Yaşadığı hastalık nedeniyle çok zor günler geçirdiğini, psikolojisinin bozulduğunu söyleyen Bahtişen Peker, hastalığının gelişimi ve tedavi süreci hakkında bilgiler aktardı. Peker; “İlk başta adet gecikmesi yaşadım, durumun farkında değildim. Sonrasında çok yoğun baş ağrılarım oldu, verilen ilaçlara rağmen rahatlama olmadı ve yapılan MR sonucunda bu hastalığımın olduğunu öğrendim. Dayanılacak gibi bir durum değildi, ağrı kesiciler etki etmemeye başlamıştı” ifadelerini kullandı. Ameliyattan korktuğunu ve bu konuda çok araştırma yaptığını söyleyen Bahtişen Peker, şöyle devam etti: “Ameliyatım ile ilgili internetten çok araştırma yaptım. Bu konuda kimlerin başarılı olduğunu inceledim ve sonunda Prof. Dr. Ethem Taner Göksu’ya ameliyat olmaya karar verdim. Doktorum bana ameliyatın kafatasını açmadan burun yoluyla yapılacağını söyledi ve çok güven verdi. Beyin ameliyatı oldum ama kafamda hiçbir iz yok, hiç ameliyat olmamış gibi hissediyorum, baş ağrılarım rahatladı.”
Ameliyatın yaklaşık iki saat sürdüğünü, burundan endoskopik yöntemle kitlenin tamamının çıkarıldığını söyleyen Prof. Dr. Ethem Taner Göksu, “Ameliyat sırasında herhangi bir problemle karşılaşmadık. Ameliyat sonrası ikinci günde hastamızı sağlıklı bir şekilde taburcu ettik” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Göksu; “Hastamızın temel şikâyeti baş ağrısıymış ve bu sebeple tetkik edilmiş. Her zamandan farklı türde gelişen baş ağrılarının mutlaka dikkate alınması, bu konuda mutlaka bir Nöroloji ya da Beyin Cerrahi uzmanına başvurulması gerekiyor” dedi.
Burundan kapalı cerrahi ile beyin ameliyatı
Hastanenin Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ethem Taner Göksu, hipofiz bezinden kaynaklı beyin tümörlerinin artık burundan kapalı cerrahi yöntemle çıkarılabildiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Ethem Taner Göksu; “Beyinde hormon üreten, hipofiz bezi dediğimiz çok önemli bir yapımız var. Hipofiz bezinden kaynaklanan çeşitli tümörler, kistler var. Bunlar, baş ağrısı, görme bozukluğu ve hormonal dengesizliğe bağlı belirtiler verebilir. Adet düzensizliği, meme uçlarından süt gelmesi, kısırlık, cinsel isteksizlik, el ve ayaklarda büyüme, kilo alma, vücutta kıllanma, ciltte renk değişiklikleri gibi farklı belirtiler ortaya çıkabilir. Hipofiz bezinin MR ile görüntülenmesi ve hormon testleri ile teşhis konulur. Tedavisi bazı hastalarda sadece ilaç, bazılarında ise tümörün ameliyatla çıkarılmasıdır. Endoskopik burun yoluyla cerrahi bu hastalarda etkin ve güvenli bir tedavi yöntemdir” sözlerine yer verdi.
"Tüm donanıma sahibiz ve fazlasıyla da hasta tecrübemiz oldu"
Prof. Dr. Ethem Taner Göksu sözlerini şöyle tamamladı: “Endoskopik burun yoluyla yapılan cerrahi girişimler hipofiz bezi tümörleri dışında kafa tabanı yerleşimli tümörler, beyin sıvısı kaçakları, görme sinirlerinin rahatlatılması gibi niyetle de uygulanabilmektedir. Bu yolla girişimlerin avantajları; burundaki doğal boşlukların kullanılması, kafa tabanına aydınlatmalı, geniş ve panoramik bir bakışın sağlanabilmesi, kafatasının açılmaması nedeniyle hastanın ameliyat sonrası hızlı iyileşmesidir. Bu tip ameliyatlar için cerrahın deneyimli olması ve özel ekipmanların bulunması büyük önem taşımaktadır. Daha önce kafatasını açarak yaptığımız birçok ameliyatı artık burundan kapalı yöntemle yapabilir hale geldik. Biz bu konuda modern teknoloji ne gerektiriyorsa tüm donanıma sahibiz ve fazlasıyla da hasta tecrübemiz oldu. Her geçen gün bu yolla yaptığımız ameliyatların çeşitliliğini daha da genişletiyoruz. Bu ameliyat, burundan, kapalı yöntemle ve endoskop yardımıyla yapılmaktadır. Kafatası açılmadığından hastanın ameliyat sonrası toparlaması çok hızlı olmakta ve çok kısa sürede normal yaşantısına dönebilmekte.”