SON DAKİKA

logo

Sabri Gülel, denetim raporu için tarih verdi!

14 Mart 2023 tarihinde göreve gelen ve geldiği günden itibaren kulüpte bir dizi tasarruf tedbirleri uygulayan başkan Sabri Gülel, dönem dönem sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar ile Antalyaspor taraftarlarını bilgilendiriyordu.

    28 Haziran’da yine sosyal medya hesabından paylaştığı “Zarar verdirtmeyeceğiz, verenden de hesap soracağız” çıkışı ile dikkat çeken Gülel’in, geçmiş dönemlerde Antalyaspor’daki ekonomik durumlar ile ilgili kamuoyuna açıklama yapacağı şeklinde beklenti oluşmuştu.

    Bu paylaşımın ardından 7 Temmuz’da Antalyaspor Kulübü başkanı Aziz Çetin ile bir araya gelen Sabri Gülel, ortak bir açıklama yaparak “Takımımızın menfaatleri söz konusu olduğunda; bütün olumsuzluk ve uygunsuzluklarla ilgili tamamen bağımsız, dünya çapında bir denetleme firması ile denetlenmemiz konusunda anlaşmaya varılmış bulunulmaktadır.” İfadeleri ile kulübün denetleneceği bilgisini vermişti.

"Hayatımdan vazgeçerim, bu yoldan vazgeçmem!"

Geçtiğimiz günlerde Antalya TSYD’de basın mensuplarıyla bir araya gelen Gülel, bu konuya da değindi. “Şimdi herkes şunu konuşuyor. Bir şeyler söylendi, vaz mı geçildi ? Ben hayatta hiç bir şeyden vazgeçmem. hayatımdan vazgeçerim ama bu yoldan vazgeçmem.” İfadelerini kullanan Sabri Gülel, “Ama bu işin bir üsturubuyla yapılması lazım. Kendi şirketim olsa istediğimi yapma hakkına haizim. Yetkiliyim çünkü. Burası benim şirketim değil. Ben burada bu şirkete gönül vererek hizmet vermek zorunda olan bir kişiyim.  Sivil toplum örgütü burası. Bir sürü paydaşı var. Bizim bir derneğimiz var. Yüzlerce binlerce üyesi var. Orada amatör sporlar var. Yüzlerce sporcu çocuğumuz var. Bizim bir vakfımız var. Bizim bir altyapımız var. Bizim bir taraftarımız var.” Dedi.

"Organlarımızı çalıştıramadık!"

    Transfer dönemi içerisinde bulunduklarını ve organlarını çalıştırmaları gerektirdiklerini ancak çalıştıramadıklarını ve kilitlenmiş durumda olduklarını belirten Antalyaspor Başkanı Sabri Gülel,  “Bir yerde mutabık kalıp işleyişi doğru şekilde yönetmek gerekiyor.” Şeklinde konuştu.

"Zarara uğratılmışsa, misliyle tahsil edilecek!"

    Kulüpte yapılan denetim ile ilgili detayları paylaşan Gülel, “Biz bu işi uluslararası bir şirkete verdik. Gelsin 2 yıllık bu kulüpte neler doğru yapılmış, neler ihmal dahilinde, neler suistimal dahilinde bunlara bakılsın çıksın ortaya dedik. Dernek başkanımızla da mutabık kalarak dünyanın en büyük 4 firmasından birisi olan “ KPMG ” firması ile anlaştık. 3 hafta bitti, 4 haftadır içerideler, şu anda çalışıyorlar. Eylül ayının ilk haftasında 2022 - 2023 raporunu, sonraki ayın ilk haftasında 2021 - 2022 raporunu verecek. Ve dernekle mutabık kaldığımız gibi kim burada bir zarara uğratmışsa, ondan bu misliyle tahsil edilecek. Gerekli her türlü yol açık olmak kaydıyla şeklinde bir uzlaşmayla biz organlarımızı çalıştırmaya başladık. Harekete geçtik, lastikler dönmeye başladı.” İfadelerini kullandı.

"Bir sürü şüphe oluştu!"   

