HALKTAN BÜYÜK
TEPKİ
Manavgat
Sorgun’da bir bölümü mesire alanı olarak kullanılan 254 dönümlük alanın
Manavgat Belediyesi’ne yapılan tahsisinin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından
iptal edilmesi, Manavgat halkını ayağa kaldırdı. Manavgat Belediye Başkanı
Şükrü Sözen, aynı zamanda mesire alanının da girişi olan Sorgun Boğaz
Sahili’nde vatandaşların katılımıyla büyük bir basın açıklaması yaptı. Basın
açıklamasına CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz ve yönetim kurulu, CHP Manavgat
İlçe Başkanı Oykun Başar, İYİ Parti Manavgat İlçe Başkanı Hüseyin Ergen, CHP
Antalya Milletvekilleri Cavit Arı, Aliye Coşar, Sururi Çorabatır, Mustafa
Erdem, CHP eski Milletvekili Tuncay Ercenk, oda başkanları, stk temsilcileri,
mahalle muhtarları, basın mensupları ile genç, yaşlı çok sayıda vatandaş
katıldı. Mesire alanlarının tahsisinin iptaline büyük tepki gösteren
vatandaşlar, ellerinde dövizler ve pankartlarla sloganlar attı. Manavgat
Belediye Başkanı Şükrü Sözen, basın açıklaması öncesinde vatandaşlarla birebir
ilgilendi,
MANAVGATLI OLMAK BİR ŞANS
Manavgat
Belediye Başkanı Şükrü Sözen konuşmasına duyarlı Manavgat halkına, kentine,
ülkesine, bölgesine sahip çıktıkları için teşekkür ederek başladı. Sözen, “Ülkedeki bazı olumsuzluklara rağmen
kentinize, ülkenize sahip çıkmak için buradasınız. Sizlerle daha keyifli bir
ortamda bir arada olmayı isterdik. Ama bu gün bize ait olanlara sahip çıkmak
anlamında bir aradayız. Duyarlı sevgi dolu, birbirine sahip çıkan, kentin değerlerine,
çocuklarının geleceğine sahip çıkan bir Manavgat halkı olmak ayrı bir şans.
Burada olduğunuz için sizlere minnet ve teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
AVUÇ İÇİ KADAR YERİMİZE GÖZ DİKTİLER
Manavgat
Belediyesi olarak halkın ortak kullanım alanlarını artırmaya gayret ettiklerini
dile getiren Başkan Sözen, Kızılot, Boğaz, Evrenseki, Çolaklı, Side, Örenşehir halk plajlarının hepsinin mavi
bayraklı olduğunu, halk için açtıklarını söyledi. Manavgat’ın değerlerine bir bir
göz dikildiğini belirten Başkan Şükrü Sözen, belediyenin nefes alanlarını artırmaya
çabalarkenbirilerinin de buraları alarak özel sektöre devretmeye çalıştığını,
ancak buna izin vermeyeceklerini söyledi. Başkan Sözen, büyük yangının acısının
dinmediğini vurgulayarak, “Nefes almaya çalıştığımız avuç içi kadar kalan yere sahip
çıkacağımızı bilmiyorlar. 70 bin hektar alanımız yandı. Bunu unuttular, böylesi
bir dönemde avuç içi kalan alana bile sahip çıkacağız, teslim etmeyeceğiz”
dedi.
YER TESLİMİNİ YAPMADILAR
Başkan
Sözen, tahsis iptaline konu olan bölgeyle ilgili şu bilgileri aktardı. “Değerli
hemşehrilerim. 254 dönümlük, bir tarafı deniz, bir tarafı sahil olan bir alanın
tahsisinin iptali noktasında sizlerle bir aradayız. Yıllardır bu toplumun koruduğu
alanları birbir elimizden almaya çalışıyorlar. Dünden bu güne buraları bu
toplum korumuştur. Bu kentteki insanlar, otellerin önündeki işgallerden dolayı
64 km lik sahillerden, denizden mahrum kalan bir halk. Bunları unutuyorlar.
