SON DAKİKA

logo

“KENDİ YETİŞTİRDİĞİMİZ HAYVANIN ETİNİ LOKANTADA YİYEMİYORUZ”

27. Hasyurt Tarım Fuarı’nda Söz Çiftçide Paneli’nde konuşan hayvan yetiştiricisi Ali Ertuğ, “Kendi yetiştirdiğimiz hayvanın etini lokantada yiyemiyoruz” dedi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Ticaret Borsası, Antalya Tarım Konseyi, Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası, Kumluca Ticaret Borsası’nın birlikte organize ettiği Hasyurt Tarım Fuarı’nda Söz Çiftçide paneli düzenlendi. Panelin moderatörlüğünü Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım yaptı. Panelde katılan genç çiftçiler, üretirken yaşadıkları zorlukları anlatırken, destek beklentisini dile getirdi.

Yaş sebze üreticisi Asiye Akkaya, tarımdaki üretim maliyetlerinin yüksekliğine dikkat çekerken, “Biz üretiriz, doğamızda üretmek var ama artan maliyetlere artık dayanamıyoruz” dedi. İşçi bulmakta sıkıntı yaşadıklarını dile getiren Akkaya, işçilik maliyetlerinin de yüksekliğine dikkat çekti. Akkaya, “Çiftçi bilinçlenmeli, biz artık birlikte hareket etmeliyiz” dedi.

ÇOBAN ÇOK DERTLİ

Çoban Ali Ertuğ, hayvan yetiştiriciliğinde yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. “Çok dertliyiz” diye söze başlayan Ertuğ, “Biz hayvan yetiştirmek istiyoruz ama engelimiz çok. Su yok, meramız yok, sigortamız yok. Çobanlar küçükbaş hayvancılığı bırakıyor. Geçenlerde bir çoban arkadaşımız elindeki tüm hayvanları değerinin çok altında elden çıkardı. Sosyal güvencemiz yok. Kazancımız kurtarmıyor. Kurbanlık besleyip satalım diyoruz yem masrafına yetişemiyoruz. Maliyetler yüksek ama malı değerinde satamıyoruz. Kendi yetiştirdiğimiz hayvanın etini lokantada yiyemiyoruz” diye konuştu.

Üretici Mehmet İğneli, ziraat mühendisi olduğunu ve çiftçilik yaptığını söylerken, “Bizim masraflarımız tarlanın icarından başlıyor, katlanarak da devam ediyor. Gelirler giderlerimizi karşılamıyor. Devlet tarıma destek vermeli. Çiftçi, üretici olmazsa insanlar aç kalır. İthalat yapmak zorunda kalırız” dedi.

Siyaset bilgiler fakültesi mezunu olan ve eşinin işi nedeniyle tarım sektöründe çalışmaya başlayan Seher Varoğlu, “Önce eşimi, sonra bu toprakları çok sevdim. Siyasal bilgiler okudum, 3 yıldır tarımla uğraşıyorum. Tarlanın soğuğu zor, fırtınası, yağmuru zor, işçi çalıştıramıyorsunuz, sosyal hayatınız yok. Çiftçi olmanın zorlukları çok ama çiftçi olmaktan, üretmekten mutluyum” dedi.

Hakan Gonur da girdi maliyetlerine yetişmekte zorlandıklarını söylerken, devletin yeterli ve yerinde destekleme yapması gerektiğini söyledi. Gonur, bütün ömrünü üretimine vakfeden çiftçinin ve üretimin artık değer bulması gerektiğini kaydederken, “Üretim biterse insanlar aç kalır” dedi.

Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, özellikle tarımsal üretimdeki örgütlenmenin eksikliğine dikkat çekerken, “Üretimden gelen gücünüz var, örgütlenin. Tarımda yaşanan sıkıntıların önemli bir bölümünü bu şekilde aşabilirsiniz” dedi. Yıldırım, panelistlere katılımları nedeniyle teşekkür etti. Panelin ardından Finike Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Özdemir Ali Ekber Yıldırım ve panelistlere teşekkür plaketi sundu.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2024.05.10 09:31:13
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Falez ve deniz artık can almasın

Her Yaz Artan Sayıda yerli ve yabancı turist, denizde, akar sular ve falezlerde hayatını kaybediyor.
Antalya, güzellikleri ve eşsiz doğal manzaralarıyla dünya genelinde ün kazanmış bir turizm bölgesid. Ancak, son yıllarda artan bir endişe kaynağı olarak yerli ve yabancı turistler arasında denizde ve akar sularda boğulma olayları ile falezlerden düşme vakalarının sayısında kayda değer bir artış gözlemleniyor. 
Konuyla ilgili uzmanlar, alınması gereken önlemler hakkında uyarılarda bulunuyor. Antalya kıyılarında turistlerin boğularak hayatını kaybetmesi, yaz aylarında özellikle yüksek sıcaklık ve yoğun plaj trafiği gibi faktörlerle ilişkilendiriliyor. 
Denizde yeterli yüzme becerilerine sahip olmayan yerli ve yabancı turistlerin, dalgalanma ve akıntı gibi tehlikelerle başa çıkma konusunda yetersiz oldukları görülüyor. 
Ayrıca, cankurtaran ekiplerinin yetersizliği veya denetimlerin yetersiz olması da bu tür olayların yaşanmasına zemin hazırlıyor. Öte yandan sarhoş bir şekilde denize giren kişilerin boğulma riskiyle daha yüksek oranda karşı karşıya kaldığı aşikar!Falezlerden düşerek hayatını kaybeden, yaralanan insanların da sayısı da endişe verici! Yerli ve yabancı turistlerin, fotoğraf çekimi veya manzara izleme amacıyla tehlikeli bölgelere yaklaşmaları sonucu kazalar meydana geliyor. Falezlerin kenarlarının yeterince güvenlik önlemleriyle donatılmaması, insanların düşme riskini arttırıyor.
Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan uzmanlar, turistlerin güvenlik bilincinin artırılması gerektiğini ve cankurtaran ekiplerinin sayılarının artırılması veya daha etkin hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Uzman, turistlere yönelik güvenlik eğitimlerinin ve bilgilendirme kampanyalarının düzenlenmesinin önemini vurguluyor.
Vatandaş ne diyor?
Mehmet K.: "Bu durum gerçekten endişe verici. İnsanların güvenliği için daha fazla önlem alınmalı. Denizde yüzme bilmeyenler için yüzme eğitimleri düzenlenmeli ve daha fazla cankurtaran görevlendirilmeli.”
Ayşe T.: "Falezlerdeki güvenlik önlemleri kesinlikle artırılmalı. İnsanların can güvenliği her şeyden önce gelmeli. Yeterli uyarı levhaları ve koruyucu bariyerler konulmalı.”
Ali Y.: "Antalya turizmi için bu tür olaylar ciddi bir tehdit oluşturuyor. Hem insanların hayatları tehlikeye atılıyor hem de turizm sektörü olumsuz etkileniyor. Acilen önlem alınmalı.”
Antalya turizm bölgesinde yaşanan turist ölümleri, hem insanların can güvenliği hem de turizm sektörünün geleceği açısından önemli bir konudur. Uzmanların ve vatandaşların ortak çağrısı, alınması gereken önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi ve  güvenliğin sağlanması yönündedir. 

