SON DAKİKA

logo

Kumluca’ya gençlik merkezi yapılacak

Kumluca ilçesinde Gençlik ve Spor Bakanlığınca yaptırılan gençlik merkezinin temeli atıldı. Gençlik merkezinin yaklaşık bir yılda bitirilerek hizmete açılması planlanıyor.
Temel Eğitim Mahallesi Şehir Stadı yanında yer alan Kumluca Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğüne ait iki nolu antrenman sahasının bulunduğu alanda yapılan gençlik merkezinde; 1 spor salonu, 4 etkinlik salonu, 1 seminer salonu, 1 soyunma odası, 2 personel odası ve 1 kafeterya yer alacak. 128 dönüm arsa üzerine yapılacak olan 2 katlı 1 blok Gençlik Merkezi, bin 340 metrekare zemin oturma alanı ile toplamda 2 bin 800 metrekare inşaat alanına sahip olacak. Kumluca Kaymakamı Tekin Erdemir, AK Parti İlçe Başkanı Erol Uysal ve Kumluca Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü Erol Koca, Gençlik Merkezi inşaatını yerinde inceledi.
Gençlik Merkezi hakkında bilgi veren Kumluca Kaymakamı Tekin Erdemir, “Gençlerimizin serbest zamanlarını değerlendirmelerine yardımcı olmak, gençleri sosyal, kültürel, bilimsel ve sportif faaliyetlere yönlendirmek gençlerin kişisel, sosyal ve ruhsal gelişimine katkıda bulunmak amacıyla yapılacak olan Kumluca Gençlik Merkezi yaklaşık 38 milyon 400 bin TL maliyetiyle bin 340 metrekare alana yapılacak. Modern mimarisiyle Kumlucalı gençlerimizin her türlü ihtiyacını karşılayacak şekilde dizayn edilen içerisinde atölyeler, spor salonu, konferans salonları, kütüphane gibi çok donanımlı olan tesis bitince gençlerimize hizmet verecek. Kumluca halkımız adına Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’a destekleri ve yardımlarından dolayı teşekkür ederim. İlçemize hayırlı olsun” dedi.
AK Parti İlçe Başkanı Erol Uysal da, gençlik merkezinin yapımında emeği geçen Antalya Milletvekili Atay Uslu ve Antalya milletvekillerine teşekkür ederek, gençlik merkezinin ilçeye hayırlı olması temennisinde bulundu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.02 14:22:20
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kaldırım yapmak, kaldırım işgallerini önlemek ÇOK MU ZOR ?

Yayalara ait olan kaldırımlar ne yazık ki Elmalı’da belediyenin duyarsızlığı nedeniyle kimi noktalarda kısmen ama yine de yaya yürüyebilecek şekilde, bazı noktalarda ise tamamiyle, dolayısıyla yaya yürüyemeyecek şekilde işgal edilmiş durumda. Öyle ki, bazı esnaflar sanki kaldırım dükkana dahilmiş gibi satacağı malları dükkanın içinden çok kaldırıma yığmışlar. Böyle olunca da yaya, kendisinin güven içinde kazasız- belasız yürümesi için yapılan kaldırımlardan değil, araçlara ait caddeden yürümek zorunda bırakılmışlar.

