Türkiye’nin her tarafı antik kentler ile çevrilmesine rağmen, özellikle kıyı kentlerindeki tarihi eserlerin yağma edilmesinin önüne geçilemedi.
Antalya’nın her bölgesinde adeta yağmalanmış antik kentler gözlenirken, bu yağmaların tamamı Antalya ve Türkiye’nin turizmde bilinçlenmediği yıllarda gerçekleşti.
Arkeologların tamamının yabancı olduğu yollarda çok önemli eserler yurt dışına götürülürken, defineciler de geri kalmadılar ve onlarda buldukları tarihi eserleri sattılar ve yurt dışına kaçırılmasına öncülük ettiler.
Yağmacıların en fazla ilgi gösterdikleri yerler ise lahit mezarlar oldu.
Lahit mezarların içerisine değerli eşyaların konması, definecileri cezbederken, genelde de lahitleri ve mezarları kırarak, büyük zararlar vererek içerisindekileri almayı tercih ettiler.
Bunun iyi örneklerini Myra Antik Kenti’nde görmek mümkün.