SON DAKİKA

logo

Akdeniz Üniversitesinde meme kanseri tanı ve tedavisinde yenilikler konuşuldu

Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde Meme Kanseri Farkındalık Ayı çerçevesinde “Tanıdan Tedaviye Meme Kanseri Yolculuğu Sempozyumu” düzenlendi. Onkoloji ve Radyasyon Onkolojisi bölümlerinde güçlü bir altyapıya sahip olduklarını söyleyen Rektör Özkan, bu alanda Türkiye’deki sayılı merkezlerden biri ol..

Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde Meme Kanseri Farkındalık Ayı çerçevesinde “Tanıdan Tedaviye Meme Kanseri Yolculuğu Sempozyumu” düzenlendi. Onkoloji ve Radyasyon Onkolojisi bölümlerinde güçlü bir altyapıya sahip olduklarını söyleyen Rektör Özkan, bu alanda Türkiye’deki sayılı merkezlerden biri olduklarını söyledi.
Akdeniz Üniversitesi ve Antalya Meme Hastalıkları Derneği iş birliğinde Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Mor Salon’da "Tanıdan Tedaviye Meme Kanseri Yolculuğu Sempozyumu" düzenlendi. Meme Kanseri Farkındalık Ayı çerçevesinde kansere karşı şuur uyandırmak amacıyla düzenlenen Sempozyuma Akdeniz Üniversitesi Rektörü ve Antalya Meme Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Özlenen Özkan, Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü ve Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Ömer Özkan, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Gürpınar, farklı disiplinlerden öğretim üyeleri ve asistanlar katıldı.

“Erken tanı için farkındalığın artması gerekiyor”
Ekim ayının tüm dünyada “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak kabul edildiğini ve bu konuya dikkat çekmek istediklerini ifade eden Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Meme kanseri konusu benim için hem kadın olarak, hem de anneannemi bu illetten kaybeden biri olarak benim için biraz daha farklı. Hastalığın ne kadar erken yaşlara düştüğünü maalesef hepimiz gözlemliyoruz. Bu nedenle erken teşhisin önemi de artıyor. Bugün de daha çok tedavi üzerine konuşacağız ama asıl önemli olan erken tanı. Bunun için de farkındalığın artırılması gerekiyor. Akdeniz Üniversitesi’nin böyle bir misyonu olduğunu düşünüyorum. Bu konuda halka yönelik toplantılar da yapacağız” dedi.

“Türkiye’deki sayılır merkezlerden biri”
Sempozyumda tedavilerde güncel yöntemler üzerinde konuşulacağından bahseden Rektör Özkan, “Akdeniz Üniversitesi olarak hem onkoloji hem de radyasyon onkoloji bölümlerimizin altyapılarını güçlendirdik. Konuşmacılarımız, hocalarımız bundan bahsedecek. Brakiterapiler gibi birçok terapi türü, Türkiye’de çok az merkezde var. Lütfen hastalarınızı yönlendirin. Keza kanser tedavisi modülasyonunu içeren genetik mutasyon taraması yapan da 2-3 merkezden biriyiz. Lütfen hastalarınızın örneklerini uzak merkezlere göndermeyin. Merkezimizde hem ucuz hem daha hesaplı bakıyoruz” şeklinde konuştu.

“Tecrübelerini paylaştı”
İki oturum halinde düzenlenen sempozyumun ilk oturum başkanlığını Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Prof. Dr. Cumhur Arıcı yaptı. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan “Ne Zaman Rekonstrüksiyon Yapıyoruz” başlıklı konuşmasında rekonstrüksiyonun ne zaman, kimlere yapıldığı konusunda bilgiler vererek hastanın durumunun bu konuda önemli olduğunu ifade etti. Özellikle asistanlara yaşadığı tecrübeler üzerinden hastaya yaklaşım konusunda önerilerde bulunan Prof. Dr. Özkan, hastanın durumunun, psikolojisinin hatta yakının durumunun bile değerlendirmede önemli olduğunu ve tedavi sürecinin buna göre şekillendiğini anlattı. Hastanın durumuna göre uygulanabilecek farklı tedavi türlerini anlatan Prof. Dr. Özkan, bu tedavilerin avantaj ve dezavantajlarından bahsederek konuyla ilgili vaka örnekleri sundu. Erken teşhisin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Özkan “Kişisel tecrübeme göre memedeki tümör en yavaş gelişen tümörlerden bir tanesi ancak belli bir aşamayı geçtikten sonra hızı alamıyorsunuz. Bu sebeple erken teşhis ve erken dönemdeki tedavi çok önemli” dedi. Hastanın tanı ve tedavi sürecinde farklı branşlarla birlikte uyum içinde çalışmanın ve operasyonlarda tecrübeli bir ekibin önemli olduğuna değinen Prof. Dr. Özkan Akdeniz Üniversitesi olarak bu konuda şanslı olduklarını çok değerli hocalarla çalıştıklarını ifade etti.