    Daha önce de belirttim, bu konuyu detaylı bir şekilde gazeteme taşıyacağım. Bekliyorum, belki Belediye Başkanı Halil Öztürk yaya olarak şöyle bir dolaşır, yaya vatandaşların çektiği sıkıntıyı bizzat yaşar,  kaldırımı tamamen işgal eden esnafa “Kardeşim sen ne yapıyorsun, kaldırım dükkanının bir parçası değil. Tamam geniş kaldırımlarda esnafın kaldırımı yayaların geçişine engel olmayacak şekilde mallarını çıkarmasına birşey demiyoruz ama kaldırımı tamamiyle işgal etmen yanlış olmuyor mu ? Kaldırım yayalar  için yapılmış, onların can güvenliği için yapılmış” der diye...
    Ne yazık ki Halil Öztürk bazı kaldırımların esnaf tarafından tamamiyle  işgal edilmesine ses çıkarmadığı gibi birde Elmalı Belediyesi olarak tamamen işgal edilen kaldırımlardan işgaliye parası alıyor. Her ne kadar haftanın pazartesi günleri işgaliye parası alınsa da , belediyeye para ödeyen esnafta haftanın 7 günü hem de kaldırımın tamamını işgal etmeyi kendine hak görüyor.
    Elmalı KADİM ama KALDIRIMSIZ da bir şehir. Yaya ve araç sirkülasyonunun özellikle en yoğun kapalı pazar yeri önüne kaldırım yapmak bu kadar zor mu ?
    Mevcut kaldırımları yeniden düzenlemek, standart hale getirmek.
    Belediye maddi açıdan çok mu kötü bir durumda da bir kaldırımı yapamıyor ? Mevcutları elden geçirmiyor ?
    Bu sıcaklarda, güneşin altında trafik polislerinin kaldırım olmayan kapalı pazar yeri önünde yayaların can güvenliğini sağlamak için saatlerce görev yapmaları  revamı ?
    Yayanın can güvenliğini önemseme, ilçeye gerekli kaldırımları yapma, mevcut bazı kaldırımların tamamiyle işgal edilmesine gözyum... 
    O zaman Belediye Başkanı Halil Öztürk’e sormak lazım: Yayanın hayatı önemsiz mi ?
    Yayanın hayatı işgaliye adı altında alınan paradan daha mı KIYMETSİZ ?
    Belediyenin yayaların can güvenliği için gerekli olan kaldırımı yapmaması SUÇ, kaldırımların işgaline gözyumması ayrı bir SUÇ, birde işgaliye parası alması KATMERLİ SUÇ. 
    Dubalarla araçlar ile yayalar arasına bir set çekilebiliyorsa ve araç trafiği konusunda bir sıkışıklık yaşanmıyorsa, demek ki kapalı pazar yeri önüne kaldırım yapılabilir. Kaldı ki, kapalım pazar yerine araç girişi bir değil iki yerden. Yani, araç girişi sorun olmaz.
    Kaldırım yapılırsa, sadece yayaların can güvenliği içinde yürümeleri sağlanmış olmaz, bu bölgede özellikle semt pazarının kurulduğu pazartesi günleri araçların gelişigüzel park edilmesinin de önüne geçilmiş olur.   
    Birde belirgin bir yaya çizgisi. Karşıdan karşıya yaya çizgisini kullanarak geçmek isteyen yaya  adımı attığı an, aracı kullanan durmak ve yayaya yol vermek zorunda...Vermezse cezası var...
    Yani çok basit ve az maliyetle, biraz da kararlılıkla Elmalı’da yayaların can güvenliği içinde yürümelerini sağlamak mümkün.
    Yeter ki birileri sıkıntıyı görsün, bizzat yaşasın..
    Gerisi kolay... * ERKİN ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.07.27 06:59:37
Son Düzenlenme Tarihi :





