SON DAKİKA

logo

Beline kadar uzattığı saçlarını kestirerek lösemili hastalara bağışladı

Isparta’da 48 yaşındaki Fatma Üresin beline kadar uzattığı saçlarını kestirerek lösemili hastalara peruk yapılması için bağışladı.
Isparta’da yaşayan 48 yaşındaki ev hanımı Fatma Üresin beline kadar uzattığı saçlarını kestirerek lösemili hastalara peruk yapılması için bağışladı. Sağlıklı uzattığı saçlarını kestirmeyi düşünen Üresin Kanser Hastaları Yardımlaşma Derneğinin (KANSEV) saç bağışı paylaşımlarından etkilenerek saçlarının kestirmek için kuaförün yolunu tuttu. Dernek başkanı Cemaliye Bardakçıyı uzun zamandır tanıdığını dile getiren Üresin “Cemaliye ablanın yaptığı saç bağışı paylaşımlarını sosyal medyadan hep görüyordum. Ben de saçlarımı lösemili hastalarımıza bağışlamak istedim. Lösemili hastalarımıza geçmiş olsun dileklerimle” dedi.
2007 yılında meme kanserine yakalanan ve tedavilerinin ardından 2014 yılında kanser hastalarına umut olmak için KANSEV Derneği kuran Cemaliye Bardakçı lösemili hastalara desteklerinin devam ettiğini belirtti. Geçen yıl gönüllü vatandaşlardan saç bağışı alarak peruk yapma kararı aldıklarını belirten Bardakçı “O çocukların saçsız olması, bizim grubumuzdaki hastaların morallerinin bozuk olması, banyoya bile girememeleri bizi çok etkiledi ve bir proje içine girdik. Saç bağışlarını aldıktan sonra kendimiz ve çıraklık eğitimindeki öğrencilerimizle peruk yapmaya başlayacağız. Bu perukları il içi ve il dışı hastalarımıza dağıtmak istiyoruz. Ne kadar fazla bağış o kadar çok peruk, o kadar çok hasta demek bizim için” şeklinde konuştu.

“Saçlarımız çöpe gitmesin bağış yapsınlar bizde peruğa dönüştürelim”
İnsanların bu konuda daha fazla duyarlı olmaları gerektiğini vurgulayan Bardakçı “Gerçekten o süreçte saçlarımız dökülünce moralimiz bozuluyor. Gençlerimiz bu durumdan daha çok etkileniyor. Banyoya bile girmek istemiyor, elini kafasına götürmek istemiyor. Saçımız kesince çöpe gidiyor, çöpe gidene kadar böyle bir bağış yapıp hastalarımıza geri dönüşü gerçekten insanları çok mutlu ediyor. Çöpe gitmesin bağış yapsınlar bizde peruğa dönüştürelim hastalarımızı sevindirelim. Halkımızdan daha çok bağış bekliyoruz” açıklamalarında bulundu.
Isparta’da 25 yıldır kuaförlük yapan Türkan Tık ise gönüllü bağışçılara ücretsiz saç kesimi yaptıklarını belirterek, “Ben 3 yıl önce Cemaliye hanımla tanıştım. Bu projenin içerisinde ücretsiz olarak gönüllü olan arkadaşlarımızın kesiyorum ve teslim ediyorum. Onlarda hastalarımıza takdim ediyorlar. Bu konuda çok duyarlılar bu konuda katkım olduğu için çok mutluyum” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.26 17:30:08
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya'da Gençlerin Spor Yapabileceği Alanlar Yetersiz! Belediyelerin Harekete Geçmesi Bekleniyor

Gençler Hayal Kırıklığına Uğruyor: Spor Yapacak Alanlar Yok Denecek Kadar Az!

Antalya, turizm cenneti olarak ün yapmış olabilir, ancak gençler için spor yapabilecekleri alanların kısıtlılığı büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Bu durum, gençleri umutsuzluğa sürüklüyor ve potansiyellerini keşfetmelerine engel oluyor. Antalya'nın gençleri, kentlerinin spor konusunda yeterli adımlar atmamasından dolayı derinden üzgün.

Basketbol, gençler arasında popüler bir spor dalı ve yeteneklerini geliştirmek isteyen birçok gencin ilgi odağı haline gelmiş durumda. Ancak ne yazık ki, Antalya'da basketbol oynayabilecekleri uygun alanların azlığı, gençlerin umutlarını söndürüyor. Mevcut spor alanları ise yetersiz ve bakımsız bir halde bulunuyor, adeta içler acısı durumda.

Para karşılığında girilebilen halı sahalar bile, gençlerin taleplerini karşılayacak kadar sayıca ve kaliteli olarak mevcut değil. Gençler, spor yapabilecekleri alanlara ulaşmak için büyük zorluklarla karşılaşıyor ve bu durum onları cesaretlerini ve motivasyonlarını kaybetmeye sürüklüyor.

Antalya'nın gençleri, bu durumu değiştirmek için belediyelerin harekete geçmesini istiyor. Spor tesislerinin sayısının artırılması, mevcut alanların iyileştirilmesi ve gençlerin spor yapabilecekleri modern ve güvenli tesislerin inşa edilmesi taleplerinin başında geliyor. Gençler, şehri yönetenlerin ve eğitimcilerin, sporun gençler için önemini anlamalarını ve bu alanda daha fazla destek sağlamalarını bekliyor.