 Sessizliğe büründüğü iddialarına ve denetimin yapıldığı dönemde aynı yönetimin bir parçası olduğu eleştirilerine de aynı toplantıda yanıt veren Gülel, “Bizim bazı gördüğümüz ve ticari olarak doğru olduğuna inanmadığımız suyun üzerine çıkan sorunlar vardı. Bunlara baktıktan sonra bir sürü şüphe oluştu, kendimiz de ne olduğunu biliyoruz ama ben bir yargı ya da takdir mecrası değilim. O yüzden bu işi altına attığı imzaya herkesin itibar edeceği kuruluşun yapması lazım. Dünyanın en büyük firmalarından biri ile anlaştık. Onların Çin Seddi dediği bir şey vardır, milyon Euro ver alamazsın, çünkü en itibarlı denetim kuruluşlarından birisi. Olumsuz bir şey çıkarsa içeride yapılan işlem nedir, menfaat midir, hırsızlık mıdır hata mıdır başka yere gider. Kulübün düşeceği pozisyonu masaya yatırmak lazım. Bir şirkette bir çok departman var. Herkes oranın çalışanı. Finansın yaptığı bir yolsuzluk varsa, satışı sorumlu tutabilir misin? Bir yolsuzluk varsa, onun tek yetkilisi, şirketin genel müdürüdür.” Şeklinde konuşmuştu. 


Kaynak : Salih ÖZGÜNSÜR
Ekleme Tarihi : 2023.08.24 11:43:20
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.08.24 13:39:08

Yorum Yap






Osmaniye’de piyasa değeri 2 milyon TL olan 187 kaçak telefon ele geçirildi

Osmaniye’de piyasa değeri 2 milyon TL olan 187 kaçak telefon ele geçirildi.
Osmaniye İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) ekipleri Gaziantep-Tarsus otoyolunda şüphe üzerine durdurdukları tırda yaptıkları aramada şoför yatak kısmı ile kupanın altındaki gizli bölmelerde piyasa değeri 2 milyon TL olan gümrük kaçağı 187 cep telefonu ele geçirdi. Şoför İ.Y. gözaltına alındı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.22 17:14:38
Son Düzenlenme Tarihi :





15 milyon gül yaprağından çıkıyor, litresi 10 bin euroya kadar alcı buluyor

Güller, göller, diyarı olarak anılan Burdur’da az bilinse de nesillerdir yapılan gül yetiştiriciliği birçok ailenin geçim kaynağı. Hasat zamanına kadar gözü gibi baktıkları gülleri toplayıp suyunu ve yağını çıkaran yetiştiriciler bunları ilaç ve kozmetik alanında kullanıma sunuyorlar. İklim şartlarından dolayı eskiye nazaran daha az verim alınsa da gül yetiştiriciliğinin ata mesleği olmasından dolayı devam ettiriyorlar. 15 milyon gül yaprağına tekabül eden 4 ton gülden çıkan 1 litre gül yağı geçtiğimiz yıl 10 bin euroya kadar alıcı bulmuştu.
Burdur’un Ağlasun İlçesinde gül yetiştiriciliği ve gül yağı işletmeciliği yapan Ertaş Ailesi de bunlardan biri. Dedelerinden kalma mesleği 3 nesildir devam ettiren aile hem kendi bahçelerine diktikleri, hem de köylülerden aldıkları gülleri yine dedelerinden kalma kendi fabrikalarında işleyerek geçimlerini sürdürüyorlar.
Ağlasun’da hem gül yetiştiriciliği yapan hem de bölgedeki gülleri fabrikasında işleyen Ziraat Mühendisi Sefa Ertaş; “Gül yağı fabrikamız var. Aynı zamanda bölgede gül üretimi yapıyoruz. Yaklaşık 500 dönüme yakın gül bahçemiz var. Isparta gülü üretiyoruz. Gülümüz diktikten itibaren bir yıl içerisinde hasat yapmaya hazır hale geliyor. Mayıs ayında hasadımız başlar, haziran ayında biter. Bir aylık bir toplanma süreci olur. Bu bir ay içerisinde her gün gül toplarız. Bu gülleri hem kendi bahçelerimizden toplayıp hem de köylü halkımızdan alarak kendi gül yağı fabrikamızda işleriz. Bu güller Burdur ve Isparta’da yetişiyor sadece. Bunun nedeni de bölgenin iklim şartlarından kaynaklanıyor. Türkiye’nin her yerinde bu gül yetiştirilebilir ancak kaliteli yağ ve kaliteli gül suyu, gül mayası gibi ürünleri alabilmemiz için bu bölgenin iklim şartları daha uygundur” açıklamasında bulundu.