Sonbahar hastalıklarından koruyacak beslenme tüyoları

Medline Adana Hastanesi’nden Klinik Diyetisyen Duygu Özbay, “İnsanlar soğuk havalar başlamadan önce vücudumuzun immun sistemini güçlendirmeliyiz” dedi.
Artık yaz bitiyor ve güneş yüzünü bizlere daha az göstermeye başladı. Bununla birlikte gün içerisinde yaşanan ani ısı değişiklikleri buna hazır olmayan metabolizmamızı olumsuz bir şekilde etkilerken hastalıklara yakalanma ihtimalimizi de artırıyor.
Doğanın kendini kışa hazırlamak için yaşadığı dönüşüm sürecine bireylerin genellikle hazırlıksız yakalandığını ve hastalıklara karşı savunmasız kaldığını söyleyen Medline Adana Hastanesi’nden Klinik Diyetisyen Duygu Özbay, sonbahar hastalıkları kapımızı çalmadan immun sistemimizi güçlendirecek beslenme tüyoları veriyor.
Narenciye
Özellikle soğuk algınlığı ve gribe karşı immun sistemini güçlendirmek en temel kural kabul ediliyor. Bunun için de doğal destekçi besinlerden yararlanmak önem kazanıyor. C vitamini yönünden zengin besinleri tüketmek, aynı zamanda antioksidan deposu da olduklarından vücuttan toksik maddelerin atılmasını da sağlıyor. Narenciye ürünlerinin yanı sıra, biber türleri, kivi, brokoli ve maydanoz da C vitamini bakımından zengin besinler olarak öne çıkıyor.
Doğul yoğurt
Doğal yoğurt gibi probiyotik kaynakları düzenli olarak tüketildiğinde bağırsak florasını zenginleştirerek sindirim ve immun sistemini güçlendiriyorlar. Yoğurt bunun yanı sıra içerdiği laktik asit ile mikroplara karşı kalkan etkisi gösteriyor ve savunma sisteminin ayakta kalmasına da katkı sunuyor.
Balkabağı
Zengin bir mineral, lif ve kalsiyum kaynağı olan balkabağı aynı zamanda önemli beta karoten kaynaklarının da başında geliyor. Böylece immun sisteminin en önemli parçalarından biri olan beta karoten sayesinde gribe karşı koruyucu etki gösteriyorlar. Balkabağı aynı zamanda sindirim sistemini de hızlandırıp rahatlatarak nispeten az su tüketilen soğuk havalarda kabızlık sorununa da iyi geliyor.
Nar
İçeriğindeki antosiyanin adlı bileşen sayesinde doğal bir antioksidan olan nar, gribe karşı korunmada etkili bir besin olarak öne çıkıyor. Ancak narın suyunu sıkıp içmek yerine orta büyüklükte bir narı tüketmek aynı zamanda bağırsak sağlığı açısından da yarar sağlıyor.
Balık
Özellikle yaşam alanları soğuk su olan balıklar, zengin Omega-3 yağ asitleri, fosfor, protein ve aynı zamanda A-B vitamini deposu durumundalar. İmmun sitemini destekleyen balığı ızgara, fırın veya buğulama teknikleri ile pişirerek haftada en az 2 kez sofralarda yer vermek hastalıklara karşı mücadelede önem kazanıyor.
Soğan ve sarımsak
Doğal bir antibiyotik olan soğan ve sarımsak vücudumuza giren mikroplarla mücadele ederek immun sistemini destekliyor, hastalıkları uzak tutuyor. İçeriğindeki allicin biyoaktif bileşeni, sarımsak çiğnendiğinde, dövüldüğünde veya kesilerek tüketildiğinde açığa çıkarak daha çok fayda sağlıyor. Bu nedenle mümkünse çiğ tüketilmesi gerekiyor.
Brüksel lahanası
Brüksel lahanası yüksek besin değeriyle öne çıkıyor. İmmun sistemini güçlendiren bu besin aynı zamanda bol miktarda demir ve potasyum içeriyor. Kemik sağlığı için gerekli olan K vitamini de bünyesinde barındıran bürüksel lahanası, Omega-3 yağ asidinin nebati formunu içeren nadir sebzeler arasında yer alıyor.
Bitki çayları
Kuşburnu, ıhlamur ve adaçayı gibi bitki çaylarının ölçülü bir şekilde tüketilmesi, içerdikleri antioksidanlar sayesinde immun sisteminin kuvvetlenmesini sağlıyor. Bu bitkilerden özellikle adaçayı içerdiği uçucu bileşenler sayesinde grip ve soğuk algınlığının yol açtığı boğaz ve ağızdaki iltihaplanmanın yanı sıra enfeksiyonu da önlemeye yardımcı oluyor. Ancak hamilelerin ve kronik hastalıkları olanların bitki çaylarını tüketmeden önce doktorlarına danışmaları gerekiyor.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.14 17:56:38
Son Düzenlenme Tarihi :