SON DAKİKA

logo

MATSO’dan Kırsal Kalkınma Kurumu talebi

MATSO, Tarım ve Orman Bakanlığı ile TOBB’a resmi yazı ile müracaat ederek Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun (TKDK) il koordinatörlüğünün Antalya’da açılması talebinde bulundu.
Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO), Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu il koordinatörlü..

MATSO, Tarım ve Orman Bakanlığı ile TOBB’a resmi yazı ile müracaat ederek Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun (TKDK) il koordinatörlüğünün Antalya’da açılması talebinde bulundu.
Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO), Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu il koordinatörlüğünün Antalya’da açılması talebinde bulundu. Başkan Seydi Tahsin Güngör imzası ile Tarım ve Orman Bakanlığı ile TOBB’a gönderilen resmi yazıda Antalya bölgesinin, özellikle Manavgat’ın kırsal bölge alanlarına dâhil edilerek desteklerden payını alması ve bölgenin gelişimi ve ülkeye katacağı katma değer bakımından bunun elzem olduğu ifade edildi.

"Tarım, Manavgat’in en önemli sektörlerindendir"
MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, Manavgat’ın her ne kadar turizm sektörü ile akıllara gelse de kadim sektörü olan tarımın en önemli sektörlerden biri olduğunu söyledi. Manavgat’ın yaklaşık 423 bin dekar tarım alanı ile Antalya’nın en fazla tarım alanına sahip olan ilçelerinden olduğuna vurgu yapan Başkan Güngör, “Tarım alanının geniş olması yanı sıra on iki ay tarım ürünlerinin yetiştirilebilmesi ve iklim, su, toprak özellikleri bakımından yetiştirilebilen tarım ürünlerinin çeşitliliği oldukça fazladır. Bu nedenlerle ilçemiz ülkemize katma değer üretecek tarımsal sabit yatırımlara açık bir bölgedir” dedi.

"TKDK kırsal bölgelerin gelişimi açısında önemlidir"
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun (TKDK) kırsal bölgelerin gelişimi açısından önemine vurgu yapan Başkan Güngör, “(TKDK) kırsal bölgelerin gelişimi, katma değer üretmesi ve ekonomiye katılması amacıyla Avrupa Birliği (AB) ve uluslararası kuruluşların sağladığı kaynaklar (IPARD vb.) ile tarım ve hayvancılık konularındaki yatırımların desteklenmesini sağlamaktadır. Fakat Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu belirli kırsal bölgelere destek verilebilmektedir. Bu durum Manavgat gibi tarımsal imkânlar bakımından zengin fakat yatırımcı bakımından desteklenmeye ihtiyacı olan bölgeleri kapsamamaktadır” diye konuştu.

"Manavgat için uygun yatırım konularıdır"
Başkan Güngör şunları söyledi:
“Bitkisel ürünlerin çeşitlendirilmesi, arıcılık faaliyetlerinin geliştirilmesi, kırsal turizm faaliyetlerinin desteklenmesi, su ürünleri yetiştiriciliği, yenilenebilir enerji yatırımları, bitkisel ürünlerin, et ve süt ürünlerinin üretilmesi, işlenmesi, paketlenmesi gibi TKDK’nın desteklemeye uygun gördüğü katma değer sağlayacak konuların tümü Manavgat için uygun yatırım konularıdır. Antalya bölgesinin, özellikle Manavgat’ın TKDK’nın kırsal bölge alanlarına dâhil edilerek IPARD desteklerinden payını alması ve TKDK Koordinatörlüğü açılması bölgemizin gelişimi ve ülkemize katacağı katma değer bakımından elzemdir. Bu nedenlerle TKDK’nın il koordinatörlüğünün açılarak bölgemizin desteklenecek kırsal alanlara dâhil edilebilmesi gerekmektedir.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.15 16:19:54
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Gürsu’ya 20’nci park

Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, Gürsu Mahallesi’nde 20’nci parkın yapımını tamamladıklarını belirterek, “Biliyoruz ki çocuklarımız parklarda özgürce koşup oynamayı özledi. Bizler de onların parklardan gelen o neşeli seslerini özledik. Salgının sona ermesinden sonra çocuklarımız yeni parkımızda çok eğlenecek” dedi.

Çevreci bir anlayışla proje üreten ve bu çalışmalarla ilçenin yeşil alan miktarını artıran Konyaaltı Belediyesi, Gürsu Mahallesi’nde 20’nci parkı hizmete hazır hale getirdi. 350 ile 366 Sokak kesişiminde 6 bin 155 metrekare büyüklüğündeki alan üzerinde inşa edilen park, koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında sokağa çıkma yasaklı olan çocukların özgürce koşup oynayabildiği günleri bekliyor.