Gülü seven dikenine katlanır
Gül üreticisi Fatma Kazan ise gül yetiştirmenin zorluklarından bahsettiği konuşmasında; “Biz çiftçilik ile uğraşıyoruz, gül yetiştiriyoruz. Gülü yetiştirirken budanması, dibinin çapalanması, gübrelenmesi, ilaçlanması gibi zorlukları var. Gülleri toplarken ise ne kadar çok çalışan olursa o kadar kolay oluyor. Tabi gülü toplarken ellerimize diken batıyor ama gülü seven dikenine katlanır. Para kazanmamız için mecburen bunlara katlanmak zorundayız. Bazen karşımıza yılan çıkıyor, kertenkele çıkıyor biz onlardan onlar bizden korkup kaçıyor. Ama yapacak bir şey yok çalışmaya devam ediyoruz” sözlerini sarf etti.

Önceden günde 50 ton gül işlerdik şimdi ise ayda 50 ton işleyebiliyoruz
Üç kuşaktır gül yetiştirip yağını çıkaran Yüksel Ertaş; “Bu meslek bize atadan kalma bir meslek. Zamanında bizim atalarımız, dedelerimiz 12 kiloluk ibrik kazanlarda kaynatıyorlardı gülü. Odunla, su fıçısıyla yani ilkel yöntemler kullanıyorlardı. Ama şimdi artık son yıllarda biraz daha değişti. Fueloil ile buhar ile güllerimizi kaynatıyoruz. 1989 yılından beri aynı şekilde bu işi yapmaya devam ediyoruz. Tabi bu yıllarda biraz güllerde ama hava şartlarından ama iklimden dolayı gül ürünlerinin biraz rekoltelerinin düşük olduğu, ürünlerin az olduğu tespit edildi. Ama biz yine de üretime devam ediyoruz ve devam edeceğiz. Eskiden günde 50 ton gül işliyorduk ancak şimdi iklimsel değişikliklerden dolayı ayda 50 ton gül işleyebiliyoruz..” dedi.

“60 yıldır burada gül üretiyoruz”
Gül deyince akla hep Isparta’nın geldiğini ancak Burdur’da da yıllardı gül üretimi yapıldığını dile getiren Ertaş; “Gül üretimi Isparta’nın Dere mahallesinde başlatılmış. Tabi ondan sonrada Burdur’da da üretilmeye başlanmış. Çünkü Burdur- Isparta arasında 25 kilometre bir fark var. İklim de benzer olduğu için iki yerde de yetiştirilebiliyor. Gül üretimi rakımın 950 ile 1250 arasında olduğu yerde yapılıyor. Gül toplama işlemi sabah günün ağarması ile başlar en geç saat 10 a kadar biter. Çünkü öğlen sıcağına kaldığında uçucu yağ olduğu için gülün yağı uçar, rekoltesi düşer. Onun için göller yöresinde aynı Isparta’da olduğu gibi Burdur’da da gül yetiştirilir. Burdur bilinmiyor ama çok eskiden beri yani neredeyse 60 yıldır burada da mazisi var.” şeklinde konuştu.

“4 ton gülden 1 litre gül yağı”
Hasat döngüsünün nasıl olduğunu da anlatan Ertaş; “Ürünlerimizi sabah 05.00 gibi toplamaya başlıyoruz. Hem Yeşilbaş Kasabamızda hem de kendi bahçelerimizde toplayıp kantarlarımızda topladığımız gülleri saat 12.00- 13.00 gibi fabrikamızda bulunan kazanlarımıza dolduruyoruz. Bu kazanlarımız bakırdır çünkü ateşte daha çabuk ısınıyor daha geç soğuyor. Bir kazan bir buçuk ton su 500 kilo da gül basıyoruz. Burada güller iki buçuk saat kısık ateşte buhar ile kaynıyor. Oradan çıkan yağlı suyu damıtma sistemi ile damıtarak 2 ton olana kadar bekliyoruz. 2 ton yağlı suya ulaştığımızda tekrar kazana aktararak tekrar kaynatıyoruz ve gül yağını elde ediyoruz. 4 ton gülden 1 litre gül yağı elde ediyoruz. Bu da 15 milyon gül yaprağına tekabül ediyor. Yine aynı şekilde 1 litre gül suyu alabilmek için de 1 ton gül yaprağı işliyoruz” dedi.
Oldukça zahmetli olan gülyağı çıkarma işlemi sezonun iyi geçmesi durumunda üreticinin de yüzünü güldürüyor. 2023 yılı gülçiçeği fiyatlarının Ekim ayında açıklanması beklenirken gülyağı geçtiğimiz yı litresi 10 bin euroya kadar alıcı bulmuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.19 14:19:14
Son Düzenlenme Tarihi :