Yıllardır koruduğumuz bu alanların daraltılıyor. Bu alana,06.06 2012’de
Manavgat Belediyesi’nin talebiyle ön izin veriliyor. Daha sonra 12.06.2013
yılından Manavgat Belediyesi adına yatırım belgesi düzenleniyor. 2013’den
itibaren onlarca kez Manavgat Belediyesi yazı göndermesine kesin tahsisini yıllarca
maalesef bekletiyorlar. 2016’da bizim baskılı yazılarımıza rağmen aradan 4 yıl
geçtikten sonra kesin tahsisi veriyorlar. 20 yıllığına kesin tahsisi aldık.
2017’de tapuda Manavgat halkına tahsis ediliyor. Daha sonra Manavgat Belediyesi
ısrarla yer teslimini istedi. Ön tahsis, kesin tahsis, üst kullanım hakkı ve en
son noktada yer teslimi yapılması gerekiyor. 2018’e kadar en küçük bir hareket
yok. 26.01.2018 tarihinde Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel
Müdürlüğü, Antalya İl Turizm Müdürlüğü’ne git yerinde Manavgat Belediyesi’ne bu
tahsisi teslim et, yatırıma başlasın diyor. Ama ne hikmetse siyaset el atıyor,
Turizm Müdürlüğü yer teslimi yapmıyor. Yer teslimi olmayan bir yere yatırıma
başlayamıyoruz. Yer teslimini alamazsak tahsis iptaline gerekçedir. Bu sürede
yeri teslim etmeyen Orman Bakanlığı, bizden Orköy bedeli olarak her yıl bu
arazinin bedelini tahsil ediyor. Biz de tahsisimiz iptal olmasın diye halktan
aldığımız paralarla bu bedeli ödedik. Bize teslim edilmeyen yerin bedelini
Turizm Bakanlığı bizden alıyorlar. Eve taşınmamışız bizden bedelini alıyor. Bu
güne kadar sizin ödediğiniz bedel 28 milyon TL.’dir. Bu bedele rağmen bize
teslim etmediler. Biz de haksız yere ödeme yapmayalım diye tahsisi dondurduk.
En son nokta burada oluşumuzun asıl amacı 12.09.2023 tarihinde maalesef ki,
sayın bakanlık yetkilileri, tahsisinizi iptal ettik diyorlar. Buradaki ortak
duruşumuz, burada oluşunuz en güzel cevaptır elimizden değerlerimizi almaya
çalışanlara. İşin en ilginç yanı da gerekçeleri. Hukukçulardan görüş aldım,
hepsi de koca bakanlığın böylesi gerekçe koymasını esefle kınadı. Sizlerin et
alamayıp tavuk kanatlarıyla mangal yaptığınız mesire alanı. Bunu bile bize çok
gördüler” dedi.
MESİRE ALANINI GEREKÇE GÖSTERDİLER
Mesire
alanı 2002 yılında o günün belediye başkanı sn. Zeynel Şenol tarafından
yapılmış. Halk mangal keyfi yapsın diye. Ve bu tahsis verilirken, mesire
alanını yerinde görmüş onay vermiş, Turizm Bakanlığı gelmiş gezmiş, mesire
alanını görmüş içinde inşaat yok, ticaret yok sadece piknik masaları var. Ona
rağmen tahsisi vermiş. Peki 10 yıl geçtikten sonra 18 dönümlük piknik alanını
gerekçe göstererek tahsis iptal ediyorsunuz. Yeni mi görüyorsunuz. Biz sembolik
3 TL alıyoruz. Peki siz Turizm
Bakanlığı’nın günübirlik alanına 130 TL’ye giriyorsunuz. Biz bu alanları
çoğaltmaya çalışıyoruz. Bakanlığın ve Özel sektörün elindeki plajlarda 1000 TL
harcayamayacağınız için bu alanları artırmaya çalışıyoruz. Bize kural kaide
öğretmeye çalışanlara, Yasaları uygulamaya çalışanlara sizin huzurunuzda
hatırlatmak istiyorum. Kızılağaç’taki Halk Plajının iskanı var mı. Bize ders
vermeye çalışan bakanlık, ıskansız çalıştırıyor orayı”
ÖDÜLLÜ BOĞAZ HALK PLAJINI DA SÖKMEK İSTEDİLER
Bugün
içinde bulunduğunuz bu proje mavi bayraklı. 6 kez milli emlaktan talep ettik.