Ayrıca ebeveynler de çocuklarının spor yapma imkanlarının yetersiz olduğundan dolayı endişeli. Gençlerin enerjilerini pozitif yönde kullanmaları ve sağlıklı bir yaşam tarzı geliştirmeleri için spora yönlendirilmeleri gerektiğinin altını çiziyorlar. Antalya'da yaşayan ebeveynler, çocuklarının potansiyellerini keşfetmeleri ve yeteneklerini geliştirmeleri için şehrin yöneticilerinin ve eğitimcilerin daha fazla çaba göstermesini talep ediyor.

Antalya'nın gençleri ve ebeveynleri, sporun sağladığı faydaların farkında. Ancak mevcut durum, bu faydalardan yeterince yararlanmalarını engelliyor. Antalya'nın geleceği olan gençler için spor yapabilecekleri alanların artırılması ve desteklenmesi hayati önem taşıyor. Belediyelerin bu konuda gerekli adımları atması ve gençlerin spor yapabilecekleri alanlara erişimlerini kolaylaştırması gerekiyor. Unutulmamalı ki, sağlıklı ve aktif bir gençlik, Antalya'nın geleceğine güç katacaktır. -ABDÜLTALİP GÜNGÖRD

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.06.27 17:46:31
Son Düzenlenme Tarihi :





Uzman Diyetisyen Başkan'dan et ve tatlı uyarısı

Medical Park Antalya Hastanesi'nin Uzman Diyetisyeni Nafikar Başkan Kurban bayramı öncesine et ve tatlı konusunda çok önemli uyarılarda bulunurken, bol su içmeyi ve günde 30 dakikalık yürüyüş yapmayı tavsiye etti.

Et tüketiminin arttığı Kurban Bayramı’nda etin pişirilme şekli, saklanma şartları ve tüketim miktarının sağlık açısından önem taşıdığına dikkat çeken Uzman Diyetisyen Nafikar Başkan, “Et, kesildikten sonra 12-24 saat arasında dinlendirilmelidir, hemen tüketilmemelidir. Dinlendirilmeden tüketilen etler, mide yanması, hazımsızlık, şişkinlik gibi sağlık problemlerini beraberinde getirebilir” dedi.
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi’nden Uzman Diyetisyen Nafikar Başkan, bayramların, tüm aile bireylerini bir araya getiren, lezzetli sofraların etrafında sevgi ve mutluluğun paylaşıldığı günler olduğunu söyledi. Uzm. Dyt. Başkan, Et tüketiminin arttığı Kurban Bayramı’nda etin pişirilme şeklinin, saklanma şartlarının ve tüketim miktarının sağlık açısından önem taşıdığını vurguladı. Uzm. Dyt. Başkan, et tüketimi, etin pişirme şekli ve saklama şartları konusunda açıklamalarda bulundu.

“Haşlama ve ızgara tercih edilmeli”
Etin haşlama ya da ızgara olarak tüketilmesi gerektiğine değinen Uzm. Dyt. Nafikar Başkan, “Kırmızı et; çok kaliteli bir hayvansal protein ve demir kaynağı olsa da, doymuş yağ ve kolesterol içeriği de yüksektir. Eti pişirme yöntemi olarak kızartma ve yüksek ısıl işlemler yerine haşlama ve ızgara gibi sağlıklı yöntemler tercih edilmelidir” dedi.

“Etin muhafaza edilmesi”
Etlerin doğru muhafız edilme yöntemlerinden bahseden Uzm. Dyt. Başkan, “Etler buzlukta -2 derecede 1-2 hafta, -18 derecede 3 ay muhafaza edilebilir. Yeni kesilmiş hayvanların etlerinde kas kasılmasından dolayı oluşan sertliğin giderilmesi, pişirmede yumuşaklık sağlanması hem de sindiriminin kolay olması için kesildikten sonra 12-24 saat arası dinlendirilmelidir, hemen tüketilmemelidir. Dinlendirilmeden tüketilen etler, mide yanması, hazımsızlık, şişkinlik gibi sağlık problemlerini beraberinde getirebilir” diye konuştu.

“Tek başına tüketilmemeli”
Etin tek başına tüketilmemesi gerektiğinin altını çizen Uzm. Dyt. Başkan, “Etin içerisindeki demirin emiliminin daha iyi olması için kırmızı et tek başına değil de limonlu mevsim yeşillikleri, ızgara sebzeler veya salatalar ile birlikte tüketilmelidir. Bu sayede hem besin çeşitliliği sağlanır. Bu şekilde sindirimi diğer besinlere göre zor olan etin sindirilebilmesi kolay olur. Et, pirinç pilavı ile değil bulgur pilavı ile sunulmalıdır. Et yanında asitli, şekerli içecekler yerine ayran, maden suyu gibi sağlıklı içecekler tüketilmedir” şeklinde konuştu.

“İkram edilen her tatlıyı yemeyin”
Özellikle hayvansal protein tüketiminin arttığı Kurban Bayramı’nda su tüketiminin önemli hale geldiğini belirten Dyt. Başkan, “Hayvansal protein tüketimi ile vücutta artan toksinlerin vücuttan uzaklaştırılmasının en önemli yolu günlük 2,5-3 litre su içmekten geçer. Bayramlarda şerbetli tatlı ve çikolata tüketimine dikkat edilmelidir. Gidilen bayram ziyaretlerinde ikram edilen her tatlı tüketilmemelidir. Yasak değil, sınır konulmalıdır. Şerbetli, tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Bayramda fazla tüketilen kırmızı et, çikolata, şerbetli tatlılar kilo kontrolünü sağlamamızı zorlaştırabilir. Günlük fiziksel aktivite artırılmalıdır. Günlük 30-40 dakika hafif tempolu yürüyüşler yapılmalıdır” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.24 12:05:21
Son Düzenlenme Tarihi :