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.06.25 14:33:06
Son Düzenlenme Tarihi :





CK Enerji Akdeniz Elektrik’ten yeşil enerji sertifikası

1937 yılından bu yana hizmet veren, Antalya’nın tanınmış restoranlarından 7 Mehmet, CK Enerji Akdeniz Elektrik aracılığı ile Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) sahibi oldu. Restoran yıl boyunca tüketeceği enerjinin tamamını temiz enerji kaynaklarından sağlayacak.
Sürdürülebi..

1937 yılından bu yana hizmet veren, Antalya’nın tanınmış restoranlarından 7 Mehmet, CK Enerji Akdeniz Elektrik aracılığı ile Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) sahibi oldu. Restoran yıl boyunca tüketeceği enerjinin tamamını temiz enerji kaynaklarından sağlayacak.
Sürdürülebilir bir gelecek için karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen Antalya’nın köklü restoranı, tükettiği elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini belgelemek için CK Enerji Akdeniz Elektrik aracılığı ile Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) aldı. 1937’de kurulan ve bugün 3. nesil tarafından işletilen restoran, yıl boyunca tüketeceği enerjinin tamamını yeşil enerji kaynaklarından sağlayacak.
Dünya genelinde yenilenebilir enerjinin payı her geçen gün artarken, doğayı ve gelecek nesilleri korumak adına yeşil enerjinin yaygın olarak kullanılmasına büyük önem verdiklerini söyleyen CK Enerji Akdeniz Elektrik Genel Müdürü Fahrettin Tunç, "Konaklama ve yeme içme sektörlerinde temiz enerji sertifikası sürdürülebilirlik adına önemli ve ayırt edici bir faktör. Tüketiciler tercihlerini yenilenebilir kaynaklardan kullanan tesislerden yana yapıyor. Çevre dostu elektrik tedarik etmek isteyen sanayi ve ticarethane müşterilerimizin yenilenebilir enerji sertifikası almalarına destek oluyor, bu süreçte onların yanında yer alıyoruz. Antalya’mıza değer katan restoranın yeşil enerjiye geçişinde aracılık etmekten büyük mutluluk duyduğumuzu ifade ederken, daha temiz bir dünya için attıkları bu adım için kendilerini kutluyoruz" dedi.
Restoranın 3. nesil temsilcisi şef Mehmet Akdağ da, “Sürdürülebilir bir mutfak, yerel üreticilerle olan yakın iş birliği ve karbon ayak izinin azaltılması konusunda üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Bu sertifika ile 2023 yılı süresince tüketeceğimiz elektriği yenilenebilir yeşil enerji kaynaklarından sağlayacağız” değerlendirmesinde bulundu.

Yenilenebilir enerji sertifikası
Son yıllarda giderek yaygınlaşan I-REC (Yenilenebilir Enerji Sertifikası), RECs International tarafından geliştirilen elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini belgeleyen uluslararası sertifikasyon sistemi. Uluslararası bağımsız bir kuruluş olan IREC Foundation tarafından verilen ve denetlenen bu sistemde, yenilenebilir enerji tesislerinde (güneş, rüzgâr, hidroelektrik, jeotermal ve biokütle) üretilen her 1 MWh elektrik karşılığında bir sertifika oluşturuluyor. Yetkili enerji şirketleri de bu sertifikayı talep eden müşterilerinin elektrik enerjilerini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmasına destek veriyor.

Avantajları
Üretilen her birim elektriğin kaynağından başlayarak takip edilmesi ve nihai tüketiciye kadar izlenebilmesini sağlayan bu sistem sayesinde tüketiciler bilinçli ve güvenilir bir seçim yapabiliyor. Aynı zamanda yeşil enerji kullanımının karbon salınımının azaltılmasına yönelik olumlu bir adım olması nedeniyle tüketici davranışını yeşil enerji kullanan tesisler için pozitif yönde etkileyen bir unsur olarak öne çıkıyor. Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerdeki firmalar, satın aldıkları ürünleri üreten tesislerin yenilenebilir enerji sertifikası almasını şart koşarken, buna karşılık çeşitli avantajlar da sağlıyor.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.10 16:17:26
Son Düzenlenme Tarihi :