Çünkü insanlar ekonomik zorluk içinde. İnsalar çoluk çocuk gelsin, ücretsiz,
duştan, şezlongtan faydalansın diye bu plajı açtık. Bugün gurur duyuyorum.
Yerine göre günde 5 bin insan hizmet alıyor, burası halkın. Neden bundan rahatsız
oluyorsunuz. Bizi yönetenler, gelin geceleri bile halkın buradan nasıl hizmet
aldığını görün, mutlu olun. Buradan da rahatsız oldular. Bize defalarca tutanak
tuttular. Duşları sök, kamelyaları kapat, yolu sök dediler. Sizin yüzünüzün
gülmesinden mutlu olması gerekenler, vekil nezdinde, ilçe başkanlığı nezdinde
buranın iptal edilmesi için baskı yaptılar. Biz de halka ait olan yeri
yüreğiniz varsa gelin sökün dedik. Perşembe günü buranın ödül aldığı yazısı
geldi. Şehircilik altyapısı kategorisinde Altın Kent ödülü almış buradaki
projemiz. Arkadaşlarımız Ankaraya giderek bu ödülü alacak. Halkın huzuru
önceliğimizdir. Ne pahasına olursa olsun halkımızın elde ettiği değerleri
koruruz. Varoluşumuzu halka borçluyuz Onun değerleri uğruna konuşmayacak,
sineceksek birileri gibi, vekillik koltuğundan korkan, ilçe başkanlığı
koltuğundan korkan o koltukları kaybederim diyenlerin tam tersine bizler
haksızlığın karşısında dimdik durduk, şimdiden sonra da duracağız. Bizler en
dibini gördük.
BU ULUALAN’IN RÖVANŞIDIR
Bu
Ulualan’ın rövanşıdır. Hatırlatmak isterim. Göz diktikleri, çocuklarımızın
yarını olarak gördüğümüz bir yer. Ulualan’ın bu kenti canlı kılacak şekilde
projelendirilmesi gerekiyor. Hayalimiz 12 ay turizmi canlı tutmaktır oradaki
hayalimiz. Yangınlarda kullandığımız pisti iptal ettiler. Marinayı iptal
ettiler. 4 kişiye vermeye çalıştılar. Manavgat halkı ortak duruş gösterdiler.
Bir dönem itibarıyla ötelediler. Sayın bakan bizi azarlamaya başladı. Size
rağmen bu projeyi yapacağım dedi. İstemiyorsanız 50 yıl daha ötelensin dedi.
Biz de burası halkın kullanımında olmalıdır dedik. O gündür bu gündür
cezalandırılıyoruz. Size asla ve asla ulualanı ve burayı kurban etmeyeceğiz.