ENGELLİ DOSTU PARK
Tekerlekli sandalyeliler ve bebek arabaları için rampaların yapıldığı, engelli karoları ile görme engelli vatandaşların rahatlıkla dolaşabileceği parkın yapımını tamamladıklarını dile getiren Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, “Tekerlekli sandalyeliler ve bebek arabaları için rampalar yaptık. Görme engelli vatandaşlarımızın rahatlıkla dolaşabilmesi için de görme engelli karoları döşedik. Çocuk oyun alanı olarak belirlenen bölgeye çocuk oyun grubu, salıncak ve tahterevalli monte edilecek, alanın zeminine çocukların güvenliği için yumuşak ve doğal bir malzeme olan kum serdik. Etrafını da panel çit ile çevreledik” diye konuştu.

ÇOCUKLARIMIZ ÖZLEMLE BEKLİYOR
Parka gece kullanımı ve emniyet için aydınlatma sistemi ve suyun verimli kullanımını sağlayan otomatik sulama sistemi kurduklarını kaydeden Esen, “Mevcut ağaçları koruyup, fonksiyonel ve estetik açıdan uygun bitkiler diktik. Çim tohumu ile de peyzaj düzenlemesini tamamladık” dedi. Başkan Esen, son derece modern inşa edilen parkın, çocukların özgürce koşup oynayabildiği o günleri beklediğini söyledi.  


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.05.07 14:07:07
Son Düzenlenme Tarihi :





Bir kıvılcım geleceğimizi yakmasın, ormanlarımız hep yaşasın!

