tercih edilmemesi gerektiğini belirtti.
“Egzersiz öncesi ve sonrası tartılın”
Sporcu içeceklerinin içeriğinde basit karbonhidrat ve elektrolitler bulunması, hızlıca kana karışması, kaslara ulaşıp dayanıklılığı arttırması nedeniyle kuvvet antrenmanlarında tercih edilebileceğini belirten Diyetisyen Sava, ancak içeriğinde yüzde 10’dan fazla karbonhidrat bulunanların mide bulantısı, kramp ve fazla miktarda idrar kaybına neden olacağını dile getirdi.
Egzersizle birlikte oluşan sıvı kaybı belirtilerinin “nabzın azalması, baş dönmesi ve bitkinlik” olduğunun da altını çizen Sava, “Performansın en üst düzeyde olması ve vücut ısısının korunması için egzersizden 15 dakika önce 250-500 ml su, egzersiz sırasında her 15 dakikada bir 250-500 ml su içmeliyiz. Ayrıca egzersiz öncesi ve sonrası tartılarak sıvı kaybımızı hesaplamalı, her yarım kg kayıp için 2-3 su bardağı su içmeliyiz” şeklinde konuştu.
Alınması gereken günlük protein miktarının, toplam alınan enerjinin yüzde 12-15’ini geçmemesi gerektiği uyarısında bulunan Sava, fazla miktarda protein tüketilince idrarla aşırı su ve kalsiyum kaybederek, karaciğer ve böbreğe aşırı yük bindirerek iç organlara zarar verilebileceğini bu yüzden spor yaparken toz veya hap şeklinde protein ve aminoasit takviyesi kullanmanın gerekli olmadığını anlattı.