“Akdeniz’de tanı için yeni bir yöntem kullanılmaya başlandı”
Nasıl tanı koydukları, tanı ve taramadaki yenilikler konusundan bahseden Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Sanhal, yapılan mevcut taramaların yanında yeni bir teknik olan Kontrastlı Mamografinin özelliklerini anlattı. Kontrastlı Mamografinin tümörle ilgili morfolojik ve fonsiyonel bilgi sağladığını basit, hızlı, ucuz ve doğruluğu yüksek bir yöntem olduğu söyleyen Doç. Dr. Sanhal, “Akdeniz Üniversitesi Meme Radyolojisi olarak Temmuz ayı itibarıyla yeni cihazımızla Kontrastlı Mamografi tetkikini gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.

“Alandaki yenilikler konuşuldu”
Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Veli Vural meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanserlerden olduğunu ve tarihinin antik çağa kadar uzandığını belirtti. Meme koruyu cerrahisi hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Veli Vural, meme koruyucu cerrahinin kanserli dokunun uygun kozmetik sonuçlarla tümörün güvenli sınırlarla çıkarılması demek olduğunu ve gelişen teknoloji ve taramalarla birlikte daha fazla meme koruyucu cerrahiye imkan sağlandığını ifade etti. Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Timur Koca da konuşmasında radyoterapiyi kimlere verdiklerini, dikkat edilmesi gereken noktalar, meme radyolojisindeki değişiklikler ve yenilikler konularında bilgilerini paylaştı.

“Ayrıntılı gen analizi yapılan 3 üniversiteden birisiyiz”
İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Karaca, “Meme kanserleri tek bir hastalıktan oluşmayıp çeşitli alt tipleri bulunmaktadır. Hormon pozitif meme kanserlerinde eskiden ileri dönem hastalarda kemoterapi ilk sırada tercih edilirken son yapılan çalışmalarda hedefe yönelik ağızdan kullanılan ilaçlarla çok etkili sonuçlar alınmıştır. Yine meme kanserinin bu grubunda tümör hücreleri genetik olarak ayrıntılı incelenmekte ve tespit edilen genetik mutasyonlara yönelik tedavi seçenekleri de artmaya başlamıştır. Burada önemli olan bu gen analizinin yapılabilmesi. Biz Akdeniz Üniversitesi’nde görev yapan onkologlar olarak çok şanslıyız üniversitemiz NGS denilen ayrıntılı gen analizin yapıldığı Türkiye’deki 3 devlet üniversitesinden bir tanesi bizlere bu imkanı sağlayan Rektörümüz Prof. Dr. Özlenen Özkan’a teşekkürlerimi iletiyorum” dedi.
Sempozyumun ikinci oturumunda ise oturum başkanlıklarını Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, Prof. Dr. Aylin Fidan Korçum Şahin yaparken İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Karaca “Hormon + Meme Kanserinde Adjuvan ve Metastatik Dönemdeki Yenilikler”, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Murat Tatlı “HER+ Meme Kanserinde Adjuvan ve Metastatik Dönemdeki Yenilikler”, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Sezgin Göksu "Triple Negatif Meme Kanserinde Adjuvan ve Metastatik Dönemdeki Yenilikler, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Ertosun Kişiselleştirilmiş Tarama ve Genetik Risk, Genetik Danışmanlık Kime?" konulu sunumlarını gerçekleştirdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.06 21:48:11
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Tomruk yüklü kamyon bariyerlere girdi: 1 ölü

Antalya’nın Manavgat ilçesinde kamyonun bariyerlere çarparak devrilmesi sonucu meydana gelen kazada, ağır yaralanan kamyon sürücüsü hastanede yaşamını yitirdi. Güvenlik kamerasına yansıyan kazada, kamyonun hızlı olmadığı ve bariyerlere doğru hareket ettiği görüldü.
Kaza; Manavgat-Alanya D-400 ..