Türkiye’nin bazı bölgeleri günlerdir aşırı rüzgarın etkisi altında kalırken, bugünden itibaren ise içerisinde Antalya’nın da bulunduğu bazı şehirlerde aşırı sıcak hava uyarısı yapıldı.
Ülkemizde orman yangınları açısından en riskli dönemin temmuz-eylül ayları arasında olduğunu hatırlatan TEMA Vakfı, iklim krizinin de etkisiyle, küçük bir kıvılcımın çok büyük orman yangınlarına dönüşebilme tehlikesine dikkat çekiyor. 
Orman yangınlarının %88’inin insan kaynaklı olduğunun altını çizen Vakıf, havaların ısınmasıyla birlikte artan orman yangını riskine karşı tüm vatandaşları dikkat göstermeye çağırıyor.
TEMA Vakfı’nın, Türkiye’deki orman yangınlarının çok büyük bir kısmının insan kaynaklı olduğu gerçeğinden hareketle geçen yıl başlattığı Orman Yangınları Farkındalık Projesi 2’nci yılında da devam ediyor. Başarılı 1 yılı geride bırakan projede bu yıl, orman yangınlarının daha çok yaşandığı yaz aylarında insanların ihmal ve dikkatsizliklerinden kaynaklanan yangınların önüne geçmek için farkındalığın artırılması hedefleniyor.
Projenin yeni döneminde hazırlanan “Cam Şişe”, “Mangal Ateşi” ve “Anız” konulu 3 adet film bulunuyor. Yangın temalı şarkılarla başlayan filmlerin sonunda  ‘Bu yaz yangınlar şarkılarda kalsın, doğaya cam şişe bırakma/ ormanda ve yakınında ateş yakma/anız yakma ormanlarımız hep yaşasın’ mesajı veriliyor ve izleyenler yangın öncesinde alınması gereken önlemlerin hatırlatıldığı DahaYanmadan.com web sayfasına yönlendiriliyor.
“Proje büyük ilgi gördü, farkındalık arttı”
Orman Yangınları Farkındalık Projesi’nin ilk yılında yoğun ilgi gördüğüne değinen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Geçen yıl #DahaYanmadan çağrısıyla başlattığımız projede, televizyon, radyo ve dijital platformlarda yaygın iletişim çalışmaları gerçekleştirdik. Proje kapsamında hazırlanan farkındalık filmlerimiz ile gerçekleştirdiğimiz TV kampanyası ile yaklaşık 24 milyon kişiye eriştik, basında geniş yer aldık.
Yine proje kapsamında hayata geçirdiğimiz DahaYanmadan.com web sayfası üzerinden paylaştığımız bilgilendirme metinleri, görseller ve farkındalık filmleri ile orman yangınlarının önlenmesi için bireylere, kurumlara ve yetkililere düşen sorumlulukları hatırlattık. Tüm bu çalışmalarımızla çok sayıda insana ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kampanyamız ile ilgili aldığımız çok sayıda olumlu dönüşler sonucunda da kamuoyunda büyük bir farkındalık yarattığımıza inanıyoruz. Tüm bu güzel sonuçların ışığında daha fazla insana ulaşabilmek adına projemize ikinci yılında da devam ediyoruz ” ifadelerini kullandı.
Orman yangınlarının %88’i insan kaynaklı
Orman yangınlarının büyük bölümünün önlenebilir yangınlar olması nedeniyle Orman Yangınları Farkındalık Projesi’nde insan kaynaklı yangınların azaltılmasına odaklandıklarını belirten Deniz Ataç, “Ülkemizde, son 25 yıldaki orman yangınlarının çıkış sebebinin % 12’sinin doğal, %88'sinin ise kasıt, ihmal ve kaza ve sebebi bilinmeyen olarak tanımlanması yangınlarda insan etkisinin büyük olduğunu kanıtlıyor. Orman yangın istatistikleri göstermektedir ki; her yıl çıkan orman yangınları doğrusal olarak artıyor. 2000-2010 yıllarında yılda ortalama yaklaşık 2.000 orman yangını çıkarken, 2010 yılından günümüze bu sayı %28 artarak 2.600’ü aştı. Bu artış da hiç şüphesiz yangın sezonunda orman-insan etkileşiminin artıyor olmasından kaynaklanıyor. Orman varlıklarımızın %60’ı yangın riskinin en yüksek olduğu yerlerde yer alıyor. Bu durum da ülkemiz için hayati olan ormanların korunması adına yangınlara karşı çok dikkatli olmamız gerektiğini gösteriyor. Ancak bu dikkati yeterince gösteremediğimiz ne yazık ki çok açık” diye konuştu.
Ormanlarımız hep yaşasın
İklim krizinin orman yangınlarının yayılma hızını ve şiddetini artırdığına vurgu yapan Ataç, “Artık Bir kıvılcım çok büyük orman yangınlarına dönüşebiliyor. Bu nedenle çok daha dikkatli olunmalı, ormanlarımızın korunması için yangın riski yüksek dönemlerde bırakın ormanda ateş yakmayı, bir kıvılcım bile çıkarılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki; ormanlar sadece ağaç topluluğu değil, bir ekosistemdir. Orman yangını sadece ormandaki bitkileri yakmıyor, içinde barındırdığı çok sayıda canlıyı da yok ediyor. Karbon yutağı olan ormanlarımız, yangınlar nedeniyle karbon salımı yapar hale dönüşüyor. Mevcut karbon depolama kapasitelerine ulaşabilmeleri için ise onlarca yıl gerekiyor” şeklinde konuştu.
Orman yangınlarına sebep olmamak için izmarit ve cam şişe atma, anız yakma, mangal ateşini söndür!
“Ormana ya da ormana yakın alana atılan bir izmaritin çevresindeki otları ve bitkileri yakmaya başlayacağı, iyi söndürülmemiş bir mangal ateşinin rüzgarın etkisiyle tekrar tutuşabileceği, ormana atılan bir cam şişenin ya da benzer özelliklerdeki bir atığın, güneş ışınlarının mercek etkisi ile ateş oluşturabileceği unutulmamalı. Aynı şekilde anız yakılmasının da orman sınırına yakın alanlarda yapıldığında, bir orman yangınına dönüşebildiği göz önünde bulundurulmalı” diyen Ataç, “Bu sebeple orman alanlarında ve orman sınırlarına yakın alanlarda kesinlikle ateş yakılmamalı, ormanlarda izin verilen piknik alanları dışında piknik yapılmamalı, yakılan piknik ateşlerinin tamamen söndürüldüğünden emin olunmalı ormana çöp, plastik, cam şişe ve cam parçaları atılmamalı, ormanlık alanlarda sigara içilmemeli ve orman kenarı karayollarına, ormana yakın alanlara sigara izmaritleri kesinlikle atılmamalı, anız yakmaktan vazgeçilmeli. Yangın riski görülen durumlarda ise hemen Acil Çağrı Hattı 112 veya Orman Yangını İhbar Hattı 177 aranarak ihbarda bulunulmalı” diyerek orman yangınlarının önlenmesi için vatandaşlara düşen sorumlulukları hatırlattı.
Ataç “TEMA Vakfı olarak küçük ihmallerin felaket getirdiğini hatırlatıyor, havaların ısınmasıyla birlikte artan orman yangını riskine karşı tüm halkımızı dikkat göstermeye çağırıyoruz” dedi.
* TEMA Vakfı

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.10 13:30:19
Son Düzenlenme Tarihi :