ATSO Başkanı Ali Bahar, ATSO 48. Grup Eğitim Faaliyetleri Meslek Komitesi'nde yer alan rehabilitasyon merkezi temsilcileriyle bir araya geldi.
Bahar, “Devletimizin tüm yetkililerine sesleniyoruz, onların ellerini bu sektörün omuzlarına koymasının ne kadar önemli olduğunu düşünüyoruz, bu özel çocuklarımızın istihdama kazandırılması için yenilikçi bir politikaya ihtiyaç var” dedi.
Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneği İl Temsilcisi, Sosyal Hizmet Uzmanı İmre Karataş, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin Küçük Orta Boy İşletmeler olarak tanımlanmalarına rağmen, KOBİ’lerin yararlandığı SGK ve Uygun fiyatlı krediler gibi destek ve teşviklerden faydalanamadıklarını ifade etti.
İmre Karataş, “Bizler devletten ödenek alıyoruz. Artışlarımız var. Maalesef %29,98 gibi bir artışımız oldu. Kiralarımız %100, diğer giderlerimiz de %100 artmışken29,98'lik bir artış ne yazık ki bizleri son derece zor duruma sokacak. Burada en büyük zararı da maalesef personelimiz görecek. Ki bunların bir çoğu eğitim personeli. Devlet çalışanı olsalardı belki de şuanda aldıkları ücretin 2-3 katını alacaklardı. Sonuç itibariyle personelimiz mutsuz.
Tanım itibariyle küçük orta boy işletmeleriz ancak kobilerin yararlandığı destek ve teşviklerden yararlanamıyoruz. Bunun gerekçesi olarak devlet bize diyor ki ben zaten size bu ödemeyi yapıyorum. Biz devletin üzerinden çok ciddi bir yükü alıyoruz. Devlet bu hizmeti kendisi verse bizim ürettiğimizin 4-5 misli pahalıya mal edecek. Biz devlete bu desteği sunuyoruz, devlet bize destek veriyor ama KOBi olarak bizi nitelendirse de destek ve teşviklerinden yararlandırmıyor. SGK desteği gibi, uygun faizli krediler gibi.” dedi.
BAHAR : “DEVLET ELLERİNİ BU SEKTÖRÜN OMZUNA KOYMALI”
Bu eğitim kurumlarının KOBİ olarak nitelendirilmesine rağmen KOBİ’lere sunulan avantajlardan yararlanamadıkları için adaletsiz bir durumla karşı karşıya kaldıklarını belirten ATSO Başkanı Ali Bahar, “ Gerçekten sektör büyük bir erozyona uğramış. Biz buradan devletimizin tüm yetkililerine sesleniyoruz. Özel eğitim kursları ve rehabilitasyon merkezlerimizin yardıma ihtiyacını çok net bir şekilde görüyoruz. Eğitiminde kalitesizleşebileceğini sektör erozyona uğrayınca bunu da görüyoruz. Kendileri KOBİ tanımına girse bile KOBİ’lere tanınan hiç bir haktan yararlanamıyorlar.
Neden, çünkü siz devletten destek alıyorsunuz ve KOBi olanaklarından yararlanamazsınız gibi bir şeyle karşılaşıyorlar. Bunun da büyük bir adaletsizlik olduğunu düşünüyoruz. Bugün devlette bir maaş neredeyse 20-25 bin lira iken, bu merkezlerimiz yaşadıkları bu sıkıntılardan, ücretlendirme politikasından dolayı asgari ücretle öğretmen çalıştırmak zorunda kalıyorlar. Bu konuda istihdam yaratamıyorlar. personel bulamıyorlar. Bulamayınca da istikrarlı, sürdürülebilir, kaliteli eğitim verme şansları da olamıyor.
Yapıla bir araştırma var. Buda çok kayda değer bir araştırma. Yapılan bir araştırmada eğer devlet bu özel çocuklarımızı eğitime tabi tutsa bugün ödenen ücretin 7 kat daha fazlası bir ödeme yapmak durumunda.
Devletimize seslenmek istiyoruz. Sektörün bir umutsuzluğu var ve bunu görüyoruz. Devletimizde elbette bunu planlayarak düşünerek yapmıştır ancak sektörde böyle bir feryat var. Bizde buradan devletimizin tüm yetkililerine sesleniyoruz onların o ellerini bu sektörün omuzlarına koymasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz ve bu özel çocuklarımızın da istihdama kazandırılması konusunda da yenilikçi bir politikaya ihtiyaç var” dedi.
* ABDÜLTALİP GÜNGÖR