Antalya’nın Manavgat ilçesinde kamyonun bariyerlere çarparak devrilmesi sonucu meydana gelen kazada, ağır yaralanan kamyon sürücüsü hastanede yaşamını yitirdi. Güvenlik kamerasına yansıyan kazada, kamyonun hızlı olmadığı ve bariyerlere doğru hareket ettiği görüldü.
Kaza; Manavgat-Alanya D-400 Karayolu Tekandız mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Alanya istikametine gitmekte olan Soner Ayar’ın kullandığı 07 BER 576 plakalı tomruk yüklü kamyon, refüjdeki bariyerlere çarparak devrildi. Kazanın ardından yol kenarında bulunan dinlenme tesisindeki vatandaşlar kaza yerine koşarken, yola dökülen tomrukların bir başka kazaya sebep olmaması için ellerinde telefonlarının ışıklarıyla yoldan geçen araçları uyarmaya çalıştı.

Tur aracı duramayarak kaza yaptı
Vatandaşların çabaları tur aracının kaza yapmasını önleyemedi. Volkan Sağaç’ın kullandığı 34 ABK 872 plakalı tur minibüsü, vatandaşların çabalarına rağmen hızını kesmezken, kamyonun devrildiği yeri 100 metre geçtikten sonra yol kenarında bulunan vatandaşın karpuz tezgahı olarak kullandığı römorka çarptıktan sonra çalılıklar arasına girdi.

Kamyon sürücüsü itfaiye ve 112 Sağlık ekibi tarafından çıkarıldı
Kazanın ardından olay yerine gelen Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Manavgat Birimine bağlı kurtarma ve 112 Sağlık ekibi, kamyon sürücüsünü bulunduğu yerden çıkararak ambulansa aldı. Ambulansta yapılan müdahalenin ardından en yakın özel hastaneye kaldırılan 44 yaşındaki kamyon sürücüsü, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Diğer taraftan yaralanan tur minibüs sürücüsü, aracının başından ayrılmamak ve hastaneye gitmemek için 112 Sağlık ekibini uğraştırdı. Ekipler minibüs sürücüsünü ikna edip hastaneye götürdü.

Kaza anı güvenlik kamerasında
Kaza anı ise bir işletmenin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde kamyonun ışıklara geldiğinde hızlı olmadığı, yavaş giderek bariyerlere çarptığı görüldü.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.02 14:29:55
Son Düzenlenme Tarihi :





Elmalılılardan Davut Çetin’e 4 katlı bina yapana kadar; HASTANEYE EMAR İHTİYAÇ

Belediye Başkanı Halil Öztürk’ün bir meclis toplantısında “Antalya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından göstereceğimiz yere 4 katlı sağlık merkezi yapılacak. Bir katını onlara vereceğiz, 3 katı belediyemizin olacak” açıklaması “gerçek ihtiyaçlar tespit edilmeden ve yeterince görüş alınmamış karar” olarak yorumlanırken bazı vatandaşlar, “Çetin Davut başkan keşke sadece belediye başkanıyla görüşmeseydi. Madem sağlık için ATSO’nun parası ile birşey yapacaktı bari elzem olan bir ihtiyacı karşılasaydı” dediler ve Elmalı’nın sağlık alanında en büyük eksikliğinin Devlet Hastanesi’nin bir emar cihazına sahip olmaması olduğunu kaydederek, emar çektirmek için hasta ve yakınlarının Antalya’ya ya da Finike’ye gitmek zorunda kaldıklarını kaydettiler.

“Keşke ATSO Başkanı Davut Çetin hastanenin başhekimiyle, müdürüyle görüşseydi. Ya da Siyasi partilerin ilçe başkanlarını, STK başkanlarını ziyaret edip, Elmalı’nın sorunlarını ve acil ihtiyaçlarını öğrenseydi. Belki de o zaman Elmalı’nın en önemli ve en acil ihtiyacını da öğrenmiş olurdu” diyen bazı Elmalılı vatandaşlar, “Emar cihazı gerçekten de büyük bir ihtiyaç. Başkanın bu ihtiyacı tespit edememesi ilginç. Kendisine ve diğer aday Ali Bahar’a buradan çağrıda bulunuyoruz, kim seçilirse seçilsin ilk işiniz Elmalı Devlet Hastanesi’ne ATSO tarafından bir emar cihazı bağışlanması olsun. Bir ilçeye yapılacak konusunda mutlaka birkaç kişinin değil her kesimin görüşünü öğrenmeye çalışın” dediler.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.09.29 20:57:47
Son Düzenlenme Tarihi :