Halkın verdiği makamları cezalandırma mekanizması olarak görenlere buradan
seslenmek istiyorum. Kendinden olmayanı ötelemeye çalışan siyaset anlayışlarına
buradan bir kez daha sesleniyorum. Sırtınızdaki o sırça kaftanlar çıkacak,
halkın içinde tıpış tıpış yürümek zorunda kalacaksınız. Zulm edeni bu toplum
asla affetmez. Yapılan zulüm o kadar ağır ki, size yansıtmıyoruz. Boğaz Otelin
tahsisi rahmetli İbrahim Sözen tarafından alınmıştır. Biz buraya 4 -5 tane otel
yapabiliriz. Ama biz gelire ihtiyacımız
olmasına rağmen doğal olarak kalması için çabalıyoruz. Oranın da işletme
belgesini iptal etmek istiyorlar. Bizleri hırslandırıyorsunuz. Asla sizin
gücünüz bu toplumun olanları yemeye yutmaya izin vermeyiz. Doğruyu öldüğümüzde
mi söyleyeceğiz. Korkmuyorum. Gıpta ile bütün dünyanın izlediği Side’deki
dönüşüm projesine elinden gelen sıkıntıyı yaratıyor. Manavgat Belediyesini
ötelemeye çalışıyorlar. Side’de işlerin hızlı gitmesi için kuracağımız KUDEP’in
kurulmasına bile izin vermediler. Şimdi de geldiler mesire alanımıza, soluk
alacağımız günübirlik alanımıza. Asla gözünüzü, kafanızı, beyninizi bu kentin
üstünden çekin. Kimse kendini halkın üstünde görmesin. Adı bakansa, vekilse,
ilçe başkanıysa da elinizi çekin. Bu olumsuz duruşlarda yanımızda olmayan
bakanlığın doğru yaptığını ifade edenleri uğurlayacağız. Kıymetli bir
hanımefendi vekilimiz var. Vekillik halkın çıkarlarını korumak adına Ankara’ya
gitmektir. Hataları tamamlamak demektir. Gedik açmak değildir. Sivil Toplum
örgütlerini tehdit etmek değildir. Çok çabuk adapte oldun bu işlere. Unuttuğun
bir şey var. Yarın bu toplum gel, sana da bize de diyecek. Ben hesabımı
vereceğime inanıyorum,.Ama sen verebilecek misin, elimizden kaybedilen
değerlerle ilgili olarak hesap verebilecek misin.
ULUALAN ve MESİREDEN ELLERİNİ ÇEKSİNLER
ADAY OLMAYACAĞIM
Değerli
dostlarım sizin huzurunuzda size bir söz vermek istiyorum. Bundan büyük bir
yemin ant olmaz. Şerefim üzerine yemin ederim ki, Boğazdaki bu tahsisten
ellerini çektikleri takdirde, Ulualan’ı halkın istediği şekilde planlayıp
projelendireceklerine taahhüt ettikleri takdirde sizin huzurunuzda yemin
ederim, aday da değilim, belediye başkanlığında hesabım da yok. Tek derdim,
halkın bu değerlerinin sizde kalması. Söz veriyorum. Kimse halkın verdiği gücü
sopa gibi kullanmasın. Buna müsaade etmeyiz. Bugün anayasal hakkımız olan basın
açıklamamıza müsaade eden Kaymakamlığımıza, jandarmamıza, kolluk kuvvetlerimize
teşekkür ediyorum. Günübirlik alanlarımız TTA alanına dönüştürülüp satılıyor. 3
tane Manavgat Belediyesine ait alanı davayla iptal ettirdik. Duruş koyabilecek
insanlara ihtiyaç var demiştik önceden. Bugün mera vasfındaki yeri komisyon
raporuyla satışa çıkardılar. Manavgat Belediyesinin açtığı davayla iptal oldu.
Çocuklarınıza ait 100 parça yeri milli emlak arazisini TOKİ’ye devrederek
sattılar. Haberiniz var mı. Yok. 400 parça milli emlak arazisini satmak için
karar aldılar. Madem satıyorsunuz, gelin yangında mağdur olan insanlardan bu
evlerin parasını almıyoruz diyin. Ellerinizi kaldırın elinizi öpelim. TOKİ’ye
devredilen milli emlak arazisinden yüzde 40 belediye hakkını alamıyoruz. Bunun
için TOKİ’ye devrederek satıyorlar. Niye bu parayı biz size harcayacağız. Ben
de bu kentin yönetimine adayım diyen bir sürü kardeşim var. Siz de bu kentin.
Buyurun size siyaset fırsatı. Siz de bu kentin geleceğine sahip çıkın,
kavgasını verin. Görelim sizi. Biraz yürek. Hangi siyasi yapıya ait olursa
olun. Bununla ilgili serzenişte bulunamayan iki kelime etmekten imtina
edenlerden yönetici olmaz. Sizleri izliyorum. Hanginiz bu kentin kavgasını
verecek. Sizleri izleyeceğim. Kentine sahip çıkan herkese teşekkür ediyorum. * Manavgat Belediyesi Bülten